VÂSIF, Yağcıoğlu Ömer Kâhya

(d. ?/? - ö. 1311-1312/1893)
âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Şiirlerinde Vâsıf mahlasını kullanan âşığın asıl adı Yağcıoğlu Ömer Kâhya’dır. Önce Zile’ye bağlı iken sonradan Sogun kazasına bağlanan Arpaç köyünde doğmuştur. Doğum tarihi ile ilgili kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur. Cahit Öztelli Zile’li Şairler adlı kitabında Vâsıf’ın az çok medrese tahsili gördüğünü belirtmektedir (Öztelli 1944: 117). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’nde ise köyünde köylünün dili, kasabada kalem şuarasının dili ile konuşan bir âşık olduğu ifade edilmektedir (1998: 517). Vâsıf, 60 yaşlarında iken H. 1311-1312 (M. 1893) yılında vefat etmiştir. Vâsıf’ın yaşamı ve şairliği cönk ve mecmualar üzerine yapılacak çalışmalarla aydınlatılabilir.

Hemen her konuda şiirler söyleyen Vâsıf, destanları, hicviyeleri ve mizahi parçaları ile tanınmaktadır. Cahit Öztelli, Vâsıf’ın gençliğinde divan edebiyatı tesirinde kaldığını ancak yaşlandıktan ve köyüne çekildikten sonra ise kendi öz muhitinin dili ile güzel şiir örnekleri verdiğini ifade etmektedir. Öztelli, köylü olduğu için Vâsıf’ın âşıklığı ile alay edenlere verdiği manzum cevaba ve askere giden bir gencin ağzından, nişanlısı ile ayrılırken Vâsıf tarafından söylenen bir şiirine yer verir (1944: 117-119). Dehri Dilçin ise Edebiyatımızda Atasözleri adlı eserinde, Vâsıf’ın “Nasihat Destanı” başlıklı şiirine yer vermiştir. Dilçin’in verdiği bilgilere göre, son zamanlarda tertip edilmiş bir cönkte rastlanılan bu destanın dili, önceden beri alışık olduğumuz âşık lisanıyla pek uyuşamamaktadır. Dilçin, bu uyumsuzluğun, müstensihlerin gelişigüzel tasarruflarından ileri geldiğini öne sürmektedir Aynı zamanda manzumenin herkes tarafından benimsenerek çok yazılmış ve okunmuş olmasını da neden olarak gösterir (1945: 129).

Kaynakça

Dilçin, Dehri (1945). Edebiyatımızda Atasözleri. İstanbul: Klişecilik ve Matbaacılık.

Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası.

"Vâsıf" (1998). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 8. İstanbul: Dergah Yay. 517.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. ZEYNEP SAFİYE BAKİ
Yayın Tarihi: 03.03.2015
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Nasihat Destanı

Aciâne edem kardaşım pendi

Düşmeyip azamet ve ihtişama

Dinlersin sözümü elbet efendi

Kaabiliyet varsa arzı, ifhama

 

Devvar-ı dünyaya ermez hiç akıl

Zuhurun anlamak maksad-ı asıl

Ehl(i) elinde kırka yarılır bir kıl

Bu iş gelmez hiç tâdât ü erkama

 

Tâliin miktarı parlar ikbalin

Şâkiri ol ey can dâim bu halin

Mazi geçmiş, hulyadır istikbalin

Hale bak beyhude düşme evhama

 

Âlâyiş-i dünya gerçi pek rengin

Aldanma nakşe, ol sahib-i temkin

İsti’câl eyleme kârında, lâkin

Bırakma sabahki işi akşama

 

Kanı "utlubül-ilme ve lev-bis-sın”

Emrine munkattır cümle mü’minin

İntihasın bulmak değildir mümkin

Ve lâkin cehteyle yine itmama

 

Okuyup yazmakla olunmaz irfan

Rasgele arayıp bulunmaz insan

Rah-ı şahadette verir tatlı can

Âşık-ı sadıklar bir dolu câma

 

Sükût ihtiyar et söyleme fazla

Kâmiller aldılar menzili azla

Hırka-pûş olarak Hakka niyazla

Allah için gel uy durma imama

 

Etmeli evvelâ derunu pir-pâk

Nâpâk olan gönle nazar kılmaz

Hak Bir gün alt-üst otup zemin ü eflâk

Patlıyacak elbet azim hengâme

 

Yerin kulağı var sanma ki duymaz

Ettiğini Allah yanına koymaz

Vaz geç gafletten hiç sana uymaz

Uymalı azizim nâçar eyyama

 

Verir kısmetini Rezzâk-ı âlem

Getirmiştir seni dünyaya mâdem

Fursat varken çalış durma hey âdem

Mütevekkil olup lutf-u Kassama

 

