Madde Detay
Âlî, Hüseyin Âlî Çelebi
(d. ?/? - ö. 1058/1648)
müderris, kadı, müverrih, divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Edirne’de doğdu. Doğum tarihi konusunda kaynaklarda bir malumat yoktur. Rıza Tezkiresi, Beliğ Tezkiresi ve Mecelletü’n-nisâb gibi kimi kaynaklar onun yanlışlıkla Adanalı olduğunu ifade ederken, Vekâyiü’l-fudalâ, Safâyî Tezkiresi gibi kaynaklar ise Edirneli olduğunu belirtirler. Dergâh-ı âlî müteferrikalarından olan Âlî, iyi bir eğitim gördü. Arapça ve Farsça’yı iyi derecede bildiği için Tâlibî-i Rûm ve Urfî-i sânî olarak da anılmıştır. Meşhur şair Nef‛î’nin öğrencilerinden olduğu söylenmektedir. Müderrislik ve kadılıklarda bulundu. Zeamet sahibi olduğunu ifade eden kaynaklar vardır. Beş padişah devri gören Âlî daha çok II. Osman’ın ilgisine mazhar oldu.
Ölüm tarihi konusunda kaynaklarda ihtilaf bulunan Âlî Hüseyin’in, Bursalı Mehmed Tahir, Beliğ, Safâyî gibi kaynaklar 1058/1648’de vefat ettiğini söylerken, Şeyhî Mehmed Efendi ise 1050/1640 tarihinde İstanbul’da vefat ettiğini kaydetmektedir.
Eserleri:
Divan: Şairin divanı mürettep olup içinde, üzerinde yapılan yüksek lisans çalışmasına göre, mensur bir dîbâce, 1 münacat, 1 tevhid, 11 kaside, biri eksik 118 Türkçe gazel, 14 Farsça gazel ve 8 Farsça rubai bulunmaktadır. Kasidelerini II. Osman, IV. Murad, Dilaver Paşa, Hafız Ahmed Paşa, Cagalazade Mahmud Paşa, Hüseyin Paşa, Halil Paşa, Nef‛î ve Sinanzade Mehmed Efendi gibi kimseler için yazdı. Eserin yirmiye yakın nüshası vardır. Metin hakkında bir yüksek lisans çalışması yapıldı (Arıkoğlu 1999).
Münşeat: Âlî’nin Münşeat’ının bir nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Revan Böl., 793 numaralı mecmua içerisindedir.
Tarih-i Umûmî: Adem’in yaratılışından kendi zamanına kadar olan tarihî hadiselere değindiği eseridir.
Riyâzü’r-rahme: İslam’ın beş şartından bahseden bir eserdir. Metin Kayseri Raşid Efendi Eski Eserler Kütüphanesi, 102 numaradadır.
Miftâhü’r-rahme: Hazret-i Musa ile firavunun macerasını anlattığı eseridir. Sekiz bab ve bir hatime üzere kuruludur. Eserin Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Yeniler Kitaplığı, 2999 numaralı mecmua içerisinde ve Süleymaniye Kütüphanesi, Ali Nihat Tarlan Böl., 94 numarada bir nüshası kayıtlıdır.
Ukûdü’l-ukûl: Yazarın Ebî Yakub Yusuf bin Tahir el-Hoyî’nin 532/1138 tarihinde yazdığı Ferâyidü’l-harâyid adlı eserinden seçtiği bazı Arap atasözlerini tercüme ve şerh ettiği kitabıdır. Metnin bir kısmında Hz. Ali’ye isnad edilen vecizelerin harf sırasına göre verildiği görülmektedir. Yani metin Rıza Tezkiresi’nde belirtildiği gibi yalnızca Hz. Ali’nin vecizelerinden oluşmamaktadır. Vezir Husrev Paşa’ya sunulan eserin Süleymaniye Kütüphanesi, Yazma Bağışlar Böl, 3317 ile aynı kütüphane Hacı Mahmud Efendi Böl., 5248 numarada nüshaları bulunmaktadır.
Ukûdü’l-cevâhir: Harf sırasıyla Arapça darbımeselleri şerh ettiği eseri olup yirmi sekiz akd üzere kurulmuştur. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi, Ali Nihat Tarlan Böl., 110 numarada bir nüshası vardır.
