Madde Detay
ES'AD, Ebû İshâk-zâde Mehmed Es'ad Efendi
(d. Zilkade 1096/Eylül-Ekim 1685 - ö. 10 Şevval 1166/10 Ağustos 1753)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Es’ad Mehmed Efendi, Şeyhülislam Ebû İshak İsmail Efendi’nin ikinci oğlu, Şeyhülislam İshak Efendi’nin biraderidir. Dedesi, İbrahim Efendi’dir (Kurnaz-Tatçı 2001: I/36). Zilkade 1096/ Eylül-Ekim 1685’te İstanbul’da doğdu. Babası ve Mutavvelci Mehmed Efendi ile birçok âlimden ders aldı. Recep 1122/Ağustos-Eylül 1710’da Paşmakçı-zâde Seyyid Ali Efendi’nin ikinci şeyhülislamlığında Ebu Sa’id-zâde Feyzullah Efendi’den mülazım oldu. Kırk akçe ile müderrisliğe başladı. Paşmakçı-zâde Seyyid Ali Efendi’den Recep 1122/Ağustos-Eylül 1710’da ibtida-i hariç ellili ile Galata Sarayı sâlise payesi aldı. Daha sonra hareket ve dâhil mertebelerine erişip babası İsmail Efendi’nin şeyhülislamlığı zamanında Musıla-yı Sahn ile Abdüsselam Medresesi’ne atandı. Bu sırada şeyhülislam olan Yenişehirli Abdullah Efendi’den Sahn-ı Seman Medreseleri’nden birine nail oldu (İnce 2005: 170). Mekke ve Medine’de müfettişlik de yapan Es’ad Efendi, fetva eminliği gibi hizmetlerde de bulundu. Daha sonra Edirne pâyesi ile Selanik kadılığına getirildi. Ardından kendisine Medine-i Münevvere pâyesi layık görüldü. Ağabeyi İshak Efendi’nin şeyhülislâmlığı sırasında Zilkade 1145/Nisan-Mayıs 1733’te İstanbul pâyesi ile Mekke kadısı oldu. Bu görevdeyken karşılaştığı kötü olaylar neticesinde göçedip “Sefer görindi dil-i mübtelâ-yı şeydâya” mısraını söyledi (Erdem 1994: 7). Muharrem 1147/Haziran-Temmuz 1734’te Medine kadısı oldu. Görevi sırasında hac vazifesini de yerine getirdi (Oğraş 32). Ardından, Ata-ı Kebîr ve Belgrad Seferi’nde ordu kadısı (M. Şemseddin Sami 1996: II/908; Oğraş 32); Zilkade 1150/Şubat-Mart 1738’de Anadolu kazaskeri ve sonra Rumeli kazaskeri oldu. Muharrem 1157/Şubat-Mart 1744’te tekrar Rumeli kazaskerliğine atandı. On yedi ay sonra 1158/1745-46’da azledildi. Şevval 1159/Ekim-Kasım 1746’da ikinci kez Rumeli kazaskeri oldu ve 1160/1747-48’de ayrıldı. 24 Recep 1161/20 Temmuz 1748’de Mahmûd-zâde Efendi yerine şeyhülislam olarak atandı. 27 Şaban 1162/12 Ağustos 1749’da azledildi ve Gelibolu’ya sürüldü. 16 Cemaziyelevvel 1165/1 Nisan 1752’de serbest bırakıldı (Mehmed Süreyya 1308-15: I/332). “Âhir fenâya resîde olur emr-i kâ’inât/ Eyler hitâma vaz’-ı debîr-i ezel kalem” beytinde ifade ettiği üzere 10 Şevval 1166/10 Ağustos 1753’te vefat etti. Vefatına “Müftî-i sâbık Es’ad ide mesnedin cinân" (1166) tarihi düşürüldü (Erdem 1994: 8). Sultan Selim civarında babasının yaptırdığı mescidin haziresinde medfundur. Bağçe-i Safâ-endûz'da vefat tarihinin Şevval 1162/Eylül-Ekim 1749 olarak gösterilmesi yanlışlık eseridir (Oğraş 32).
