Madde Detay
VARTAN
(d. ?/? - ö. ?/?)
âşık
(Âşık / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Vartan, hayatı hakkında çok fazla bilgi olmayan Ermeni kökenli bir âşıktır. Fuad Köprülü, Türk kültürünün Ermeniler üzerindeki kuvvetli tesirinden ve bunun sonucu olarak 16. yüzyıldan itibaren Ermenilerden pek çok saz şairi yetiştiğini dile getirir. Bunların arasında en önemlileri olarak Mecnunî ve Vartan’ı işaret eder. Vartan’ın doğumdan ölüme kadar insanın başından geçenleri tasvir eden ahlaki, didaktik bir destanı ve bazı koşmaları olduğunu ancak Mecnunî kadar kuvvetli bir şair olmadığını ifade eder (2004: 351-352).
Kaynakça
Çelik, Ali (2008). Türk Halk Şiiri Antolojisi. İstanbul: Timaş Yay.
Köprülü, M. Fuad (2004). Saz Şairleri I-V. Ankara: Akçağ Yay.
“Vartan” (1998). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 8. İstanbul: Dergâh Yay. 513.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. HİLAL ERDOĞANYayın Tarihi: 30.11.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Destan
Ezel benim şu cihâna
geldiğim
Hudamda emroldu,
düştüm erkâna
Anamın rahmine düştüm,
kaynadım
Bir katre kan iken
döndüm insana
Üç ayımda uyumuştum
uyandım
Dört ayımda silkindim
de deprendim
Altı ay olunca çözüldü
bendim
Ol dem her yerime
düştü nişâne
Bir yaşımda çiçek ile
büründüm
Yaşım aldım dört
ayaklı süründüm
Toprakta taşta yüz
üstü yürüdüm
Ne yalvarabildim ne
hâl bilene
…
Yirmi yaşımdaydım,
serimden geçtim
Aşkım havalandı,
oynadım, coştum
Bulanık çay gibi
kaynadım, taştım
Gürleyince, benzer
idim arslana
…
Kırk yaşımda nizam
deyu kuruldum
Aşkımdan usandım,
yârdan yoruldum
Bulanık çay gibi aktım
duruldum
Akar oldum deryalara
çalkana
…
Altmışımda bulamadım
tadımı
Çok çalıştım, alamadım
dâdımı
Naçarlıktan gene
sevdim yâdımı
Gücüm yetmedi, dost
oldum düşmana
…
Seksenimde kimse sözüm
tutmadı
Oğul uşak hizmetimi
etmedi
İstediğim yere ayak
gitmedi
Eğildi belim bu yana o
yana
…
Her ne var ki
cesedimde soyuldu
üç beş arşın bez içine
koyuldu
Gören bilen kavm-ü
kardeş dizildi
Cesedimi götürdüler
zindana
Can cesedden
helâllaştı, ayrıldı
O yollarda çok
dervendler var idi
Cenk kuruldu melâike
yürüdü
Çok zulümat ile geçtim
o yana
…
Kimse bilmez kim yiye
kim kazana
Dünya mülkü emânettir
insana
Kalmaz yalan dünyâ
pîr-ü civana
Gelen gitti, giden
gelmez cihâna
Âşık Vartan dilde koy
ezber olsun
İşiten işitsin,
haberdâr olsun
Kadir Mevlâm her
kuluna yâr olsun
Andan sonra olsun Âşık
Vartan’a
Köprülü, M. Fuad
(2004). Saz Şairleri I-V. Ankara: Akçağ Yay. 396-399.
Yayın Tarihi: 30.11.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Destan
Ezel benim şu cihâna
geldiğim
Hudamda emroldu,
düştüm erkâna
Anamın rahmine düştüm,
kaynadım
Bir katre kan iken
döndüm insana
Üç ayımda uyumuştum
uyandım
Dört ayımda silkindim
de deprendim
Altı ay olunca çözüldü
bendim
Ol dem her yerime
düştü nişâne
Bir yaşımda çiçek ile
büründüm
Yaşım aldım dört
ayaklı süründüm
Toprakta taşta yüz
üstü yürüdüm
Ne yalvarabildim ne
hâl bilene
…
Yirmi yaşımdaydım,
serimden geçtim
Aşkım havalandı,
oynadım, coştum
Bulanık çay gibi
kaynadım, taştım
Gürleyince, benzer
idim arslana
…
Kırk yaşımda nizam
deyu kuruldum
Aşkımdan usandım,
yârdan yoruldum
Bulanık çay gibi aktım
duruldum
Akar oldum deryalara
çalkana
…
Altmışımda bulamadım
tadımı
Çok çalıştım, alamadım
dâdımı
Naçarlıktan gene
sevdim yâdımı
Gücüm yetmedi, dost
oldum düşmana
…
Seksenimde kimse sözüm
tutmadı
Oğul uşak hizmetimi
etmedi
İstediğim yere ayak
gitmedi
Eğildi belim bu yana o
yana
…
Her ne var ki
cesedimde soyuldu
üç beş arşın bez içine
koyuldu
Gören bilen kavm-ü
kardeş dizildi
Cesedimi götürdüler
zindana
Can cesedden
helâllaştı, ayrıldı
O yollarda çok
dervendler var idi
Cenk kuruldu melâike
yürüdü
Çok zulümat ile geçtim
o yana
…
Kimse bilmez kim yiye
kim kazana
Dünya mülkü emânettir
insana
Kalmaz yalan dünyâ
pîr-ü civana
Gelen gitti, giden
gelmez cihâna
Âşık Vartan dilde koy
ezber olsun
İşiten işitsin,
haberdâr olsun
Kadir Mevlâm her
kuluna yâr olsun
Andan sonra olsun Âşık
Vartan’a
Köprülü, M. Fuad
(2004). Saz Şairleri I-V. Ankara: Akçağ Yay. 396-399.