Bunların dışında İbn Hâcib’in Kafiye’sini genişlettiği bir nahiv kitabı olduğu da söylenmektedir. Ayrıca Riyâzü’t-terâcim ve Şehâdet-nâme adlı eserlerinin olduğu da kaydedilmektedir.
Fenn-i inşâda mahir olduğu ifade edilen Âlî Hüseyin, meşhur müverrih ve şairler arasında gösterilmektedir. Urfî, Tâlib, Feyzî ve Enverî gibi Acem şairlerinin tesirinde kalan şair, Türk şairleri içinde en çok hocası da olduğu söylenen Nef‛î’den etkilenmiştir. Bu durum divanında bulunan Nef‛î için yazdığı “suhan” redifli kasideden de anlaşılmaktadır. Divanının nüshalarının çokluğu okunan ve sevilen bir şair olmasının bir göstergesi olarak algılanabilir.
Kaynakça
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (2009). İsmail Beliğ Nuhbetü’l-Âsâr Li-Zeyli Zübdeti’l-Eş’âr. Ankara: AKM Yay. 15-8.
Arıkoğlu, İsmail (1999). Âlî (Edirneli Hüseyin Efendi) Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.
Babinger, Franz (1982). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. çev. Coşkun Üçok. Ankara: KTB. Yay. 208-9.
Ceyhan, Âdem (2006). Türk Edebiyatı’nda Hazret-i Ali Vecizeleri. Ankara: Öncü Kitap. 238-39.
Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî. Ankara: AKM Yay. 66.
İpekten, Halûk vd. (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KB Yay. 28.
İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu I-II. 321-31.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2000). Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri. C. 3. Ankara: Bizim Büro Yay. 4.
Kutlar Oğuz, Fatma Sabiha vd. (2012). Mehmed Tevfik, Kâfile-i Şu‛arâ. İstanbul: Doğu Kütüphanesi. 92.
Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989) Şeyhî Mehmed Efendi Vekayiü’l-Fudalâ II-III. İstanbul: Çağrı Yay. 169-70.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977). “Âli Hüseyin”. C. 1. İstanbul: Dergâh Yay. 113.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1981). “Hüseyin Ali Çelebi”. C. 4. İstanbul: Dergâh Yay. 297.
Zavotçu, Gencay (hzl.) (2009). Rıza Tezkiresi (İnceleme-Metin). İstanbul: Sahhaflar Kitap Sarayı Yay. 92-3.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. MÜJGâN ÇAKIRYayın Tarihi: 03.09.2014Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Der Tevhîd-i Bârî
İlâhî sensin ol dânâ-yı râz u hâlık-ı yektâ
Rumûz-âmûz-ı ‛akl u hâlet-efzâ-yı dil-i şeydâ
Fürûg-endâz-ı şem‛-i bezm-i ‛işret-hâne-i kudsî
Çerâg-âvîz-i tâk-ı hânkâh-ı ‛âlem-i bâlâ
Girih-peyvend-i ebrû-yı cebîn-i şâhed-i gayret
Nigâh-ı merhamet-bahşâ-yı çeşm-i şûh-ı istignâ
Delîl-i ‛akl-ı ser tenhâ-hırâm-ı vâdî-i hayret
Enîs-i cân-ı her-‛uzlet-güzîn-i kûşe-i sevdâ
Nevâ-bahşende-i râmişgerân-ı bezm-i her-gülşen
Direm-rîzende-i deff-i zer-efşân-ı gül-i ra‛nâ
Debistân-ı kademde ol debîr-i lem yezelsin kim
İki harf ile kıldun on sekiz bin ‛âlemi inşâ
Hemîşe vahdetün zikr-i dilinde sûsen-i bâgun
Açık nezzâre-i sun‛unda çeşm-i nergis-i şehlâ
Seni her biri bir yüzden görürler zâhir ü bâtın
Merâtibce mezâhir zâtuna bu cümle-i eşyâ
Gehî nâr-ı celâlün şu‛lesi ahcârdan zâhir
Gehî nûr-ı cemâlün pertevi eşcârdan peydâ
Visâlün bezmine sâgar ser-i mestân-ı dürd-âşâm
Cemâlün şem‛ine pervâne hurşîd-i cihân-ârâ
Neden ney gibi efgân eylerüm bezm-i firâkunda
Kılurken gûş-ı cânum nahnü akreb nagmesin ısgâ
Şifâ-sâz olmasa ger şerbet-i lâ-taknetû cânâ
Vücûdum eyler idi tâb-ı havf-ı ma‛şiyet ifnâ
Be-hakk-ı şâh-ı evreng-i bülend-i kurb-ı Yezdânî
Be-hakk-ı câ-nişîn-i mesned-i eyvân-ı ev ednâ
Münevver kıl İlâhî dîde-i cânum ola tâ kim
Müşâhid men ‛aref âyînesinden şâhed-i ma‛nâ
(Arıkoğlu, İsmail (1999). Âlî (Edirneli Hüseyin Efendi) Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 3-4.)
