Madde Detay
ZEYNÎ
(d. ?/? - ö. ?/19. Yüzyıl ?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Eski Uygur)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Zeynî hakkında kaynaklarda bir bilgi bulunmamaktadır. Elimizde bulunan Mevlid’i dolayısıyla varlığından haberdar olabildiğimiz Zeynî, eserinde de kendisini tanıyabileceğimiz bir işaret bırakmamıştır. Sadece gerek ifade şeklinden, gerekse dilinden son dönem şairlerinden olduğu anlaşılmaktadır. 19. yüzyılda belki de 20. yüzyıl başlarında yaşamış olması muhtemeldir. Bilinen tek eseri Mevlid'idir.
1. Mevlid: Eser diğer mevlidlerin hemen tamamı gibi aruzun "fâilâtün fâilâtün fâilün" kalıbıyla kaleme alınmıştır. 106-110. beyitler arasında yer alan “Na’t-i Şerîf” başlıklı gazelde uygulanan "fâilâtün fâilâtün fâilün fâilün" kalıbı dışında eserin tamamı aynı kalıpla, yine bu gazel dışında mesnevi nazım şekliyle kaleme alınmıştır. 180 beyit tutarındaki eserin bilinen tek nüshası Süleymaniye Ktp. Tercüman Nu. 233 numarada kayıtlıdır. Nazım tekniği bakımından kusursuz denebilecek bir mahiyette oluşuna ve özellikle de üzerindeki muhtelif karalamalar, eklemeler ve düzeltmelere nazaran bu yazmanın tebyiz edilmemiş müellif hattı nüsha olması ihtimali güçlüdür. Eğer eser müellif hatı ise nüshanın sonundaki duada II. Abdulhamid Han’ın anılmasına nazaran eserin II. Abdulhamid’in saltanat yıllarında (1876-1909) yazıldığı söylenebilir.
Kaynakça
Köksal, M. Fatih (2011). Mevlid-nâme. İstanbul: TDV Yay.
Zeynî. Mevlidü’n-Nebî. Süleymaniye Ktp. Tercüman Nu. 233.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET FATİH KÖKSALYayın Tarihi: 23.08.2013Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
MEVLİD
(…)
Mekke’den bir meh-likâ itdi zuhûr
Nûra gark olmış gelür bedr-i budûr
Gördi Abdullâh’da nûrı ol zamân
Göñline hubb-ı nebî virdi nişân
Geldi Abdu’l-muttalib eyvânına
Kaldı bir kaç gün müsâfir yanına
Biñ hayâ ile didi bir gün Veheb
Kılma Abdu’l-muttalib re’yim ‘aceb
Tañrı’m Abdullâh’ı dâmâd ideyim
Neslime bir hayr bünyâd ideyim
Âmine’m misl-i melek hayr-ı neseb
İstediler virmedim haylî Arab
Oldı Abdu’l-muttalib râøî buña
Nûş idildi şerbet-i şîrîn-edâ
Âmine geldi Medîne’den o dem
Der-’akab yapıldı sûr-ı muhterem
Bir receb ilk cum’ası leyli hemân
Girdi Abdullâh zifâfa şâdumân
Âleme kıldı tecellîler Hudâ
Oldı bu şeb dürlü hâlet rû-nümâ
(…)
(Köksal, M. Fatih (2011). Mevlid-nâme. İstanbul: TDV Yay. 755.)
Yayın Tarihi: 23.08.2013Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
MEVLİD
(…)
Mekke’den bir meh-likâ itdi zuhûr
Nûra gark olmış gelür bedr-i budûr
Gördi Abdullâh’da nûrı ol zamân
Göñline hubb-ı nebî virdi nişân
Geldi Abdu’l-muttalib eyvânına
Kaldı bir kaç gün müsâfir yanına
Biñ hayâ ile didi bir gün Veheb
Kılma Abdu’l-muttalib re’yim ‘aceb
Tañrı’m Abdullâh’ı dâmâd ideyim
Neslime bir hayr bünyâd ideyim
Âmine’m misl-i melek hayr-ı neseb
İstediler virmedim haylî Arab
Oldı Abdu’l-muttalib râøî buña
Nûş idildi şerbet-i şîrîn-edâ
Âmine geldi Medîne’den o dem
Der-’akab yapıldı sûr-ı muhterem
Bir receb ilk cum’ası leyli hemân
Girdi Abdullâh zifâfa şâdumân
Âleme kıldı tecellîler Hudâ
Oldı bu şeb dürlü hâlet rû-nümâ
(…)
(Köksal, M. Fatih (2011). Mevlid-nâme. İstanbul: TDV Yay. 755.)
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
MEVLİD
(…)
Mekke’den bir meh-likâ itdi zuhûr
Nûra gark olmış gelür bedr-i budûr
Gördi Abdullâh’da nûrı ol zamân
Göñline hubb-ı nebî virdi nişân
Geldi Abdu’l-muttalib eyvânına
Kaldı bir kaç gün müsâfir yanına
Biñ hayâ ile didi bir gün Veheb
Kılma Abdu’l-muttalib re’yim ‘aceb
Tañrı’m Abdullâh’ı dâmâd ideyim
Neslime bir hayr bünyâd ideyim
Âmine’m misl-i melek hayr-ı neseb
İstediler virmedim haylî Arab
Oldı Abdu’l-muttalib râøî buña
Nûş idildi şerbet-i şîrîn-edâ
Âmine geldi Medîne’den o dem
Der-’akab yapıldı sûr-ı muhterem
Bir receb ilk cum’ası leyli hemân
Girdi Abdullâh zifâfa şâdumân
Âleme kıldı tecellîler Hudâ
Oldı bu şeb dürlü hâlet rû-nümâ
(…)
(Köksal, M. Fatih (2011). Mevlid-nâme. İstanbul: TDV Yay. 755.)
Eserlerinden Örnekler
MEVLİD
(…)
Mekke’den bir meh-likâ itdi zuhûr
Nûra gark olmış gelür bedr-i budûr
Gördi Abdullâh’da nûrı ol zamân
Göñline hubb-ı nebî virdi nişân
Geldi Abdu’l-muttalib eyvânına
Kaldı bir kaç gün müsâfir yanına
Biñ hayâ ile didi bir gün Veheb
Kılma Abdu’l-muttalib re’yim ‘aceb
Tañrı’m Abdullâh’ı dâmâd ideyim
Neslime bir hayr bünyâd ideyim
Âmine’m misl-i melek hayr-ı neseb
İstediler virmedim haylî Arab
Oldı Abdu’l-muttalib râøî buña
Nûş idildi şerbet-i şîrîn-edâ
Âmine geldi Medîne’den o dem
Der-’akab yapıldı sûr-ı muhterem
Bir receb ilk cum’ası leyli hemân
Girdi Abdullâh zifâfa şâdumân
Âleme kıldı tecellîler Hudâ
Oldı bu şeb dürlü hâlet rû-nümâ
(…)
(Köksal, M. Fatih (2011). Mevlid-nâme. İstanbul: TDV Yay. 755.)