Madde Detay
ÂSIM, Bosnalı Yusuf Efendi
(d. ?/? - ö. 1122/1710)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
17. yüzyılın ikinci yarısıyla 18. yüzyılın ilk yıllarında yaşayan Bosnalı Âsım hakkında kaynaklardaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Âsım mahlasını kullanan şairin asıl adı Yusuf’tur. Bosna’da doğan Âsım’ın doğum tarihi de bilinmemektedir. Şeyhî’nin, Vekâyi’ü’l-Fuzalâ’sında kendisinden “efendi” diye bahsederek “nâil-i rütbe-i dâniş-vedîd olup ilm ü ma’ârif tahsiline himmet eyleyüp (…)”(Özcan 1989: 468) şeklinde bir bilgi vermesi ve II. Mustafa ve Râmî Paşa’ya yazmış olduğu iki kasidesinde (Kurtoğlu 2012: 198-208) kendilerinden “mülazemet” talep etmesi onun düzenli ve iyi bir eğitimden geçtiği şeklinde değerlendirilebilir. Tahsilini tamamladıktan sonra Bosna Mahkemesi'nin başkâtibi olmuş ve bu görevde iken 1710 yılının Mart ayında (Muharrem 1122) Bosna’da vefat etmiştir. Tuhfe-i Nâ’ilî’de kaynak gösterilmeksizin vefatına “Teslîm-i intikâl” tamlamasının tarih düşürüldüğü de belirtilmektedir (Kurtoğlu 2012: 9). Hayatının büyük bir kısmını Bosna’da geçiren Âsım, Râmî Paşa ve kendisi gibi Bosnalı olan devrin önemli sanatçılarından Bosnalı Sâbit’in ilgi ve yardımını görmüştür. Şairin ayrıca İstanbul Kadısı Abdullah Efendi’ye bir kaside yazması (Kurtoğlu 2012: 196-198), bir müddet İstanbul’da bulunduğu şeklinde yorumlanabilir.
Bosnalı Âsım’ın tek eseri Dîvân’ıdır. Dîvân’ın bilinen iki nüshası vardır. Bu nüshalardan biri İstanbul Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi 271’ de, diğeri ise İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Ty. 70’de bulunmaktadır. Dîvân’da, 17 kaside, 9 musammat, 1 müstezad, 400 gazel, kıt’a-i kebîre, 1 nazm, 2 küçük mesnevi, 3 müfred yer almaktadır. Eser yayımlanmıştır (Kurtoğlu 2012).
Bosnalı Âsım, Osmanlı Devleti’nde sosyal ve siyasî manada önemli sıkıntılar yaşanmasına rağmen edebiyatta bunun tesirlerinin yavaş yavaş ve yeni yeni görülmeye başlandığı bir dönemde yaşayan Rumelili Dîvân şairlerinden birisidir. Bir gazel şairi olan Âsım, bu şiirlerinde devrinin şiir anlayışlarına uygun söyleyişler yakalayabilmiştir. Dört farklı şiir anlayışının hüküm sürdüğü bir dönemde yaşayan ve bu dört tarzın her birine de uygun şiirler söyleyen Âsım’ın, doğrudan doğruya bunlardan hiçbirisine dâhil olmadığını söylemek mümkündür. Tevhid, münacat ve na’t dışındaki şiirlerinde genellikle dinî-tasavvufî konulara pek yer vermeyen şairin, belirgin bir tasavvufî kimliğinden bahsetmek de mümkün değildir. Ancak Mevlevîlik terimleriyle oluşturulmuş bir şiirinden (Kurtoğlu 2012: 309-310) hareketle, şairin bu tarikata ilgi duyduğunu söylemek mümkündür. Rumeli şairlerinin hemen hemen hepsinde ortak bir özellik olarak dikkat çeken “âzâde tavırlar, samimi ve derinliği olan ruh, hep yükseklerde gezen ve kayıt tanımayan bir aldırmaz tavır” (İsen 1990: 12), Âsım’ın şiir karakterinin de dikkat çeken taraflarındandır. Şair büyük bir istignâ içerisinde sık sık dünya ve onun sunduğu imkânların geçiciliği ve