Gazel
Biz tâlib-i yâruz bize agyâr gerekmez
Rindân u mey ü kûşe-i gülzâr gerekmez
Besdür ser-i kûyunda bize nâliş-i efgân
Âheng-i ney ü nagme-i evtâr gerekmez
Virmiş tutalum vuslatı bir nakd-ı revâna
Her serv-i gül-endâmla bâzâr gerekmez
Nûş-ı mey-i la‛l-i şeker-efşânı tururken
Zevk-i sitem-i gamze-i hûn-hâr gerekmez
Âlî gibi âşüfte-i zülf-i gam-ı aşka
Endîşe-i vasf-ı hat u ruhsâr gerekmez
(Arıkoğlu, İsmail (1999). Âlî (Edirneli Hüseyin Efendi) Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 128.)
Riyâzü’r-rahme’den
Bu nuhustîn ravza rahmet-i ezhâr-ı fezâ’il-i ‛amîme-i tevhîd ile ârâstedür. Ol Hudâvend-i ‛âlem ki nakkâş-ı ma‛rifeti suver-i muhaddirât-ı gaybîyi hacerât-ı kulûb-ı ‛âşıkânda nigâşte ve ferrâş-ı mahabbeti hıyâm-ı kurbeti fezâ-yı hevâ-yı ‛âşıkânda berefrâşte kılmışdur. Ne gümândasın ki hil‛at-i tevhîdi ve kabâ-yı tahmîdi hemân senün kâmet-i isti‛dâduna râst gelmiş ola. Kilâ belki her muhaddirât ki nihân-hâne-i ‛ademden ‛azîmet-i seyr-i zînet-sarây-ı vücûd eylemişdür ve her zâviye-nişîn ki savma‛a-i humûlden âheng-i temâşâ-yı çemen-i encümen-i şühûd kılmışdur. Sadâ-yı vecd-engîz-i Eşhedân lâ İlâhe İllallâh ile kılur her vakt ki pîşgâh-ı semâ‛-hâne-i gûş-ı hûşdan perde-i peşmîn-i gafleti nûr-ı dîde-i dest-i intibâh idesin. Cümle-i zerrât-ı kâ’inâtdan nevâ-yı cân-fezâ-yı Subhâne Rabbiye’l-alâ işidirsin ve her gâh ki seniyye-i mahabbet-i ehadiyyet ile târ-ı vücûddan ‛ukde-güşâ-yı kesâfet-i beşeriyyet olasın bülbülân-ı bâg-ı kevnden her birini hutbe-i belîge tevhîd-i Rabb-i ‛izzete âgâz eylemiş bulursun.”
