Madde Detay
VECDÎ, Derviş-zâde Abdurrahman
(d. ?/? - ö. 1008/1599)
divan şairi, yazarı
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Türk Edebiyatında Vecdî mahlaslı ona yakın şair vardır. Bunlardan biri olan ve önce Bezmî daha sonra Vecdî mahlasını kullanan Abdurrahman Vecdî, bazı kaynaklarda iki farklı şair gibi düşünülmüş, divanı 17. yüzyıl şairi Abdulbakî Vecdî adına kaydedilmiştir.
Vecdî, Filibe’de doğdu. Babası, şiirleri de bulunan devrin ileri gelen kadılarından Derviş Çelebi’dir. Doğum tarihi bilinmeyen Vecdî’nin asıl adı Abdurrahman’dır. Bazı kaynaklarda adının Abdullah olduğu belirtilse de Vecdî, adının Abdurrahman olduğunu açık bir şekilde divanında kaydeder. Önce Bezmî mahlasını kullandı. Daha sonra Âşık Çelebi tarafından kendisine Vecdî mahlası verilmesine rağmen Âşık Çelebi, tezkiresinde Bezmî mahlasını kullanmıştır. Vecdî bu hususu “Bezmî nâmına mahlasdan ferâgat olınup Vecdî olmamuza anlar sebeb olmışdur. Lâkin tezkirelerinde yine Bezmîlikle yazmışdur.” ifadesiyle dile getirir: Yakalandığı hastalıktan dolayı (dâü’l-fîl) "Topal Kadı" lakabıyla şöhret bulan Vecdî , müderris ve kadı olarak görev yaptı. Kaynaklarda ne zaman ve nerede görev yaptığına dair bilgiler bulunmasa da divanından hareketle onun Florina, İbrail, Uzuncaova, Karinnâbâd, İvrace, Dubnice, Ürgüp ve Peçuy'da kadılık ve Hayrabolu'da üç yıl müderrislik yaptığı; bir müddet İstanbul'da kaldığı, Kütahya'da bulunduğu anlaşılmaktadır.
Sultan III. Mehmed’in saltanatının ilk yıllarında 1008/1599'da vefat eden şairin ölüm tarihinin bazı kaynaklarda 988/1580 olarak kaydedilmesi doğru değildir. Divanın başında Eğri'nin fethine dair yazılan bir tarih manzumesi (1005/1596) ve 1004/1595'te sadrazam olan İbrahim Paşa'ya yazılan manzume şairin 1004-1005/1596'lı yıllarda yaşadığını göstermektedir.
Divanı göz önünde bulundurulduğunda Vecdî'nin pek çok kişiyle irtibatı olan, herkesçe tanınan, bilinen, sevilen, hatırı sayılan biri olduğu anlaşılır. Sultan III. Murad, Sultan III. Mehmed, Sadrazam Sinan Paşa, Bostanzâde Mehmed Efendi, Sunullah Efendi, Kazasker Abdurrahman Efendi, Zeyrekzâde, Karaçelebizâde Hüsam Çelebi, Şeyhülislâm Zekeriyya Efendi, Sadrazam Ferhat Paşa gibi pek çok üst düzey siyaset, ilim ve sanat erbabına bazen makam talebi, bazen tebrik, bazen de şikâyet vesilesiyle şiirler sunduğu göz önüne alınırsa şairin yaşadığı dönemde hayli aktif bir kişi olduğu anlaşılır.
Vecdî'nin iyi bir eğitim aldığı, döneminde ilmiyle kendisini kabul ettirdiği de kaynaklarda belirtilen hususlardandır. Divandaki Arapça ve Farsça metinlerden hareketle Vecdî’nin bu dilleri şiir yazacak derecede iyi bildiği anlaşılmaktadır. Âşık Çelebi ve Kınalızâde Hasan Çelebi onun şairlik gücünü takdir ederler. Manzumelerin ve mensur metinlerin çoğunda Vecdî’nin yaşadığı ve gözlemlediği olaylara ait ipuçları bulmak mümkündür. Vecdî, ifade etmek istediği hususları açık ve net bir söyleyişle ortaya koymuş, edebî sanatlara fazla yer vermemiştir. Bu yüzden manzumelerinde yoğunluk ve derinlik pek görülmez. Vecdî’nin tek eseri divanıdır.