değersizliğinden bahseder. Şair, kendinden önceki ve devrindeki birkaç ünlü şairin tesirine açık kalmış, kimi şiirlerinde Nef’î’nin övme ve övünmedeki mübalağalı tarzını; kimi şiirlerinde Bâkî’nin hayatın eğlenceli ve mutluluk veren taraflarını ele alan, coşkun ve rahat söyleyişinin hâkim olduğu rindâne tarzını benimserken; kimi şiirlerinde Nâbî’nin etkisi ve devrin şartlarından hareketle daha ciddi konuları işlemiştir. Bu etkilerin dışında yüzyılın bilhassa ilk yarısından itibaren Türk edebiyatında görülmeye başlayan Sebk-i Hindî’nin de Âsım’ın şiirleri üzerinde etkisinin olduğunu söylemek mümkündür. Bunlardan başka, Sâbit, Hâletî, Râmî ve Vecdî de onun ilgi duyduğu sanatçılardandır. Rumeli sahasında yetişmiş diğer Dîvân şairlerinde olduğu gibi daha çok yöre şairlerine özgü kabul edilen bir takım laübâli söyleyişler, Dîvân şiirine hâkim genel sevgili, âşık ve zahit algısından farklı kullanımlar Âsım Dîvânı’nda da dikkat çekmektedir. Osmanlı Devleti’nin 17. yüzyılda bir takım olumsuz şartlar içinde bulunmasına rağmen kültür ve sanat hayatında ve bilhassa edebiyatta bir önceki yüzyılda sağlamlaşan yapısı ve yetişen kendi klasikleriyle mükemmel örnekler vermeye devam ettiği bir dönemde, devletin İstanbul’dan uzak bir taşra şehrinde yaşayan Âsım, sınırlı imkânlarına rağmen Bosna’nın yetiştirdiği önemli divan şairlerinden birisi olmuştur.
Kaynakça
Babacan, İsrafil (2010). Klasik Türk Şiirinin Son Baharı / Sebk-i Hindi (Hint Üslûbu). Ankara: Akçağ Yay.
Bilkan, Ali Fuat (1997). Nâbî Dîvânı. İstanbul: MEB Yay.
Bilkan, Ali Fuat (2007). “Orta Klasik Dönem (1600-1700) Tarihî, Sosyo-kültürel Bağlam”. Türk Edebiyatı Tarihi. C. 2 (Edt. Talat Sait Halman vd.). İstanbul: KTB. Yay. 243-253.
Bilkan, Ali Fuat ve Şadi AYDIN (2007). Sebk-i Hindî ve Türk Edebiyatında Hint Tarzı. İstanbul: 3F Yay.
Çeltik, Halil (2008). Divan Sahibi Rumeli Şairlerinin Şiir Dünyası. Ankara: MEB Yay.
Hammer-Purgstall (1838). Geschichte des Osmanischen Reiches IV. 40-41.
Handzic, Mehmed (1991). “O Formiranju Nekih Gradskih Naselja u Bosni u XVI Stoljecu”. POF. Sarajevo. 135-138.
İsen, Mustafa (1997). Ötelerden Bir Ses. Ankara: Akçağ Yay.
Karacan, Turgut (hzl) (1991). Bosnalı Sâbit Divan. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nail Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay.
Kurtoğlu, Orhan (hzl) (2012). Bosnalı Âsım Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Ankara: Bizim Büro Yay.
Mermer, Ahmet (hzl) (2002). XVII. Yüzyıl Dîvân Şâiri Vecdî ve Dîvânçesi. Ankara: MEB Yay.
Mum, Cafer (2007). “Orta Klasik Dönem (1600-1700) Sebk-i Hindî”. Türk Edebiyatı Tarihi. C. 2 (Edt. T.S. Halman vd.). İstanbul: KTB Yay.
Nurkiç, Kemal (2007). Bosna-Hersek’in İslamlaşma Süreci (XV. ve XVI. yy). Yüksek Lisans Tezi. Samsun: Ondokuzmayıs Üniversitesi.
Özcan, Abdulkadir (hzl) (1989). Şakâyık-ı Nu’mâniye ve Zeylleri ,Vakâyi‘u’l-Fuzalâ. İstanbul: Çağrı Yay.
Straševic, Suadin (1999). Verske Prilike u Srednjovjekovnoj Bosni i Prihvatanje Islama na Njenom Tlu. Banovici: DJL Europrint.