(Riyâzü'r-rahme, Kayseri Raşid Efendi Eski Eserler Kütüphanesi, Nr.102, vr. 9b-10a.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 03.09.2014Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Der Tevhîd-i Bârî
İlâhî sensin ol dânâ-yı râz u hâlık-ı yektâ
Rumûz-âmûz-ı ‛akl u hâlet-efzâ-yı dil-i şeydâ
Fürûg-endâz-ı şem‛-i bezm-i ‛işret-hâne-i kudsî
Çerâg-âvîz-i tâk-ı hânkâh-ı ‛âlem-i bâlâ
Girih-peyvend-i ebrû-yı cebîn-i şâhed-i gayret
Nigâh-ı merhamet-bahşâ-yı çeşm-i şûh-ı istignâ
Delîl-i ‛akl-ı ser tenhâ-hırâm-ı vâdî-i hayret
Enîs-i cân-ı her-‛uzlet-güzîn-i kûşe-i sevdâ
Nevâ-bahşende-i râmişgerân-ı bezm-i her-gülşen
Direm-rîzende-i deff-i zer-efşân-ı gül-i ra‛nâ
Debistân-ı kademde ol debîr-i lem yezelsin kim
İki harf ile kıldun on sekiz bin ‛âlemi inşâ
Hemîşe vahdetün zikr-i dilinde sûsen-i bâgun
Açık nezzâre-i sun‛unda çeşm-i nergis-i şehlâ
Seni her biri bir yüzden görürler zâhir ü bâtın
Merâtibce mezâhir zâtuna bu cümle-i eşyâ
Gehî nâr-ı celâlün şu‛lesi ahcârdan zâhir
Gehî nûr-ı cemâlün pertevi eşcârdan peydâ
Visâlün bezmine sâgar ser-i mestân-ı dürd-âşâm
Cemâlün şem‛ine pervâne hurşîd-i cihân-ârâ
Neden ney gibi efgân eylerüm bezm-i firâkunda
Kılurken gûş-ı cânum nahnü akreb nagmesin ısgâ
Şifâ-sâz olmasa ger şerbet-i lâ-taknetû cânâ
Vücûdum eyler idi tâb-ı havf-ı ma‛şiyet ifnâ
Be-hakk-ı şâh-ı evreng-i bülend-i kurb-ı Yezdânî
Be-hakk-ı câ-nişîn-i mesned-i eyvân-ı ev ednâ
Münevver kıl İlâhî dîde-i cânum ola tâ kim
Müşâhid men ‛aref âyînesinden şâhed-i ma‛nâ
(Arıkoğlu, İsmail (1999). Âlî (Edirneli Hüseyin Efendi) Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 3-4.)
Gazel
Biz tâlib-i yâruz bize agyâr gerekmez
Rindân u mey ü kûşe-i gülzâr gerekmez
Besdür ser-i kûyunda bize nâliş-i efgân
Âheng-i ney ü nagme-i evtâr gerekmez
Virmiş tutalum vuslatı bir nakd-ı revâna
Her serv-i gül-endâmla bâzâr gerekmez
Nûş-ı mey-i la‛l-i şeker-efşânı tururken
Zevk-i sitem-i gamze-i hûn-hâr gerekmez
Âlî gibi âşüfte-i zülf-i gam-ı aşka
Endîşe-i vasf-ı hat u ruhsâr gerekmez
(Arıkoğlu, İsmail (1999). Âlî (Edirneli Hüseyin Efendi) Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 128.)
Riyâzü’r-rahme’den
Bu nuhustîn ravza rahmet-i ezhâr-ı fezâ’il-i ‛amîme-i tevhîd ile ârâstedür. Ol Hudâvend-i ‛âlem ki nakkâş-ı ma‛rifeti suver-i muhaddirât-ı gaybîyi hacerât-ı kulûb-ı ‛âşıkânda nigâşte ve ferrâş-ı mahabbeti hıyâm-ı kurbeti fezâ-yı hevâ-yı ‛âşıkânda berefrâşte kılmışdur. Ne gümândasın ki hil‛at-i tevhîdi ve kabâ-yı tahmîdi hemân senün kâmet-i isti‛dâduna râst gelmiş ola. Kilâ belki her muhaddirât ki nihân-hâne-i ‛ademden ‛azîmet-i seyr-i zînet-sarây-ı vücûd eylemişdür ve her zâviye-nişîn ki savma‛a-i humûlden âheng-i temâşâ-yı çemen-i encümen-i şühûd kılmışdur. Sadâ-yı vecd-engîz-i Eşhedân lâ İlâhe İllallâh ile kılur her vakt ki pîşgâh-ı semâ‛-hâne-i gûş-ı hûşdan perde-i peşmîn-i gafleti nûr-ı dîde-i dest-i intibâh idesin. Cümle-i zerrât-ı kâ’inâtdan nevâ-yı cân-fezâ-yı Subhâne Rabbiye’l-alâ işidirsin ve her gâh ki seniyye-i mahabbet-i ehadiyyet ile târ-ı vücûddan ‛ukde-güşâ-yı kesâfet-i beşeriyyet olasın bülbülân-ı bâg-ı kevnden her birini hutbe-i belîge tevhîd-i Rabb-i ‛izzete âgâz eylemiş bulursun.”