Es’ad'ın eserleri şunlardır:
1. Lehcetü’l-Lûgat: Türkçe'den Arapça ve Farsça'ya lugattir. Eserde madde başları, Arapça ve Farsça kelimeler yerine Türkçe kelimelerden oluşur. Lügat, Türkçe kelimeleri esas alması yönüyle ilk olma özelliğini taşır. Eserde 3661 madde başı kelime vardır. 1138/1725 yıllarında yazılmaya başlanan lugat, 1725-1732 yılları arasında tamamlanarak Sultan I. Mahmud’a sunulmuştur. Eser Matbaa-i Âmire’de basılmış (1126/1801), Ahmed Kırkkılıç tarafından da yayımlanmıştır (1999).
2. Behcetü’l-Lugat: Lehcetü’l-Lugat’ın muhtasarıdır (İÜ. Ktp. TY nr: 202). Eserin, Ali Kâşif el-Üsküdârî tarafından ikinci muhtasarı yapılmıştır (İÜ Ktp. TY nr: 2573). Lehcetü’l-Lûgat’ın Tercümânü’l-Lugat adıyla iki cilt hâlinde tertip edilen üçüncü muhtasarı ise basılmıştır (İstanbul 1871). İlk sütun Arapça-Türkçe, ikincisi Farsça-Türkçe, üçüncüsü Türkçe-Arapça-Farsça'dır.
3. Dîvân: 5 na’t, 7 kaside, 1 terkib-i bend, 1 müsemmen, 5 tahmis, 3 murabba, 47 tarih, 206 gazel, 38 nazm, 15 kıt’a, 11 rubai, 15 beyit, 19 lugaz ve 25 muammadan oluşmaktadır. Dîvân’ın muhtelif kütüphanelerde nüshaları mevcuttur (Süleymaniye Ktp. Hacı Mahmud Efendi Bl. nr: 5169; Millet Ktp. AE. nr: 25; İstanbul Üniversitesi. Ktp. nr: 29344, 5454, TY 1707). Dîvân'ın tenkitli metni yayımlanmıştır (Doğan 1987; Doğan 1997). Şarkı mecmualarında ve tezkirelerde örnek olarak gösterilen manzumeler ve şair tarafından tanzim edilerek bestelenen güfteler Dîvân nüshalarında yer almamaktadır.
4. Bülbül-nâme: Şerefüddin Abdülmümin Isfahanî’nin Bülbülnâmesi’ne nazire olarak Nevşehirli Damad İbrahim Paşa için yazılan bir kasidedir. Sâlim Tezkiresi’nde eserden övgüyle bahsedilir (İnce 2005: 169).
5. Atbâru’l-Âsâr fi Tezkireti Urefâi’l-Edvâr: Tezkire-i Hânendegân veya Tezkire-i Mûsiîşinâsân diye de bilinir. I. Ahmed döneminden (1603-17) kendi zamanına kadar yaşamış yüze yakın bestecinin kısa biyografisini, besteledikleri bazı parçaların güftelerini ihtiva eden bir tezkiredir. Damad İbrahim Paşa’ya sunulan eser, devrinin musikişinaslarını ve bunlara ait güfteleri tanıtması açısından önem taşır. Eserin bir kısmı başka eserlerden de faydalanıp ekleme ve çıkarmalar yapmak suretiyle Veled İzbudak tarafından sadeleştirilerek 1311/1894’te Mekteb’de, Sadeddin Arel tarafından da tarihî bilgiler dışındaki ifadeleri çıkarılıp sadeleştirilerek Musiki Mecmuası’nda yayımlanmıştır. II. Abdülhamid’in hâfız-ı kütübü Fındıklılı İsmet Efendi Atrâb’a 1896’da bir zeyl yazmışsa da bu eser, yazarın evinde çıkan bir yangında yanmıştır.
6. Gülzâr-ı İbrâhîm: Damad İbrahim Paşa’ya sunduğu çiçekçiliğe dair bir eserdir (Bursalı Mehmed Tahir 1333-42: I/238).
7. Itbâku’l-Etbâk: Zemahşerî’nin Etvâkü’z-Zeheb adlı eserini tanzir eden Abdülmümin Isfahanî’nin Itbâku’z-Zehebi’ne nazire olarak yazılmış 100 parçadan ibaret olan Arapça eserdir.
