Madde Detay
HAMDİ EFENDİ
(d. 1232/1816 - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Kaynaklarda Hamdî Efendi’nin hayatıyla ilgili bilgi bulunmamaktadır. Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi adlı eserinde kendi hayatı hakkında önemli bilgilere yer vermektedir. Bu bilgiler ilk ağızdan olduğu için kesindir. Şair, eseri yazmaya 1295/1878 Muharrem ayında başlamış (Hamdî Efendi 1295: 2a), Recep ayının 15'inde bitirmiştir. (Hamdî Efendi 1295: 103a-103b). Buradan hareketle 19. yüzyıl ve daha sonraki dönemlerde yazılan tezkire ve biyografi türü kaynaklara (Fatin Yty; Şefkat-i Bağdâdî Yty; Es'ad Mehmed ty; İnal 2000: C. 2; Tuman 2001; Mehmed Tahir 1333; Vassâf 2011; Mehmed Süreyya 1996) bakıldığında, şairin eserinde verdiği bilgilerle uyuşan veya bu isimde bir eser yazan “Hamdî” ismine rastlanmamaktadır. Bu bilgiler, şairin kaç yılında doğduğunu bulmaya yardımcı olmaktadır. Nitekim o, eseri yazdığı sırada 63 yaşında olduğunu belirtmektedir (Hamdî Efendi 1295: 10b). Buna göre şairin doğum yılı; 1232/1816 (Kasım-Aralık) tarihini göstermektedir.
Şairin eğitim hayatıyla ilgili "ne ilmim var ne a'mâlim (Hamdî Efendi 1295: 48a) ve lugat bilmem, aruz ilmini de hiç görmedim" (Hamdî Efendi 1295: 16a) gibi ifadeler, zahir ilimleri öğrenmek ve şiir söylemek için özel bir eğitimi bulunmadığını göstermektedir. Eserinin sonunda; "aklının ermeyerek manzum kelamlardan oluşan beş altı cilt daha kitap yazdığını ve bunların her birini arkadaşına verdiğini” söylemektedir. Fakat taramalar sonucu bu eserlere ulaşılamamıştır.
Hamdî Efendi, sufi-meşreb bir şairdir. Eserin çeşitli yerlerinde ve özellikle son bölümde yer alan mensur kısımda onun sufi kişiliği ve tasavvuf hayatına dair kesin bilgiler bulunmaktadır. Eserinde Kadiri tarikatına mensup bir mürid olduğunu söylemektedir. Yaşadığı dönemde ise şeyh olarak Ahmed Kuddûsî (d.1183/1769-ö.1265/1849) bulunmaktadır. Hamdî Efendi, 1244/1828 tarihinde ve daha çocuk iken (12 yaşında) tarikata girmiştir. Şair bu ifadelerden sonra bulunan manzum-mensur bölümde eserin yazılış sebebini ve hikâyesini anlatmaktadır (Hamdî Efendi 1295: 103a).
Şair, bu kısımda 1263/1847 yılından da bahsederek "layık olmadığı" halde Ahmed Kuddûsî'nin kendisine hilâfet-nâme verdiğini ifade etmektedir. Fakat Ahmed Kuddûsî ile ilgili kaynaklar incelediğinde Kuddûsî'nin böyle bir halifesi olmadığını görülmektedir. Hatta, vefat etmesine yakın yerine kimseyi halife tayin etmemiş, vefat edince oğulları şeyhliğe geçerek tarikata sahip çıkmışlardır. (Uludağ-Köksal 2002: 316). Buradaki hilafet tabiri, vefat eden şeyhin, yerine geçecek olan kişiyi vefatından önce lafzen veya manen tayin etmesi anlamında değildir. Kuddûsî bu durumu divanında şöyle dile getirmektedir: "Bulamazsan şeyhi sana benden olsun izn-i tâm/Eyle imdi zikr-i Hudâ itme aslâ ihtirâz/ Bu icâzet ammedir virdim izin isteyene/Tâ kıyamet günine dek zâkirine var cevâz (Doğan 2002: 83).
