Madde Detay
VİSALÎ, Kanber
(d. ?/1835 - ö. ?/?)
âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Visalî, Sivas’ın ilçesi Kangal’ın Kabakçiftliği köyündendir. 1835’te doğmuştur. Asıl adı Kanber’dir. Babası Sarı Mehmet olarak tanınmıştır. Gençliğinde akli dengesini yitirdiği ve Hacı Bektaş tekkesine götürüldükten sonra düzeldiği söylenir. Visalî, yaşlılığında Bozhöyük’e göçmüş, orada vefat etmiştir (Aslanoğlu 2006: 556-562; Yıldız 2003: 856).
İbrahim Aslanoğlu bu konuda ve mahlas alması hususunda şunları söylemektedir: “Bu olayın üstünden yıllar geçti. Kanber, Hacı Bektaş’ı ziyaret etmeye niyetlendi. Baba-oğul yola düşüp dergâha vardılar. Delikanlı, Feyzullah Çelebi’yi görür görmez heyecanlanıp ‘Baba, dedi; bana rüyamda bade içiren işte bu pirdi’. Babası susmasını işaret etti. Feyzullah Çelebi ona, ilk söylediği nefesi tekrar ettirip dinledikten sonra, sırtını sıvazlayıp gülümsedi. ‘Oğlum, sen dünyevi aşktan sıyrılıp ilahi aşka yönelmişsin. Artık visale erdin demektir. Bundan sonra mahlasın Visalî olsun.’ Kanber’in o güne kadar mahlası yoktu, göbek adıyla söylüyordu. O günden sonra Visalî mahlasını kullanmaya başladı. ” (Aslanoğlu 2006: 556-562).
Herhangi bir tahsil görmemiştir. Rüyasında ak sakallı bir pirin elinden bade içmiş ve o vakitten sonra şiir söylemeye başlamıştır. Visalî’nin kimi şiirleri Kanberî, kimileri de Visalî tapşırmalıdır. Şiirleriyle Âşık Veysel’in yetişmesinde önemli rol oynamıştır.
Kaynakça
Aslanoğlu, İbrahim (2006). Sivas Meşhurları. C. 2. Ankara: yyy.
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 5. Sivas: Sivas Valiliği Yay.
Yıldız, Alim (2003). Sivaslı Şairler Antolojisi. İstanbul: yyy.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. DOĞAN KAYAYayın Tarihi: 27.11.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Fakı
Altı bin altı yüz altmış altı ayet
Ahed’den Ahmed’e geldi yıl fakı*
Yedi kat yer yedi kat gök semavat
Beytü’l-akdes bu âlemde bil fakı
Beş vaktini kaç harf ile kılarsın
Seyyidü’l-ahkâmı nasıl bilirsin
Devre telkin verir bed-nam olursun
Şeb-i cehenneme düştü kul fakı
Yedi asumana beşaret oldu
Kaç baba buldu da kaç baba bildi
Otuz bini dahi nerede kaldı
Ledünni ilminden ara sor fakı
Okursun Kur’an’ı bilmen mübini
Terk ettin mezhebi imanı dini
Evvel baştan idrak eyle sen seni
Müslümanlık kolay değil zor fakı
İslam isen taharetsiz oturma
Şeriatın şartlarını yitirme
Kibir gıybet tama şehvet getirme
Haramı helalden seçmez bir fakı
Beyhude mi sandın bu ben fakiri
Cevabire tayetmezler fakiri
Attığın taş seni vurur ahiri
Sen seni gör eli gönne mar fakı
Huda’dan gayrıya çekmem minneti
Mü’min için halk eyledi Cennet’i
Yedi bin yedi yüz farzın sünneti
Altı bin altı yüz bilmem her fakı
Heman bin iki yüz yetmiştir sene
Sığındım Settar’a Ganî Süphan’a
Visalî bağlandık harfü’l-Kuran’a
Gırgır etme şaplak yersin dur fakı
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 5. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 411-412.
