Madde Detay
CÂHİDÎ, Ahmed
(d. ?/? - ö. 1070/1659)
tekke şairi
(Tekke / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Şiirlerinde Câhidî mahlasını kullanan şairin ismi Ahmed’dir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber Edirne’de doğmuştur. Aslen Rumelili ve babasının adının da Muhammed olduğu Kitâbu’n-Nasiha adlı eserinden anlaşılmaktadır (Aydın 2013: 1). Câhidî’nin çocukluğu ve gençliği Edirne’de geçmiş, yüksek bir ilim muhiti içerisinde bulunmuştur (Canım 1995: 296). Cemâliyye ve Uşşâkiyye Tekkelerinde dersler alarak din ve fen ilimlerinde kendini yetiştirmiştir. Halvetiliğin Uşşakiyye koluna bağlı olan ve kendi adıyla anılan Câhidiyye’nin kurucusudur (Şimşek 2007: 251-310). Halkı irşat etmek için Çanakkale’ye gitmiştir. Keramet ehli Kerime Hatun’la evlenmiştir. Bu evlilikten Âdem Efendi adında bir oğlu olmuş ve kendisinden 17 yıl önce vefat etmiştir. Câhidî’nin ölümüyle yerine geçen Lutfullah Efendi (Ergun 1936: II/ 894) veya Abdüllâtif (Azamat 1993: VII/ 16) adında bir oğlu daha olduğu kaynaklarda ifade edilmiştir.
Kilitbahir’de vefat eden Câhidî, oğlu ve eşiyle aynı türbeye defnedilmiştir. Ölümüne H. 1070/ M. 1659’u gösteren “istirahat” kelimesiyle tarih düşülmüştür. Bununla birlikte 1658’de Çanakkale’yi gezen Evliya Çelebi’nin Câhidî’den söz etmemesi Câhidî’nin daha önce ölmüş olma ihtimalini akla getirmektedir (Eren 1985: 9). Câhidî, gece gündüz Kur’an okuyan, cömert, kişilik sahibi, dünyanın malına itibar etmeyen, çevresinde sayılan ve sevilen biridir. Şiirlerinde kullandığı mahlasından da anlaşılacağı gibi maneviyat âleminde cihat eden şairin şöhreti günümüze kadar gelmiştir. Türbesi halk tarafından hâlen ziyaret edilen bir mekândır.
Câhidî'nin eserleri Divan, Kitâbu’n-Nasîha ve Tevhid-i Zât'tır.
1. Divan: Dinî ve tasavvufi şiirlerini bu eserde toplamıştır. Şair eserinin I. bölümünde Câhidî mahlasıyla 223, II. bölümünde de Lutf-ı Hak mahlasıyla 30 şiire yer vermiştir (Aydın 2013:5). Divanda 2 mesnevi, 146 murabba, 66 gazel, 39 kıta vardır. Divan yayımlanmıştır (Aydın 2013).
2. Kitâbu’n-Nasîha: Mensur olan bu eserde tarikat adab ve erkânıyla ilgili bilgiler yazılmıştır. Telifin 1026’nın Ramazan ayı sonunda tamamlandığı eserin sonunda kaydedilmiştir. Yayımlanan bu eser hakkında çeşitli çalışmalar vardır ( Er 2010; Coşkun 2005; Çamlıca 2006).
3. Tevhid-i Zât: Bu eser çoğu kaynakta Kitâbu’n-Nasîha’yla karıştırılmıştır. Karışıklığın sebebi, her iki eserin yazmalarda bir arada bulunması ve anlatım tarzı ile üslubunun benzerlik göstermesidir. Bu sebeple Kitâbu’n-Nasîha’yla ilgili yapılan tezlerde Tevhid-i Zât da incelenmiştir.
Şair, Câhidî ve Lutf-ı Hak olmak üzere iki farklı mahlas kullanmıştır. Şiirlerinde Yunus Emre tesirindedir. Yunus Emre’ye nazire diyebileceğimiz şiirleri vardır. Hem hece hem de aruz vezniyle şiirler yazmıştır. Gerek hece gerekse aruzla yazdığı şiirlerinin vezinlerinde aksaklıklar vardır. Şiirlerin konusu genel olarak tasavvufla alakalıdır. Tevhit, münacat, naat ve methiyeler yazmıştır. Câhidî’nin şiirleri tarikat çevrelerinde beğenilmiş ve müzikle terennüm edilmiştir. Bazı manzumelerinin Acem ve eviç makamlarında besteleri vardır (Ergun 1936: II/894).