Bunların dışında Es'ad'ın; Tefsîr-i Âyete’l-Kürsî (Özel 2003: 87), Tefsîr-i Sûre-i Yâsîn,Tefsîrü’l-Âyâti’l-Musaddere bi-Rabbinâ, Hülâsatü’l-Tebyîn fî Tefsir-i Sûre-i Yâsîn, Tefsîru Âyeti’n-Nasr, Tefsîru Âyeti ve’l-Kamera Kaddernâhü, Tefsîru Sûrati’n-Nebe (Kehhâle 1960; Abay 1992) adlı tefsirleri ile Fetvalar adlı (Kırkkılıç 1999: XIII) eserleri vardır. Ayrıca Fatiha Sûresi Tefsiri olduğu söylenmektedir (Erdem 1994:8; Oğraş 33).
Fıtnat Hanım’ın babası olan Es'ad, şairliğinin yanında devrinde ilmi, fazileti, Arapçaya ve musiki ilmine vâkıf olmasıyla tanınmıştır. Cami, medrese, kütüphane ve mektepler yaptırmış tarihlerini de kendisi düşürmüştür. Sâlim Tezkiresi’nde, na’tları benzersiz, kasideleri güzel olarak nitelenerek, devrin güzel şiirler söyleyen şairlerinden olduğu belirtilir (İnce 2005: 169). Esad, aynı zamanda Türk musiki tarihinin büyük şahsiyetlerinden ve devrinin tanınmış bestekârlarından biridir. Dinî ve din dışı sahalarda ilâhî, beste, nakış, semâi, kâr ve şarkı formunda birçok eser meydana getirmiştir. El yazması ve matbu musiki mecmualarında güftelerine rastlanan bestelerinin hemen hepsi unutulmuş, ancak birkaçı notaya alınabilmiştir. Güftesi şair Sâmî'ye ait olan kâr-ı nâtık unutulan eserleri arasındadır.
Kaynakça
Abay, Muhammet (1992). Osmanlı Dönemi Müfessirleri. Yüksek Lisans Tezi. Bursa: Uludağ Üniversitesi. 165.
Ahmed Rifat Efendi (yty). Devhatü'l-Meşâyih maa zeyl. İstanbul. 96.
Aksoy, Hasan (1979). “Esad Mehmed Efendi (Ebû İshakzâde)”. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C.3. İstanbul: Dergah Yay. 86-87.
Bağdadlı İsmail Paşa (1945-1947). Keşfü'z-Zünûn Zeyli. İstanbul: MEB Yay. 489.
Beyreli, Latif (1988). Lehçetü’l-Lugat. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.
Bursalı Mehmed Tâhir (1333-42). Osmanlı Müellifleri. C. I. İstanbul: Matbaa-ı Âmire. 238.
Çiftçi, Ömer. Fatîn Davud-Hâtimetü’l-Eş‘âr. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10736,metinpdf.pdf 55-55. [erişim tarihi: 24.03. 2015].
Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî. Ankara: AKM Yay. 85-86.
Doğan, Muhammet Nur (1987). Şeyhülislâm İshak Efendi: Hayatı, Eserleri ve Divanı’nın Edisyon Kritiği. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
Doğan, Muhammet Nur (1994-97). “Lâle Devri Şairlerinden İshak Efendi’nin Orijinal Bir Mesnevîsi: Bi’set-nâme (Metin, Nesre Çeviri ve Açıklama)". İÜ. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi XXVII: 101-168.
Doğan, Muhammet Nur (1995). “Esad Efendi, Ebû İshakzâde”. İslâm Ansiklopedisi. C. 11. İstanbul: TDV Yay. 338-40.
Doğan, Muhammet Nur (hzl.) (1997). Lâle Devri Şairi Şeyhülislam Es’ad ve Divanı. İstanbul: MEB Yay.
Doğan, Muhammet Nur (1999). “Esad Efendi”. Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi. C. I. İstanbul: YKY. 419.
Doğan, Muhammet Nur (2001). İshak ve Es’ad Divanından Seçmeler. İstanbul: Enderun Kitabevi.
Erdem, Sadık (hzl.) (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurefâ’sı. Ankara: Bizim Büro Yay. 6-9.
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). ”Esad, Şeyhülislam Ebû İshakzâde”. C. 3. Türk Şairleri. İstanbul. 1329-35.
İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu’arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 169-171.
