Madde Detay
HAKKI, Seyyid Üsküdarî Yusuf Hakkı Efendi
(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
18. yüzyılda yaşamış mutasavvıfın asıl adı Yusuf’tur. Şiirlerinin çoğunda “Hakkı” mahlasını kullanmıştır. Bazı şiirlerinde ise “Hakkı” ile birlikte “Seyyid” mahlasını da kullandığını görüyoruz. İstanbul Üsküdar’da doğmuş olabileceği zannedilmekte olup kaynaklarda doğum yeri, tarihi ile ailesi hakkında bilgi yer almamaktadır. (Yurdakul 2000: 15) Şair hakkında bilgiler divanının sonunda yer alan mensur kısmın (73a-84a) varaklarında bazı bilgiler vermektedir. Çok okuyup çok yazan ve Cemalu’l-lâh’ı görmek amacıyla çok çalışan biri olduğundan bahsetmektedir. İsmail Efendi adında bir kişinin eğitiminden geçer. Daha sonra Üsküdarlı Şeyh Hüseyin Nakşibendiye intisap etmiştir. Şeyhinin çok sevdiği Yusuf Hakkı bütün zamanını tekkede geçirmeye başlar. Yûsuf Hakkı’nın intisap ettiği tekke, Üsküdar, Pazarbaşı Mahallesi, Bağlarbaşı Caddesi’nde 1143/1730 yılında Şeyh el-Hac Hüseyin Dede (öl.1173/1760) tarafından kurulmuştur. (Muslu 2004: 296) Tekke karşısında yer alan Alaca Minare Mescidi adıyla tanınmıştır. Hüseyin Dede İmam-ı Busirî neslindendir. 1759’da vefat etmiştir. Seksen üç halifesi olduğu belirtilir. Hüseyin Dede hayatta iken Üsküdarlı Yûsuf Hakkı’yı şeyhlik makamına yükselterek hilafetnamesini hazırlayarak şaire verir. Bir süre sonra Şeyhinin ölümü üzerine on yıl uzlete çekilmiştir. Bazı müridlerinin bir Ervâd ve Dîvân tertip etmesini isterler. Yusuf Hakkı da Evrad (virdler) ve Divan’ını hazırlığına başlar. Allah’ın güzel isimlerini bir araya toplayan, okuyanları İlahi aşk cezbesine yöneltip kesretten kurtaran, yanlarında taşıdıklarında gerek Allah gerek padişah ve ulular, gerek düşmanlar katında aziz ve muhterem olmalarını sağlayan, isteklerinin yerine gelmesini, hastalıklarda okununca deva bulmalarını sağlayacak ve daima kendilerini düşmanın kötülüğünden koruyacak güce sahib özellikler taşıması vb. konuları kapsayan bir ervad hazırlar fakat bu esere rastlanılmamıştır. (Ayan 2009: 39/248) Ölüm tarihi, yeri ve mezarının nerede olduğu hakkında kaynaklarda bilgi yer almamaktadır.
Bilinen tek eseri Dîvân’ıdır. Müridlerinin isteği üzerine yazdığı eseri 1189/1775 yılında tamamlayıp müridlerin istifadesine sunmuştur. Divanın üç nüshası vardır. Bunlar; Milli Kütüphane 2587 numarada, Süleymaniye-Hacı Mahmud Kitaplığında 3640 numarada ve Süleymaniye Yazma Bağışlar bölümünde 3390 numarada kayıtlıdır. Üç nüshanın muhtevası hemen hemen aynıdır. Divanın dibacesinde Üsküdarlı Yûsuf Hakkı’nın şeyhi Üsküdarlı Hüseyin Hacı Dede’ye ithafı yer alır. Divan müretteb değildir. Gazellerle başlar. Gazeller arasında bir terci-i bend ve gazellerin sonunda da iki kaside yer alır. Gazeller elif-ba sırasına göre düzenlenmiştir. Divan’da 2 kaside, 86 gazel, 1 terci-i bent olmak üzere 89 şiir mevcuttur. (Ayan 2009: 39/249-250) Eseri üzerine Öznur Handan Yurdakul tarafından 2000 yılında Yûsuf Hakkı Dîvânı (İnceleme-Çevriyazılı Metin) adıyla bir yüksek lisan hazırlanmıştır.
