ÂCİZÎ, Süleyman

(d. ?/? - ö. 1160/1738/1747)
tekke şairi
(Tekke / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Süleyman'dır. Şiirlerinde Âcizî mahlasını kullanmakla birlikte, genellikle "Âcizî Dede" veya "Âcizî Baba" olarak anılmaktadır (Ünal vd. 2013: 469). Şeyh Süleyman Âcizî Baba, İşkodra’da doğmuştur (Koro 2003: 2; Ünal vd. 2013: 469; Mehmet Tahir 1972: 54). İşkodra civarındaki Buşat kasabasından olduğu söylenmektedir (Özergin vd. 1968: 83). Bununla birlikte Âcizî Baba'nın doğum yeri olarak Prizren şehri de telaffuz edilmektedir (www.islamansiklopedisi.info). Doğum tarihi tam olarak bilinmemektedir (Koro 2003: 2).

Vehhab, Lütfullah ve Danyal adlarında üç oğlu vardır. Kendisinden sonra oğlu Danyal, Sa'di tarikatını yaygınlaştırmaya çalışmış, Yakova'daki tekkede şeyhlik yapmıştır (Koro 2003: 3). 16. yüzyılda Şam'da ortaya çıkan Sa'dilik, 18. yüzyılda Anadolu ve İstanbul’a yayılmış ve Balkanlara aynı dönemde İşkodralı Süleyman Âcizî Baba tarafından getirilmiştir (Clayer vd. 2005: 254-255). Beş kolu olan Sa'di tarikatının Âcizîyye kolu, Şeyh Süleyman Âcizî Baba'ya nispet edilmektedir (Tek 2009: 228). Âcizî Baba, İstanbul’da medrese eğitimi alıp Pir Cibavî dergâhına intisap etmiştir. Sa'di tarikatının Vefaiyye kolunun kurucusu İbrahim Ebu’l-Vefa’dan seyr ü sülukunu tamamlayıp el almış ve 1699-1700 tarihinde Yakova’ya yerleşip, tarikatı yaymıştır. Âcizî Baba’nın etkisi ile, 1732-33 yıllarında Kosova’da ilk Sa'di tekkesi Yakova’da kurulmuştur. "Büyük tekke" adını taşıyan bu tekke, Âcizî Baba'nın 1730 yılında Prizren'e yerleşmesi ile, oğlu Şeyh Danyal tarafından idare edilmiştir (Özergin vd. 1968: 83-84). Âcizî Baba, 1743 yılında Prizren’de bir Sa'dî tekkesi açmıştır. Sonraki yıllarda Sa'dilik; Makedonya, Kosova, Güney Sırbistan ve Bulgaristan’ın kuzeyine yayılmıştır. Balkanlardaki Sa'diliğin merkezi Yakova olmuştur (Koro 2003: 2-8; Clayer vd. 2005: 254-255).

Prizren'de vefat eden Süleyman Âcizî Baba'nın ölüm tarihi ile ilgili kaynaklarda farklı tarihler zikredilmektedir. Bunlardan ilki H. 1151/M. 1738'dir (Bursalı Mehmed Tahir 1972: 54; Kara 2001: 11). Âcizî Baba türbesindeki levhada ölüm tarihi H. 1160/M. 1747 olarak verilmektedir. Bununla birlikte Sa'di tarikatına ait iki silsilenameye dayanılarak Âcizî Baba'nın 1748-49 yılında vefat ettiğini bildiren kaynaklar da mevcuttur (Koro 2003: 4; Ünal vd. 2013: 469-470). Prizren şehrinin Maraş semtinde Bistritsa suyu kenarında kurmuş olduğu tekkeye defnedilen Âcizî Baba'nın türbesi, II. Dünya Savaşı zamanında büyük zarar görmüştür. Balkanlarda Sa'di tarikatının asitanesi olarak kabul edilen bu tekke günümüzde faaliyet göstermemektedir (Özergin vd. 1968: 83; www.islamansiklopedisi.info).

Mutasavvıf bir şair olan Âcizî Baba’nın bir divanı vardır (Özergin vd. 1968: 84). Ayrıca risaleleri de bulunmaktadır (Ünal vd. 2013: 470). Raif Vırmiça, Âcizî Baba’nın aslında iki divanı olduğunu, bunlardan birinin Kosova Üniversitesi Halk Kütüphanesi'nde, diğerinin ise Yakova’da Şeyh Rüşdî’nin özel kütüphanesinde bulunduğunu ifade eder. Üniversitede bulunan divanda Arapça, Farsça ve Türkçe olmak üzere üç dilde şiirler bulunduğunu, Şeyh Rüşdî Efendi’de bulunan ve Murteza Sukutî Baba tarafından istinsah edilen diğer divanda ise, Türkçe şiirlerin yer aldığını belirtir (Vırmiça 2008: 72).