1263/1846 yılında yani 31-32 yaşlarında Kuddûsî’nin kendisini, zikri yayma ve irşadla görevlendirdiğini dile getirmektedir (Hamdî Efendi 1295: 103a). Fakat bu irşad görevini nerede sürdürdüğüne dair bir bilgi bulunmamaktadır. Şu kadarı var ki; Ahmed Kuddûsî, Niğde Bor’da doğmuş, Turhal’da tasavvufi eğitimini almış, hayatının çeşitli safhalarında Kayseri, Erzincan, Şam, Mısır, Mekke (Doğan 2002: 103) ve İstanbul gibi Anadolu beldelerinde bulunmuş, en son ise Bor’a kesin olarak yerleşmiş ve burada vefat etmiştir (Tenik 2011: 40-42). Bu beldeler –Bor, Niğde, Kayseri, Maraş, Erzincan- hemen aynı bölgelerde yer almaktadır. Kuddûsî, Hamdî Efendi'ye hilafet-nameyi ise vefatından iki yıl önce yani 1263 yılında vermiştir. Buradan Hamdî Efendi'nin ya bu civarda doğduğu ya da en azından hayatının bir bölümünü Niğde/Bor'da geçirmiş olduğu şeklinde bir değerlendirme yapabiliriz. Hamdî Efendi'nin, şiirlerinde "Türkmen" olduğunu ifade etmesi de dikkat çekicidir. Çünkü bu bölge ve civarında günümüzde de Türkmenlerin yaşadığı bilinmektedir. Ayrıca Kuddûsî'nin divanında da Türkmen olduğunu dile getiren şiirler bulunmaktadır (Doğan 2002: 40). Bu bilgi, Hamdî Efendi'nin Niğde/Bor civarında doğduğu veya en azından bir müddet bu bölgelerde yaşadığı ihtimalini güçlendirmektedir.
Kaynaklarda şair ile ilgili bilgi bulunmadığından ölüm tarihi de bilinmemektedir. Hamdî Efendi’nin 19. yüzyılın sonları veya 20. yüzyılın başlarında vefat ettiği düşünülebilir.
1. Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi: Dinî-tasavvufi içerikli eser, Ankara Millî Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz A 2559 arşiv numarasıyla kayıtlıdır. El yazması olan nüsha 104 varaktır. Fakat nüshanın 54b-81b varakları arasında İbn-i İsa'nın "Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi" adlı eseri bulunmaktadır. Murabba’, gazel, müseddes, muaşşer, mesnevi, kaside ve koşma nazım şekillerinin kullanıldığı eserde, çeşitli vezin ve hecelerle yazılmış 208 şiir yer almaktadır. Eser, münacat ve esmâ-i hüsnâ türlerini müstakil olarak ihtiva eden nadir örneklerden biridir ve geleneği devam ettirmesi bakımından ayrıca önemlidir. Şair, Allah'ın güzel isimleri şerh etmekle birlikte, bu isimlerin anlamıyla paralel olarak Allah'a niyazda bulunmaktadır. Eser başlıklar üzere kurgulanmıştır. Bu başlıklarda öncelikle "esmâ-i hüsnâ" hadisi olarak şöhret bulan hadisin Tirmîzî rivayetinde (Tirmizî, “Da’avât” 87) geçen doksan dokuz isimden her biri, nadiren de ikisi başlıkları oluşturmaktadır. Daha sonra ise değişik başlıklar altında; Manzum esmâ-i hüsnâ, 27 münâcât, 1 tevhîd, 1 na't, Hz. Ali'yi tavsif eden 3 şiir, Abdülkadir Geylânî'yi tavsif eden 1 şiir, Hacı Bektaş-ı Velî'yi tavsif eden 1 şiir, 1 istimdat, 1 dua ve 1 pendiyye yer almaktadır. Son varaklarda ise müellifin tarikati, eserin yazılışı ve bitirilişiyle ilgili bilgileri ihtiva eden mensur-manzum olarak yazılmış kısa bir bölüm bulunmaktadır.
Eser, gerek şekil gerek muhteva yönünden klasik ve halk edebiyatının terkibiyle yazılmış dinî-tasavvufi Türk edebiyatının zengin bir örneğini oluşturmaktadır. Eser genelde 19. yüzyıl özelde ise tekke edebiyatının özelliklerini yansıtmaktadır. Eserde Münacat türünün başat özelliklerinden biri olan samimiyet ve lirizmin ön planda olduğu şiirler bulunduğu gibi dinî-tasavvufi özellikleri yansıtan ve öğreticiliğin esas alındığı didaktik şiirler de yer almaktadır. İsimlerin şerhi kısmı diğer Esmâ-i hüsnâ türü eserlere nazaran daha kısırdır. Eserin muhtevasını Allah'ın isimleri, münacatlar ve tasavvuf unsurları (aşk, nefs, dört kapı, zikir, vahdet, fenâ, bekâ) dışında; Hz. Peygamber, diğer peygamberler, dört halife, ehl-i beyt-sahabe, tarihî-dinî-efsanevi şahsiyetler, Allah'ın sevgili kulları, kul için kullanılan çeşitli sıfatlar, ayet ve hadisler, melekler ve ölüm-ölüm ötesi hayat oluşturmaktadır.
