RASİM KÖROĞLU

(d. 1953 / ö. 30.10.2014)
âşık, öğretmen
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Rasim Köroğlu, 1953 yılında Eskişehir'in Beylikova ilçesine bağlı Halilbağı köyünde dünyaya gelmiştir. 1974 yılında Ankara Erkek İlköğretmen Okulundan mezun olmuştur. Yirmi beş yıl sınıf öğretmeni olarak çalıştıktan sonra 2000 yılında emekliye ayrılmıştır. Köroğlu, Cumhuriyetin 80. yılı kutlamaları çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlık Makamının 30.09.2003 tarih ve 1872 sayılı (2003/83) genelgeleri uyarınca Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kurduğu komisyon tarafından "Cumhuriyetin Kuruluşundan Günümüze İz Bırakan Yedi Öğretmen"den birisi olarak seçilmiştir (Koç 2014: 73). Rasim Köroğlu 30 Ekim 2014 tarihinde Ankara'da tedavi gördüğü hastanede vefat etmiştir.

Rasim Köroğlu, şiir yazmaya öğretmen okulu yıllarında başlar. Âşık Edebiyatı üzerine araştırma ve incelemeler yapar. “Âşıklar Sohbeti" adı altında televizyon programları düzenler. Yurt içinde birçok ilde yapılan şairler ve âşıklar programlarına katılıp bir kısmını da yönetir. Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerde gerçekleştirilen şiir programlarında yer alır. Kendisine ait mizahi şiirlerden, çeşitli halk hikâyelerinden, fıkralardan oluşturduğu “Taşlama Show” adlı sahne programlarını yurt içinde ve yurt dışında sergiler. TRT başta olmak üzere birçok ulusal televizyonlarda çeşitli programlara konuk olur. Şiirleri yerli ve yabancı çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmıştır. Çeşitli araştırma ve inceleme kitaplarında taşlama örneği olarak Rasim Köroğlu'nun şiirlerine yer verilmiştir. Katıldığı şiir yarışmalarında birincilik dâhil çeşitli dereceler almıştır, çeşitli kurumlar tarafından verilmiş çok sayıda da ödülü vardır. Rasim Köroğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığına kayıtlı bir “Halk Şairi”dir (Koç 2014: 73).

"Şiir yazılmaz söylenir" diyen günümüz usta taşlama şairlerinden Rasim Köroğlu'nu halk şiirine götüren yol, ona göre Türk milletinin özünü oluşturan türküler olmuştur. Çocukluğundan ölümüne kadar radyolarda türkü dinleyen Köroğlu, çoğu anonim olan bu türkülerin asıl yaratıcılarını merak etmeye ve araştırmaya başlar ve bu yol onu âşıklık geleneğine çıkarır. Âşıkların hayatını merak ederek onlar hakkında bilgi toplamaya başlar. 1974'te Ankara’da okurken birçok âşıkla tanışma imkânı bulur. O yıllarda Ulus’ta Ali Gürbüz’ün matbaasında hem Ankara’da oturan Âşık Hüseyin Çırakman gibi hem dışardan gelen Murat Çobanoğlu, Şeref Taşlıova gibi pek çok âşığın sohbetlerini, şiirlerini türkülerini dinlediği ortamlara girer. Rasim Köroğlu, bu sohbetlerde bir kenarda sadece izleyerek geleneğe dâhil olmak ister. O dönemde âşık programları radyo vasıtasıyla daha yaygın olduğu için o da radyo programlarını takip eder. Âşıklar Bayramı, Âşıklar Şöleni, Âşıklar Gecesi gibi adlarla anılan bu programlara öğrencilik yıllarında ve çalışma hayatında dinleyici olarak giren Rasim Köroğlu, sonraları âşık olarak da katılmıştır. Hatta son dönemlerde programları yönetme görevini üstlenmiştir (Özer 2010: 35).

"Feyzi Halıcı’nın başlattığı Konya Âşıklar Bayramını bilmeden günümüz âşıkları hakkında yeterli bilgiye sahip olamayız." diyen Rasim Köroğlu, Feyzi Halıcı'dan çok şey öğrendiğini dile getirir ve adeta onu ustası olarak görür. 1966’ya kadar bölge âşıkları kendi arasında tanışırken Feyzi Halıcı'nın düzenlediği Konya Âşıklar Bayramı’yla Erzurum, Kars, Çukurova'dan bu âşıklar aynı ortamda bulunmuşlardır. Bu bayramlarda hem halk, âşıkları yakından tanımış hem âşıklar eserlerini tanıtma fırsatı bulmuşlardır. 21. yüzyılda yaşamış olan Murat Çobanoğlu, Şeref Taşlıova, Âşık Feymanî gibi pek çok önemli âşığı çeşitli programlar çerçevesinde halkla buluşturmuştur. Rasim Köroğlu, Âşık Reyhanî’yi âşık edebiyatı nazım biçimi ve türlerinin hemen hemen hepsini kullanması nedeniyle diğer âşıklardan üstün tutar (Özer 2010: 36).