İpekten, Haluk (1987). “Şeyhülislâm Esad Efendi”. Büyük Türk Klasikleri. C. 6. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 354-56.
İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu (1308). İstanbul: MEB Yay. 332-33.
Kehhâle, Ömer Rıza (1960). Mu’cemü’l-Müellifîn IX. Dımaşk: Mektebetü’l-Müsenna. 52.
Kırkkılıç, Ahmet (hzl. (1999). Şeyhülislâm Mehmed Esad Efendi Lehcetü’l-Lügat. Ankara: TDK Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nail Tuman Tuhfe-i Nâilî-Divân Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.I. Ankara: Bizim Büro Yay. 36-37.
Kutlar, Fatma Sabiha, Müjgân Çakır ve Hanife Koncu (2012). Mehmet Tevfik Kâfile-i Şuara. İstanbul: Doğu Kütüphanesi.53.
M. Şemseddin Sami (1996). Kâmûsu’l-A’lam. C.II. İstanbul: Kaşgar Neşriyat. 908.
Müstakimzade Süleyman Sadeddin (2000). Mecelletü’n-Nisâb fi’n-Nisbi ve’l-Künâ ve’l-Elkâb. (Tıpkı Basım). Ankara: KB Kütüphaneler Genel Müdürlüğü. 98.
Oğraş, Rıza (hzl.). Esad Mehmed Efendi ve Bağçe-i Safâ-Endûz’u. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10734,bahcepdf.pdf 32-36. [erişim tarihi: 24.03. 2015].
Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Fındıklılı İsmet Efendi, Tekmiletü’ş-şakaik Fi-Ahvali’l-Hakaik. İstanbul: Çağrı Yay. 227-231.
Özel, Mustafa (2003). “Seyhülislam Esad Efendi’nin Âyete’l-Kürsî Tefsiri”. İslam Araştırmaları Dergisi 10: 81-105.
Öztuna, Yılmaz (1990). Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi. C.I. Ankara: KB Yay. 265-67.
Parmaksızoğlu, İsmet (1968). “Esat Efendi”. Türk Ansiklopedisi. C. 15. Ankara: MEB Yay. 389.
Türkoğlu, Serkan (2007). Şeyhülislam Esad Divanı’nın Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Tokat: Gaziosmanpaşa Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAKYayın Tarihi: 01.04.2015Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Degildir rişte-i dil-geşte tarf-ı ebruvânından
Çekilse çille-i serd-i elem bin kez kemânından
Hayâl-i gerd-i hattın pür-nem etmiş çeşm-i ‘uşşâkı
‘Aceb kim katreler rîzîde olmuş sürmedânından
Olur mı nîk-hû bed-tıynetân âlâyiş-i ferle
Belî bulmaz tegayyür tab’-ı âhen zer-feşânından
Güvâhî kâr-ı nâ-hemvârının eczâ-yı zâtıdır
‘Ayândır herkesin evzâ‘ı tertîb-i beyânından
Sudûr-ı tavr-ı gûn-â-gûnunu ta’yîb-sâz olma
Bilen taksîrini mikdâr-ı tenşît-ı zamânından
Olurmuş inzivâ kısmet-rübâ-yı pây kim bûmun
Gıdâ-yı ‘ayş oldu hod nihâdî-i nihânından
Gedâyân-ı sühan deryûze-kâr-ı nâkd-i nazm olsa
Sezâdır Es’ad’ın i’câz-ı tab’-ı kâmrânından
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu’arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay.171.)