Yâr
“Kün” deyince halk eyledi âlemi
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
“Nahnü kasemna”da çaldın kalemi
Kıblem sensin secdegâhım olan yar
Ağ gül ile kırmızı gül duruştu
İki derya birbirine karıştı
Ervahından cismim cana erişti
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
İbtidadan intihaya görüştüm
Menzil menzil dostlar ile yarıştım
Hamdülillah maksuduma eriştim
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Otuz iki huruf cisminen cana
Bir veçhile böyle geldi cihana
Sebeb-i vücudum an’oldu ona
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Bin iki yüz seksen dörttür Visalî
Ahed Ahmet Haydar Kerrar’dır Ali
Balım Sultan Hacı Bektaş-ı Veli
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 5. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 414-415.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 27.11.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Fakı
Altı bin altı yüz altmış altı ayet
Ahed’den Ahmed’e geldi yıl fakı*
Yedi kat yer yedi kat gök semavat
Beytü’l-akdes bu âlemde bil fakı
Beş vaktini kaç harf ile kılarsın
Seyyidü’l-ahkâmı nasıl bilirsin
Devre telkin verir bed-nam olursun
Şeb-i cehenneme düştü kul fakı
Yedi asumana beşaret oldu
Kaç baba buldu da kaç baba bildi
Otuz bini dahi nerede kaldı
Ledünni ilminden ara sor fakı
Okursun Kur’an’ı bilmen mübini
Terk ettin mezhebi imanı dini
Evvel baştan idrak eyle sen seni
Müslümanlık kolay değil zor fakı
İslam isen taharetsiz oturma
Şeriatın şartlarını yitirme
Kibir gıybet tama şehvet getirme
Haramı helalden seçmez bir fakı
Beyhude mi sandın bu ben fakiri
Cevabire tayetmezler fakiri
Attığın taş seni vurur ahiri
Sen seni gör eli gönne mar fakı
Huda’dan gayrıya çekmem minneti
Mü’min için halk eyledi Cennet’i
Yedi bin yedi yüz farzın sünneti
Altı bin altı yüz bilmem her fakı
Heman bin iki yüz yetmiştir sene
Sığındım Settar’a Ganî Süphan’a
Visalî bağlandık harfü’l-Kuran’a
Gırgır etme şaplak yersin dur fakı
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 5. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 411-412.
Yâr
“Kün” deyince halk eyledi âlemi
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
“Nahnü kasemna”da çaldın kalemi
Kıblem sensin secdegâhım olan yar
Ağ gül ile kırmızı gül duruştu
İki derya birbirine karıştı
Ervahından cismim cana erişti
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
İbtidadan intihaya görüştüm
Menzil menzil dostlar ile yarıştım
Hamdülillah maksuduma eriştim
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Otuz iki huruf cisminen cana
Bir veçhile böyle geldi cihana
Sebeb-i vücudum an’oldu ona
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Bin iki yüz seksen dörttür Visalî
Ahed Ahmet Haydar Kerrar’dır Ali
Balım Sultan Hacı Bektaş-ı Veli
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 5. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 414-415.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Fakı
Altı bin altı yüz altmış altı ayet
Ahed’den Ahmed’e geldi yıl fakı*
Yedi kat yer yedi kat gök semavat
Beytü’l-akdes bu âlemde bil fakı
Beş vaktini kaç harf ile kılarsın
Seyyidü’l-ahkâmı nasıl bilirsin
Devre telkin verir bed-nam olursun
Şeb-i cehenneme düştü kul fakı
Yedi asumana beşaret oldu
Kaç baba buldu da kaç baba bildi
Otuz bini dahi nerede kaldı
Ledünni ilminden ara sor fakı
Okursun Kur’an’ı bilmen mübini
Terk ettin mezhebi imanı dini
Evvel baştan idrak eyle sen seni
Müslümanlık kolay değil zor fakı
İslam isen taharetsiz oturma
Şeriatın şartlarını yitirme
Kibir gıybet tama şehvet getirme
Haramı helalden seçmez bir fakı
Beyhude mi sandın bu ben fakiri
Cevabire tayetmezler fakiri
Attığın taş seni vurur ahiri
Sen seni gör eli gönne mar fakı
Huda’dan gayrıya çekmem minneti
Mü’min için halk eyledi Cennet’i
Yedi bin yedi yüz farzın sünneti
Altı bin altı yüz bilmem her fakı
Heman bin iki yüz yetmiştir sene
Sığındım Settar’a Ganî Süphan’a
Visalî bağlandık harfü’l-Kuran’a
Gırgır etme şaplak yersin dur fakı
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 5. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 411-412.