Yusuf Hakkı’nın kelime hazinesinin çoğunluğu dinî ve tasavvufî kaynaklı kelimeler meydana getirmektedir. Diğer kelimeler ise teşbih unsuru olarak yer almıştır. Hakkı, dinî-tasavvufî konularda düşüncelerini, duygularını divanını okuyanların rahatça anlayabileceği bir şekilde anlatmış, mecazlardan da yararlanmıştır. Hitap yoluyla anlatımı daha çok kullanmıştır. Üsküdarlı Yûsuf Hakkı’da Hurufiliğin özellikleri vardır. Bütün şiirleri, Allah, Hz. peygamber, Hulefa-yı Raşidin ve şeyh sevgisiyle bütünleşmiştir. Nitekim kendisi de bütün şiirlerini “İlahiyat” olarak adlandırmaktadır. Aruzun kolay kalıplarını kullanmıştır. Zaman zaman da zihaf ve imalelere de başvurmuştur.
Kaynakça
Ayan, Gönül (2009). “Yûsuf Hakkı Üsküdarî ve Divanı.” Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi. 39: 247-296.
Hakkî Yusuf. Dîvân. Süleymaniye Küt. Hacı Mahmud Kitaplığı. No: 3640.
Muslu, Ramazan (2004). Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (18. Yüzyıl). İstanbul: İnsan Yay.
TDEA Ansiklopedisi (1976). “Yusuf Hakkı”. C. 4. İstanbul: Dergâh Yay. 29.
Kurnaz, Cemal, Mustafa Tatcı (Hzl.) (2001). Mehmet Nail Tuman Tuhfe-i Nāilî. Ankara: Bizim Büro Yay.
Yurdakul, Öznur Handan (2000). Yûsuf Hakkı Dîvânı (İnceleme-Çevriyazılı Metin). Yüksek Lisans Tezi. Afyon: Kocatepe Üniversitesi.
Yûsuf Hakkı Üsküdârî (1774). Dîvân. Ankara: Millî Kütüphane. No: 2587.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. MEHMET ÜNALYayın Tarihi: 06.07.2014Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
Bu mî’râca çıkup ulyâya Ahmed
İrişdi tez cemâl-i Mevlâya Ahmed
Görüşdi eyledi sohbet Resûl kim
Bize azm eyledi ukbâya Ahmed
Tarîkatden haber virdi ki şâdlık
Habîb oldı çün ol eşyâya Ahmed
Ayân itdi bu fazlın ümmetine
Sebebdür ol ülü’l-ârâya Ahmed
Hakîminden haber virdi cemâlin
Yakup yandırdı cân tûbâya Ahmed
Didi Hak gösterem kullara kendim
Mübeşşir oldı çün a’tâya Ahmed
Bize sır bildirip tevhîd-i Kur’ân
Virüp zevk bâde-i hamrâya Ahmed
Yarın yâ Rab ki ahretde murâdım
Şefâat ide ben ednâya Ahmed
Kuluñ Hakkı yüzüm kara iy Allâh
İde vâṣıl bizi ni‘mâya Ahmed
Hakkî Yusuf. Dîvân. Süleymaniye Küt. Hacı Mahmud Kitaplığı. No: 3640. Vr. 9b-10a.
