ZÎVER, İbrahim

(d. ?/? - ö. 1174/1760-61)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Zîver 18. yüzyılda yaşamış divan şairlerinden biridir. Şair, aynı mahlası kullanan mahlasdaşları gibi kimliğini ve şiirlerini başka Zîver’lerle paylaşmak zorunda kalmıştır. Edebiyat tarihinde, en azından bu yüzyılda yaşayan iki Ahmed Zîver ve bir İbrahim Zîver’in aynı kişi olması kuvvetle muhtemeldir. Bunlardan İbrahim Zîver’in hayatına dair ilk derli toplu bilgiler Râmiz’in Âdâb-ı Zurafâ tezkiresindedir. Onun verdiği bilgilere göre Zîver’in asıl adı İbrahim’dir. İstanbullu olan şair, bir süre Anadolu kaleminde çalışmış ve 1074/1663-64’te vefat etmiştir (Erdem 1994: 145). Fakat bu yıl hatalı olmalıdır. Zira Râmiz’in tezkiresi, Sâlim’in tezkiresine zeyl olup yazar, eserine altmış dört yıllık bir sürede yaşayan şairleri almıştır. Zîver’in biyografisi hem müellif nüshasında hem de Erdem’in (1994) tenkitli metne dâhil ettiği diğer iki nüshada geçmektedir. Bu tarihin H. 1174 olması tezkirenin kapsadığı yıllara göre daha doğrudur. Bu doğrultuda yaklaşıldığında şairin ölüm tarihi 1760-61 olmaktadır ki bu yıl Râmiz’in tezkiresinin kapsadığı yıllara uygun düşmektedir.

Aynı asır şairlerinden  Ahmed Zîver, Tezkire-i Silahdâr-zâde’de yer almaktadır. Silahdâr-zâde, Zîver’in hayatına dair herhangi bir bilgi vermemiş, onun üç dilde şiir söyleyebilecek derecede maharetli bir şair olduğunu belirtilmiştir (Öztürk, 2018: s.y.). Ancak tezkire yazarının, şairin ahvaline dair araştırma yapılmasının gerekliliğini vurgulaması dikkate şayandır. Tezkirede örnek olarak verilen şiir, Kaplan’ın (2019), İbrahim Zîver’e ait gösterdiği ve tenkitli metne dâhil ettiği Divan’ın üç nüshasında da küçük nüsha farklarıyla mevcuttur. Ahmed Zîver hakkında bilgi veren ikinci eser olan Şefkat’in tezkiresinde de Silahdâr-zâde’nin verdiği bilgiler aynıdır. Şefkat, ek olarak şairin ölüm tarihinini vermiş ve kadılar zümresinden olduğunu belirtmiştir. Vefatı 1202/1787’dir (Kılıç 2017: 157). Şefkat’in örnek olarak verdiği şiir de Silahdâr-zâde’nin verdiği şiir örneğiyle aynıdır. Bu üç tezkire dikkate alındığında İbrahim Zîver ve Ahmed Zîver’in birbirine karıştığı görülmektedir.