Âcizî Divan'ında 125 şiir bulunmaktadır. Âcizî Baba, aruz vezniyle yazmış olduğu şiirlerinde Allah aşkı, Hz. Muhammed ve ehl-i beyt sevgisi gibi tasavvufi konuları işlemiştir (Ünal vd. 2013: 470-471). Şiirlerinin büyük birçoğunda Arapça ve Farsça kelimeler bakımından ağır bir dil kullanan Âcizî, az sayıdaki şiirinde sade bir üslubu tercih etmiştir. Kimi şiirlerde kullanmış olduğu üslup nedeniyle klasik bir divan şairi olarak değerlendirebileceğimiz Âcizî, tasavvufi derinliği bulunan eserlerinde Yunus Emre'den beri devam ettirilen tekke şairi üslubuna sahiptir (Ünal vd. 2013: 484).

Kaynakça

Bursalı Mehmet Tahir Efendi (1972). Osmanlı Müellifleri C. 1. hzl. A. Fikri Yavuz, İsmail Özen, İstanbul: Meral Yay.

Clayer, Nathalie ve Alexandre Popovic (2005). “Osmanlı Döneminde Balkanlardaki Tarikatlar”, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf ve Sufiler. Ankara: TTK. Yay. 61-262.

http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c35/c350300.pdf [erişim tarihi: 09.09.2014].

Kara, Mustafa (2001). "Balkanlarda Türk Tasavvuf Edebiyatına Genel Bir Bakış", Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi. 10 (2): 1-26.

Koro, Hüsniye (2003). Âciz Baba Divanı ve Sözlük Bilimi Açısından İncelenmesi. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.  

Özergin, M. Kemal, Hasan Kaleşi ve İsmail Eren (1968). "Prizren Kitabeleri", Vakıflar Dergisi. 7: 75-102.

Tek, Abdürrezzak (2009). "Sa'dilik ve Sadilik Kültürünün Bursa'daki Temsilcileri", Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 18 (1): 225-246.

Ünal, Mehmet ve Mehmet Pektaş (2013). "İşkodralı Âcizî Baba Divanının Dil ve Üslup Bakımından İncelenmesi", Uluslararası Dil ve Edebiyat Çalışmaları Konferansı "Balkanlarda Türkçe", Bildiri Kitabı, C. 1. Ed. Adem Balaban, Bünyamin Çağlayan. Tiran/Arnavutluk: Hëna e Plotë "Beder" Üniversitesi. 467-485

Vırmiça, Raif (2008). Prizren’de Kültür, Sanat ve Âşıklık Geleneği. Prizren: Kosova Türk Araştırmacılar Derneği Yay.


Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. GONCA KUZAY DEMİR
Yayın Tarihi: 07.12.2014
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020