Gıybet ü zem olsun dilinden ırak

Kendini öğmeyi dilinden bırak

Kıymet ü bahanı eyleme merak

Malûmdur değerin çün has u âma

 

Sadakattir bunda müstahsen âdet

Mâdûna riayet, mâfevka tâat

İktidara göredir hep mükâfat

Yakışır kâmiller âlî makama

 

Aklına güvenip olanlar mağrur

Akıl gider bir gün divane olur

Zıyb ü câha mağrur olma, kim, gurur

Düşürür âkıbet pek menhus dâme

 

Fukara, ağniya hepsi de bir kul

Düşün bu nutkumu zihninde bir yol

Kalender eğninde eskice bir çul

Görüp de değişme kuru selâma

 

Tatlılıkla eyle sözüne âğâz

Gayret et dinliyen eylesin infaz

İyrad-ı kelâmda düşünüp biraz

Tatlı nihayet ver her bir kelâma

 

Günahın miktarı azâbın artar

Ol rûz-u cezada yutmazlar mantar

Usta kaptan isen gemini kurtar

Cennet yolu açık has ile âma

 

Taşıma sen sen ol efkâr-ı akim

Umûrunda ol dâima müstakim

Bırakır felek her tedbirin akim

Şeâmetle erer işin encama

 

Nushumun kâffesi nefsime hitap

Herkesin kendinden sorulur hisap

Suâle isterler mahşerde cevap

Kudretim yok ifade-i merama

 

Vâsıf ol dâima hakkına kaail

Hak ile olunur murada nâil

Kabûle şayansa ediniz dâhil

Defter-i divana bergüzar nâme (Dilçin 1945: 129-132)

 

Koşma

İşte ben gidiyom sunam elinden,

Dostum olan karaları bağlasun,

Bülbül idim pervaz ettim gülünden,

Gözün yaş kirpiğin kan ağlasun.

 

Hasta düşüp sağım solum bilmezsem,

Dilim tutup yar selâmın salmazsam,

Vâd ettiğim günde geri gelmezsem,

Gözün yaşı Tuna gibi çağlasun.

 

Eğer vâdem gurbet elde olursa,

Tenim arar toprağı bulursa,

Uğrun uğrun kem haberim gelirse,

Gözün yaşı Tuna gibi çağlasun.

 

Varak gidek gezek gurbet elleri,

Dayim akar durmaz çeşmim selleri.

Dökülürse mah yüzünün telleri,

Emanettir gül yağıle yağlasun,

 

Vâsıf'ım der gurbete katlanmak gerek,

Varak gidek serdeki yazıyı görek,

Bir gün görmemeğe durmayan yürek,

Mevlâm sabır versin de eğlesün (Öztelli 1944: 117-119)

 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1BİÇÂRE MUSA, Musa Taşd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2EMÎN/ÂRİF, Tokadî Şeyh Mehmed Emîn Efendid. 1664-65 - ö. 12 Eylül 1745Doğum YeriGörüntüle
3Rıza Zelyutd. 13 Nisan 1948 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4BİÇÂRE MUSA, Musa Taşd. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5EMÎN/ÂRİF, Tokadî Şeyh Mehmed Emîn Efendid. 1664-65 - ö. 12 Eylül 1745Doğum YılıGörüntüle
6Rıza Zelyutd. 13 Nisan 1948 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7BİÇÂRE MUSA, Musa Taşd. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8EMÎN/ÂRİF, Tokadî Şeyh Mehmed Emîn Efendid. 1664-65 - ö. 12 Eylül 1745Ölüm YılıGörüntüle
9Rıza Zelyutd. 13 Nisan 1948 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10BİÇÂRE MUSA, Musa Taşd. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
11EMÎN/ÂRİF, Tokadî Şeyh Mehmed Emîn Efendid. 1664-65 - ö. 12 Eylül 1745MeslekGörüntüle
12Rıza Zelyutd. 13 Nisan 1948 - ö. ?MeslekGörüntüle
13BİÇÂRE MUSA, Musa Taşd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14EMÎN/ÂRİF, Tokadî Şeyh Mehmed Emîn Efendid. 1664-65 - ö. 12 Eylül 1745Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Rıza Zelyutd. 13 Nisan 1948 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16BİÇÂRE MUSA, Musa Taşd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17EMÎN/ÂRİF, Tokadî Şeyh Mehmed Emîn Efendid. 1664-65 - ö. 12 Eylül 1745Madde AdıGörüntüle
18Rıza Zelyutd. 13 Nisan 1948 - ö. ?Madde AdıGörüntüle