Madde Detay
YAZICI-ZÂDE ALÎ
(d. ?/? - ö. ?/?)
müverrih
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Kaynakça
Atik, Kayhan (hzl.) (2001). Lütfi Paşa ve Tevârîh-i Âl-i Osmân. Ankara: KB Yay.
Bakır, Abdullah (hzl.) (2009). Yazıcıoğlu Ali, Tevârîh-i Âl-i Selçuk. İstanbul: Çamlıca Yay.
Balıkçıoğlu, Efe Murat (2013). “Poetry in the Text: The Use and Function of Poetry in Râwandi’s Râhat al-sudûr and Yazıcızâde Ali’s Translation of the Same Work in Tevârîh-i Âl-i Selçuk”. Osmanlı Araştırmaları / The Journal of Ottoman Studies XLII: 349-371.
Blochet, Edgar (1933). Catalogue des Manuscrits turcs de la Bibliotheque National. C. II. Paris.
Duda, Herbert W. (1959). Die Seltschukengeschichte des Ibn Bibi. Copenhagen.
Erdmann, Kurt (1962). İbn Bibi als Kunsthistorische Quelle. İstanbul: Nederlands Historisch-archaeologisch Instituut Yay.
Erzi, Adnan Sadık, N. Lugal (hzl.) (1957). İbn-Bibi, El-Evâmirü’l-Alâ’iyye fi’l-Umûri’l-Alâ’iyye (Tıpkıbasım, Notlar). Ankara: TTK Yay.
Gençosman, M. Nuri (1941). İbni Bibi’nin Farsça Muhtasar Selçukname’sinden (Tercüme; Notlar ve İlâveler: F. N. Uzluk). Ankara: Uzluk Yay.
Godarov, Rahmanberdi (2004). Yazıcıoglı Alı, Seljuk Türkmenlerinin Tarıhı. III C. Aşgabat.
Houtsma, Martinus Th. (hzl.) (1902). Tevarih-i Ali Selçuk Muhtasar-ı Selçuknameh d’Ibn-Bibi. Leiden.
İkbal, Muhammed (1921). Râhatu’s-Sudûr ve Âyetü’s-Sürûr by Muhammed ibn Ali ibn Süleyman er-Râvandî. London.
Karatay, Fehmi Edhem (1961). Topkapı Sarayı Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Kataloğu. C. 1-2. İstanbul.
Koloğlu, Orhan (2008). Kitâb-ı Cihânnüma. İstanbul: Boyut Yay.
Köprülü, Fuad (1943). “Anadolu Selçukluları Tarihinin Yerli Kaynakları”. TTK Belleten VII (27): 379-521.
Menage, V. L. (1964). Neshrî’s History of Ottoman’s. Londra.
Özaydın, Abdülkerim (1999). “İbn Bîbî”. İslâm Ansiklopedisi. C. 19. İstanbul: TDV Yay. 379-382.
Özaydın, Abdülkerim (2007). “Râvendî, Muhammed b. Ali”. İslâm Ansiklopedisi. C. 34. İstanbul: TDV Yay. 471-472.
Öztürk, Necdet (hzl.) (2008). Mevlânâ Mehmed Neşrî, Cihânnümâ. İstanbul: Çamlıca Yay.
Öztürk, Mürsel (hzl.) (1996). İbn-Bibi, El-Evâmirü’l-’Alâiyye ve fi’l-umûri’l-’Ala’iyye (Tercüme). II C. Ankara: KB Yay.
Scehefer, Charles (1889) “Quelques chapitres delabrege du Seldjouk Nameh compose par l’emir Yahia”. Recuil de textes et traduction publie a l’occasion du Vlll. Congres international des orientalistes tenu a Stockholm en 1889. Paris. Serie V-Vl, III: 3-102.
Smirnov, Vladimir D. (1903). Obraztsoviya Proızvedeniya Osmaniskoy Literaturi. Petersburg.
Tezcan, Semih (2007). “Oğuznameler”. Türk Edebiyatı Tarihi. C. l. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay. 621-634.
Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2009a). Yazıcı-zâde Alî, Tevârîh-i Âl-i Selçuk (II. Cilt). İstanbul: Bilgeoğuz Yay.
Yılmaz Önder, Sevim (2009b). “Tevârîh-i Âl-i Selçuk’ta Yeme-İçme Kültürü”. Yemek Kültürü. İstanbul. 102-114.
Yılmaz Önder, Sevim (2009c) “Oğuz Resmi ile Avlanma”. Marmara Üniversitesi Acta-Turcica Dergisi (1): 12-21. www.actaturcica.com.tr. [erişim tarihi: 10 Mayıs 2009].
Yılmaz Önder, Sevim (2019). Yazıcı-zâde Ali'nin Oğuznâmesi. İstanbul: Dergah Yay.