(Riyâzü'r-rahme, Kayseri Raşid Efendi Eski Eserler Kütüphanesi, Nr.102, vr. 9b-10a.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Der Tevhîd-i Bârî
İlâhî sensin ol dânâ-yı râz u hâlık-ı yektâ
Rumûz-âmûz-ı ‛akl u hâlet-efzâ-yı dil-i şeydâ
Fürûg-endâz-ı şem‛-i bezm-i ‛işret-hâne-i kudsî
Çerâg-âvîz-i tâk-ı hânkâh-ı ‛âlem-i bâlâ
Girih-peyvend-i ebrû-yı cebîn-i şâhed-i gayret
Nigâh-ı merhamet-bahşâ-yı çeşm-i şûh-ı istignâ
Delîl-i ‛akl-ı ser tenhâ-hırâm-ı vâdî-i hayret
Enîs-i cân-ı her-‛uzlet-güzîn-i kûşe-i sevdâ
Nevâ-bahşende-i râmişgerân-ı bezm-i her-gülşen
Direm-rîzende-i deff-i zer-efşân-ı gül-i ra‛nâ
Debistân-ı kademde ol debîr-i lem yezelsin kim
İki harf ile kıldun on sekiz bin ‛âlemi inşâ
Hemîşe vahdetün zikr-i dilinde sûsen-i bâgun
Açık nezzâre-i sun‛unda çeşm-i nergis-i şehlâ
Seni her biri bir yüzden görürler zâhir ü bâtın
Merâtibce mezâhir zâtuna bu cümle-i eşyâ
Gehî nâr-ı celâlün şu‛lesi ahcârdan zâhir
Gehî nûr-ı cemâlün pertevi eşcârdan peydâ
Visâlün bezmine sâgar ser-i mestân-ı dürd-âşâm
Cemâlün şem‛ine pervâne hurşîd-i cihân-ârâ
Neden ney gibi efgân eylerüm bezm-i firâkunda
Kılurken gûş-ı cânum nahnü akreb nagmesin ısgâ
Şifâ-sâz olmasa ger şerbet-i lâ-taknetû cânâ
Vücûdum eyler idi tâb-ı havf-ı ma‛şiyet ifnâ
Be-hakk-ı şâh-ı evreng-i bülend-i kurb-ı Yezdânî
Be-hakk-ı câ-nişîn-i mesned-i eyvân-ı ev ednâ
Münevver kıl İlâhî dîde-i cânum ola tâ kim
Müşâhid men ‛aref âyînesinden şâhed-i ma‛nâ
(Arıkoğlu, İsmail (1999). Âlî (Edirneli Hüseyin Efendi) Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 3-4.)
Gazel
Biz tâlib-i yâruz bize agyâr gerekmez
Rindân u mey ü kûşe-i gülzâr gerekmez
Besdür ser-i kûyunda bize nâliş-i efgân
Âheng-i ney ü nagme-i evtâr gerekmez
Virmiş tutalum vuslatı bir nakd-ı revâna
Her serv-i gül-endâmla bâzâr gerekmez
Nûş-ı mey-i la‛l-i şeker-efşânı tururken
Zevk-i sitem-i gamze-i hûn-hâr gerekmez
Âlî gibi âşüfte-i zülf-i gam-ı aşka
Endîşe-i vasf-ı hat u ruhsâr gerekmez
(Arıkoğlu, İsmail (1999). Âlî (Edirneli Hüseyin Efendi) Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 128.)
