SELÎKÎ

(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Şaban’dır. Ispartalıdır. Kanunî devri şairlerinden olan Selîkî, devrin tanınmış hocalarından Saçlı Emir’in talebesiydi. Hekim-zâde Medine kadısı iken ondan mülazım oldu. Eğitimini tamamladıktan sonra kadılık yapmaya başladı. Tepedelen ve Kefe yakınlarındaki Mankub’da kadılık yapan şair, son görevinden azlolunduktan sonra İstanbul’a dönerken yolunu kesen eşkiya tarafından bütün ailesiyle birlikte katledildi. Meşâ’irü’ş-Şu’arâ’ya göre Dobruca’da Deliorman içinde eşkiya tarafından, Sicill-i Osmanî’ye göre bedevi Araplar tarafından katledilmiştir. Ölüm tarihi bilinmemekle birlikte, Âşık Çelebi’nin tezkiresini yazdığında (1566) ölmüş olduğu anlaşılıyor. Latîfî de güzel şiirleri bulunduğunu kaydetmektedir. Selîkî hakkında en mültefit ifadeleri kullanan tezkireci ise Hasan Çelebi’dir. Ahdî de muamma ve müseddes söylemede tanındığını bildirmektedir. Hakkında diğer kaynaklarda çok az bilgi bulunan Selîkî ile ilgili bazı nükteleri anlatan Âşık Çelebi, özellikle nesih yazıda hattının çok güzel olduğundan bahsetmekte, “Senin yazının güzelliği olmasa kimse senin şiirini mecmuasına almaz.” dediklerinde kızıp üzüldüğünü, hocası Saçlı Emir’in Selîkî mahlasından dolayı onu her gördüğü yerde “Muhmel misin, mücmel misin?” diye takıldığını ve Hayâlî’nin Selîkî’yi hiç sevmediğini, eline bir “cönk” geçse hemen Selîkî’nin şiirini arayıp “sin” harflerinin üzerine üç nokta koyarak mahlası “Şelîkî”ye (Şıllîkî) dönüştürmeyi âdet edindiğini kaydetmektedir. Kaynaklarda Selîkî’nin bugün için elimizde nüshası bulunmayan “mükemmel ve mürettep” bir Divan tertip ettiği belirtilmekte ise de henüz herhangi bir nühası ele geçmemiştir. Ömer Zülfe şairin mecmualardaki şiirlerini toplayarak yayımlamıştır (2006). Bir çok şiir mecmuasında şiirlerine rastlanan şairin Edirneli Nazmî’nin Mecma’u’n-Nezâ’ir’inde 33, Pervâne Bey Mecmuası’nda 40 adet şiiri mevcuttur.

Kaynakça

Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay.

Cemil Çiftçi (1997). Maktul Şairler. İstanbul: Kitabevi.

İsen, Mustafa (hzl.) (1994).  Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.

Kaf-zâde Fâizî. Zübdetü’l-Eş’âr. Milli Kütüphane, Yz. A. 679, vr. 59a.

Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.

Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf.[erişim tarihi: 20.03.2013]

Köksal, M. Fatih (2007). “Selîkî”. Türk Dünyası Edebiyatçılar Yazarlar ve Şairler Ansiklopedisi. C. 7. Ankara: AKM Yay. 551.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ’ilî. Ankara: Bizim Büro Yay.

Kutluk, İbrahim (hzl.) (1978). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: TTK Yay.

Pervâne Bey. Mecmû’a-i Nezâ’ir. Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat No. 406, vr. 4b, 25b, 34a…

Riyâzî. Riyâzü’ş-Şu’arâ. Süleymaniye Kütüphanesi, Es’ad Ef. No. 3871, vr. 62b.

Sehî (1325). Tezkire-i Sehî. İstanbul: Matbaa-i Âmidî.

“Selîkî”(1990). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 7. İstanbul: Dergâh Yay. 497.

Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî ve Gülşen-i Şu’arâsı. Ankara: AKM Yay.

Şemseddîn Sâmî (1314). Kâmûsu’l-A’lâm. İstanbul: Mihrân Matbaası.

Yaltkaya, Şerafettin ve Kilisli Rıfat Bilge (hzl.) (1971). Kâtip Çelebi, Keşf-el-Zunûn. İstanbul: MEB Yay. 

Zülfe, Ömer (2006). On Altıncı Yüzyıl Şairi Selîkî ve Şiirleri. Ankara: Edebiyat Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MEHMET FATİH KÖKSAL
Yayın Tarihi: 15.09.2013
Güncelleme Tarihi: 29.10.2020

Eserlerinden Örnekler

  GAZEL

 Turrede alnuñ nihân olsa gözüm giryân olur

 Kim kamer gelseydi akreb burcına bârân olur

 Sâkiyâ yagmur gibi yagar tolular meclise

 Gülşen-i işretde göñlüm gonçesi handân olur

 Hâne-i dilde gamuñ mihmânum oldukça benüm

 Sîne tennûrında murg-ı cân u dil biryân olur

 Sâki-i devrân ki sâgar eyleye sır kâsesin

 Bezm-i mihnetde mey-i ışkuñla ser-gerdân olur

  Zâhire bakma Selîkî bâtınuñ ta’mîr kıl

 Bâtını ma’mûr olanuñ zâhiri vîrân olur

 (Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli NazmîMecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf.[erişim tarihi: 20.03.2013]. 748)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MÜSLİMÎ, Mîrî Kadı-zâde Müslimî Efendid. ? - ö. 1585Doğum YeriGörüntüle
2Durmuş Kayad. 20 Mayıs 1957 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3MÎRÎ, Emrullahd. ? - ö. 1560Doğum YeriGörüntüle
4MÜSLİMÎ, Mîrî Kadı-zâde Müslimî Efendid. ? - ö. 1585Doğum YılıGörüntüle
5Durmuş Kayad. 20 Mayıs 1957 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6MÎRÎ, Emrullahd. ? - ö. 1560Doğum YılıGörüntüle
7MÜSLİMÎ, Mîrî Kadı-zâde Müslimî Efendid. ? - ö. 1585Ölüm YılıGörüntüle
8Durmuş Kayad. 20 Mayıs 1957 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9MÎRÎ, Emrullahd. ? - ö. 1560Ölüm YılıGörüntüle
10MÜSLİMÎ, Mîrî Kadı-zâde Müslimî Efendid. ? - ö. 1585MeslekGörüntüle
11Durmuş Kayad. 20 Mayıs 1957 - ö. ?MeslekGörüntüle
12MÎRÎ, Emrullahd. ? - ö. 1560MeslekGörüntüle
13MÜSLİMÎ, Mîrî Kadı-zâde Müslimî Efendid. ? - ö. 1585Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Durmuş Kayad. 20 Mayıs 1957 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15MÎRÎ, Emrullahd. ? - ö. 1560Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16MÜSLİMÎ, Mîrî Kadı-zâde Müslimî Efendid. ? - ö. 1585Madde AdıGörüntüle
17Durmuş Kayad. 20 Mayıs 1957 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18MÎRÎ, Emrullahd. ? - ö. 1560Madde AdıGörüntüle