Eserlerinden Örnekler

İlahi

Nedir kârın bu âlemde fikr itdin mi iz'ânın

Niye kondun bu cân içre nedir maksûd-ı rahmânın

Bu gün lâ-fark olan hayvân o bir cehl-i mürekkebdir

Ulü'l-ebsâr olan anlar vücûb-ı zât-ı imkânın

Bu bâzâr-ı cihân içre bu kesretde kumaşın ne

Tasavvur eyledün mi hiç nedür bu çâr-erkânın

Bu fâni dehre çün geldin nedir evsâg ı etvârın

Ziyân ü sûdunu bilmek hakıdır zat-ı insânın

Hevâ-yı nefse uydukda ne tahsil itdügün bilsen

Tevveccüh kimedir ahir kim ider son dem ihsânın

Şeri'atden haber var mı tarikatde nedir hâlin

Gerekdir kendini bilmek ki oldır asl-ı irfânın

Ne gödürdün o dergâha hisâb itdin mi nefsinde

Ne oldun disen ey gâfil nedir bu sırr-ı isyânın

Tutalım âleme şâh yâhud başın göge irsin

Efendiye 'ubûdiyyet idüpdür sana fermânın

Nedir dünyâ ki dayandın hakikatde sened midir

Bu hâle 'arz kıldın mı neler emr itdi sultânın

Okuyup hıfz idindin mi ki hüccet ola mahşerde

Ne ismile müsemmâdır çün dogmadıkdır oglanın

Nice bir kibr i kin ile hicâb-ı nefs-i şeytani

Ya bu 'ucb u riyâ ile ne hâsıl itdi unvânın

Gamm-ı ferdâyı n'eylersin safâ-yı kalb sa'y eyle

Niceye dek bu gavgalar nedir bu hırs-ı tugyânın

Ne denlü cem-i mâl itsen 'ömrden bir dem arturmaz

Yazıkdır hûy hây ile gide 'ömri ferdânın

Belâ vü derd-i mihnetdür vefâsız yâre dil virmek

Sadâkat ile sâkîye odır mir'ât-ı cânânın

Hemân bir kurı gavgâdır cihânda rütbe-i 'ulyâ

Mülûk-i mâziye ne oldı kanı mühr-i Süleymân

Cihân bâki degildir pes gamın çekdügine degmez

Kadeh bezmin koma elden odur zevki bu devranın

Eser koma kudûretdir gönül bir özge âlemde

Kadem bas feyz-i 'aşk içre basa gör nefsi şeytânın

Koyup varını meydâna rızâ-i yâre bezm eyle

Gele geç ibn-i vakt anlar bu sırr u sırr-ı Sübhânın

Metâ-ı vasl-ı yâr içün duruş bir genc-i pinhân

Garaz didâr-ı dilberdir ko zâhid kurı bürhânın

'İnâyet ola Hâlıkdan şefâ'at enbiyâdan hem

Erenlerden ola himmet bu 'âsi 'Âciz insânın.

Koro, Hüsniye (2003). Âciz Baba Divanı ve Sözlük Bilimi Açısından İncelenmesi. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.  85-87. 

İlahi

Ey gönül gel bi-vefâdan etme ümmid-i heves

Derde dermân andadır gel sen hemân gavgâyı kes

Ehl-i 'aşkın yolına var mâl mülkin kıl fedâ

Bezl-i mâl ü câha sa'y et kıl hazer olma meges

Mekteb-i 'irfân gözet hem sineni eyle hedef

Baş açık 'arz-ı niyâz et ne gerek börk ile fes

Cümle mâlı 'âlemin dün zâhidâ oldı senin

'Arsa-i mahşerde zer-germi olursun yâ 'ases

Câhidâ emrin tutup tekrim-i Hakka nâ'il ol

Nesl-i âdemsin mükerrem zâhiran tıfl-ı kafes

Âhir-i terkibin oldı sûret-i insân senin

Mâsivâya sen müreccah râcih i mercû' bes

'Ârif ol 'ahdinde dur sen hileye etme şürû'

Câna cânân çün gerekdir gayre virme bir nefes

Nûr-ı vechullâh mazâhir vasf-ı esmâ görinür

Mahremâne cân gözün aç sırrile bak etme ses

'Âcizâ mahlûk-ı mec'ûlüm hudûsüm bundadır

Nefs hicâbı olmadı iflâhile 'uşşâka des.

Koro, Hüsniye (2003). Âciz Baba Divanı ve Sözlük Bilimi Açısından İncelenmesi. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.  73.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1HAKKI PAŞA, Hasan Hakkı Paşa, İşkodralıd. 1826 - ö. 1896Doğum YeriGörüntüle
2HİKMETÎd. ? - ö. 19. yy.Doğum YeriGörüntüle
3AHMEDÎd. ? - ö. 1737Doğum YeriGörüntüle
4HAKKI PAŞA, Hasan Hakkı Paşa, İşkodralıd. 1826 - ö. 1896Doğum YılıGörüntüle
5HİKMETÎd. ? - ö. 19. yy.Doğum YılıGörüntüle
6AHMEDÎd. ? - ö. 1737Doğum YılıGörüntüle
7HAKKI PAŞA, Hasan Hakkı Paşa, İşkodralıd. 1826 - ö. 1896Ölüm YılıGörüntüle
8HİKMETÎd. ? - ö. 19. yy.Ölüm YılıGörüntüle
9AHMEDÎd. ? - ö. 1737Ölüm YılıGörüntüle
10HAKKI PAŞA, Hasan Hakkı Paşa, İşkodralıd. 1826 - ö. 1896MeslekGörüntüle
11HİKMETÎd. ? - ö. 19. yy.MeslekGörüntüle
12AHMEDÎd. ? - ö. 1737MeslekGörüntüle
13HAKKI PAŞA, Hasan Hakkı Paşa, İşkodralıd. 1826 - ö. 1896Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14HİKMETÎd. ? - ö. 19. yy.Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15AHMEDÎd. ? - ö. 1737Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16HAKKI PAŞA, Hasan Hakkı Paşa, İşkodralıd. 1826 - ö. 1896Madde AdıGörüntüle
17HİKMETÎd. ? - ö. 19. yy.Madde AdıGörüntüle
18AHMEDÎd. ? - ö. 1737Madde AdıGörüntüle