Yinanç Mükrimin Halil (1944) Türkiye Tarihi Selçuklular Devri. İstanbul.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. SEVİM YILMAZ ÖNDERYayın Tarihi: 09.02.2015Güncelleme Tarihi: 10.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tevârîh-i Âl-i Selçuk’tan
(…)
Ve bir Türkmân ele girdi. Kulavuz idindiler ve Belh vilâyetine geldiler. Ve Tirmidî kal’asına girdiler. Andan sonra etrâfdan leşker halkından kaçan kurtılan birer birer gelmege başladılar. Gelüp ölmüşler-çün ta’ziyet idüp ve bâkîler içün tehniyet iderlerdi ve Ferîd Kâtib dirlerdi, bu vâkı’ada iki beyt didi. Beyt:
Kılıcun birle şehâ yir yüzüni dutdun tamâm
Düşmenünden kırk yıldur kim alursın intikâm
Ger irişdiyise yüzünüz devletine ne aceb
Şol ki bir hâl üzre bâkî kala hakdur ve’s selâm
(…)
Ve Sultân Sencer’ün müddet-i ömri yitmiş iki yıl idi. Ve saltanatı altmış bir yıl; yigirmi yıl Horâsân’da Berkiyâruk tarafından ve kırk bir yıl kendü istiklâli ile. Ve iki tevkî’in gördiler. Birisi dört yüz toksan birde ve birisi biş yüz elli birde yazılmış; ikisinün arası altmış bir yıl idi. Beyt:
Zamândan kim oldı ki güç görmedi
Yâhud tâc u tahtı yile virmedi
Ne nûş ola kim sonı zehr olmaya
Ne lutf ola kim anda kahr olmaya
Vefâsı belâdur safâsı cefâ
Safâ görmedi dünyeden Mustafâ
Neçün özidür kişi habl-u emel
Çü boynındadur bağlu dâm-ı ecel
Gerek kim kişi aça ibret gözin
Diler ise kim göre râhat yüzin
Cihânun gurûrına aldanmaya
Ululığı bâkî kalur sanmaya
Ne assı çü devlet mü’ebbed degül
Yâ bu izz ü müknet muhalled degül
Eger istesen menzil-ü bî zevâl
Ki anda ola ni’met lâ-yezâl
Bekâ milkini eylegil ihtiyâr
Ki ol oldı kamuya dâr-ı karâr
Şehinşeh Murâd’a Huzâ-yı enâm
Bu âlemde virsün murâdın tamâm
Hem ol âleme eylesün pâdişâh
Ki olmışdur İslâm’a püşt u penâh
(Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2009a). Yazıcı-zâde Alî, Tevârîh-i Âl-i Selçuk (II. Cilt). İstanbul: Bilgeoğuz Yay. 116, 120-122.)
Yayın Tarihi: 09.02.2015Güncelleme Tarihi: 10.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tevârîh-i Âl-i Selçuk’tan
(…)
Ve bir Türkmân ele girdi. Kulavuz idindiler ve Belh vilâyetine geldiler. Ve Tirmidî kal’asına girdiler. Andan sonra etrâfdan leşker halkından kaçan kurtılan birer birer gelmege başladılar. Gelüp ölmüşler-çün ta’ziyet idüp ve bâkîler içün tehniyet iderlerdi ve Ferîd Kâtib dirlerdi, bu vâkı’ada iki beyt didi. Beyt:
Kılıcun birle şehâ yir yüzüni dutdun tamâm
Düşmenünden kırk yıldur kim alursın intikâm
Ger irişdiyise yüzünüz devletine ne aceb
Şol ki bir hâl üzre bâkî kala hakdur ve’s selâm
(…)
Ve Sultân Sencer’ün müddet-i ömri yitmiş iki yıl idi. Ve saltanatı altmış bir yıl; yigirmi yıl Horâsân’da Berkiyâruk tarafından ve kırk bir yıl kendü istiklâli ile. Ve iki tevkî’in gördiler. Birisi dört yüz toksan birde ve birisi biş yüz elli birde yazılmış; ikisinün arası altmış bir yıl idi. Beyt:
Zamândan kim oldı ki güç görmedi
Yâhud tâc u tahtı yile virmedi
Ne nûş ola kim sonı zehr olmaya
Ne lutf ola kim anda kahr olmaya
Vefâsı belâdur safâsı cefâ
Safâ görmedi dünyeden Mustafâ
Neçün özidür kişi habl-u emel
Çü boynındadur bağlu dâm-ı ecel
Gerek kim kişi aça ibret gözin
Diler ise kim göre râhat yüzin
Cihânun gurûrına aldanmaya
Ululığı bâkî kalur sanmaya
Ne assı çü devlet mü’ebbed degül
Yâ bu izz ü müknet muhalled degül
Eger istesen menzil-ü bî zevâl
Ki anda ola ni’met lâ-yezâl
Bekâ milkini eylegil ihtiyâr
Ki ol oldı kamuya dâr-ı karâr
Şehinşeh Murâd’a Huzâ-yı enâm
Bu âlemde virsün murâdın tamâm
Hem ol âleme eylesün pâdişâh
Ki olmışdur İslâm’a püşt u penâh
(Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2009a). Yazıcı-zâde Alî, Tevârîh-i Âl-i Selçuk (II. Cilt). İstanbul: Bilgeoğuz Yay. 116, 120-122.)