KASİDE
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
Yâ Muhammed akl u fikrim târ ü mâr olmaktadır
Çünki iklîm iline ol tende nâr olmaktadır
Mürşidine pek yapış git sevin öldür cism ü cân
Bir nazarla istediğin âh u kâr olmaktadır
Bire ikrârına hizmet dînde olursun kavî
Nefsin içün hem gezersin iş bu zâr olmaktadır
Aşk meyinden içsen eger sen bileydin hâlini
Nûr u kalble gördün iy cân sırrın âr olmaktadır
Pîre çok itdin mahabbet buldun ancak çok hâl
Mâ-sivâ putuna tapdın çün hımâr olmaktadır
Okuyup yazmakta sorsa kimse sana tîz virirsin bir cevâb
Hak yolundan sorsa kimse nâ-bekâr olmaktadır
Bir gemiyi yapdın iy cân bu karada çürüdü
Köksüz agaç diktiginde rûzgâr olmaktadır
Kendine gel iy kişi bu zâhirinle bitmez iş
Bir kanatlu hîç kuş uçmaz bî-karâr olmaktadır
Togrı peygamber nebîler evliyâyla bilesin
Varmayınca mürşide biz inkisâr olmaktadır
Mekke Medine yanında gösterir Allâh sana
Hakka yâr oldun yârlarıyla âşikâr olmaktadır
Yerde gökde her ne ki var hep senin yanında bil
Yûsuf-ı Hakkî içer mey sekr-i Hak olmaktadır
Hakkî Yusuf . Dîvân. Süleymaniye Küt. Hacı Mahmud Kitaplığı. No: 3640. Vr. 33a.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 06.07.2014Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
Bu mî’râca çıkup ulyâya Ahmed
İrişdi tez cemâl-i Mevlâya Ahmed
Görüşdi eyledi sohbet Resûl kim
Bize azm eyledi ukbâya Ahmed
Tarîkatden haber virdi ki şâdlık
Habîb oldı çün ol eşyâya Ahmed
Ayân itdi bu fazlın ümmetine
Sebebdür ol ülü’l-ârâya Ahmed
Hakîminden haber virdi cemâlin
Yakup yandırdı cân tûbâya Ahmed
Didi Hak gösterem kullara kendim
Mübeşşir oldı çün a’tâya Ahmed
Bize sır bildirip tevhîd-i Kur’ân
Virüp zevk bâde-i hamrâya Ahmed
Yarın yâ Rab ki ahretde murâdım
Şefâat ide ben ednâya Ahmed
Kuluñ Hakkı yüzüm kara iy Allâh
İde vâṣıl bizi ni‘mâya Ahmed
Hakkî Yusuf. Dîvân. Süleymaniye Küt. Hacı Mahmud Kitaplığı. No: 3640. Vr. 9b-10a.
KASİDE
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
Yâ Muhammed akl u fikrim târ ü mâr olmaktadır
Çünki iklîm iline ol tende nâr olmaktadır
Mürşidine pek yapış git sevin öldür cism ü cân
Bir nazarla istediğin âh u kâr olmaktadır
Bire ikrârına hizmet dînde olursun kavî
Nefsin içün hem gezersin iş bu zâr olmaktadır
Aşk meyinden içsen eger sen bileydin hâlini
Nûr u kalble gördün iy cân sırrın âr olmaktadır
Pîre çok itdin mahabbet buldun ancak çok hâl
Mâ-sivâ putuna tapdın çün hımâr olmaktadır
Okuyup yazmakta sorsa kimse sana tîz virirsin bir cevâb
Hak yolundan sorsa kimse nâ-bekâr olmaktadır
Bir gemiyi yapdın iy cân bu karada çürüdü
Köksüz agaç diktiginde rûzgâr olmaktadır
Kendine gel iy kişi bu zâhirinle bitmez iş
Bir kanatlu hîç kuş uçmaz bî-karâr olmaktadır
Togrı peygamber nebîler evliyâyla bilesin
Varmayınca mürşide biz inkisâr olmaktadır
Mekke Medine yanında gösterir Allâh sana
Hakka yâr oldun yârlarıyla âşikâr olmaktadır
Yerde gökde her ne ki var hep senin yanında bil
Yûsuf-ı Hakkî içer mey sekr-i Hak olmaktadır
Hakkî Yusuf . Dîvân. Süleymaniye Küt. Hacı Mahmud Kitaplığı. No: 3640. Vr. 33a.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
Bu mî’râca çıkup ulyâya Ahmed
İrişdi tez cemâl-i Mevlâya Ahmed
Görüşdi eyledi sohbet Resûl kim
Bize azm eyledi ukbâya Ahmed
Tarîkatden haber virdi ki şâdlık
Habîb oldı çün ol eşyâya Ahmed
Ayân itdi bu fazlın ümmetine
Sebebdür ol ülü’l-ârâya Ahmed
Hakîminden haber virdi cemâlin
Yakup yandırdı cân tûbâya Ahmed
Didi Hak gösterem kullara kendim
Mübeşşir oldı çün a’tâya Ahmed
Bize sır bildirip tevhîd-i Kur’ân
Virüp zevk bâde-i hamrâya Ahmed
Yarın yâ Rab ki ahretde murâdım
Şefâat ide ben ednâya Ahmed
Kuluñ Hakkı yüzüm kara iy Allâh
İde vâṣıl bizi ni‘mâya Ahmed
Hakkî Yusuf. Dîvân. Süleymaniye Küt. Hacı Mahmud Kitaplığı. No: 3640. Vr. 9b-10a.