Riyâzü’r-rahme’den
Bu nuhustîn ravza rahmet-i ezhâr-ı fezâ’il-i ‛amîme-i tevhîd ile ârâstedür. Ol Hudâvend-i ‛âlem ki nakkâş-ı ma‛rifeti suver-i muhaddirât-ı gaybîyi hacerât-ı kulûb-ı ‛âşıkânda nigâşte ve ferrâş-ı mahabbeti hıyâm-ı kurbeti fezâ-yı hevâ-yı ‛âşıkânda berefrâşte kılmışdur. Ne gümândasın ki hil‛at-i tevhîdi ve kabâ-yı tahmîdi hemân senün kâmet-i isti‛dâduna râst gelmiş ola. Kilâ belki her muhaddirât ki nihân-hâne-i ‛ademden ‛azîmet-i seyr-i zînet-sarây-ı vücûd eylemişdür ve her zâviye-nişîn ki savma‛a-i humûlden âheng-i temâşâ-yı çemen-i encümen-i şühûd kılmışdur. Sadâ-yı vecd-engîz-i Eşhedân lâ İlâhe İllallâh ile kılur her vakt ki pîşgâh-ı semâ‛-hâne-i gûş-ı hûşdan perde-i peşmîn-i gafleti nûr-ı dîde-i dest-i intibâh idesin. Cümle-i zerrât-ı kâ’inâtdan nevâ-yı cân-fezâ-yı Subhâne Rabbiye’l-alâ işidirsin ve her gâh ki seniyye-i mahabbet-i ehadiyyet ile târ-ı vücûddan ‛ukde-güşâ-yı kesâfet-i beşeriyyet olasın bülbülân-ı bâg-ı kevnden her birini hutbe-i belîge tevhîd-i Rabb-i ‛izzete âgâz eylemiş bulursun.”
(Riyâzü'r-rahme, Kayseri Raşid Efendi Eski Eserler Kütüphanesi, Nr.102, vr. 9b-10a.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Der Tevhîd-i Bârî
İlâhî sensin ol dânâ-yı râz u hâlık-ı yektâ
Rumûz-âmûz-ı ‛akl u hâlet-efzâ-yı dil-i şeydâ
Fürûg-endâz-ı şem‛-i bezm-i ‛işret-hâne-i kudsî
Çerâg-âvîz-i tâk-ı hânkâh-ı ‛âlem-i bâlâ
Girih-peyvend-i ebrû-yı cebîn-i şâhed-i gayret
Nigâh-ı merhamet-bahşâ-yı çeşm-i şûh-ı istignâ
Delîl-i ‛akl-ı ser tenhâ-hırâm-ı vâdî-i hayret
Enîs-i cân-ı her-‛uzlet-güzîn-i kûşe-i sevdâ
Nevâ-bahşende-i râmişgerân-ı bezm-i her-gülşen
Direm-rîzende-i deff-i zer-efşân-ı gül-i ra‛nâ
Debistân-ı kademde ol debîr-i lem yezelsin kim
İki harf ile kıldun on sekiz bin ‛âlemi inşâ
Hemîşe vahdetün zikr-i dilinde sûsen-i bâgun
Açık nezzâre-i sun‛unda çeşm-i nergis-i şehlâ
Seni her biri bir yüzden görürler zâhir ü bâtın
Merâtibce mezâhir zâtuna bu cümle-i eşyâ
Gehî nâr-ı celâlün şu‛lesi ahcârdan zâhir
Gehî nûr-ı cemâlün pertevi eşcârdan peydâ
Visâlün bezmine sâgar ser-i mestân-ı dürd-âşâm
Cemâlün şem‛ine pervâne hurşîd-i cihân-ârâ
Neden ney gibi efgân eylerüm bezm-i firâkunda
Kılurken gûş-ı cânum nahnü akreb nagmesin ısgâ
Şifâ-sâz olmasa ger şerbet-i lâ-taknetû cânâ
Vücûdum eyler idi tâb-ı havf-ı ma‛şiyet ifnâ
Be-hakk-ı şâh-ı evreng-i bülend-i kurb-ı Yezdânî
Be-hakk-ı câ-nişîn-i mesned-i eyvân-ı ev ednâ
Münevver kıl İlâhî dîde-i cânum ola tâ kim
Müşâhid men ‛aref âyînesinden şâhed-i ma‛nâ
(Arıkoğlu, İsmail (1999). Âlî (Edirneli Hüseyin Efendi) Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 3-4.)