**
Verse kanûn-ı safâ üzre rebâba tâbı
Cân bulup mutrıba reşk eyler idi Fârâbî
Olmasa nâleleri gûş-ı harâş-ı zühre
Târ-ı tanbûr yemezdi bu kadar mızrâbı
Bagrımı dâg ile ney kadimdi çeng eyler o yâr
Olsa râmişger edip dâire mâh-ı tâbı
Kıldı sad şerha ile sînemi miskal gibi
Nâlem etse n’ola pür-sâmi’a’i ahbâbı
Âhdan sıyt-ı gülü savt-ı nefîre döndü
Dögünüp def gibi dil oldu negam dolâbı
Sînede bu elif ü dâg ile nâlem işiden
Bang-i şeştâr ile tanbûrdan olur âbî
Eser-i germî-i aşk ile sezâdır Es’âd
Ûd-veş yansa yakılsa nagamât erbâbı
(Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). ”Esad, Şeyhülislam Ebû İshakzâde”. Türk Şairleri. C. 3.İstanbul. 1329-35.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 01.04.2015Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Degildir rişte-i dil-geşte tarf-ı ebruvânından
Çekilse çille-i serd-i elem bin kez kemânından
Hayâl-i gerd-i hattın pür-nem etmiş çeşm-i ‘uşşâkı
‘Aceb kim katreler rîzîde olmuş sürmedânından
Olur mı nîk-hû bed-tıynetân âlâyiş-i ferle
Belî bulmaz tegayyür tab’-ı âhen zer-feşânından
Güvâhî kâr-ı nâ-hemvârının eczâ-yı zâtıdır
‘Ayândır herkesin evzâ‘ı tertîb-i beyânından
Sudûr-ı tavr-ı gûn-â-gûnunu ta’yîb-sâz olma
Bilen taksîrini mikdâr-ı tenşît-ı zamânından
Olurmuş inzivâ kısmet-rübâ-yı pây kim bûmun
Gıdâ-yı ‘ayş oldu hod nihâdî-i nihânından
Gedâyân-ı sühan deryûze-kâr-ı nâkd-i nazm olsa
Sezâdır Es’ad’ın i’câz-ı tab’-ı kâmrânından
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu’arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay.171.)
**
Verse kanûn-ı safâ üzre rebâba tâbı
Cân bulup mutrıba reşk eyler idi Fârâbî
Olmasa nâleleri gûş-ı harâş-ı zühre
Târ-ı tanbûr yemezdi bu kadar mızrâbı
Bagrımı dâg ile ney kadimdi çeng eyler o yâr
Olsa râmişger edip dâire mâh-ı tâbı
Kıldı sad şerha ile sînemi miskal gibi
Nâlem etse n’ola pür-sâmi’a’i ahbâbı
Âhdan sıyt-ı gülü savt-ı nefîre döndü
Dögünüp def gibi dil oldu negam dolâbı
Sînede bu elif ü dâg ile nâlem işiden
Bang-i şeştâr ile tanbûrdan olur âbî
Eser-i germî-i aşk ile sezâdır Es’âd
Ûd-veş yansa yakılsa nagamât erbâbı
(Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). ”Esad, Şeyhülislam Ebû İshakzâde”. Türk Şairleri. C. 3.İstanbul. 1329-35.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Degildir rişte-i dil-geşte tarf-ı ebruvânından
Çekilse çille-i serd-i elem bin kez kemânından
Hayâl-i gerd-i hattın pür-nem etmiş çeşm-i ‘uşşâkı
‘Aceb kim katreler rîzîde olmuş sürmedânından
Olur mı nîk-hû bed-tıynetân âlâyiş-i ferle
Belî bulmaz tegayyür tab’-ı âhen zer-feşânından
Güvâhî kâr-ı nâ-hemvârının eczâ-yı zâtıdır
‘Ayândır herkesin evzâ‘ı tertîb-i beyânından
Sudûr-ı tavr-ı gûn-â-gûnunu ta’yîb-sâz olma
Bilen taksîrini mikdâr-ı tenşît-ı zamânından
Olurmuş inzivâ kısmet-rübâ-yı pây kim bûmun
Gıdâ-yı ‘ayş oldu hod nihâdî-i nihânından
Gedâyân-ı sühan deryûze-kâr-ı nâkd-i nazm olsa
Sezâdır Es’ad’ın i’câz-ı tab’-ı kâmrânından
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu’arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay.171.)