Güncelleme Tarihi: 10.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tevârîh-i Âl-i Selçuk’tan
(…)
Ve bir Türkmân ele girdi. Kulavuz idindiler ve Belh vilâyetine geldiler. Ve Tirmidî kal’asına girdiler. Andan sonra etrâfdan leşker halkından kaçan kurtılan birer birer gelmege başladılar. Gelüp ölmüşler-çün ta’ziyet idüp ve bâkîler içün tehniyet iderlerdi ve Ferîd Kâtib dirlerdi, bu vâkı’ada iki beyt didi. Beyt:
Kılıcun birle şehâ yir yüzüni dutdun tamâm
Düşmenünden kırk yıldur kim alursın intikâm
Ger irişdiyise yüzünüz devletine ne aceb
Şol ki bir hâl üzre bâkî kala hakdur ve’s selâm
(…)
Ve Sultân Sencer’ün müddet-i ömri yitmiş iki yıl idi. Ve saltanatı altmış bir yıl; yigirmi yıl Horâsân’da Berkiyâruk tarafından ve kırk bir yıl kendü istiklâli ile. Ve iki tevkî’in gördiler. Birisi dört yüz toksan birde ve birisi biş yüz elli birde yazılmış; ikisinün arası altmış bir yıl idi. Beyt:
Zamândan kim oldı ki güç görmedi
Yâhud tâc u tahtı yile virmedi
Ne nûş ola kim sonı zehr olmaya
Ne lutf ola kim anda kahr olmaya
Vefâsı belâdur safâsı cefâ
Safâ görmedi dünyeden Mustafâ
Neçün özidür kişi habl-u emel
Çü boynındadur bağlu dâm-ı ecel
Gerek kim kişi aça ibret gözin
Diler ise kim göre râhat yüzin
Cihânun gurûrına aldanmaya
Ululığı bâkî kalur sanmaya
Ne assı çü devlet mü’ebbed degül
Yâ bu izz ü müknet muhalled degül
Eger istesen menzil-ü bî zevâl
Ki anda ola ni’met lâ-yezâl
Bekâ milkini eylegil ihtiyâr
Ki ol oldı kamuya dâr-ı karâr
Şehinşeh Murâd’a Huzâ-yı enâm
Bu âlemde virsün murâdın tamâm
Hem ol âleme eylesün pâdişâh
Ki olmışdur İslâm’a püşt u penâh
(Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2009a). Yazıcı-zâde Alî, Tevârîh-i Âl-i Selçuk (II. Cilt). İstanbul: Bilgeoğuz Yay. 116, 120-122.)
Eserlerinden Örnekler
Tevârîh-i Âl-i Selçuk’tan
(…)
Ve bir Türkmân ele girdi. Kulavuz idindiler ve Belh vilâyetine geldiler. Ve Tirmidî kal’asına girdiler. Andan sonra etrâfdan leşker halkından kaçan kurtılan birer birer gelmege başladılar. Gelüp ölmüşler-çün ta’ziyet idüp ve bâkîler içün tehniyet iderlerdi ve Ferîd Kâtib dirlerdi, bu vâkı’ada iki beyt didi. Beyt:
Kılıcun birle şehâ yir yüzüni dutdun tamâm
Düşmenünden kırk yıldur kim alursın intikâm
Ger irişdiyise yüzünüz devletine ne aceb
Şol ki bir hâl üzre bâkî kala hakdur ve’s selâm
(…)
Ve Sultân Sencer’ün müddet-i ömri yitmiş iki yıl idi. Ve saltanatı altmış bir yıl; yigirmi yıl Horâsân’da Berkiyâruk tarafından ve kırk bir yıl kendü istiklâli ile. Ve iki tevkî’in gördiler. Birisi dört yüz toksan birde ve birisi biş yüz elli birde yazılmış; ikisinün arası altmış bir yıl idi. Beyt:
Zamândan kim oldı ki güç görmedi
Yâhud tâc u tahtı yile virmedi
Ne nûş ola kim sonı zehr olmaya
Ne lutf ola kim anda kahr olmaya
Vefâsı belâdur safâsı cefâ
Safâ görmedi dünyeden Mustafâ
Neçün özidür kişi habl-u emel
Çü boynındadur bağlu dâm-ı ecel
Gerek kim kişi aça ibret gözin
Diler ise kim göre râhat yüzin
Cihânun gurûrına aldanmaya
Ululığı bâkî kalur sanmaya
Ne assı çü devlet mü’ebbed degül
Yâ bu izz ü müknet muhalled degül
Eger istesen menzil-ü bî zevâl
Ki anda ola ni’met lâ-yezâl
Bekâ milkini eylegil ihtiyâr
Ki ol oldı kamuya dâr-ı karâr
Şehinşeh Murâd’a Huzâ-yı enâm
Bu âlemde virsün murâdın tamâm
Hem ol âleme eylesün pâdişâh
Ki olmışdur İslâm’a püşt u penâh
(Yılmaz Önder, Sevim (hzl.) (2009a). Yazıcı-zâde Alî, Tevârîh-i Âl-i Selçuk (II. Cilt). İstanbul: Bilgeoğuz Yay. 116, 120-122.)