Nâil Tuman (2001: 398-399), divan şairlerinin muhtasar biyografilerini ihtiva eden Tuhfe-i Nâilî adlı eserinde Zîver mahlaslı yedi şairden bahsetmektedir. Bunlardan ilki Râmiz’in tezkiresinde bahsedilen İbrahim Zîver’dir. Tuman (2001: 398), İbrahim Zîver’in vefat yılının H. 1074 olduğunu, Sicill-i Osmanî’deki H. 1174 yılının yanlış olduğunu belirtir ve Râmiz’in verdiği bilgileri tekrarlar. Tuman’ın bahsettiği diğer bir Zîver de Ahmed Zîver’dir. Hacıoğlu Pazarlı olan Ahmed Zîver 1760’ta vefat etmiştir. Silivrikapı’da medfundur. Tuman’ın bahsettiği üçüncü Zîver, Silahdâr-zâde Mehmed Emîn’in ve Şefkat’in de tezkirelerinde bahsettikleri Zîver’dir. Tuman’ın bu kişiye dair aktardığı tek bilgi melamiyyundan bir zat olduğudur. Tuman’ın örnek olarak verdiği şiir Silahdâr-zâde ve Şefkat tezkirelerinde Zîver’e dair örnek verilen şiirin matla ve makta beytidir. Bu durumda Tuman’ın bahsettiği ve Şefkat tezkiresini esas alarak vefat yılını 1787 gösterdiği Ahmed Zîver aynı kişi olmalıdır. Tuman’ın Ahmed Zîver’e ait gösterdiği nüshalardaki şiirler, İbrahim Zîver’in  şiirlerinden farklıdır. Bu şiirler Zîver mahlasını kullanan başka bir şaire ait olmalıdır. Söz konusu Zîver’in üzerine Sandal (2001) bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Bu çalışmada yer alan şiirler, Zihnî mahlaslı bir şairin şiirleri ile tamamen aynıdır. Kaçar (2010: 1536-1542), bu duruma dikkat çektiği makalesinde Zîver ve Keşanlı Zihnî’nin aynı kişi olup olmadığını sorgulamıştır. Zihnî Dîvânı üzerine yüksek lisans tezi hazırlayan Mustafa Han’a (2015)’ın belirttiğine göre, Ahmed Zîver’e ait zannedilen şiirler aslında Mehmed Sâ’id Zihnî Efendi’ye (Keşanlı Zihnî’ye) aittir ve muhtemelen Zîver mahlaslı biri tarafından intihal edilmiştir. Bu çalışmalar, Ahmed Zîver’e ait gösterilen ve ve iki nüshası olan Divan’ının ya Zihnî’nin kendisine ya da onun şiirlerini intihal eden Zîver mahlaslı bir şaire ait olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durumda Tuman’ın Ahmed Zîver’e yönelik tespitlerine ihtiyatla yaklaşılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Kaplan’ın (2019) hazırladığı Zîver Divanı’ndaki kaside ve tarihler değerlendirildiğinde, onların 1734-1755 yılları arasında yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu şiirler, 1761’de vefat ettiği belirtilen Ahmed Zîver ve İbrahim Zîver’i işaret etmektedir. Bu durumda iki Zîver’in karıştırılma ve(ya) tek kişi olma ihtimali doğmaktadır ki aynı tarihte vefat etmiş olmaları bu ihtimali güçlendirmektedir (Ayrıntılı bilgi için bk. Kaplan 2019: 17-31).

Yapılan incelemenin sonuçlarına göre Zîver, 18. yüzyılın ilk çeyreğinde doğmuş olmalıdır. Asıl adı İbrahim’dir. İstanbulludur. Evli olup 14 yaşındaki bir kızını vebadan kaybetmiştir. Anadolu kaleminde memurluk yapmıştır. Vefatına yakın bir dönem orta rütbeli kadılık da yapan şair, şiirlerinde 1730-1760 yılları arasında yaşayan bazı devlet adamları, şairler ve olaylara yer vermiştir. Şair, 1760-61’de hayatını kaybetmiştir. Muhtemelen Hacıoğlu Pazarı’nda doğup Silivrikapı’da medfun olan Ahmed Zîver değil, İbrahim Zîver’dir.

Zîver’in kaynaklarda yalnızca bir eseri yer almaktadır. Dîvân’ın tenkitli metni üç nüsha esas alınarak Hasan Kaplan tarafından yayımlanmıştır (2019). Bu metne göre Divan’da 86 gazel, 25 kaside, 5 mesnevi, 1 muhammes, 1 tahmis, 1 terci-bent, 2 terkib-bent, 20 kıt’a, 9 nazm, 4 matla ve 1 koşma yer almaktadır. Kaplan’ın tenkitli metne dâhil ettiği Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi 368 numaralı nüshayı esas alarak ve diğer nüshalarla da karşılaştırarak Alten (2020) bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Ancak İbrahim Zîver’in şiirleri Tuman’ın verdiği bilgi yanlışlığı devam ettirilerek M. 1787’de vefat eden Ahmed Zîver’e ait gösterilmiştir.

Râmiz’e göre Zîver, gece gündüz sarhoş gezen, yersiz yurtsuz ve harabat ehli bir zattır (Erdem, 1994: 145). Müstakim-zâde’nin Mecelletü’n-Nisâb’ında Zîver’in Şeh-nâme ve harabat ehline ait menkıbeler nakleden bir şair olduğunu söylemesi bu bilgiyi teyit etmektedir (2000: 244). Zîver Divanı’nda hem Türkçe hem de Farsça şiirler yer almaktadır. Râmiz, şairin belagatli sözler söyleyen ateş tabiatlı mahir bir şair olduğunu, el değmemiş fikirlerinin ve güzel sözlerinin şairler tarafından kıskanıldığını, bilgisinin akranlarına göre üstün olduğunu söyler (Erdem, 1994: 145). Zîver, kaside ve gazelleriyle Sebk-i Hindî’ye mensup bir şair olarak görünürken, mesnevilerinde yer verdiği mahallî ve folklorik ögelerle Bosnalı Sâbit muakkibi mahallî bir şair olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Kaynakça

Akbayar, Nuri (2016). Mehmed Süreyya Sicill-i Osmanî. C. 5. Akt. Seyit Ali Kahraman. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Alten, Seçil (2020). Zîver Divanı: İnceleme ve Tenkitli Metin. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi.