**
Verse kanûn-ı safâ üzre rebâba tâbı
Cân bulup mutrıba reşk eyler idi Fârâbî
Olmasa nâleleri gûş-ı harâş-ı zühre
Târ-ı tanbûr yemezdi bu kadar mızrâbı
Bagrımı dâg ile ney kadimdi çeng eyler o yâr
Olsa râmişger edip dâire mâh-ı tâbı
Kıldı sad şerha ile sînemi miskal gibi
Nâlem etse n’ola pür-sâmi’a’i ahbâbı
Âhdan sıyt-ı gülü savt-ı nefîre döndü
Dögünüp def gibi dil oldu negam dolâbı
Sînede bu elif ü dâg ile nâlem işiden
Bang-i şeştâr ile tanbûrdan olur âbî
Eser-i germî-i aşk ile sezâdır Es’âd
Ûd-veş yansa yakılsa nagamât erbâbı
(Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). ”Esad, Şeyhülislam Ebû İshakzâde”. Türk Şairleri. C. 3.İstanbul. 1329-35.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Degildir rişte-i dil-geşte tarf-ı ebruvânından
Çekilse çille-i serd-i elem bin kez kemânından
Hayâl-i gerd-i hattın pür-nem etmiş çeşm-i ‘uşşâkı
‘Aceb kim katreler rîzîde olmuş sürmedânından
Olur mı nîk-hû bed-tıynetân âlâyiş-i ferle
Belî bulmaz tegayyür tab’-ı âhen zer-feşânından
Güvâhî kâr-ı nâ-hemvârının eczâ-yı zâtıdır
‘Ayândır herkesin evzâ‘ı tertîb-i beyânından
Sudûr-ı tavr-ı gûn-â-gûnunu ta’yîb-sâz olma
Bilen taksîrini mikdâr-ı tenşît-ı zamânından
Olurmuş inzivâ kısmet-rübâ-yı pây kim bûmun
Gıdâ-yı ‘ayş oldu hod nihâdî-i nihânından
Gedâyân-ı sühan deryûze-kâr-ı nâkd-i nazm olsa
Sezâdır Es’ad’ın i’câz-ı tab’-ı kâmrânından
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu’arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay.171.)
**
Verse kanûn-ı safâ üzre rebâba tâbı
Cân bulup mutrıba reşk eyler idi Fârâbî
Olmasa nâleleri gûş-ı harâş-ı zühre
Târ-ı tanbûr yemezdi bu kadar mızrâbı
Bagrımı dâg ile ney kadimdi çeng eyler o yâr
Olsa râmişger edip dâire mâh-ı tâbı
Kıldı sad şerha ile sînemi miskal gibi
Nâlem etse n’ola pür-sâmi’a’i ahbâbı
Âhdan sıyt-ı gülü savt-ı nefîre döndü
Dögünüp def gibi dil oldu negam dolâbı
Sînede bu elif ü dâg ile nâlem işiden
Bang-i şeştâr ile tanbûrdan olur âbî
Eser-i germî-i aşk ile sezâdır Es’âd
Ûd-veş yansa yakılsa nagamât erbâbı
(Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). ”Esad, Şeyhülislam Ebû İshakzâde”. Türk Şairleri. C. 3.İstanbul. 1329-35.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Efzayiş Suat Yalçın | d. 1894 - ö. 27 Ocak 1954 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Seyfettin Pınar | d. 1914 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | FÂİK, Ömer Fâik Efendi | d. ? - ö. 1829 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | BÜKÂYÎ, Abdullâh Efendi | d. 1685-86 - ö. 1727 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ÇELEBİ-ZÂDE ÂSIM, İsmâ'il | d. 1685? - ö. 1760 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HULÛSÎ, Derûnî-zâde Şeyh Mehmed Hulûsî Efendi | d. ? - ö. 1753 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | AZMÎ, Mehmed Sâlih Efendi | d. ? - ö. 1753-1754 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | UYÛNÎ, Rahîkî-zâde Şeyh Seyyid Mehmed (Südlüce Şeyhi) | d. ? - ö. 1752-1753 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | AVNÎ, Kevâkibî-zâde, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1643-44 | Meslek | Görüntüle |
10 | HASÎBÎ, Güzelce Rüstem Paşa-zâde Hüseyin Efendi | d. ? - ö. 1614-15 | Meslek | Görüntüle |
11 | LÜZÛMÎ, Besnili | d. 1802 - ö. 1867 | Meslek | Görüntüle |
12 | SİLÂHDÂR-ZÂDE MEHMED EMÎN | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | ME’ÂLÎ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | HASMÎ, İsmâil Efendi | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | SÜVÂRÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
16 | FİRÂKÎ, Hüseyin Firâkî Efendi, Niğdeli | d. ? - ö. 1891 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | BELÎĞ, Mehmed Emîn | d. ? - ö. 1760-61 | Madde Adı | Görüntüle |