Şabanovic, Hazım (1973). Knjizevnost Muslimana Bih na Orijentalnim Jezicima. Sarajevo.
Yorulmaz, Hüseyin (1995). Divan Şiirinde Nâbi ve Hikemî Tarz. Doktora Tezi. Edirne: Trakya Üniversitesi.
Yorulmaz, Hüseyin (1996). Nâbi Ekolü. İstanbul: Kitabevi Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. ORHAN KURTOĞLUYayın Tarihi: 05.09.2013Güncelleme Tarihi: 23.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Turfe şeydür câm-ı mey hem vuslatından ağlaruz
Bezmümüzden gitse bak hem fürkatinden ağlaruz
Seyr-i ruhsârından evvel hep gülerdük ey gönül
Şimdi subh u şâm hatt-ı tal’atından ağlaruz
Handenâküz ârif-i bezm-i mey-i gül-gûndan
Zâhid ammâ şöyle nâ-dân sohbetinden ağlaruz
Ger gülerse tâ’atından zâhid-i mescid-nişîn
Bezm-i meyde biz de cürmün vefretinden ağlaruz
Âh Âsım bu ne hikmetdür aceb mey-hânede
Bâdenün bak kesretinden kılletinden ağlaruz
(Kurtoğlu, Orhan (hzl) (2012). Bosnalı Âsım Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Ankara: Bizim Büro Yay. 323.)
Gazel
Atmaduk tîr-i belâ ol kavs-i ebrû kalmamış
Sehm-i müjgân gibi ammâ biri toğru kalmamış
Sahn-ı deşt-i Kerbelâ’ya döndi vâdî-i kerem
Çeşmesârı kupkurıdur bir içim su kalmamış
Bâg-ı dehrün hâr-âzârı dahi ser-tîz ü ter
Bir gül-i lutfında ammâ reng ile bû kalmamış
Ey gönül yâbâna atma sen kemend-i âhunı
Seg-meniş ağyârdan kaçmış bir âhû kalmamış
Şimdi Âsım gamzeye kan aldurur dil-hasteden
Ol tabîb-i cân u dilde gayri dârû kalmamış
(Kurtoğlu, Orhan (hzl) (2012). Bosnalı Âsım Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Ankara: Bizim Büro Yay. 332.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 05.09.2013Güncelleme Tarihi: 23.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Turfe şeydür câm-ı mey hem vuslatından ağlaruz
Bezmümüzden gitse bak hem fürkatinden ağlaruz
Seyr-i ruhsârından evvel hep gülerdük ey gönül
Şimdi subh u şâm hatt-ı tal’atından ağlaruz
Handenâküz ârif-i bezm-i mey-i gül-gûndan
Zâhid ammâ şöyle nâ-dân sohbetinden ağlaruz
Ger gülerse tâ’atından zâhid-i mescid-nişîn
Bezm-i meyde biz de cürmün vefretinden ağlaruz
Âh Âsım bu ne hikmetdür aceb mey-hânede
Bâdenün bak kesretinden kılletinden ağlaruz
(Kurtoğlu, Orhan (hzl) (2012). Bosnalı Âsım Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Ankara: Bizim Büro Yay. 323.)
Gazel
Atmaduk tîr-i belâ ol kavs-i ebrû kalmamış
Sehm-i müjgân gibi ammâ biri toğru kalmamış
Sahn-ı deşt-i Kerbelâ’ya döndi vâdî-i kerem
Çeşmesârı kupkurıdur bir içim su kalmamış
Bâg-ı dehrün hâr-âzârı dahi ser-tîz ü ter
Bir gül-i lutfında ammâ reng ile bû kalmamış
Ey gönül yâbâna atma sen kemend-i âhunı
Seg-meniş ağyârdan kaçmış bir âhû kalmamış
Şimdi Âsım gamzeye kan aldurur dil-hasteden
Ol tabîb-i cân u dilde gayri dârû kalmamış
(Kurtoğlu, Orhan (hzl) (2012). Bosnalı Âsım Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Ankara: Bizim Büro Yay. 332.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 23.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Turfe şeydür câm-ı mey hem vuslatından ağlaruz
Bezmümüzden gitse bak hem fürkatinden ağlaruz
Seyr-i ruhsârından evvel hep gülerdük ey gönül
Şimdi subh u şâm hatt-ı tal’atından ağlaruz
Handenâküz ârif-i bezm-i mey-i gül-gûndan
Zâhid ammâ şöyle nâ-dân sohbetinden ağlaruz
Ger gülerse tâ’atından zâhid-i mescid-nişîn
Bezm-i meyde biz de cürmün vefretinden ağlaruz
Âh Âsım bu ne hikmetdür aceb mey-hânede
Bâdenün bak kesretinden kılletinden ağlaruz
(Kurtoğlu, Orhan (hzl) (2012). Bosnalı Âsım Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Ankara: Bizim Büro Yay. 323.)
