Madde Detay
DÂ'Î, Mehmed
(d. 1014/1605 - ö. 1070/1659-60)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl
adı Mehmed olan şairin doğum yeri Şeyhî ve Safâyî’ye göre Beykoz (1989: 666; 2005:
186), Menkıbet-i Yahyâ’daki bilgilere göre ise Beşiktaş’tır (Babacan
Bursalı, 2020: 164). Yazar hakkında diğer kaynaklara nispetle detaylı bilgiler
veren Safâyî, Dâ‘î’nin kırk seneyi aşkın bir zaman boyunca Beykoz’da imam,
hatip ve mektep hocası olarak görev yaptığını söyler (2005: 186). Nâil Tuman, 1014/1605 tarihinde doğan ve Hatip Recep
Efendi’nin oğlu olan şairin, 1070/1659 yılında vefat ettiği ve Beykoz’da medfun
olduğu bilgisini verir (2001: 269). İsmail Belîğ ise şairi tanıtırken yalnızca
ölüm tarihini verir ve Dâ‘î’nin Beykozlu bir imam olduğunu belirtir (1999: 79).
Biyografik
kaynaklarda şairin ailesine ilişkin fazla bilgi bulunmamasına rağmen, Dâ‘î’nin
1062/1651-52’de kaleme aldığı menâkıbnâmeden bazı bilgiler edinmek mümkündür.
Eserdeki bilgilere göre şairin büyük dedesinin ismi Şaban’dır. Bafra’da yaşayan
Şaban Dede, Yahyâ Efendi’ye oldukça yakındır. Sık sık Beşiktaş’a gelen Şaban
Dede’ye dergâha yerleşmesi teklif edilir. O da bütün ailesini alarak buraya
gelir. Yedi çocuğu olan Şaban Dede’nin en küçük oğlu Dâî’nin dedesi Seydî’dir.
İki yaşındayken Yahyâ Efendi’nin yanına gelen Seydî, yedi yaşından sonra ise
onun hizmetine girer. Yahyâ Efendi’nin hususi bir ilgi gösterdiği anlaşılan
Seydî, kırk yaşına geldiğinde Yahyâ Efendi ölür. Sonrasında evlenen ve
çocuklarıyla torunlarının sayısı kırka yaklaşan Seydî, doksan üç yaşında vefat
eder (Babacan Bursalı, 2020: 299-303). Dâ‘î Nevhatü’l-‘Uşşâk adlı
eserinde eşinden de bahseder ve üç oğlu olduğunu söyler (Aygün, 2014: 9).
Ayrıca şair, Zâkirî isimli bir üstadı olduğunu da söylemektedir. (Babacan Bursalı,
2020: 162-163).
Safâyî,
tezkiresinde Dâ‘î’nin edebî yönüyle ilgili “eş‘ârı muhayyel ve güftârı katı
bî-bedeldir” diyerek şairi över (2005: 186). Diğer tezkire ve biyografik
kaynakların genelinde ise şairin edebî yönüne ilişkin bilgi verilmemektedir.
Dâ‘î’den
bahseden tezkirelerde eserleriyle ilgili olarak yalnızca Nevhatü’l-‘Uşşâk
adlı mesneviden ve bazı gazellerinden bahsedilmektedir. Menkıbet-i Yahyâ’dan
bahseden Sadeddin Nüzhet Ergun ise, menâkıbnâmeyi “Dâ‘î (Beşiktaşlı)” isimli
başka bir şaire atfetmektedir (yty: 1125). Oysa her iki şair de aynı kişidir.
Bu ayniyet şairin her iki eserinde Zâkirî isimli bir üstadı olduğundan
bahsetmesiyle de kesinlik kazanmaktadır. Ayrıca her iki eserin
karşılaştırılması sonucu tespit edilen bazı söyleyiş benzerlikleri de bu
iddiayı güçlendirmektedir (Babacan Bursalı, 2020: 35-36).
Eserleri:
1. Nevhatü’l-‘Uşşâk: Dâ‘î’ye
ait bir mesnevidir. Nüzhet Ergun’a göre 1057/1647 tarihinde yazılmıştır (yty: 1124).
Eser üzerine çeşitli çalışmalar yapan Özkan Uz ve Ramazan Ekinci ise eserin
yazılış zamanı olarak 1059/1649 tarihini gösterirler (2015: 4,12; 2016: 27). Safâyî’ye
göre Dâ‘î, Beykoz’da imam, hatip ve mektep hocası olarak görev yaparken
öğrencilerinden birine âşık olmuş, bu aşkın bininci gününde de öğrencisi vefat
etmiştir. Bunun üzerine Dâ‘î de bin beyitlik Nevhatü’l-‘Uşşâk adını
verdiği bir eser kaleme almış ve böylece “mecazî aşkı hakiki aşka eriştiren
sadık aşıklar zümresinden olmuştur” (Safâyî, 2005: 186). Safâyî’nin beyit
sayısını bin olarak vermesine rağmen eser üzerine yapılan çalışmalarda bu
sayının 2474 (Uz, 2015:17) ve 2473 (Ekinci, 2016: 27) olarak verildiği görülmektedir.