Gazel
Biz tâlib-i yâruz bize agyâr gerekmez
Rindân u mey ü kûşe-i gülzâr gerekmez
Besdür ser-i kûyunda bize nâliş-i efgân
Âheng-i ney ü nagme-i evtâr gerekmez
Virmiş tutalum vuslatı bir nakd-ı revâna
Her serv-i gül-endâmla bâzâr gerekmez
Nûş-ı mey-i la‛l-i şeker-efşânı tururken
Zevk-i sitem-i gamze-i hûn-hâr gerekmez
Âlî gibi âşüfte-i zülf-i gam-ı aşka
Endîşe-i vasf-ı hat u ruhsâr gerekmez
(Arıkoğlu, İsmail (1999). Âlî (Edirneli Hüseyin Efendi) Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 128.)
Riyâzü’r-rahme’den
Bu nuhustîn ravza rahmet-i ezhâr-ı fezâ’il-i ‛amîme-i tevhîd ile ârâstedür. Ol Hudâvend-i ‛âlem ki nakkâş-ı ma‛rifeti suver-i muhaddirât-ı gaybîyi hacerât-ı kulûb-ı ‛âşıkânda nigâşte ve ferrâş-ı mahabbeti hıyâm-ı kurbeti fezâ-yı hevâ-yı ‛âşıkânda berefrâşte kılmışdur. Ne gümândasın ki hil‛at-i tevhîdi ve kabâ-yı tahmîdi hemân senün kâmet-i isti‛dâduna râst gelmiş ola. Kilâ belki her muhaddirât ki nihân-hâne-i ‛ademden ‛azîmet-i seyr-i zînet-sarây-ı vücûd eylemişdür ve her zâviye-nişîn ki savma‛a-i humûlden âheng-i temâşâ-yı çemen-i encümen-i şühûd kılmışdur. Sadâ-yı vecd-engîz-i Eşhedân lâ İlâhe İllallâh ile kılur her vakt ki pîşgâh-ı semâ‛-hâne-i gûş-ı hûşdan perde-i peşmîn-i gafleti nûr-ı dîde-i dest-i intibâh idesin. Cümle-i zerrât-ı kâ’inâtdan nevâ-yı cân-fezâ-yı Subhâne Rabbiye’l-alâ işidirsin ve her gâh ki seniyye-i mahabbet-i ehadiyyet ile târ-ı vücûddan ‛ukde-güşâ-yı kesâfet-i beşeriyyet olasın bülbülân-ı bâg-ı kevnden her birini hutbe-i belîge tevhîd-i Rabb-i ‛izzete âgâz eylemiş bulursun.”
(Riyâzü'r-rahme, Kayseri Raşid Efendi Eski Eserler Kütüphanesi, Nr.102, vr. 9b-10a.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Mualla Anıl | d. 1909 - ö. 23 Ekim 1985 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Abdülhay | d. ? - ö. 1705 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | KESBÎ /KİSBÎ, Kesbî Mehmet Efendi | d. ? - ö. 1640 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Mualla Anıl | d. 1909 - ö. 23 Ekim 1985 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Abdülhay | d. ? - ö. 1705 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | KESBÎ /KİSBÎ, Kesbî Mehmet Efendi | d. ? - ö. 1640 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Mualla Anıl | d. 1909 - ö. 23 Ekim 1985 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Abdülhay | d. ? - ö. 1705 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | KESBÎ /KİSBÎ, Kesbî Mehmet Efendi | d. ? - ö. 1640 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Mualla Anıl | d. 1909 - ö. 23 Ekim 1985 | Meslek | Görüntüle |
11 | Abdülhay | d. ? - ö. 1705 | Meslek | Görüntüle |
12 | KESBÎ /KİSBÎ, Kesbî Mehmet Efendi | d. ? - ö. 1640 | Meslek | Görüntüle |
13 | Mualla Anıl | d. 1909 - ö. 23 Ekim 1985 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Abdülhay | d. ? - ö. 1705 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | KESBÎ /KİSBÎ, Kesbî Mehmet Efendi | d. ? - ö. 1640 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Mualla Anıl | d. 1909 - ö. 23 Ekim 1985 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Abdülhay | d. ? - ö. 1705 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | KESBÎ /KİSBÎ, Kesbî Mehmet Efendi | d. ? - ö. 1640 | Madde Adı | Görüntüle |