Madde Detay
UBÛDÎ, Abdurrahman, Dervîş Ubûdî (?), Ubûdî el-Gülşenî (?)
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Kaynaklarda Ubûdî mahlaslı iki kişi yer almaktadır. Bunlardan biri 1013/1604-5’te hayatta olduğu tahmin edilen Dervîş Ubûdî (06 Mil Yz A 5279 yk. 86b/2; Macit 2012: 201), diğeri ise Müderris Abdullâh (öl. 1006/1598)’tır (Mehmed Süreyyâ 1311: 365). Asıl adını bilmediğimiz Gülşenî-Halveti müritlerinden tasavvuf ehli Ubûdî mahlaslı şair ise Dervîş Ubûdî olarak tanınmaktadır.
Dervîş Ubûdî, Terceme-i Mürşidü’z-Zevâd adlı menakıbnâmeyi kaleme almıştır. Eserde daha çok Sultan I. Ahmed döneminde yaşayan ve hayatta olan şahsiyetlerden söz edilmektedir. Buna bakılarak metnin XVII. yüzyıl başlarında yazıldığı söylenebilir. Kitabın şairin manzumelerini de içeren 157 yapraktan oluşan nüshası müellif hattıyladır. Yazmanın bir nüshası Milli Kütüphane’de 06 Mil Yz A 5279 numarada kayıtlıdır. Almanya Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Berlin Staatsbibliothek Ms.or.oct.1608’deki “Âdâb-ı Ziyâret-i Kubûr ve Menâkıb-ı Evliyâ” isimli 133 yapraklı Ubûdî el-Gülşenî adına kayıtlı eser de muhtemelen sözü geçen menakıbnâmenin bir nüshasıdır. Dervîş Ubûdî’nin, Kelâmî tarafından kaleme alınan Süleymaniye Kütüphanesi, Hâlet Efendi 612’deki 149 yapraklı Vekâyi’-i Alî Paşa adlı eserde dokuz beyitlik bir manzumesi bulunmaktadır (yk. 97a-97b). Dervîş Ubûdî’nin Muhyî-i Gülşenî’nin ölümüne düştüğü “Şehid-i aşk-ı cânân oldı Muhyî” tarih dizesi (Macit 2012: 201) kendi eseri olan Terceme-i Mürşidü’z-Zevâd (s. 170 - yk. 86b’de 2. satır)’da geçmektedir. Bahse konu tarih mısraı 1013/1604-5 yıllarına tekabül etmektedir. Müderris Abdullâh Ubûdî ile Dervîş Ubûdî’nin aynı kişiler olmadığı bu tarih mısraından anlaşılmaktadır. Çünkü Müderris Abdullâh Ubûdî dizenin yazıldığı tarihten neredeyse yedi yıl önce (öl. 1006/1598) vefat etmiştir.
Abdurrahmân Ubûdî hakkında bildiklerimiz de oldukça sınırlıdır. Kendi hattıyla yazdığını düşündüğümüz Bâkî Dîvânı’nın yazma nüshasından hareketle şair hakkında kısa bilgilere ulaşılabilmektedir. Söz konusu yazma eser Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz FB 262’ye kayıtlı olup 46 yapraktan müteşekkildir. Ubudî’nin yazdığı bu nüshanın sayfa kenarlarında Bâkî dışında birçok şaire ait şiir ve bilgi bulunmaktadır. Ayrıca tarih bilgisi içeren metinler de vardır. Bunlardan en erkeni 1031/1621-1622 (yk. 14a), en geçi de 1061/1650-51’i (yk. 30a) vermektedir. Ayrıca 16. yüzyıl şairlerinden “merhum” olarak bahsetmesi Mecmû’a’nın en erken 17. yüzyılda kaleme alındığını göstermektedir. Ubûdî, bu yazmanın sayfa kenarlarında kendi şiirlerine de yer vermiştir. Şiirlerin başlığında “li-kâtibihi”, “li-nâmıkihi”, “el-fakîr”, “el-hakîr”, “Ubûdî” gibi ifadeler kullanmıştır. Arapça bir şiirin tercümesinin başına da “Terceme li-Muharririhi’l-Hakîr Abdurrahmân” (yk. 30a) kaydını düşerek asıl adını belirtmiştir. Mecmû’a’daki şairler ve şiir örneklerinden hareketle Abdurrahmân Ubudî’nin 17. yüzyılda yaşadığını söylemek mümkündür. Ubûdî’nin yukarıda sözü edilen Dervîş Ubûdî ile aynı kişi olma ihtimali mevcutsa da iki şairin de elimizdeki şiir örneklerinde konu ve üslup farklılıkları bulunmaktadır. Ancak şu anki bilgilerle bunu kesinleştirmek mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla Ubûdî’nin Mecmû’a dışında başka eserinin olup olmadığı konusunda da fikir beyan etmek güçtür. Kendi hattıyla yazdığı Mecmû’a’nın kenarında on üç manzumesi bulunmaktadır. Bunların ikisi murabba, dokuzu gazel, biri müfred, biri de iki beyitlik tercüme bir kıt’adır.
Kaynakça
Bâkî. Bâkî Dîvânı. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz FB 262. yk 26a.
Bâkî. Bâkî Dîvânı. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz FB 262.
Dervîş Ubûdî. Terceme-i Mürşidü’z-Zevâd. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz A 5279.
Macit, Muhsin (2012). “Osmanlı Kültür ve Sanatında İbrahim Gülşenî’nin İşlevi”. Bilig (60): 193-214.
Mehmed Süreyyâ (1311). Sicill-i Osmânî Yâhud Tezkire-i Meşâyih-i Osmâniyye. C.3. İstanbul: Matbaa-i Amire.
Ubûdî el-Gülşenî. Âdâb-ı Ziyâret-i Kubûr ve Menâkıb-ı Evliyâ. Almanya Milli Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Berlin Staatsbibliothek Ms.or.oct.1608.
Kelâmî. Vekâyi’-i Alî Paşa. Süleymaniye Kütüphanesi, Hâlet Efendi 612.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. AHMET İÇLİYayın Tarihi: 30.12.2018Güncelleme Tarihi: 21.08.2021Eserlerinden Örnekler
Li-nâmıkihi Nazîre
Hamdu li’llâh bu dil-i mecrûhum isterken devâ
Merhem-i vaslı irişüp dilberün buldı safâ
Bî-haberken çekdügüm peymân-ı dehrün zehrini
Hâlüme çün muttali’ oldı ne gam artuk bana
Bir zamân ölsen dilâ sormazdı hâlün ol tabîb
Çün Mesîhâveş bugün ihyâsı çok ihsân sana
Mest ü lâ-ya’kıl ider lutfıyla bir dem kıl nazar
Cür’a-i câm-ı lebüñ ne şekk ü şübhe ey şehâ
Çünki ayş itdün Ubûdî nev-civân ile bugün
Hazret-i Hakka niyâz it kıl du’âlar dâ’imâ
(Bâkî. Bâkî Dîvânı. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz FB 262. yk 26a.)
Yayın Tarihi: 30.12.2018Güncelleme Tarihi: 21.08.2021Eserlerinden Örnekler
Li-nâmıkihi Nazîre
Hamdu li’llâh bu dil-i mecrûhum isterken devâ
Merhem-i vaslı irişüp dilberün buldı safâ
Bî-haberken çekdügüm peymân-ı dehrün zehrini
Hâlüme çün muttali’ oldı ne gam artuk bana
Bir zamân ölsen dilâ sormazdı hâlün ol tabîb
Çün Mesîhâveş bugün ihyâsı çok ihsân sana
Mest ü lâ-ya’kıl ider lutfıyla bir dem kıl nazar
Cür’a-i câm-ı lebüñ ne şekk ü şübhe ey şehâ
Çünki ayş itdün Ubûdî nev-civân ile bugün
Hazret-i Hakka niyâz it kıl du’âlar dâ’imâ
(Bâkî. Bâkî Dîvânı. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz FB 262. yk 26a.)
Güncelleme Tarihi: 21.08.2021Eserlerinden Örnekler
Li-nâmıkihi Nazîre
Hamdu li’llâh bu dil-i mecrûhum isterken devâ
Merhem-i vaslı irişüp dilberün buldı safâ
Bî-haberken çekdügüm peymân-ı dehrün zehrini
Hâlüme çün muttali’ oldı ne gam artuk bana
Bir zamân ölsen dilâ sormazdı hâlün ol tabîb
Çün Mesîhâveş bugün ihyâsı çok ihsân sana
Mest ü lâ-ya’kıl ider lutfıyla bir dem kıl nazar
Cür’a-i câm-ı lebüñ ne şekk ü şübhe ey şehâ
Çünki ayş itdün Ubûdî nev-civân ile bugün
Hazret-i Hakka niyâz it kıl du’âlar dâ’imâ
(Bâkî. Bâkî Dîvânı. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz FB 262. yk 26a.)
Eserlerinden Örnekler
Li-nâmıkihi Nazîre
Hamdu li’llâh bu dil-i mecrûhum isterken devâ
Merhem-i vaslı irişüp dilberün buldı safâ
Bî-haberken çekdügüm peymân-ı dehrün zehrini
Hâlüme çün muttali’ oldı ne gam artuk bana
Bir zamân ölsen dilâ sormazdı hâlün ol tabîb
Çün Mesîhâveş bugün ihyâsı çok ihsân sana
Mest ü lâ-ya’kıl ider lutfıyla bir dem kıl nazar
Cür’a-i câm-ı lebüñ ne şekk ü şübhe ey şehâ
Çünki ayş itdün Ubûdî nev-civân ile bugün
Hazret-i Hakka niyâz it kıl du’âlar dâ’imâ
(Bâkî. Bâkî Dîvânı. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz FB 262. yk 26a.)