Kaynakça
Ahmed Câhidî. Dîvân. Süleymâniye Kütüphanesi. Uşşâkiye Tekkesi Bölümü. No. 245.
Altuner, Nuran (2001). “Câhidî Ahmed Efendi”. Tasavvuf: İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi. Y. 2. Ankara. 6: 159-176.
Aydın, Abdullah (2013). Câhidî Dîvânı. Ankara: Sonçağ Yay.
Aydın, Abdullah (2013). “Ahmed Câhidî ve Dîvânı”. Akademik Bakış Dergisi. Mayıs–Haziran. Celalabat–Kırgızistan. 36: 1-21.
Bayrı, M. Halit (1954). “Câhidî”. Türk Folklor Araştırmaları Dergisi. Şubat. 3: 375-376.
Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay.
Coşkun, Şerife Saygın (2005). Ahmed Câhidî ve Kitâbu’n-Nasiha Adlı Eseri. Yüksek Lisans Tezi. Çanakkale: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi.
Çamlıca, Orhan (2006). Ahmed Câhidî’nin Nasihatnâme ve Tevhid-i Zât Adlı Risalelerinin Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.
Er, Hamit (2010). Ahmed Câhidî Efendi Nasihatnamesi. Çanakkale: Eceabat Belediyesi Yay.
Erdoğan, Kenan (2004). “Bosnalı Hasan Kâimî ve Divanı’nın Manisa Nüshası. Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi. Güz. Ankara. 31: 257-269.
Eren, Ramazan (1985). Çanakkale ve Kilitü’l-Bahir Köyümüzün Sultanı: Ahmed Câhidî Efendi. İstanbul.
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 2. İstanbul: yyy.
Kızıler, Hamdi (2004). Ahmed Câhidî Efendi ve Tasavvuf Anlayışı. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.
Kızıler, Hamdi (2006) Ahmed Câhidî Efendi ve Tasavvuf Felsefesi. İstanbul: yyy.
Kızıler, Hamdi (2006). “Câhidî Ahmed Efendi’nin “Abdest, Namaz ve Hac” İbadetlerine Dair Bazı Bâtınî Yorumları”. Tasavvuf: İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi. Yıl 7. Ankara. 17: 151-159.
Mehmed Nâil Tuman (2001). Tuhfe-i Nailî. hzl. Cemâl Kurnaz ve Mustafa Tatcı. C. 1. Ankara: Bizim Büro Yay.
Şimşek, Selami (2007). “Avrupa İle Asya Arasında Önemli Bir Geçiş Noktası Gelibolu’da Tarîkatlar ve Tekkeler”. Türkiyat Araştırmaları Dergisi. Güz. Konya. 22: 251-310.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDULLAH AYDINYayın Tarihi: 13.09.2013Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Murabba
Bir teferrüc eyleyüp bakdum cihânun yüzine
Her neye bakdum ise ‘ibret görindi gözüme
‘Âkil isen cân kulagın aç nazar kıl sözüme
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Alt taşı degirmenün yer yüzin[i] tutmış karâr
Göklere kılsam nazarı niçedür leyl ü nehâr
Niçe yüz bin evliyâyı topraga kıldı karâr
Bir degirmendür bu dünyâ un ider birgün bizi
Âline aldanma sakın mekr ile hîle kılar
Virdigini gerü alur sanma kim bâkî kalur
İki taşun arasında dânenün hâli n’olur
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Halk idüpdür kudretinden kâr-gâh[ı] ol Hudâ
Çark içinde dânesin ‘ömri ana oldı gıdâ
Bulmadı iflâh ecelden enbiyâ şâh [u] gedâ
İki cihânun güneşi fahr-i ‘âlem Mustafâ
Bir degirmendür bu dünyâ un ider birgün bizi
Câhidî geç bu hayâlden bakma dünyâ âline
Zehr olur her kim ki yerse sunma anun balına
‘Âkil isen kıl seyâhat gir Rasûlün yolına
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Aydın, Abdullah (2013). Câhidî Dîvânı. Ankara: Sonçağ Yay. 145.
Gazel
Hamdü li’llâh vâsıl olup maksûdum buldum hemân
Nûr-ı hâhişle irişüp menzilüm buldum hemân
‘Âlem-i lâhûta irdüm gayra kılmam iltifat
Hakkı gözler gice gündüz gözlerüm her dem hemân
Çün hidâyet yolı üzre oturup kıldum karâr
Kalmadı aslâ küdûret nûr-ı hâs oldum hemân
Her ne çün boş olur ise dü cihânda dâ’ima
Evvel âhir cümle Hakk’un işidir bildüm hemân
Görinen Hak işiden Hak sölüyen Hak’dır müdâm
Kimsenün medhâli yokdur şübhesiz bildüm hemân
Lutf-ı Hak ‘ukbâ yüzinde olmışam sâbit kadem
Lutfına mazhar düşelden zâtunı gördüm hemân
Aydın, Abdullah (2013). Câhidî Dîvânı. Ankara: Sonçağ Yay. 215-216.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 13.09.2013Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Murabba
Bir teferrüc eyleyüp bakdum cihânun yüzine
Her neye bakdum ise ‘ibret görindi gözüme
‘Âkil isen cân kulagın aç nazar kıl sözüme
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Alt taşı degirmenün yer yüzin[i] tutmış karâr
Göklere kılsam nazarı niçedür leyl ü nehâr
Niçe yüz bin evliyâyı topraga kıldı karâr
Bir degirmendür bu dünyâ un ider birgün bizi
Âline aldanma sakın mekr ile hîle kılar
Virdigini gerü alur sanma kim bâkî kalur
İki taşun arasında dânenün hâli n’olur
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Halk idüpdür kudretinden kâr-gâh[ı] ol Hudâ
Çark içinde dânesin ‘ömri ana oldı gıdâ
Bulmadı iflâh ecelden enbiyâ şâh [u] gedâ
İki cihânun güneşi fahr-i ‘âlem Mustafâ
Bir degirmendür bu dünyâ un ider birgün bizi
Câhidî geç bu hayâlden bakma dünyâ âline
Zehr olur her kim ki yerse sunma anun balına
‘Âkil isen kıl seyâhat gir Rasûlün yolına
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Aydın, Abdullah (2013). Câhidî Dîvânı. Ankara: Sonçağ Yay. 145.
Gazel
Hamdü li’llâh vâsıl olup maksûdum buldum hemân
Nûr-ı hâhişle irişüp menzilüm buldum hemân
‘Âlem-i lâhûta irdüm gayra kılmam iltifat
Hakkı gözler gice gündüz gözlerüm her dem hemân
Çün hidâyet yolı üzre oturup kıldum karâr
Kalmadı aslâ küdûret nûr-ı hâs oldum hemân
Her ne çün boş olur ise dü cihânda dâ’ima
Evvel âhir cümle Hakk’un işidir bildüm hemân
Görinen Hak işiden Hak sölüyen Hak’dır müdâm
Kimsenün medhâli yokdur şübhesiz bildüm hemân
Lutf-ı Hak ‘ukbâ yüzinde olmışam sâbit kadem
Lutfına mazhar düşelden zâtunı gördüm hemân
Aydın, Abdullah (2013). Câhidî Dîvânı. Ankara: Sonçağ Yay. 215-216.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Murabba
Bir teferrüc eyleyüp bakdum cihânun yüzine
Her neye bakdum ise ‘ibret görindi gözüme
‘Âkil isen cân kulagın aç nazar kıl sözüme
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Alt taşı degirmenün yer yüzin[i] tutmış karâr
Göklere kılsam nazarı niçedür leyl ü nehâr
Niçe yüz bin evliyâyı topraga kıldı karâr
Bir degirmendür bu dünyâ un ider birgün bizi
Âline aldanma sakın mekr ile hîle kılar
Virdigini gerü alur sanma kim bâkî kalur
İki taşun arasında dânenün hâli n’olur
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Halk idüpdür kudretinden kâr-gâh[ı] ol Hudâ
Çark içinde dânesin ‘ömri ana oldı gıdâ
Bulmadı iflâh ecelden enbiyâ şâh [u] gedâ
İki cihânun güneşi fahr-i ‘âlem Mustafâ
Bir degirmendür bu dünyâ un ider birgün bizi
Câhidî geç bu hayâlden bakma dünyâ âline
Zehr olur her kim ki yerse sunma anun balına
‘Âkil isen kıl seyâhat gir Rasûlün yolına
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Aydın, Abdullah (2013). Câhidî Dîvânı. Ankara: Sonçağ Yay. 145.