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Destan
Ezel benim şu cihâna
geldiğim
Hudamda emroldu,
düştüm erkâna
Anamın rahmine düştüm,
kaynadım
Bir katre kan iken
döndüm insana
Üç ayımda uyumuştum
uyandım
Dört ayımda silkindim
de deprendim
Altı ay olunca çözüldü
bendim
Ol dem her yerime
düştü nişâne
Bir yaşımda çiçek ile
büründüm
Yaşım aldım dört
ayaklı süründüm
Toprakta taşta yüz
üstü yürüdüm
Ne yalvarabildim ne
hâl bilene
…
Yirmi yaşımdaydım,
serimden geçtim
Aşkım havalandı,
oynadım, coştum
Bulanık çay gibi
kaynadım, taştım
Gürleyince, benzer
idim arslana
…
Kırk yaşımda nizam
deyu kuruldum
Aşkımdan usandım,
yârdan yoruldum
Bulanık çay gibi aktım
duruldum
Akar oldum deryalara
çalkana
…
Altmışımda bulamadım
tadımı
Çok çalıştım, alamadım
dâdımı
Naçarlıktan gene
sevdim yâdımı
Gücüm yetmedi, dost
oldum düşmana
…
Seksenimde kimse sözüm
tutmadı
Oğul uşak hizmetimi
etmedi
İstediğim yere ayak
gitmedi
Eğildi belim bu yana o
yana
…
Her ne var ki
cesedimde soyuldu
üç beş arşın bez içine
koyuldu
Gören bilen kavm-ü
kardeş dizildi
Cesedimi götürdüler
zindana
Can cesedden
helâllaştı, ayrıldı
O yollarda çok
dervendler var idi
Cenk kuruldu melâike
yürüdü
Çok zulümat ile geçtim
o yana
…
Kimse bilmez kim yiye
kim kazana
Dünya mülkü emânettir
insana
Kalmaz yalan dünyâ
pîr-ü civana
Gelen gitti, giden
gelmez cihâna
Âşık Vartan dilde koy
ezber olsun
İşiten işitsin,
haberdâr olsun
Kadir Mevlâm her
kuluna yâr olsun
Andan sonra olsun Âşık
Vartan’a
Köprülü, M. Fuad
(2004). Saz Şairleri I-V. Ankara: Akçağ Yay. 396-399.
Eserlerinden Örnekler
Destan
Ezel benim şu cihâna
geldiğim
Hudamda emroldu,
düştüm erkâna
Anamın rahmine düştüm,
kaynadım
Bir katre kan iken
döndüm insana
Üç ayımda uyumuştum
uyandım
Dört ayımda silkindim
de deprendim
Altı ay olunca çözüldü
bendim
Ol dem her yerime
düştü nişâne
Bir yaşımda çiçek ile
büründüm
Yaşım aldım dört
ayaklı süründüm
Toprakta taşta yüz
üstü yürüdüm
Ne yalvarabildim ne
hâl bilene
…
Yirmi yaşımdaydım,
serimden geçtim
Aşkım havalandı,
oynadım, coştum
Bulanık çay gibi
kaynadım, taştım
Gürleyince, benzer
idim arslana
…
Kırk yaşımda nizam
deyu kuruldum
Aşkımdan usandım,
yârdan yoruldum
Bulanık çay gibi aktım
duruldum
Akar oldum deryalara
çalkana
…
Altmışımda bulamadım
tadımı
Çok çalıştım, alamadım
dâdımı
Naçarlıktan gene
sevdim yâdımı
Gücüm yetmedi, dost
oldum düşmana
…
Seksenimde kimse sözüm
tutmadı
Oğul uşak hizmetimi
etmedi
İstediğim yere ayak
gitmedi
Eğildi belim bu yana o
yana
…
Her ne var ki
cesedimde soyuldu
üç beş arşın bez içine
koyuldu
Gören bilen kavm-ü
kardeş dizildi
Cesedimi götürdüler
zindana
Can cesedden
helâllaştı, ayrıldı
O yollarda çok
dervendler var idi
Cenk kuruldu melâike
yürüdü
Çok zulümat ile geçtim
o yana
…
Kimse bilmez kim yiye
kim kazana
Dünya mülkü emânettir
insana
Kalmaz yalan dünyâ
pîr-ü civana
Gelen gitti, giden
gelmez cihâna
Âşık Vartan dilde koy
ezber olsun
İşiten işitsin,
haberdâr olsun
Kadir Mevlâm her
kuluna yâr olsun
Andan sonra olsun Âşık
Vartan’a
Köprülü, M. Fuad
(2004). Saz Şairleri I-V. Ankara: Akçağ Yay. 396-399.