Madde Detay
Ebû Seyyid Mehmed Efendi-zâde, Feyzullah Feyzî Efendi
(d. 12 Cemâziyelâhir 1040/16 Ocak 1631 - ö. 1110/1698)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Ebû Said-zâde Feyzullah Efendi, 12 Cemâziyelâhir 1040 / 16 Ocak 1631’de İstanbul’da doğdu. “Ay doğdu” tamlaması doğum tarihi olarak düşülmüştür. Tanınmış bir aileye mensup olan Feyzullah Efendi’nin soyu Hoca Sadeddin Efendi’ye dayanmaktadır. Dedesi Es’ad Efendi, babası da Ebû Said Efendi’dir. Feyzullah Efendi, ilk eğitimini babasından ve aile muhitindeki hocalardan aldı. Receb 1055 / Ağustos-Eeylül 1645’te henüz on beş yaşındayken Üsküdar Mihrimah Medresesi'ne atandı. Rebiülevvel 1057 / Nisan-Mayıs 1647’de Sahn Medresesi'ne, yine aynı yılın Zilhicce ayında Eyüp Medresesi'ne atandı. Şaban 1059 / Ağustos-Eylül 1649’da Süleymaniye Medresesi'ne atanan Feyzullah Efendi, Ramazan 1060/ Ağustos-Eylül 1650’de Süleymaniye Darülhadis’ine müderris olarak atandı ve böylece medrese eğitimini tamamlamış oldu. Daha sonra kadılık mesleğine geçen Feyzullah Efendi Şaban 1061 / Temmuz-Ağustos 1651'de Galata kadılığına getirildi ancak Şevval 1062 / Eylül-Ekim 1652'de azledildi. Safer 1064 / Aralık-Ocak 1654’te İstanbul pâyesiyle Midilli kazası arpalık olarak kendisine verildi. Aynı yıl ikinci defa Galata kadılığına atandı. Cemaziyelevvel 1065 / Mart-Nisan 1655'te henüz yirmi beş yaşında iken İstanbul kadısı oldu. Aynı yıl İpşir Mustafa Paşa olayı sırasında asiler evini yağma ettiler. Bunun üzerine Ebûsaid Efendi ve oğlu Feyzullah Efendi azledilerek deniz yoluyla Gelibolu'ya sürgüne gönderildi. Şaban 1065 / Haziran-Temmuz 1655’te padişahın izniyle oğluyla birlikte İstanbul’da Fınıdıklı’daki bahçelerinde oturma izini almışken, eşkıyaların karşı çıkması üzerine Tekirdağ'a nakledildiler. Cemaziyelahir 1066 / Mart-Nisan 1656’da oğluna Mekke kadılığı verildi. Hicaz’a doğru giderlerken affedilerek İstanbul’a geldiler. Şevval 1067 / Temmuz-Ağustos 1657’de Tokat kazası arpalık olarak kendisine verildi. Rebiülahir 1068 / Ocak-Şubat 1658’de Tatar Pazarcığı kazasına atandı. Muharrem 1077 / Temmuz-Ağustos 1666’da Anadolu kazaskerliğine atandı. Muharrem 1079 / Haziran-Temmuz 1668’de Rumeli kazaskerliği kendisine verildi. Cemaziyelevvel 1080 / Eylül-Ekim 1669’da Tire kazasına verildi. Recep 1080 / Kasım-Aralık 1669’da üçüncü defa Tokat kazasına atandı. Rebiülahir 1081 / Ağustos-Eylül 1670’te ikinci defa Tire arpalığı verildi. Zilhicce 1081 / Nisan-Mayıs 1671’de Eyüp kazasına verilip, Cemaziyelevvel 1083 / Ağustos-Eylül 1672’de İzmir kazası verildi. Şaban 1085 / Ekim-Kasım 1674’te’te buradan azledilerek Gelibolu kazası arpalık olarak verildi. Recep 1087 / Eylül-Ekim 1676’da Selanik kadılığına getirildi. Ramazan 1088 / Ekim-Kasım 1677’de buradan azledildi. Rebiülevvel 1089/ Nisan-Mayıs 