Madde Detay
VAHYÎ
(d. ?/? - ö. 1233/1817-18)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Hace Vahyî Efendi, Tuna sahilinde bulunan İbrail'dendir. İstanbul'a gelerek Nakşibendî tarikatına mensup Bursalı Şeyh Emin Efendi'ye bağlandı. Bursalı Emin ve Neşet Efendilerin öğrencisidir. Çatladıkapı civarında bulunan evinde Farsça ve Mesnevi hocalığı yaptı. 1233/1817-18 yılında vefat etti. Vefat tarihini Sicill-i Osmanî'nin 1133/1720-21 göstermesi yanlıştır (Mehmed Süreyya 1315: 637). 1227 / 1812-13 yılında vefat eden Oğlu Müfîd Efendi de yanına gömüldü. Topkapı haricinde Hoca Neş'et Efendi'nin yanında medfundur.
Kaynakça
Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul: Taşbaskı. 439.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay. 1161.
Mehmed Süreyyâ (1308-15/ 1890-97). Sicill-i Osmânî. C.IV. İstanbul: Matbaa-i Âmire. 637.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAKYayın Tarihi: 27.12.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Bahâne-cûy-ı vuslat oldığım yâre duyurmuşlar
Nifâk itmişler ammâ ma'nevî himmet buyurmuşlar
Bu rütbe bî-vefâlık eylemezdi ol kerem-pîşem
Seni sevmez diyü taklît ider ba'zı kudurmuşlar
Çekilmez gerçi hamyâze-i aşkı ol kaşı yayın
Ne çâre sehm-endâz-ı kader bu gûne kurmuşlar
Dayanmaz ol kadar mızrâb-ı nâz u cevre sultânum
Derûnım sâz-ı nâ-sâzın kulagın pekçe burmuşlar
Nevâl-ı vuslat-ı yâr-ı mecâza kalmadı hâhiş
Bihamdillah dil-teşnem hakîkatle doyurmuşlar
Bilenler genc-i bâd-âver olur bâd-ı hevâ her dem
Bu dîvân-ı Süleymanîde bilmezler duyurmuşlar
Ser-ı a'dâya meydân-ı ser-i kûyın iderdim teng
Semend-i bâd-pây-ı himmet-i Vahyî'yi yormuşlar
(Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul: Taşbaskı. 439.)
Yayın Tarihi: 27.12.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Bahâne-cûy-ı vuslat oldığım yâre duyurmuşlar
Nifâk itmişler ammâ ma'nevî himmet buyurmuşlar
Bu rütbe bî-vefâlık eylemezdi ol kerem-pîşem
Seni sevmez diyü taklît ider ba'zı kudurmuşlar
Çekilmez gerçi hamyâze-i aşkı ol kaşı yayın
Ne çâre sehm-endâz-ı kader bu gûne kurmuşlar
Dayanmaz ol kadar mızrâb-ı nâz u cevre sultânum
Derûnım sâz-ı nâ-sâzın kulagın pekçe burmuşlar
Nevâl-ı vuslat-ı yâr-ı mecâza kalmadı hâhiş
Bihamdillah dil-teşnem hakîkatle doyurmuşlar
Bilenler genc-i bâd-âver olur bâd-ı hevâ her dem
Bu dîvân-ı Süleymanîde bilmezler duyurmuşlar
Ser-ı a'dâya meydân-ı ser-i kûyın iderdim teng
Semend-i bâd-pây-ı himmet-i Vahyî'yi yormuşlar
(Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul: Taşbaskı. 439.)
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Bahâne-cûy-ı vuslat oldığım yâre duyurmuşlar
Nifâk itmişler ammâ ma'nevî himmet buyurmuşlar
Bu rütbe bî-vefâlık eylemezdi ol kerem-pîşem
Seni sevmez diyü taklît ider ba'zı kudurmuşlar
Çekilmez gerçi hamyâze-i aşkı ol kaşı yayın
Ne çâre sehm-endâz-ı kader bu gûne kurmuşlar
Dayanmaz ol kadar mızrâb-ı nâz u cevre sultânum
Derûnım sâz-ı nâ-sâzın kulagın pekçe burmuşlar
Nevâl-ı vuslat-ı yâr-ı mecâza kalmadı hâhiş
Bihamdillah dil-teşnem hakîkatle doyurmuşlar
Bilenler genc-i bâd-âver olur bâd-ı hevâ her dem
Bu dîvân-ı Süleymanîde bilmezler duyurmuşlar
Ser-ı a'dâya meydân-ı ser-i kûyın iderdim teng
Semend-i bâd-pây-ı himmet-i Vahyî'yi yormuşlar
(Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul: Taşbaskı. 439.)
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Bahâne-cûy-ı vuslat oldığım yâre duyurmuşlar
Nifâk itmişler ammâ ma'nevî himmet buyurmuşlar
Bu rütbe bî-vefâlık eylemezdi ol kerem-pîşem
Seni sevmez diyü taklît ider ba'zı kudurmuşlar
Çekilmez gerçi hamyâze-i aşkı ol kaşı yayın
Ne çâre sehm-endâz-ı kader bu gûne kurmuşlar
Dayanmaz ol kadar mızrâb-ı nâz u cevre sultânum
Derûnım sâz-ı nâ-sâzın kulagın pekçe burmuşlar
Nevâl-ı vuslat-ı yâr-ı mecâza kalmadı hâhiş
Bihamdillah dil-teşnem hakîkatle doyurmuşlar
Bilenler genc-i bâd-âver olur bâd-ı hevâ her dem
Bu dîvân-ı Süleymanîde bilmezler duyurmuşlar
Ser-ı a'dâya meydân-ı ser-i kûyın iderdim teng
Semend-i bâd-pây-ı himmet-i Vahyî'yi yormuşlar
(Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul: Taşbaskı. 439.)