Divan
Vecdî’nin tek nüshası mevcut divanı, yanlışlıkla Abdulbakî Vecdî adına kaydedilmiştir. Otograf nüsha özelliğine sahip eser, mürettep bir divandan ziyade manzum ve mensur metinleri içeren bir mecmua niteliğindedir. Yer yer (şaire ya da başkasına ait) Arapça ve Farsça manzumeler de içeren divanda hemen bütün nazım şekilleri ile yazılmış manzumelere örnek bulmak mümkündür. Vecdî neredeyse bütün manzum ve mensur metinleri bir olay veya gerekçe üzerine kaleme almış, yazılış sebebini ve takdim ettiği kişiyi de belirtmiştir.
Divanda manzum bölümlerin dışında yer alan mensur kısımlarda da hayli manzume bulunmaktadır. Toplamda 33 kaside, 71 kıta (3’ü tarih kıtası), 97 gazel (16’sı nazire), 62 nazm, 17 mesnevi, 9 musammat, 1 rubâî, 217 beyit, 18 mısra ve çeşitli vesilelerle yazılmış 40 civarında mensur parça bulunmaktadır. Divan, Hasan Kavruk ve Bahir Selçuk tarafından yayımlanmıştır (Kavruk, Selçuk 2009).
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmani. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Dîvân-ı Vecdî. Bayezid Kütüphanesi, Veliyüddin Efendi No.2705/1-2.
Eyduran (Sungurhan), Aysun (hzl.) (1999). Kınalızade Hasan Çelebi-Tezkiretü’ş-Şuara. Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html. [erişim tarihi: 12.05.2013]
İpekten, Haluk vd. (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
Kavruk, Hasan (1998). “Bezmî Veya Vecdî Üzerine” Bir Dergisi (9-10): 359-367.
Kavruk, Hasan ve Bahir Selçuk (2009). Filibeli Vecdî ve Divanı (Metin-Dizin). Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292405/h/filibeli-vecdi-divani.pdf [erişim tarihi: 12.05.2013]
Kayabaşı, Bekir (1996). Kafzade Faizî'nin Zübdetü’l-Eşârı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Mermer, Ahmet (2000). XVII. Yüzyıl Divan Şairi Vecdî ve Divançesi. İstanbul: MEB Yay.
Şemseddin Sami (1996). Kamusu’l-A’lâm. Ankara: Kaşgar Neşriyat.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. BAHİR SELÇUKYayın Tarihi: 14.07.2013Güncelleme Tarihi: 22.08.2021Eserlerinden Örnekler
Divan'dan
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
Dem-be-dem dîdelerüm kim hat-ı hûbâna bakar
Ya’ni kim iki gözüm âyet-i Kur’ân’a bakar
Akl u fikri tağılup hâtırı mecmû’ olmaz
Her kimün kim gözi ol zülf-i perîşâna bakar
Görinen her gice mâh-ı nev ü encüm sanman
Göz kulağ oldı felek pes meh-i tâbâna bakar
Görinür âlem-i bâlâda kevâkib mânend
Çarh-ı sad-dîde bu şeb sen meh-i tâbâna bakar
Bahs ider âşık-ı bî-bâk u rakîb-i nâ-pâk
Fi’l-mesel cenge çıkar şîr ile meydâna bakar
Vecdiyâ gâv-ı alaf-hâr dir isem lâyık
Ol ki la’lini koyup çeşme-i hayvâna bakar
(Kavruk, Hasan; Selçuk, Bahir (2009). Filibeli Vecdî ve Divanı (Metin-Dizin). Malatya: Özserhat Yay. 101.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 14.07.2013Güncelleme Tarihi: 22.08.2021Eserlerinden Örnekler
Divan'dan
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
Dem-be-dem dîdelerüm kim hat-ı hûbâna bakar
Ya’ni kim iki gözüm âyet-i Kur’ân’a bakar
Akl u fikri tağılup hâtırı mecmû’ olmaz
Her kimün kim gözi ol zülf-i perîşâna bakar
Görinen her gice mâh-ı nev ü encüm sanman
Göz kulağ oldı felek pes meh-i tâbâna bakar