1678’de Konya kazası arpalığı, Rebiülahir 1090 / Mayıs-Haziran 1679’da ikinci defa Eyüp kazası verildi. Muharrem 1091 / Şubat-Mart 1680’de ikinci defa Tatar Pazar ve Çirmen kazası arpalık olarak verildi. Zilhicce 1095 / Kasım-Aralık 1684’te Anadolu kazaskerliği ikinci defa verildi. Muharrem 1097 / Kasım-Aralık 1685’te bu görevden ayrılıp aynı yıl Mihaliç, Dimetoka, Dağardı, Antalya kazaları verildi. Zilkade 1097 / Eylül-Ekim 1686’da ikinci defa Rumeli kazaskerliğine getirildi. Zilhicce 1098 / Ekim-Kasım 1687’de ikinci defa Rumeli sadareti verildi. Rebiülahir 1099 / Şubat-Mart 1688’de emekliye ayrıldı. Aynı yıl İzmir kadılığı arpalık olarak verildi. Şevval 1099 / Temmuz-Ağustos 1688’de Kayseri kazası verildi. 18 Ramazan 1101 / 25 Haziran 1690’da Şeyhülislam oldu. Bir yıl sekiz ay bu görevde kaldı. Sonra bu görevden azledildi. 2 Şaban 1103 / 19 Nisan 1692’de ikinci defa Şeyhülislam olarak atandı. Tire, Karasuyenicesi arpalıkları ek olarak kendisine verildi. Sadrazam Sürmeli Ali Paşa ile geçinemeyince 1105 / 1694’te azledilerek Sakız adasına nefyedildi. Muharrem 1106 / Ağustos-Eylül 1694’te Sakız adası Venedikliler tarafından istila edilince bunlar Edirne’ye davet edildiler. Ancak Malkara’ya gelirken yoldan döndürülüp Manisa’ya sürgün edildiler. Cemâziyelâhir 1106 / Ocak-Şubat 1695’te Çerce kazası arpalığıyla Kahire'ye nakledildi. Feyzullah Efendi, II. Mustafa üzerinde büyük nüfuza sahip olan Şeyhülislâm Seyyid Feyzullah Efendi'nin yardımıyla 1107 / 1695'te İstanbul Fındıklı'daki yalısına dönmesine izin verildi. Ayrıca kendisine önce Eyüp kazası, daha sonra Tire, Bursa Yenişehri ve Mudurnu arpalık olarak tahsis edildi. 15 Rebîülâhir 1110 / 21 ekim 1698’de vefat etti. Feyzullah Efendi, Hoca Sâdeddin Efendi'nin Eyüp civarında yaptırdığı zaviyenin hazîresine gömüldü. (Şeyhî, 1989: 148-151)
Kaynakça
Akbayar, Nuri ve Seyit Ali Kahraman (hzl.) (1996). Mehmed Süreyya Sicill-i Osmânî. C. 4. İstanbul: Tarih Vakfı Yay. 33.
Altunsu, Abdulkadir (1972). Osmanlı Şeyhülislamları. Ankara. 102.
Bilkan Ali Fuat ve Yusuf Çetindağ (2006). Şeyülislâm Şairler. Ankara: Hece Yay. 125-130.
Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî (Nuhbetu’l-Âsâr Min Fevâ’idi’i-Eş’âr) İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 458-460.
Ilmiyye Salnâmesi (1334). nşr. Veli Ertan, İstanbul: Matba-i Âmire. 494.
İpşirli, Mehmet ( 1995) "Feyzullah Efendi (Ebu Saidzâde)". İslam Ansiklopedisi. C. III. Ankara: TDV Yay. 526.
İnce, Adnan. (hzl.) ( 2005). Sâlim Efendi Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: AKM Yay. 268-270.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nail Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. I.Ankara: Bizim Büro Yay. 806-807.
Müstakim-zâde Süleyman Efendi. Devhatu’l-Meşâyih. İstanbul. 76-77.
Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi. Şakaik-i Nu’maniye ve Zeyilleri,Vekayiü’l-Fudalâ.İstanbul: Çağrı Yay: 148-152.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. İBRAHİM HALİL TUĞLUKYayın Tarihi: 01.10.2014Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Anılsa gâhice bir dil aceb mi yâr yanında
Ki zerre yâd olınur mihr-i tâbdâr yanında
Semend-i nâzına pâ-mâl eyleme gubârum
Bilinse hâk idügüm ben o şehvâr yanında
Nisâr-ı câna ne minnet kalurdı hançer-i hûn-rîz
Şehîd-i aşkını yâd eyleyeydi yâr yanında
Derinden itdi gubârum gurûr-ı vaslla mehcûr
Günâhı dahi bilinmez mi rûzgâr yanında
Verir mi teşne arz-ı merâm olan dile Feyzî
Niyâze ruhsat o şemşîr-i âbdâr yanında
(Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi. Şakaik-i Nu’maniye ve Zeyilleri, Vekayiü’l-Fudalâ.İstanbul: Çağrı Yay. 152.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 01.10.2014Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Anılsa gâhice bir dil aceb mi yâr yanında
Ki zerre yâd olınur mihr-i tâbdâr yanında
Semend-i nâzına pâ-mâl eyleme gubârum
Bilinse hâk idügüm ben o şehvâr yanında
Nisâr-ı câna ne minnet kalurdı hançer-i hûn-rîz
Şehîd-i aşkını yâd eyleyeydi yâr yanında
Derinden itdi gubârum gurûr-ı vaslla mehcûr
Günâhı dahi bilinmez mi rûzgâr yanında
Verir mi teşne arz-ı merâm olan dile Feyzî
Niyâze ruhsat o şemşîr-i âbdâr yanında
(Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi. Şakaik-i Nu’maniye ve Zeyilleri, Vekayiü’l-Fudalâ.İstanbul: Çağrı Yay. 152.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Anılsa gâhice bir dil aceb mi yâr yanında
Ki zerre yâd olınur mihr-i tâbdâr yanında
Semend-i nâzına pâ-mâl eyleme gubârum
Bilinse hâk idügüm ben o şehvâr yanında
Nisâr-ı câna ne minnet kalurdı hançer-i hûn-rîz
Şehîd-i aşkını yâd eyleyeydi yâr yanında
Derinden itdi gubârum gurûr-ı vaslla mehcûr
Günâhı dahi bilinmez mi rûzgâr yanında
Verir mi teşne arz-ı merâm olan dile Feyzî
Niyâze ruhsat o şemşîr-i âbdâr yanında
(Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi. Şakaik-i Nu’maniye ve Zeyilleri, Vekayiü’l-Fudalâ.İstanbul: Çağrı Yay. 152.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Anılsa gâhice bir dil aceb mi yâr yanında
Ki zerre yâd olınur mihr-i tâbdâr yanında
Semend-i nâzına pâ-mâl eyleme gubârum
Bilinse hâk idügüm ben o şehvâr yanında
Nisâr-ı câna ne minnet kalurdı hançer-i hûn-rîz
Şehîd-i aşkını yâd eyleyeydi yâr yanında
Derinden itdi gubârum gurûr-ı vaslla mehcûr
Günâhı dahi bilinmez mi rûzgâr yanında
Verir mi teşne arz-ı merâm olan dile Feyzî
Niyâze ruhsat o şemşîr-i âbdâr yanında
(Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi. Şakaik-i Nu’maniye ve Zeyilleri, Vekayiü’l-Fudalâ.İstanbul: Çağrı Yay. 152.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | DERVİŞ, Yayabaşı-zâde Derviş Dede | d. ? - ö. 1591 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Serdar Rifat | d. 8 Ocak 1956 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Günhan Kuşkanat | d. 1962 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşı | d. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ŞÂNÎ, Ramazan Efendi | d. 1631 - ö. 1693 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | FADLÎ, Atpazarlı | d. 1631 - ö. 1691 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | UBEYDÎ, Hacı Mehmed Ubeydî Efendi | d. ? - ö. 1698-99 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | NAHVÎ, Nahvî İsmail Efendi | d. ? - ö. 1698-99 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | REHÂYÎ, Kalaycı-zâde Mustafa Rehâyî Efendi | d. ? - ö. 1698 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | HAYRÎ, Hayreddîn Lâmî Efendi | d. 1780-81 - ö. 1851 | Meslek | Görüntüle |
11 | FÂ’İZ, Es'ad-zâde Seyyid Abdurrahim Fâ'iz Efendi | d. ? - ö. 29 Ocak 1726 | Meslek | Görüntüle |
12 | FİKRÎ, Mâşî-zâde Dervîş | d. ? - ö. 1575 | Meslek | Görüntüle |
13 | ŞUHÛDÎ, Şeyh Mehmed Şuhûdî Efendi | d. ? - ö. 1717-18 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | FEHMÎ, Fehmî Efendi | d. ? - ö. 1669-70 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | HÂLETÎ, Azmî-zâde | d. 1570 - ö. 1631 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | PENÂHÎ, Mustafa | d. ? - ö. 1563 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | CEVRÎ, Harrat-zâde İbrahim Cevrî | d. ? - ö. 1585 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | VEHBÎ, Moralı | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |