ÇALIŞKAN, Ali Çalışkan

(d. 1967 / ö. -)
Taksici
(Tekke / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Ali Çalışkan, Sivas'ın Kangal ilçesine bağlı Yellice köyünde 1967'de doğmuştur fakat nüfusa bir yaş küçük kaydedilmiştir. Yedi kardeşin üçüncüsüdür. İlkokulu köyde okuyan âşık, ortaokul ve liseyi Çetinkaya kasabasında bitirmiştir. Liseden sonra bir akrabasının yanına Ankara'ya taşınan Çalışkan, şehre alışıp iş bulduktan sonra tek başına gecekonduda kalmaya başlamıştır. Askerlik görevini yerine getirdikten sonra babasının ısrarı üzerine anne tarafından akrabası Gönül Hanım ile 1990 yılında evlenmiştir. Bu evlilikten Mertay adında bir oğlu, İzgen adında da bir kızı vardır. Ali Çalışkan iş hayatına bir avukatın yanında başlamıştır. Daha sonra oto yıkamacılık ve inşaat şirketinde muhasebecilik yapmıştır. 1992 yılında sınavla bir kamu kurumuna işçi olarak girmiştir. Yedi ya da sekiz yıl çalıştıktan sonra istifa edip İsrail'e gitmiştir ve burada dönercilik yapmıştır. Bu ülkeden sınır dışı edilince ticari taksi işletmeciliğine başlamıştır ve bu işe devam etmektedir. Festivallere ve şenliklere katılan âşık, 1995 yılında Mozaik Radyo'da programa katılmıştır. 2008 yılında Başkent Tv'de yayınlanmak üzere çalışmalar yapmıştır. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı, Yellice Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği üyesidir (Ünver 2014: 64-67).

Kendisine önerilen mahlası kabul etmeyen âşık, şiirlerinde Çalışkan mahlasını kullanmıştır. İlk şiirini on altı yaşında yazmıştır. 'Yaylalar' isimli bu şiirinde dağlar ve hayallerdeki yâr arasında ilişki kurmaya çalışmıştır. Genellikle savaş, siyasi ve ekonomik durumlar gibi olağandışı olaylarda şiir yazmıştır. Kendisi şiir türlerine hakim olduğu için lirik, didaktik, pastoral ve satirik türlere örnek şiirler vermiştir. Eleştirel bir mizaca sahip olduğu için planlama yaparak ve üzerinde çalışarak şiirlerini yazmıştır. Ayrıca şiirlerini müsveddeden ajandaya tarihli olarak geçirip, ilk şiirlerinde değişiklikler yapmıştır. Rüyaya ve bade içmeye inanmayan Çalışkan, herhangi bir âşık koluna bağlı değildir. Âşık atışmalarına da katılmamıştır. Şiirlerini aile ortamında, dost demlerinde ve sazlı sözlü meclislerde söylemiştir. Âşık makamlarını ve âşık fasıl düzenlerini bilmemektedir. Sazı on bir yaşında kendi çabası ile öğrenmiştir. Ailede saz çalıp söyleyen vardır fakat âşıklık geleneğinden gelen kimse bulunmaz. Sazda ve sözde ustası yoktur ancak cemlerde ve düğünlerde dinlediği âşıklardan etkilenmiştir. Yedi ulu ozanla birlikte (Seyyid İmadeddin Nesimi, Şah Hatayi (Şah İsmail), Fuzuli, Yemini, Virani, Pir Sultan Abdal ve Kul Himmet) Mahzuni Şerif, Muhlis Akarsu, İhsanî, Nesimî Çimen, Davut Sularî, Daimî, Abuzer Karakoç, Hüdaî, Feyzullah Çınar, Emekçi, Nazım Hikmet gibi âşıkların ve şairlerin şiirlerini beğenmektedir.

Çalışkan, kentsel yaşamın âşıklık geleneği üzerinde etkili olduğunu, insanların dertleri, öfkeleri, sevinçlerinin ve ayrılıklarının değiştiğini ve bu değişmenin âşıklık algısının değişmesine sebep olduğunu belirtmiştir. Âşıklık geleneğinin yaşaması için çabaya gerek olmadığı görüşündedir. Âşıkların devlete bağlı olmasının âşığın özgür ifadesine ket vuracağını düşünmektedir. Çünkü Çalışkan'a göre âşıklar, her diline geleni söylediğinden memnun etmesi gerekenlerin hesabını yapamaz ve baskıyı göze alarak her durumda bildiğini söyleyebilmelidir. En büyük beklentisi bilimsel kurumlar olan üniversitelerdir.

Çalışkan, âşık kahvelerine gitmemiştir. Ona göre iletişimin çok zor olduğu dönemlerde geleneği topluma aktarmanın yolu olan kahveler teknoloji ile işlevini yitirmiştir. Teknolojinin âşıklık geleneğine etkisi hakkında şöyle düşünmektedir: "İletişimin artması âşıkların ve ozanların farklı yöre kültürlerini sanatlarında harmanlamasına neden oldu diyebilirim. teknolojinin farklı yörelerdeki insanlara hitap etme konusunda faydaları var. Âşıkların yaptıkları çalışmaları yazılı ve görsel öğelere kaydetmek artık teknolojinin tüm imkanlarıyla mümkün. Ancak bu kadar avantajının yanında teknolojinin eksiklerini de söylememiz gerekir. Gurbet, sıla, hasret, özlem terimlerini yok etmesi duyguları tek düzeleştirmesi, insan ilişkilerini hiçe sayması en önemli dezavantajlar arasında yer almaktadır". Ali Çalışkan ayrıca mizah ve dinler tarihiyle ilgilenmiştir. Gerçek ve ironik söz ustaları hakkındaki araştırmalarını yayımlamaya çalışmaktadır (Ünver 2011: 64-67).

Kaynakça

Ünver, Petek (2011). "Ali Çalışkan". Sazın ve Sözün Sultanları Yaşayan Halk Şairleri VII. Ed. Fatma Ahsen Turan, Özlem Ünalan. Ankara: Gazi Kitabevi. 64-77.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: GÜLAY YILDIZDAĞ
Yayın Tarihi: 27.05.2019
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1NAKŞÎ, Alid. ? - ö. 1655Doğum YeriGörüntüle
2DERTLİ AYŞE, Ayşe Gülmezd. 1943 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3KALİB BABAHANOVd. 1975 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Turgut Yükseld. 22 Haziran 1967 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Kevork Kirkoryand. 30 Temmuz 1967 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6İsmet Emred. 01 Ocak 1967 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7EMRAH MAHZUNİd. 10.03.1964 - ö. ?MeslekGörüntüle
8GÜLŞADÎ, Yılmaz Altayd. 1950 - ö. ?MeslekGörüntüle
9HAMDİ/DOĞAN, Halil Doğand. 1945 - ö. ?MeslekGörüntüle
10MEHMET FEVZÎd. 1864 - ö. 1929Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11FİGANÎ, Abidin Şimşekd. 1908/1911? - ö. 18.06.1989Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12FEDAİ, Cuma Arand. 1944 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13FÂTİH, Fâtih Efendi, Şirvanlıd. 1778 - ö. 1834Madde AdıGörüntüle
14RÜŞDÎ PAŞA, Mehmed Rüşdî Paşa, Erzurumlud. 1750 - ö. 1821Madde AdıGörüntüle
15FÂNÎ, Meylî, İsa Hocad. ? - ö. 1550Madde AdıGörüntüle