Nüzhet Ergun eserin samimi bir dille yazılmakla birlikte estetik ve dil açısından
kıymetli bir eser olmadığını söylese de (yty: 1124) çok sayıda nüshaya sahip
olan ve aynı zamanda matbu olarak da basılan Nevhatü’l-‘Uşşâk’ın (Uz,
2015: 90; Ekinci, 2016: 87) okurlar tarafından rağbet gören bir eser olduğu
söylenebilir.
2. Menkıbet-i Yahyâ: Kanuni
Sultan Süleyman’ın sütkardeşi olarak da bilinen Beşiktaşlı Yahyâ Efendi adına 1062/1651-52
tarihinde yazılmış manzum bir menâkıbnâmedir. Eserde Yahyâ Efendi’nin gösterdiği
çeşitli kerametler anlatılmaktadır. Eserin genelinde sade bir anlatım tercih
edilmiştir ancak şairin kimi kısımlarda Arapça ibarelere ve Farsça beyitlere de
yer verdiği gözlemlenmiştir. Ayrıca IV. Mehmed’in övüldüğü kısımlarda şairin
noktasız harfleri kullanarak eserine estetik katmaya çalıştığı söylenebilir (Babacan
Bursalı, 2020: 161) Fakat bu kullanımlar eserin bütünündeki sadeliği bozmamaktadır.
Eser 1910 beyittir. Dâî eserin giriş kısmında, Allah, peygamber, dört halife ve
dört mezhep imamı övgüsünün yanında dönemin padişahı IV. Mehmed’i ve üstadı Zâkirî’yi
de över. Sonrasında eserde Yahya Efendi’nin doğumundan vefatına kadar olan
sürede yaşadıkları, gösterdiği kerametler, Kanunî ile olan ilişkisi anlatılır
ve Müderris mahlasıyla yazdığı şiirlerinden bazı örnekler verilir. Yahyâ
Efendi’nin vefatından sonra ise şair kendi ailesi, en çok da dedesi, hakkında
bilgiler verir (Babacan Bursalı, 2020: 299-304). Menâkıbnâmedeki bilgilerin
çoğunu dedesi Seydî’den aldığını söyleyen şair, halktan duyduğu her anlatıya
itibar etmediğini de özellikle belirtir (Babacan Bursalı, 2020: 304-305). Dâî’nin
dualarıyla sona eren eserde Kanunî’nin de bir gazeline yer verilmiştir. (Babacan
Bursalı, 2020: 185).
Kaynakça
Abdulkadiroğlu,
Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Beliğ, Nuhbetü’l-Âsâr Li-Zeyli Zübdeti’l-Eşâr.
Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı.
Aygün,
Serap (2014). Dai Mehmet’in Nevhatü’l-Uşşâk İsimli Eseri:
(Transkripsiyon-İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. Afyonkarahisar: Afyon
Kocatepe Üniversitesi.
Babacan
Bursalı, Meryem (2020). Mehmed Dâ‘î’s
Manaqib of Beşiktaşlı Yahya Efendi: Menḳıbet-i
Yaḥyā (Introduction – Analysis – Critical Text – Facsimile – Index). Cambridge : Harvard University.
Çapan,
Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî
Efendi, Tezkire-i Safâyî
(Nuhbetü’l-Âsâr Min Fevâ’idi’l-Eş‘âr) (İnceleme-Metin-İndeks). Ankara:
Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı.
Ergun,
Sadeddin Nüzhet. (yty). Türk Şairleri. C.3. yyy.
Ekinci,
Ramazan (hzl.) (2016). Dâ‘î Mehmed Efendi,
Nevhatü’l-Uşşâk. Ankara: Gece Kitaplığı.
Kurnaz,
Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl) (2001). Mehmet
Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan
Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 1. Ankara: Bizim Büro Yay.
Özcan,
Abdülkadir (hzl). (1989). Şeyhi Mehmed Efendi, Şakaik-ı Numaniye ve Zeyilleri: Vekayiü’l-Fudalâ. C. 1. İstanbul:
Çağrı Yay.