KASİDE
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
Yâ Muhammed akl u fikrim târ ü mâr olmaktadır
Çünki iklîm iline ol tende nâr olmaktadır
Mürşidine pek yapış git sevin öldür cism ü cân
Bir nazarla istediğin âh u kâr olmaktadır
Bire ikrârına hizmet dînde olursun kavî
Nefsin içün hem gezersin iş bu zâr olmaktadır
Aşk meyinden içsen eger sen bileydin hâlini
Nûr u kalble gördün iy cân sırrın âr olmaktadır
Pîre çok itdin mahabbet buldun ancak çok hâl
Mâ-sivâ putuna tapdın çün hımâr olmaktadır
Okuyup yazmakta sorsa kimse sana tîz virirsin bir cevâb
Hak yolundan sorsa kimse nâ-bekâr olmaktadır
Bir gemiyi yapdın iy cân bu karada çürüdü
Köksüz agaç diktiginde rûzgâr olmaktadır
Kendine gel iy kişi bu zâhirinle bitmez iş
Bir kanatlu hîç kuş uçmaz bî-karâr olmaktadır
Togrı peygamber nebîler evliyâyla bilesin
Varmayınca mürşide biz inkisâr olmaktadır
Mekke Medine yanında gösterir Allâh sana
Hakka yâr oldun yârlarıyla âşikâr olmaktadır
Yerde gökde her ne ki var hep senin yanında bil
Yûsuf-ı Hakkî içer mey sekr-i Hak olmaktadır
Hakkî Yusuf . Dîvân. Süleymaniye Küt. Hacı Mahmud Kitaplığı. No: 3640. Vr. 33a.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Mefâîlün Mefâîlün Feûlün
Bu mî’râca çıkup ulyâya Ahmed
İrişdi tez cemâl-i Mevlâya Ahmed
Görüşdi eyledi sohbet Resûl kim
Bize azm eyledi ukbâya Ahmed
Tarîkatden haber virdi ki şâdlık
Habîb oldı çün ol eşyâya Ahmed
Ayân itdi bu fazlın ümmetine
Sebebdür ol ülü’l-ârâya Ahmed
Hakîminden haber virdi cemâlin
Yakup yandırdı cân tûbâya Ahmed
Didi Hak gösterem kullara kendim
Mübeşşir oldı çün a’tâya Ahmed
Bize sır bildirip tevhîd-i Kur’ân
Virüp zevk bâde-i hamrâya Ahmed
Yarın yâ Rab ki ahretde murâdım
Şefâat ide ben ednâya Ahmed
Kuluñ Hakkı yüzüm kara iy Allâh
İde vâṣıl bizi ni‘mâya Ahmed
Hakkî Yusuf. Dîvân. Süleymaniye Küt. Hacı Mahmud Kitaplığı. No: 3640. Vr. 9b-10a.
