AFÎFÎ, Şeyh Abdullah Afîfüddin Efendi

(d. ?/? - ö. 1050/1640/1641)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Doğum tarihi bilinmemektedir. Adı, Abdullah Afîfüddin’dir. Şeyh Abdullah Afîfüddin Efendi, Hak Muhammedzâde Abdullah Afîfüddin Efendi olarak tanındı. Deşt-i Kıpçak’tan gelerek Kırım’a yerleşen ve burada vefat eden Hak Muhammed Efendi’nin torunudur. Babası Tatar Şeyhi İbrahim Efendi’dir. İbrahim Efendi, bir ara İstanbul’da Halvetî şeyhi Filibeli Nureddinzâde’den hilafet alarak Kırım’a gitti, ülkedeki karışıklıklar nedeniyle tekrar İstanbul’a dönerek görevini Küçük Ayasofya Zaviyesi’nde sürdürdü. Medâric ve Mekâtib adlı iki eser sahibi olan İbrahim Efendi, Sultan Mehmed Camii’nde Kur’ân tefsir etti. Babadağı çevresindeki karışıklıkları da bastırmakla görevlendirilen İbrahim Efendi 12 Cemâziyelâhır 1001/16 Mart 1593’te Küçük Ayasofya’daki tekkesinde öldü ve Edirnekapı dışındaki Mert Tekke civarına defnedildi. Babası vefat ettiğinde Afîfüddin Efendi’nin yaşı küçük olduğu için kendisine teklif edilen tekke şeyhliğini kabul etmedi, bunun yerine öğrenim görmek istedi. Babasına hürmeti olan Sultan III. Murad’ın desteği ile İstanbul’da medrese öğrenimi gördü. Derece derece yükselerek Sahn Medresesi’ne müderris oldu. Selâmet Giray’ın Kırım hanı olmasıyla müftülüğe getirildi. Selâmet Giray, Kırım sahilindeki Menkup ve Soğdak mansıplarını Kefe’ye dâhil ederek Afîfüddin Efendi’ye verdi. Giray Han’ın ölümünden sonra hacca gitti. Hac dönüşü Kefe yakınında bulunan Seyyideli Köyü'ndeki tekkesinde irşada devam etti. 1050/1060 yılında burada vefat etti. Mezarı Kırım’dadır (Kurnaz-Çeltik: 1999; Kurnaz-Tatçı 2001: 366; Akbayar 1996: 55; Mehmed Tahir 1335: 4). Şeyh Abdullah Afifüddin’nin Abdülaziz Efendi adlı bir oğlu olup Sinop’ta Şeyh Ahmed Efendi’ye bağlanmış ve ondan hilafet alarak yurduna dönmüş, babasının tekkesinde postnişin olmuştur (Seyyid Muhammed Rızâ 1832’den aktaran Kurnaz-Çeltik 2009: 289) Abdülaziz İzzî Efendi de babası gibi şair olup Hakîkîzâde olarak tanındı (Akbayar 1996: 55).

Şeyh Abdullah Afîfüddin Efendi’nin eserleri şunlardır:

1. Arûz Risâlesi: Eser manzumdur (Mehmed Tahir 1335: 4).

2. Menâzilü’s-Sâ’irin Tercümesi: Mutasavvıf, şair ve âlim olan Hace Abdullah Ensârî-i Herevî’nin, sâlikin seyr ü sülûk sırasında kat etmesi gereken makamları anlattığı (Yazıcı, M. Uludağ 1998: 26) eserinin tercümesidir (Mehmed Tahir 1335: 4).

Şiirlerinde Afîfî mahlasını kullandı. Mehmed Tahir (1335: 4)’e göre tasavvufî muhtevalı şiirler söylemiştir.

 

Kaynakça

Bursalı Mehmed Tahir (1335). İdare-i Osmaniye Zamanında Yetişen Kırım Müellifleri. İstanbul: Orhaniye Matbaası. 4.

http://www.hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/view/1098/1087 [erişim tarihi: 21.02.2014].

Kurnaz, Cemal ve Halil Çeltik (1999). “Afîfî”. Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Kırım Türk-Tatar Edebiyatı). C. 13. Ankara: KB Yay. 256-258.

Kurnaz, Cemal ve Halil Çeltik (2009). "Hanlık Dönemi Kırım Şairleri Hakkında Bazı Tespit ve Değerlendirmeler”. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi. (51): 275-294.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.)(2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.2. Ankara: Bizim Büro Yay.