Uz,
Özkan (2015). Nevhatü’l-Uşşâk (İnceleme-Metin). Doktora Tezi. Van:
Yüzüncü Yıl Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: MERYEM BABACANYayın Tarihi: 27.07.2014Güncelleme Tarihi: 04.03.2022Eserlerinden Örnekler
Nevhatü’l- ‘Uşşâk
Oturdılar
çü tertîb üzre sıbyân
Kimi
hice okurdı kimi Kur’ân
Önümde
her biri tekrar iderdi
Alup
dersini yerine giderdi
Çün
ol dahi idüp dersini ez-ber
Gelüp
oturdı önümde o dil-ber
Okıdı
resm-i ma‘hûd üzre dersin
Didüm
ana ki bilmem sen ne dirsin
Bu gün
bilmeyicek yarınki dersün
Kıyas
itme ki önümden gidersün
Okıtmaga
sebeb bu idi vâfir
Olam
tâ mushaf-ı hüsnine nâzır
Sebâk
virdüm bilicek ol perî-zâd
Didüm
imdi var ol kuşluğa âzâd
Uçup
ol tûtî-i gûyâ kafesden
Kim
uçdı murg-ı cân gûyâ kafesden
Gözüm
ardınca yola baka geldi
Sirişküm
seyli yola aka geldi
(Ekinci 2016: 156).
Menkıbet-i Yahyâ
Bî-garaz
olsa kelâm-ı ‘ulemâ
Taşa
kâr ider o bî-çün ü çerâ
Şâhlar
hak söze olsa kâ’il
Olalar
‘ömr-i tavîle nâ’il
Zulm
iden bunda mu‘ammer olmaz
İki
‘âlemde murâdın bulmaz
Âl-i
Osmânı ilâhi her dem
Rûz
u şeb ‘adl-ile eyle hem-dem
Kerem
ü lutfun ile eyle hemîn
‘Ulemânun
sulehâsına karîn
Dûr
kıl ehl-i garazdan yâ Rab
Olmaya
dünyede tâ zulme sebeb
‘İzzetün
hakkı içün iy Bârî
Yine
fazlunla sen eyle yâri
Senden
olur yine olursa devâ
Dinlene
tâ fukarâ vü zu‘afâ
(Babacan Bursalı 2020: 279).
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 27.07.2014Güncelleme Tarihi: 04.03.2022Eserlerinden Örnekler
Nevhatü’l- ‘Uşşâk
Oturdılar
çü tertîb üzre sıbyân
Kimi
hice okurdı kimi Kur’ân
Önümde
her biri tekrar iderdi
Alup
dersini yerine giderdi
Çün
ol dahi idüp dersini ez-ber
Gelüp
oturdı önümde o dil-ber
Okıdı
resm-i ma‘hûd üzre dersin
Didüm
ana ki bilmem sen ne dirsin
Bu gün
bilmeyicek yarınki dersün
Kıyas
itme ki önümden gidersün
Okıtmaga
sebeb bu idi vâfir
Olam
tâ mushaf-ı hüsnine nâzır
Sebâk
virdüm bilicek ol perî-zâd
Didüm
imdi var ol kuşluğa âzâd
Uçup
ol tûtî-i gûyâ kafesden
Kim
uçdı murg-ı cân gûyâ kafesden
Gözüm
ardınca yola baka geldi
Sirişküm
seyli yola aka geldi
(Ekinci 2016: 156).
Menkıbet-i Yahyâ
Bî-garaz
olsa kelâm-ı ‘ulemâ
Taşa
kâr ider o bî-çün ü çerâ
Şâhlar
hak söze olsa kâ’il
Olalar
‘ömr-i tavîle nâ’il
Zulm
iden bunda mu‘ammer olmaz
İki
‘âlemde murâdın bulmaz
Âl-i
Osmânı ilâhi her dem
Rûz
u şeb ‘adl-ile eyle hem-dem
Kerem
ü lutfun ile eyle hemîn
‘Ulemânun
sulehâsına karîn
Dûr
kıl ehl-i garazdan yâ Rab
Olmaya
dünyede tâ zulme sebeb
‘İzzetün
hakkı içün iy Bârî
Yine
fazlunla sen eyle yâri
Senden
olur yine olursa devâ
Dinlene
tâ fukarâ vü zu‘afâ
(Babacan Bursalı 2020: 279).
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 04.03.2022Eserlerinden Örnekler
Nevhatü’l- ‘Uşşâk
Oturdılar
çü tertîb üzre sıbyân
Kimi
hice okurdı kimi Kur’ân
Önümde
her biri tekrar iderdi
Alup
dersini yerine giderdi
Çün
ol dahi idüp dersini ez-ber
Gelüp
oturdı önümde o dil-ber
Okıdı
resm-i ma‘hûd üzre dersin
Didüm
ana ki bilmem sen ne dirsin
Bu gün
bilmeyicek yarınki dersün
Kıyas
itme ki önümden gidersün
Okıtmaga
sebeb bu idi vâfir
Olam
tâ mushaf-ı hüsnine nâzır
Sebâk
virdüm bilicek ol perî-zâd
Didüm
imdi var ol kuşluğa âzâd
Uçup
ol tûtî-i gûyâ kafesden
Kim
uçdı murg-ı cân gûyâ kafesden
Gözüm
ardınca yola baka geldi
Sirişküm
seyli yola aka geldi
(Ekinci 2016: 156).