Görinür âlem-i bâlâda kevâkib mânend
Çarh-ı sad-dîde bu şeb sen meh-i tâbâna bakar
Bahs ider âşık-ı bî-bâk u rakîb-i nâ-pâk
Fi’l-mesel cenge çıkar şîr ile meydâna bakar
Vecdiyâ gâv-ı alaf-hâr dir isem lâyık
Ol ki la’lini koyup çeşme-i hayvâna bakar
(Kavruk, Hasan; Selçuk, Bahir (2009). Filibeli Vecdî ve Divanı (Metin-Dizin). Malatya: Özserhat Yay. 101.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 22.08.2021Eserlerinden Örnekler
Divan'dan
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
Dem-be-dem dîdelerüm kim hat-ı hûbâna bakar
Ya’ni kim iki gözüm âyet-i Kur’ân’a bakar
Akl u fikri tağılup hâtırı mecmû’ olmaz
Her kimün kim gözi ol zülf-i perîşâna bakar
Görinen her gice mâh-ı nev ü encüm sanman
Göz kulağ oldı felek pes meh-i tâbâna bakar
Görinür âlem-i bâlâda kevâkib mânend
Çarh-ı sad-dîde bu şeb sen meh-i tâbâna bakar
Bahs ider âşık-ı bî-bâk u rakîb-i nâ-pâk
Fi’l-mesel cenge çıkar şîr ile meydâna bakar
Vecdiyâ gâv-ı alaf-hâr dir isem lâyık
Ol ki la’lini koyup çeşme-i hayvâna bakar
(Kavruk, Hasan; Selçuk, Bahir (2009). Filibeli Vecdî ve Divanı (Metin-Dizin). Malatya: Özserhat Yay. 101.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Divan'dan
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
Dem-be-dem dîdelerüm kim hat-ı hûbâna bakar
Ya’ni kim iki gözüm âyet-i Kur’ân’a bakar
Akl u fikri tağılup hâtırı mecmû’ olmaz
Her kimün kim gözi ol zülf-i perîşâna bakar
Görinen her gice mâh-ı nev ü encüm sanman
Göz kulağ oldı felek pes meh-i tâbâna bakar
Görinür âlem-i bâlâda kevâkib mânend
Çarh-ı sad-dîde bu şeb sen meh-i tâbâna bakar
Bahs ider âşık-ı bî-bâk u rakîb-i nâ-pâk
Fi’l-mesel cenge çıkar şîr ile meydâna bakar
Vecdiyâ gâv-ı alaf-hâr dir isem lâyık
Ol ki la’lini koyup çeşme-i hayvâna bakar
(Kavruk, Hasan; Selçuk, Bahir (2009). Filibeli Vecdî ve Divanı (Metin-Dizin). Malatya: Özserhat Yay. 101.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | REVNÂK, Revnâk-zâde Mehmed | d. ? - ö. 1562/1563/1568 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ALÂADDÎN ALÎ ÇELEBİ | d. ? - ö. 1543-44 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | REVNÂK, Revnâk-zâde Mehmed | d. ? - ö. 1562/1563/1568 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ALÂADDÎN ALÎ ÇELEBİ | d. ? - ö. 1543-44 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | REVNÂK, Revnâk-zâde Mehmed | d. ? - ö. 1562/1563/1568 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ALÂADDÎN ALÎ ÇELEBİ | d. ? - ö. 1543-44 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Meslek | Görüntüle |
11 | REVNÂK, Revnâk-zâde Mehmed | d. ? - ö. 1562/1563/1568 | Meslek | Görüntüle |
12 | ALÂADDÎN ALÎ ÇELEBİ | d. ? - ö. 1543-44 | Meslek | Görüntüle |
13 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | REVNÂK, Revnâk-zâde Mehmed | d. ? - ö. 1562/1563/1568 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ALÂADDÎN ALÎ ÇELEBİ | d. ? - ö. 1543-44 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | REVNÂK, Revnâk-zâde Mehmed | d. ? - ö. 1562/1563/1568 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ALÂADDÎN ALÎ ÇELEBİ | d. ? - ö. 1543-44 | Madde Adı | Görüntüle |