Erdem, Sadık (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ’sı. Ankara: AKM Yay.

Han, Mustafa (2015). Keşanlı Zihnî Divânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi.

Kaçar, Mücahit (2010). “İntihâl mi Mahlas Değişikliği mi? Zihnî ve Zîver Divanları Üzerinde Bir İnceleme”. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 5/3: 1536-1542.

Kaplan, Hasan (2019). Zîver ve Dîvânı. İstanbul: DBY Yay.

Kılıç, Filiz (2017). Şefkat Tezkiresi (Tezkîre-i Şuʿarâ-yı Şefkat-i Bagdâdî). T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü E-Kitap. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194367/sefkat-tezkiresi-tezkire-i-suara-yi-sefkat-i-bagdadi.html [Erişim tarihi: 06.07.2021].

Müstakim-zâde Süleyman Sadeddin Efendi (2000). Mecelletü’n-Nisâb. Tıpkıbasım. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay.

Öztürk, Furkan (2018). Tezkire-i Silâhdâr-zâde. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü E-Kitap. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-209345/tezkire-i-silahdar-zade.html [Erişim tarihi: 06.07.2021].

Sandal, Kerim (2001). Zîver: Divan. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Tuman, Nail (2001). Tuhfe-i Nâilî Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri Tıpkıbasım. Osmanlı Devletinin Kuruluşunun 700. Yıldönümüne Armağan. Haz. Cemal Kurnaz-Mustafa Tatçı. Ankara: Bizim Büro Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: Doç. Dr. Hasan KAPLAN
Yayın Tarihi: 16.11.2021
Güncelleme Tarihi: 16.11.2021

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Cân-be-kefdir dil o tîg-i çeşm-i hûn-âlûddan

Gayri dâmen-çîdeyim nakd-i ziyân u sûddan

 

Eyleyen peyvend-i ârâmın güsiste bir dilin

Katʻ-ı ümmîd eylesün ser-rişte-i maksûddan

 

Nev esâs-ı hâtırım vîrân iden aʻdâ-nevâz

Bulmasun âsâr-ı rahmet Hâlık-ı mevcûddan

 

Lâne-i bûm eylesün şeh-beyt-i ʻunvânın kazâ

Görmesün rûy-ı rehâ miʻmâr-ı hâk-endûddan

 

Târ-ı ümmîde tokundı var ise mızrâb-ı çarh

Bâng-ı âhım fark olunmaz nağme-i Dâvûddan

 

Öyle hayret-yâb-ı hicrânım ki yokdur kudretim

Dâd-hᵛâh-ı intikâm olam yed-i maʻbûddan

 

Gördiğim mahzâ husûf-ı cehl ola sad bâr hayf

Nûr-ı istiʿdâd iken meʼmûl mihr-i cûddan

 

Bûy-ı âsâyiş gelür sanma meşâm-ı Zîvere

Ser-be-dûş-ı hâk olan kışr-ı nihâl-i ʻûddan   (Kaplan 2019: 449-450)

 

Gazel

Sürâdıkât-ı dili perde-i verâ-yı hayâl

Dehânı cevher-i ferd-i numûnehâ-yı hayâl

 

Kılâde-i suhanı sübha-i sürûşü’l-gayb

Cümân-ı nazmı Peren-refte-i semâ-yı hayâl

 

Yakîn olursa n’ola dûr-bîn-i himmetine

Verâ-yı hıtta-i maʻnî vü intihâ-yı hayâl

 

O mûmiyâna ne mümkin nazar taʻalluk ide

Nigeh taʻarruz iderse olur hebâ-yı hayâl

 

Netîce-senc-i hayâl olsa çeşmine görinür

Misâl-i zerre kıbâb-ı felek berây-ı hayâl

 

Tılısm-ı genc-i maʻânî ana müsahhardır

Zebânı kufl-güşâ-yı der-i sivâ-yı hayâl

 

Nazîre-cûy-ı Münîf olsun eyleyen Zîver

ʻUsâre-i kalemin nûş-hand-ı nây-ı hayâl   (Kaplan 2019: 444)

 

Nazm

Tâb-ı def eyledi teʼsîr benân-ı yâre

Yine zahm urdı usûl-ile dile gaddâre

 

Şerer-i mihr-i ruhı yakdı fuʼâdım Zîver

Didiler böyle olur tâbiş-i Elmâs-pâre   (Kaplan 2019: 476)

 

Kıt’a

Şakk idüp beyza-i subh-ı emelin dest-i niyâz

Toğdı şehbâl-i hümâ-yı talebin nûr gibi

 

Sâye-endâz-ı merâm olsa n’ola ey Zîver

Bâb-ı câha çekilen perde-i zenbûr gibi   (Kaplan 2019: 479)