Seyyid Muhammed Rıza (1832): Es-Seb’u’s-Seyyar fi Ahbari’l-Muluki Tatar. Kazan.

 Yazıcı, Tahsin ve Süleyman Uludağ (1998). “Herevî, Hâce Abdullah”. İslâm Ansiklopedisi. C. 17. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 222-226.



Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİK
Yayın Tarihi: 24.02.2014
Güncelleme Tarihi: 13.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Nev-cevânum gibi bâri kişiye yâr olıcak

Gam çeker mi kamu ‘âlem ana agyâr olıcak

N’ola zâr eyler isem gül yüzüne karşu şehâ

Bülbül itmez mi figânı gül ü gülzâr olıcak

Müfti-i ‘aşka mahabbetden olundıkda su’âl

Didi câ’iz durur ol ‘âşık-ı dîdâr olıcak

Sen gül-i gülşen-i hüsne nice öykünse gerek

Bâg-ı ‘âlem gülünün dâmeni pür-hâr olıcak

Ey Afîfî gören ol yâr-i vefâdârı didi

Böyle olmak gerek işte kişiye yâr olıcak

(Kurnaz, Cemal ve Halil Çeltik (1999). “Afîfî”. Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Kırım Türk-Tatar Edebiyatı). C. 13. Ankara: KB Yay. 256.)


Yârdan cevr ü ger hakîkat olur

İkisi dahı câna minnet olur

Gün olur yüz tutar sa‘âdete devr

Sanma her dem dilâ nuhûset olur

Usrun çün son ucı yüsre çıkar

Şeb-i hicrâna subh-ı vuslat olur

Cümle itdükleri rakîbe gelüp

Umarın an karîb nekbet olur

Devlet el virse irse hıdmetine

‘Âşıka kullugun siyâdet olur

Râh-ı dil-berde hâksâr olmak

‘İzzet ammâ gönül ne ‘izzet olur

Çekme gam ger tezâhüm ide gumûm

Her işe çün Afîfî gâyet olur

(Kurnaz, Cemal ve Halil Çeltik (1999). “Afîfî”. Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Kırım Türk-Tatar Edebiyatı). C. 13. Ankara: KB Yay. 257.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1HİCÂBÎ, Abdülbâki Gül Babad. 1700\\\'lerin ortası - ö. 1822Doğum YeriGörüntüle
2ÂŞIK ÖMERd. 1621? - ö. 1707Doğum YeriGörüntüle
3HALÎMÎ, Halîm Geray Sultand. 1772 - ö. 1823/1824?Doğum YeriGörüntüle
4HİCÂBÎ, Abdülbâki Gül Babad. 1700\\\'lerin ortası - ö. 1822Doğum YılıGörüntüle
5ÂŞIK ÖMERd. 1621? - ö. 1707Doğum YılıGörüntüle
6HALÎMÎ, Halîm Geray Sultand. 1772 - ö. 1823/1824?Doğum YılıGörüntüle
7HİCÂBÎ, Abdülbâki Gül Babad. 1700\\\'lerin ortası - ö. 1822Ölüm YılıGörüntüle
8ÂŞIK ÖMERd. 1621? - ö. 1707Ölüm YılıGörüntüle
9HALÎMÎ, Halîm Geray Sultand. 1772 - ö. 1823/1824?Ölüm YılıGörüntüle
10HİCÂBÎ, Abdülbâki Gül Babad. 1700\\\'lerin ortası - ö. 1822MeslekGörüntüle
11ÂŞIK ÖMERd. 1621? - ö. 1707MeslekGörüntüle
12HALÎMÎ, Halîm Geray Sultand. 1772 - ö. 1823/1824?MeslekGörüntüle
13HİCÂBÎ, Abdülbâki Gül Babad. 1700\\\'lerin ortası - ö. 1822Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14ÂŞIK ÖMERd. 1621? - ö. 1707Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15HALÎMÎ, Halîm Geray Sultand. 1772 - ö. 1823/1824?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16HİCÂBÎ, Abdülbâki Gül Babad. 1700\\\'lerin ortası - ö. 1822Madde AdıGörüntüle
17ÂŞIK ÖMERd. 1621? - ö. 1707Madde AdıGörüntüle
18HALÎMÎ, Halîm Geray Sultand. 1772 - ö. 1823/1824?Madde AdıGörüntüle