Menkıbet-i Yahyâ
Bî-garaz
olsa kelâm-ı ‘ulemâ
Taşa
kâr ider o bî-çün ü çerâ
Şâhlar
hak söze olsa kâ’il
Olalar
‘ömr-i tavîle nâ’il
Zulm
iden bunda mu‘ammer olmaz
İki
‘âlemde murâdın bulmaz
Âl-i
Osmânı ilâhi her dem
Rûz
u şeb ‘adl-ile eyle hem-dem
Kerem
ü lutfun ile eyle hemîn
‘Ulemânun
sulehâsına karîn
Dûr
kıl ehl-i garazdan yâ Rab
Olmaya
dünyede tâ zulme sebeb
‘İzzetün
hakkı içün iy Bârî
Yine
fazlunla sen eyle yâri
Senden
olur yine olursa devâ
Dinlene
tâ fukarâ vü zu‘afâ
(Babacan Bursalı 2020: 279).
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Nevhatü’l- ‘Uşşâk
Oturdılar
çü tertîb üzre sıbyân
Kimi
hice okurdı kimi Kur’ân
Önümde
her biri tekrar iderdi
Alup
dersini yerine giderdi
Çün
ol dahi idüp dersini ez-ber
Gelüp
oturdı önümde o dil-ber
Okıdı
resm-i ma‘hûd üzre dersin
Didüm
ana ki bilmem sen ne dirsin
Bu gün
bilmeyicek yarınki dersün
Kıyas
itme ki önümden gidersün
Okıtmaga
sebeb bu idi vâfir
Olam
tâ mushaf-ı hüsnine nâzır
Sebâk
virdüm bilicek ol perî-zâd
Didüm
imdi var ol kuşluğa âzâd
Uçup
ol tûtî-i gûyâ kafesden
Kim
uçdı murg-ı cân gûyâ kafesden
Gözüm
ardınca yola baka geldi
Sirişküm
seyli yola aka geldi
(Ekinci 2016: 156).
Menkıbet-i Yahyâ
Bî-garaz
olsa kelâm-ı ‘ulemâ
Taşa
kâr ider o bî-çün ü çerâ
Şâhlar
hak söze olsa kâ’il
Olalar
‘ömr-i tavîle nâ’il
Zulm
iden bunda mu‘ammer olmaz
İki
‘âlemde murâdın bulmaz
Âl-i
Osmânı ilâhi her dem
Rûz
u şeb ‘adl-ile eyle hem-dem
Kerem
ü lutfun ile eyle hemîn
‘Ulemânun
sulehâsına karîn
Dûr
kıl ehl-i garazdan yâ Rab
Olmaya
dünyede tâ zulme sebeb
‘İzzetün
hakkı içün iy Bârî
Yine
fazlunla sen eyle yâri
Senden
olur yine olursa devâ
Dinlene
tâ fukarâ vü zu‘afâ
(Babacan Bursalı 2020: 279).
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Avanzâde Mehmet Süleyman | d. 1871 - ö. 1922 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | FAHRÎ, Hüseyin Fahreddîn Dede | d. 1854 - ö. 1911 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | SA'ÎD, Ahmed Sa'îd Efendi | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ŞİFAYÎ, Şeyh Muhammed Şifâyî Efendi | d. 1605/1606 - ö. Ocak-Şubat 1673 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ÇENGÎ, Yûsuf Dede | d. 1605 - ö. 1669 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ŞİFAYÎ, Şeyh Muhammed Şifâyî Efendi | d. 1605/1606 - ö. Ocak-Şubat 1673 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | ÇENGÎ, Yûsuf Dede | d. 1605 - ö. 1669 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ŞİFAYÎ, Şeyh Muhammed Şifâyî Efendi | d. 1605/1606 - ö. Ocak-Şubat 1673 | Meslek | Görüntüle |
9 | ÇENGÎ, Yûsuf Dede | d. 1605 - ö. 1669 | Meslek | Görüntüle |
10 | ŞİFAYÎ, Şeyh Muhammed Şifâyî Efendi | d. 1605/1606 - ö. Ocak-Şubat 1673 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | ÇENGÎ, Yûsuf Dede | d. 1605 - ö. 1669 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | ŞİFAYÎ, Şeyh Muhammed Şifâyî Efendi | d. 1605/1606 - ö. Ocak-Şubat 1673 | Madde Adı | Görüntüle |
13 | ÇENGÎ, Yûsuf Dede | d. 1605 - ö. 1669 | Madde Adı | Görüntüle |