Gazel
Hamdü li’llâh vâsıl olup maksûdum buldum hemân
Nûr-ı hâhişle irişüp menzilüm buldum hemân
‘Âlem-i lâhûta irdüm gayra kılmam iltifat
Hakkı gözler gice gündüz gözlerüm her dem hemân
Çün hidâyet yolı üzre oturup kıldum karâr
Kalmadı aslâ küdûret nûr-ı hâs oldum hemân
Her ne çün boş olur ise dü cihânda dâ’ima
Evvel âhir cümle Hakk’un işidir bildüm hemân
Görinen Hak işiden Hak sölüyen Hak’dır müdâm
Kimsenün medhâli yokdur şübhesiz bildüm hemân
Lutf-ı Hak ‘ukbâ yüzinde olmışam sâbit kadem
Lutfına mazhar düşelden zâtunı gördüm hemân
Aydın, Abdullah (2013). Câhidî Dîvânı. Ankara: Sonçağ Yay. 215-216.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Murabba
Bir teferrüc eyleyüp bakdum cihânun yüzine
Her neye bakdum ise ‘ibret görindi gözüme
‘Âkil isen cân kulagın aç nazar kıl sözüme
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Alt taşı degirmenün yer yüzin[i] tutmış karâr
Göklere kılsam nazarı niçedür leyl ü nehâr
Niçe yüz bin evliyâyı topraga kıldı karâr
Bir degirmendür bu dünyâ un ider birgün bizi
Âline aldanma sakın mekr ile hîle kılar
Virdigini gerü alur sanma kim bâkî kalur
İki taşun arasında dânenün hâli n’olur
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Halk idüpdür kudretinden kâr-gâh[ı] ol Hudâ
Çark içinde dânesin ‘ömri ana oldı gıdâ
Bulmadı iflâh ecelden enbiyâ şâh [u] gedâ
İki cihânun güneşi fahr-i ‘âlem Mustafâ
Bir degirmendür bu dünyâ un ider birgün bizi
Câhidî geç bu hayâlden bakma dünyâ âline
Zehr olur her kim ki yerse sunma anun balına
‘Âkil isen kıl seyâhat gir Rasûlün yolına
Bir degirmendür bu dünyâ ögüdür birgün seni
Aydın, Abdullah (2013). Câhidî Dîvânı. Ankara: Sonçağ Yay. 145.
Gazel
Hamdü li’llâh vâsıl olup maksûdum buldum hemân
Nûr-ı hâhişle irişüp menzilüm buldum hemân
‘Âlem-i lâhûta irdüm gayra kılmam iltifat
Hakkı gözler gice gündüz gözlerüm her dem hemân
Çün hidâyet yolı üzre oturup kıldum karâr
Kalmadı aslâ küdûret nûr-ı hâs oldum hemân
Her ne çün boş olur ise dü cihânda dâ’ima
Evvel âhir cümle Hakk’un işidir bildüm hemân
Görinen Hak işiden Hak sölüyen Hak’dır müdâm
Kimsenün medhâli yokdur şübhesiz bildüm hemân
Lutf-ı Hak ‘ukbâ yüzinde olmışam sâbit kadem
Lutfına mazhar düşelden zâtunı gördüm hemân
Aydın, Abdullah (2013). Câhidî Dîvânı. Ankara: Sonçağ Yay. 215-216.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | NÜHÜFT/VÂZIH, Mustafa | d. ? - ö. 1877 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ŞÎRÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | FEVRÎ, Mahmûd Fevrî Efendi | d. ? - ö. 1673-74 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | NÜHÜFT/VÂZIH, Mustafa | d. ? - ö. 1877 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ŞÎRÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | FEVRÎ, Mahmûd Fevrî Efendi | d. ? - ö. 1673-74 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | NÜHÜFT/VÂZIH, Mustafa | d. ? - ö. 1877 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ŞÎRÎ | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | FEVRÎ, Mahmûd Fevrî Efendi | d. ? - ö. 1673-74 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | NÜHÜFT/VÂZIH, Mustafa | d. ? - ö. 1877 | Meslek | Görüntüle |
11 | ŞÎRÎ | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | FEVRÎ, Mahmûd Fevrî Efendi | d. ? - ö. 1673-74 | Meslek | Görüntüle |
13 | NÜHÜFT/VÂZIH, Mustafa | d. ? - ö. 1877 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ŞÎRÎ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | FEVRÎ, Mahmûd Fevrî Efendi | d. ? - ö. 1673-74 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | NÜHÜFT/VÂZIH, Mustafa | d. ? - ö. 1877 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ŞÎRÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | FEVRÎ, Mahmûd Fevrî Efendi | d. ? - ö. 1673-74 | Madde Adı | Görüntüle |