Yâr
“Kün” deyince halk eyledi âlemi
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
“Nahnü kasemna”da çaldın kalemi
Kıblem sensin secdegâhım olan yar
Ağ gül ile kırmızı gül duruştu
İki derya birbirine karıştı
Ervahından cismim cana erişti
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
İbtidadan intihaya görüştüm
Menzil menzil dostlar ile yarıştım
Hamdülillah maksuduma eriştim
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Otuz iki huruf cisminen cana
Bir veçhile böyle geldi cihana
Sebeb-i vücudum an’oldu ona
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Bin iki yüz seksen dörttür Visalî
Ahed Ahmet Haydar Kerrar’dır Ali
Balım Sultan Hacı Bektaş-ı Veli
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 5. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 414-415.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Fakı
Altı bin altı yüz altmış altı ayet
Ahed’den Ahmed’e geldi yıl fakı*
Yedi kat yer yedi kat gök semavat
Beytü’l-akdes bu âlemde bil fakı
Beş vaktini kaç harf ile kılarsın
Seyyidü’l-ahkâmı nasıl bilirsin
Devre telkin verir bed-nam olursun
Şeb-i cehenneme düştü kul fakı
Yedi asumana beşaret oldu
Kaç baba buldu da kaç baba bildi
Otuz bini dahi nerede kaldı
Ledünni ilminden ara sor fakı
Okursun Kur’an’ı bilmen mübini
Terk ettin mezhebi imanı dini
Evvel baştan idrak eyle sen seni
Müslümanlık kolay değil zor fakı
İslam isen taharetsiz oturma
Şeriatın şartlarını yitirme
Kibir gıybet tama şehvet getirme
Haramı helalden seçmez bir fakı
Beyhude mi sandın bu ben fakiri
Cevabire tayetmezler fakiri
Attığın taş seni vurur ahiri
Sen seni gör eli gönne mar fakı
Huda’dan gayrıya çekmem minneti
Mü’min için halk eyledi Cennet’i
Yedi bin yedi yüz farzın sünneti
Altı bin altı yüz bilmem her fakı
Heman bin iki yüz yetmiştir sene
Sığındım Settar’a Ganî Süphan’a
Visalî bağlandık harfü’l-Kuran’a
Gırgır etme şaplak yersin dur fakı
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 5. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 411-412.
Yâr
“Kün” deyince halk eyledi âlemi
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
“Nahnü kasemna”da çaldın kalemi
Kıblem sensin secdegâhım olan yar
Ağ gül ile kırmızı gül duruştu
İki derya birbirine karıştı
Ervahından cismim cana erişti
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
İbtidadan intihaya görüştüm
Menzil menzil dostlar ile yarıştım
Hamdülillah maksuduma eriştim
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Otuz iki huruf cisminen cana
Bir veçhile böyle geldi cihana
Sebeb-i vücudum an’oldu ona
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Bin iki yüz seksen dörttür Visalî
Ahed Ahmet Haydar Kerrar’dır Ali
Balım Sultan Hacı Bektaş-ı Veli
Kıblem sensin secdegâhım olan yâr
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 5. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 414-415.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | FAHREDDİN MEHMED | d. 1236-1241 - ö. 1317-1323 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | FEYZÎ, Feyzullah Seçkin | d. 1953 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Taki Akkuş | d. 14 Aralık 1943 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | HABÎB, Mirza Habîb Efendi, Isfahanlı | d. 1835 - ö. 1894 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ZİHNÎ, Mehmed Nedret | d. 1835 - ö. 1891 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | (DELİ) ÖMER | d. 1835 - ö. 1904 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | HABÎB, Mirza Habîb Efendi, Isfahanlı | d. 1835 - ö. 1894 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ZİHNÎ, Mehmed Nedret | d. 1835 - ö. 1891 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | (DELİ) ÖMER | d. 1835 - ö. 1904 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | HABÎB, Mirza Habîb Efendi, Isfahanlı | d. 1835 - ö. 1894 | Meslek | Görüntüle |
11 | ZİHNÎ, Mehmed Nedret | d. 1835 - ö. 1891 | Meslek | Görüntüle |
12 | (DELİ) ÖMER | d. 1835 - ö. 1904 | Meslek | Görüntüle |
13 | HABÎB, Mirza Habîb Efendi, Isfahanlı | d. 1835 - ö. 1894 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ZİHNÎ, Mehmed Nedret | d. 1835 - ö. 1891 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | (DELİ) ÖMER | d. 1835 - ö. 1904 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | HABÎB, Mirza Habîb Efendi, Isfahanlı | d. 1835 - ö. 1894 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ZİHNÎ, Mehmed Nedret | d. 1835 - ö. 1891 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | (DELİ) ÖMER | d. 1835 - ö. 1904 | Madde Adı | Görüntüle |