Gazel
Atmaduk tîr-i belâ ol kavs-i ebrû kalmamış
Sehm-i müjgân gibi ammâ biri toğru kalmamış
Sahn-ı deşt-i Kerbelâ’ya döndi vâdî-i kerem
Çeşmesârı kupkurıdur bir içim su kalmamış
Bâg-ı dehrün hâr-âzârı dahi ser-tîz ü ter
Bir gül-i lutfında ammâ reng ile bû kalmamış
Ey gönül yâbâna atma sen kemend-i âhunı
Seg-meniş ağyârdan kaçmış bir âhû kalmamış
Şimdi Âsım gamzeye kan aldurur dil-hasteden
Ol tabîb-i cân u dilde gayri dârû kalmamış
(Kurtoğlu, Orhan (hzl) (2012). Bosnalı Âsım Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Ankara: Bizim Büro Yay. 332.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Turfe şeydür câm-ı mey hem vuslatından ağlaruz
Bezmümüzden gitse bak hem fürkatinden ağlaruz
Seyr-i ruhsârından evvel hep gülerdük ey gönül
Şimdi subh u şâm hatt-ı tal’atından ağlaruz
Handenâküz ârif-i bezm-i mey-i gül-gûndan
Zâhid ammâ şöyle nâ-dân sohbetinden ağlaruz
Ger gülerse tâ’atından zâhid-i mescid-nişîn
Bezm-i meyde biz de cürmün vefretinden ağlaruz
Âh Âsım bu ne hikmetdür aceb mey-hânede
Bâdenün bak kesretinden kılletinden ağlaruz
(Kurtoğlu, Orhan (hzl) (2012). Bosnalı Âsım Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Ankara: Bizim Büro Yay. 323.)
Gazel
Atmaduk tîr-i belâ ol kavs-i ebrû kalmamış
Sehm-i müjgân gibi ammâ biri toğru kalmamış
Sahn-ı deşt-i Kerbelâ’ya döndi vâdî-i kerem
Çeşmesârı kupkurıdur bir içim su kalmamış
Bâg-ı dehrün hâr-âzârı dahi ser-tîz ü ter
Bir gül-i lutfında ammâ reng ile bû kalmamış
Ey gönül yâbâna atma sen kemend-i âhunı
Seg-meniş ağyârdan kaçmış bir âhû kalmamış
Şimdi Âsım gamzeye kan aldurur dil-hasteden
Ol tabîb-i cân u dilde gayri dârû kalmamış
(Kurtoğlu, Orhan (hzl) (2012). Bosnalı Âsım Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin). Ankara: Bizim Büro Yay. 332.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | İLHÂMÎ, Abdulvehhâb | d. ? - ö. 1821 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | GEDÂYÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1683 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | FEVZÎ | d. ? - ö. 1747 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | İLHÂMÎ, Abdulvehhâb | d. ? - ö. 1821 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | GEDÂYÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1683 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | FEVZÎ | d. ? - ö. 1747 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | İLHÂMÎ, Abdulvehhâb | d. ? - ö. 1821 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | GEDÂYÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1683 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | FEVZÎ | d. ? - ö. 1747 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | İLHÂMÎ, Abdulvehhâb | d. ? - ö. 1821 | Meslek | Görüntüle |
11 | GEDÂYÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1683 | Meslek | Görüntüle |
12 | FEVZÎ | d. ? - ö. 1747 | Meslek | Görüntüle |
13 | İLHÂMÎ, Abdulvehhâb | d. ? - ö. 1821 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | GEDÂYÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1683 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | FEVZÎ | d. ? - ö. 1747 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | İLHÂMÎ, Abdulvehhâb | d. ? - ö. 1821 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | GEDÂYÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1683 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | FEVZÎ | d. ? - ö. 1747 | Madde Adı | Görüntüle |