KASİDE
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün
Yâ Muhammed akl u fikrim târ ü mâr olmaktadır
Çünki iklîm iline ol tende nâr olmaktadır
Mürşidine pek yapış git sevin öldür cism ü cân
Bir nazarla istediğin âh u kâr olmaktadır
Bire ikrârına hizmet dînde olursun kavî
Nefsin içün hem gezersin iş bu zâr olmaktadır
Aşk meyinden içsen eger sen bileydin hâlini
Nûr u kalble gördün iy cân sırrın âr olmaktadır
Pîre çok itdin mahabbet buldun ancak çok hâl
Mâ-sivâ putuna tapdın çün hımâr olmaktadır
Okuyup yazmakta sorsa kimse sana tîz virirsin bir cevâb
Hak yolundan sorsa kimse nâ-bekâr olmaktadır
Bir gemiyi yapdın iy cân bu karada çürüdü
Köksüz agaç diktiginde rûzgâr olmaktadır
Kendine gel iy kişi bu zâhirinle bitmez iş
Bir kanatlu hîç kuş uçmaz bî-karâr olmaktadır
Togrı peygamber nebîler evliyâyla bilesin
Varmayınca mürşide biz inkisâr olmaktadır
Mekke Medine yanında gösterir Allâh sana
Hakka yâr oldun yârlarıyla âşikâr olmaktadır
Yerde gökde her ne ki var hep senin yanında bil
Yûsuf-ı Hakkî içer mey sekr-i Hak olmaktadır
Hakkî Yusuf . Dîvân. Süleymaniye Küt. Hacı Mahmud Kitaplığı. No: 3640. Vr. 33a.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Abdullah Ziya Kozanoğlu | d. 16 Ocak 1906 - ö. 29 Mart 1966 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Orhan Veli Kanık | d. 13 Nisan 1914 - ö. 14 Kasım 1950 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | BEZMÎ, Korucu Ahmed Çelebi, Müderris Bezmî, Nâbînâ, Kör Bezmî | d. ? - ö. 1617 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Abdullah Ziya Kozanoğlu | d. 16 Ocak 1906 - ö. 29 Mart 1966 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Orhan Veli Kanık | d. 13 Nisan 1914 - ö. 14 Kasım 1950 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | BEZMÎ, Korucu Ahmed Çelebi, Müderris Bezmî, Nâbînâ, Kör Bezmî | d. ? - ö. 1617 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Abdullah Ziya Kozanoğlu | d. 16 Ocak 1906 - ö. 29 Mart 1966 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Orhan Veli Kanık | d. 13 Nisan 1914 - ö. 14 Kasım 1950 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | BEZMÎ, Korucu Ahmed Çelebi, Müderris Bezmî, Nâbînâ, Kör Bezmî | d. ? - ö. 1617 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Abdullah Ziya Kozanoğlu | d. 16 Ocak 1906 - ö. 29 Mart 1966 | Meslek | Görüntüle |
11 | Orhan Veli Kanık | d. 13 Nisan 1914 - ö. 14 Kasım 1950 | Meslek | Görüntüle |
12 | BEZMÎ, Korucu Ahmed Çelebi, Müderris Bezmî, Nâbînâ, Kör Bezmî | d. ? - ö. 1617 | Meslek | Görüntüle |
13 | Abdullah Ziya Kozanoğlu | d. 16 Ocak 1906 - ö. 29 Mart 1966 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Orhan Veli Kanık | d. 13 Nisan 1914 - ö. 14 Kasım 1950 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | BEZMÎ, Korucu Ahmed Çelebi, Müderris Bezmî, Nâbînâ, Kör Bezmî | d. ? - ö. 1617 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Abdullah Ziya Kozanoğlu | d. 16 Ocak 1906 - ö. 29 Mart 1966 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Orhan Veli Kanık | d. 13 Nisan 1914 - ö. 14 Kasım 1950 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | BEZMÎ, Korucu Ahmed Çelebi, Müderris Bezmî, Nâbînâ, Kör Bezmî | d. ? - ö. 1617 | Madde Adı | Görüntüle |