Günümüz halk şairlerinin çoğunu yakından tanıyan, doğaçlama şiir söyleyen, atışma dalında oldukça başarılı olan Köroğlu; başta Âşık Reyhanî, Âşık Veysel, Âşık Feymanî’nin şiirlerini çok sevdiğini ve bu şairlerden çok şey öğrendiğini dile getirir. Sanat anlayışındaki duygu ve düşünceyi şair şöyle aktarır: "Saz ile beslendim; türkü ile beslendim." Türkülerle tanışıp halk şiirine yönelen, öğrencilik yıllarında âşıklarla tanışan ve adeta âşıklara âşık olan Rasim Köroğlu, geleneği çeşitli faaliyetlerle ayakta tutmaya çalışır. Hayata farklı bir gözle bakmaya çalışan şair, bunu şiirlerine ve taşlamalarına da yansıtır. Toplumda gördüğü aksaklıkları ve çarpıklıkları mizahi ve tatlı bir üslupla dile getirir. "Şiirimle yerdiğim insanın beni dinlerken karşımda bana gülümsenmesini de isterim." diyerek kimseyi incitmeden eleştiren şiirler yazmayı amaçlamıştır. "Hikâye olmadan şiir meydana gelmez. Her şiirin arkasında mutlaka hikâye vardır." diyen Rasim Köroğlu, bazı taşlamalarının hikâyelerini de aktarmaktadır. "Sosyete Sofrası", "Araba", "Mezardakiler", "Aşçı", "Dürzü" gibi şiirlerini hem hikâye eder hem de taşlamayı içten bir dille yapar (Özer 2010: 47-58).

Eskişehir'de öğretmen olarak çalıştığı sıralarda İbrahim Sağır’la tanışmış ve Eskişehir Şairler Derneğini keşfetmiştir. Katıldığı programlarda âşıklarla yakın iletişimi ve onlardan azami fayda sağlama düşüncesiyle elde ettiği birikimler sonraki yıllarda verdiği eserlere yansımıştır (Özer 2010: 35).

Rasim Köroğlu, şiirlerinin bir kısmını Körün Taşı, Yunus'un Dilinden ve Kitabın Ortasından adlı kitabında toplamıştır. Burada yer alan şiirlerinde toplumun aksaklıklarını ve toplumda gördüğü yanlışları tatlı bir dille eleştiren şair, halk şiirinin tür ve şekillerine uygun olarak dörtlüklerle ve hece vezniyle şiirlerini oluşturmuştur (Özer 2010: 58). Bu kitabında yer almayan, daha sonra çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan şiirleri, hicivden ziyade daha duygu yüklü ve halk şiirinin diğer biçimlerini de denemeye yöneliktir. Eşinin ölümünden sonra duyduğu acıyı, üzüntüyü musammat koşma biçiminde şu dizelerle dile getirir: "Fevziye’m ben sana hep yana yana/ Boynumu bir yana büktüm ağladım/ Ölüm var her cana düşmem isyana/ Derdimi Rahman'a döktüm ağladım." (Özer 2010: 61).

Rasim Köroğlu'nun edebi kişiliği ve hayatı hakkında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri Soner Uğur ve Seda Bilgiçli tarafından bitirme tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi öğrencisi Zeynep Bulut tarafından ise seminer ödevi hazırlanmıştır (Özer 2010: 31).

Kaynakça

Koç, Adem vd. (2014). Eskişehir’in Somut Olmayan Kültürel Mirası. Eskişehir: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yay.

Özer, Döne (2010). Günümüz Âşık Tarzı Şiir Geleneği ve Rasim Köroğlu. Lisans Tezi. Eskişehir: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. ADEM KOÇ
Yayın Tarihi: 16.04.2019
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Körün TaşıUğur Ofset / Eskişehir1999Şiir
Yunus'un DilindenEskişehir Şairler Derneği / Eskişehir2007Antoloji
Kitabın Ortasından- / Eskişehir2010Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1URFANİ, Gazi Sarısakald. 1939 - ö. 1970Doğum YeriGörüntüle
2ALAADDİN, Ali Yıldızd. 1937 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3BULUTOĞLU/FERMANÎ, Ali Bulutoğlud. 13.05.1968 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4KUL GÖÇMEN/GÖÇMEN, Hakkı Göçmend. 05.07.1953 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Gönül Ülkü Dilekd. 24 Haziran 1953 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Tuğrul Tanyold. 14 Ocak 1953 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7KUL GÖÇMEN/GÖÇMEN, Hakkı Göçmend. 05.07.1953 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8Gönül Ülkü Dilekd. 24 Haziran 1953 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9Tuğrul Tanyold. 14 Ocak 1953 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10KUL GÖÇMEN/GÖÇMEN, Hakkı Göçmend. 05.07.1953 - ö. ?MeslekGörüntüle
11Gönül Ülkü Dilekd. 24 Haziran 1953 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Tuğrul Tanyold. 14 Ocak 1953 - ö. ?MeslekGörüntüle
13KUL GÖÇMEN/GÖÇMEN, Hakkı Göçmend. 05.07.1953 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Gönül Ülkü Dilekd. 24 Haziran 1953 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Tuğrul Tanyold. 14 Ocak 1953 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16KUL GÖÇMEN/GÖÇMEN, Hakkı Göçmend. 05.07.1953 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17Gönül Ülkü Dilekd. 24 Haziran 1953 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18Tuğrul Tanyold. 14 Ocak 1953 - ö. ?Madde AdıGörüntüle