ŞEYH EŞREF BİN AHMED

(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Şeyh Eşref bin Ahmed’in, “Eşrefoğlu Rûmî” diye bilinen ve 874/1469’te ölen İznikli “Abdullâh bin Eşref”in babası olduğu tahmin edilmektedir (Bilgin 1992: 4). Doğum ve ölüm tarihi ile hayatı hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur. Manzumelerinin istinsah tarihlerinden hareketle onun, 14. yüzyılın sonu ve 15. yüzyılın başlarında yaşadığı, çocukluk ve gençlik yıllarının Ankara Savaşı ile birlikte başlayan Fetret dönemine rastladığı düşünülmektedir. Şairin, “Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi 133”te kayıtlı 155 varaklık bir mecmua içerisinde yer alan altı mesnevî ile bir tercîbendden oluşan (Bilgin 1992: 4-5) eserleri şunlardır:

Fütüvvet-nâme: Aruzun “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” kalıbıyla kaleme alınmış 444 beyitlik bir mesnevîdir. Akıl ve nefsin sembolik olarak konuşturulduğu eserde şair, gafleti bırakma ve iyiliğe yönelme hususunda nasihatler vermiştir. (Yeniterzi 2001: 2-4). Manzume yayımlanmıştır (Bilgin 1992).

 Hayret-nâme: 118 beyitlik bir mesnevîdir. Aruz vezninin “mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün” vezniyle yazılmıştır. Metinde, Allah’ı arayıp bulmak için yapılması gerekenler, takva zannıyla yapılan yanlış davranışlar ve Allah’ın zamanı yaratması gibi konular sade bir dille anlatılmıştır (Tan 2003: XX). Bu mesnevî üzerine bir yüksek lisans çalışması yapılmıştır (Tan 2003). 

Münâcât-nâme: 445 beyitten oluşan bir tercîbenddir. Metinde “mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün” vezni kullanılmıştır. Şeytanın hileleri ve kötü huylardan bahsedilen manzumede insanların kanaatkâr ve cömert olması gerektiği hatırlatılmıştır. (Tan 2003: XVII). Münâcât-nâme hakkında yapılmış bir yüksek lisans tezi mevcuttur (Tan 2003).

Nasîhat-nâme: 503 beyitlik bir mesnevîdir. “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” vezniyle yazılmıştır. İçinde ticarette adaletin önemi, cömertliğin cimrilikten üstün oluşu, her konuda iyi niyetli olma, yalan söylememe, hile yapmama gibi ahlak kurallarıyla ilgili öğütler bulunmaktadır (Pehlivan 2001: 2-3). Nasîhat-nâme, yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır (Pehlivan 2001). 

 İbret-nâme: Mesnevî nazım biçimiyle kaleme alınmış bu eser, aruz vezninin “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” kalıbıyla kaleme alınmış 885 beyitten oluşmaktadır. Metin boyunca okura büyük bir kısmı dünya hayatının geçiciliğine ve ahiret hayatı için hazırlık yapmanın önemine işaret eden dinî ve ahlakî nitelikli öğütler verilmiştir. İçinde vücut azalarının önemi hakkında bilgilerin de bulunduğu genişçe bir bölüm vardır (Demir 2003: IV-V). Manzume hakkında bir yüksek lisans çalışması yapılmıştır (Demir 2003).

 Elest-nâme: “Fe’ûlün fe’ûlün fe’ûlün fe’ûl” vezninin kullanıldığı 444 beyitlik bu mesnevîde yaratılış, elest bezminde verilen söz, kader anlayışı ve kıyamet, kabir azabı, sırat, cennet, cehennem gibi konular halka dini öğretme ve nasihat verme amacıyla anlatılmıştır. Elest bezmi konusunda müstakil olarak yazıldığı bilinen ilk eserdir (Tanrıverdi 1998: 71-89). Tanrıverdi (1998), metni yüksek lisans tezi olarak hazırlamıştır. 

 Ma’zeret-nâme: 372 beyitlik bu manzume, aruzun “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” vezniyle kaleme alınmıştır. Dinî-ahlakî mesnevîlerin ilk örneklerindendir. İçinde Allah’ın sıfatları, dinî inanışlar, insanoğlunun yaratılışı, ahiret hazırlığı, nefsin mertebeleri hakkında bilgi verilmiş, peygamber kıssaları anlatılmıştır (Güneş 2001: 9-13). Metin üzerinde Güneş (2001) tarafından yapılmış bir yüksek lisans tezi mevcuttur. 

Şeyh Eşref bin Ahmed, didaktik nitelikli dinî-tasavvufî konulu manzumeler yazmış bir şairdir. Sade bir dille kaleme aldığı küçük hacimli bu eserlerinde sanat kaygısı gütmemiş, halkı bilgilendirmeyi amaç edinmiştir.

Kaynakça

Bilgin, Orhan (hzl.) (1992). Şeyh Eşref b. Ahmed, Fütüvvet-nâme. İstanbul.

Demir, Esra (2003). Şeyh Eşref b. Ahmed’in İbret Adlı Mesnevisi (Edisyon Kritik-İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Güneş, Özlem (2001). Ma’zeret-nâme - Şeyh Eşref b. Ahmed. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Pehlivan, Elif (2001). Nasihat-nâme - Şeyh Eşref b. Ahmed. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Tan, Ayşe (2003). Şeyh Eşref b. Ahmed’in Hayret-nâme ve Münâcât-nâme Adlı Eserlerinin Edisyon Kritiği ve İncelemesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Tanrıverdi, Fatma (1998). Elest-nâme, Şeyh Eşref b. Ahmed. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Yeniterzi, Emine (2001). “Türk Edebiyatında Manzum Fütüvvet-nâmeler”. Konya Postası (3): 321-323.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. HULUSİ EREN
Yayın Tarihi: 17.12.2014
Güncelleme Tarihi: 08.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Hayret-nâme’den

Diridüm derdüme ola mı dermân

Bu düşvâr işlerüm ola mı âsân

Âhum odı inildüm tütinünden

Yârenlerüm kaçarlardı katumdan

Dimezidüm bu derdim her hasîse

Üşenürdüm kim ol da bana küse

Nigâhın benden içerü bir âvâz

İşitdüm dir bana gel berü az az

Acipledüm âvâzı kim bilişdür

Degin degül bu da bir ulu işdür

Çün âvâzı işitdüm ensem etdi

Beni kanda gidersün deyü tutdı

Bilimedüm ki n’oldum n’eyleyeyüm

Yâ hâlümi sorana ne diyeyüm

(Tan, Ayşe (2003). Şeyh Eşref b. Ahmed’in Hayret-nâme ve Münâcât-nâme Adlı Eserlerinin Edisyon Kritiği ve İncelemesi.Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 4.)

Münâcât-nâme’den

İlâhî ol adun hakkı ki Yunûs

Balık karnında olmışıdi mûnîs

Ol adun hakkı ki sabr itdi Eyyûb

Ve Yûsûf yiticek ağladı Ya’kûb

Şu’ayb korkunla ağladuğıçün

Azîz olup gerü dirildüğiçün

Ol adun hakkı kim Mûsâ asâyı

Bırakdı yutdı bin beg ejderhâyı

Ve Îsâ ref’ olıcak ism-i a’zâm

Okuduğı hakkıyçün ol mükerrem

Ikâbünden sığınduk rahmetüne

Ki saklarsun sığınanları sana

(Tan, Ayşe (2003). Şeyh Eşref b. Ahmed’in Hayret-nâme ve Münâcât-nâme Adlı Eserlerinin Edisyon Kritiği ve İncelemesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 21-22.)

Nasîhat-nâme’den

Gâfil olma hâzır ol gündüz gice

Hakkı ulû bil ulûlıkdan yüce

Ta’zîm itgil Hakk Te’âlâ emrine

Ger dilersen bulasın yol şükrine

Her hasîsün sözine olsan mutî’

Kanda olısar Resûl sana şefî’

Hakk emîni Mustafâ yolı ayân

İblisün yolı degül illâ gümân

Çünki Hakk fetvâsını dinleyesin

İblisün fetvâsını tanlayasın

Ömri uzun hilesi çok mekri bol

Arzûna göre bulur gönlüne yol

Ko yaramaz hûyıla bağla yolın

Fânîye virme gönül kesdün yolın

Kılma tâ’at İblise kılgıl Haka

Tâ ki sana mülk ola Dârü’l-Bekâ

(Pehlivan, Elif (2001). Nasîhat-nâme - Şeyh Eşref b. Ahmed. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 42.)


 İbret-nâme’den

Her sözün fi’lün kim ol Hak yolıdur

Hikmet oldur ol hakîmler ilidür

Didi peygamber ki hikmet dinlemek

Ölü gönülleri dirilde gerek

Dünyâ sevgüsin gönülden çıkara

Ag ola ol gönül olmuşken kara

Nice kim nisan suyından kara yir

Diri olur nice cânlu anı yir

Hikmetile şöyle olur ol gönül

Bundan andan olmadı hîç togrı kul

Çünki hikmet kardeşi ibret ola

Bil ki gözde gey aceb hilkat ola

Şekli haşhaş dâne giyüp nûr eken

Ak depünen kara denizde çöken

İki kapuyıdı perdeden öte

Su içinde hükm iden her zînete

(Demir, Esra (2003). Şeyh Eşref b. Ahmed’in İbret Adlı Mesnevisi (Edisyon Kritik-İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 15-16.)

Elest-nâme’den

Dilersen kim anda olasın esen

Güler yüz açuk el ko hulkı hasen

Sen eyü töre ko burada nişân

Kehel olma hayra kuşak berk kuşan

Bu dünyâ geçer uş kalısar vebâl

Seni aldamasun bu fâsid hayâl

Elest va’desine turursan bugün

Bulasın cinânda karâr-ı sükûn

O ‘ahdi unutsan burada kehel

Seni hor koyacak degüldür ecel

Akar kum gibidür bu ömrün i yâr

Seni gaflet aldı sana kim göyer

Dilersen kim anda bulasın emân

Ölümden ilerü gözün aç uyan

(Tanrıverdi, Fatma (1998). Elest-nâme - Şeyh Eşref b. Ahmed. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 53-54.)

Ma’zeret-nâme’den

Âkil olan irden işün bitüre

Yolu kadar azıkını götüre

Bilmedün mi kim her işün bitmedi

Andan idi kullagun işitmedi

Her ki anladı işitdi kulağı

Uş bu yola irden itdi yaragı

Aç gözüni bir dem uykudan uyan

Kim bilesün sende kimdir iş düzen

Fursat elindeyiken it yaragun

İy âceb neden işitmez kulagun

Benüm ile nice yıl bileyidün

N’ola ne vakt ayrılabileyidün

Genc ele girdi velî harç itmedün

Çok nasihat söyledük sen tutmadun

Son peşîmân assı itmez kişiye

Dâr-ı huldı virmegil bir saksıya

İstitâ’at var iken düzgil işi

Kuru gevde n’eylesün gitse başı 

(Güneş, Özlem (2001). Ma’zeret-nâme - Şeyh Eşref b. Ahmed. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 58.)