Şair eserinde Arapça, Türkçe ve Farsça kelimeler kullanmakla birlikte şiirlerini tasavvuf kültürüne sahip olan ve dönem insanının anlayabileceği tarzda ifade etmiştir. Kullandığı dil halk ağzına çok yakın, duru, sade ve samimidir. Şiirlerinin çoğunda zor bir söyleyiş olmayıp içinden geldiği gibi söylemiştir. Şiirlerinde bir mesajı iletme kaygısı olduğu için konuşma dilinden çok fazla uzaklaşmamıştır. Şairin özellikle dinî-tasavvufî halk şiiri grubuna girecek şiirlerinde Kuddûsî'nin bir etkisinin olduğu söz konusudur. İkisinin de aynı konuyu işleyen veya aynı redifli şiirleri bulunmaktadır.
Kaynakça
Akbayar, Nuri, S. Ali Kahraman (hzl.) (1996). Sicill-i Osmânî. İstanbul: Kültür Bakanlığı-Türkiye Ekonomi ve Toplumsal Tarih Vakfı Yay.
Akkuş, Mehmet, A. Yılmaz (hzl.) (2011). Sefine-i Evliyâ I-V. İstanbul: Kitabevi Yay.
Bursalı Mehmed Tâhir (1333). Osmanlı Müellifleri. İstanbul: Bizim Büro Basımevi.
Doğan, Ahmet (hzl.) (2002). Kuddûsî Divanı. Ankara: Akçağ Yay.
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559.
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83503/fatin-davud---hatimetul-esar.html [erişim tarihi 15.06.2014].
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83505/sefkat-i-bagdadi---tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 15.06.2014].
http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83604/esad-mehmed-efendi---bagce-i-safa-enduz.html [erişim tarihi15.06.2014].
Kurnaz, Cemal, M. Tatcı (hzl.) (2001). Tuhfe-i Nâilî I-II. Ankara: Bizim Büro Basımevi.
Özgül, Kayahan (hzl.) (2000). Son Asır Türk Şairleri I-IV (Kemâlu’ş-Şuârâ). Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yay.
Tenik, Ali (2011). Ahmed Kuddûsi. Kahramanmaraş: Ukde Yay.
Uludağ, Süleyman, M. Asım Köksal (2002). “Kuddûsî Ahmed Efendi”. Diyanet İslam Ansiklopedisi. C. 26. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 315-316.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. OĞUZ YILMAZYayın Tarihi: 03.11.2014Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
Alleme Ademe’l-Esmâe Küllehâ
İle’l-mağrib ile’l-maşrık kamu ihvânı Yâ Allâh
Esirge her kazâdan zâkirin dil-cânı Yâ Allâh
Nübüvvet tahtının şâh-ı hümâyûn aşkına Yâ Rabb
Kamusın mağfiret kıl cümle mü’min cânı Yâ Allâh
Ebû Bekir Ömer Osmân Aliyyü’l-Murtazâ hakkı
İçün hıfz it hatâdan hâfızu’l-Kur’ânı Yâ Allâh
Kimi âlim kimi fâzıl kimi hâfız kimi sâlik
Seni zikr eyler onlar mağfiret kıl anı Yâ Allâh
Kimi sâlih salâhiyyetde kâ’im müttakî âgâh
Kimi âşık sever ez-cân u dil-cânânı Yâ Allâh
Kimi rûz u seher vasf-ı senâda cümle hayvânı
Kimi mest-i müdâm aşkınla ol hâkânı Yâ Allâh
Visâlinle tesellî buldı çün ol evliyâ’ullâh
Gürûhundan olana eyle çok ihsânı Yâ Allâh
Zamâne pek acâyibleşdi yardım eyle Ma’bûd
Tahammül kalmadı kahr eyle her düşmanı Yâ Allâh
Bilürsin kâfir ü bî-dîni sevmez cümleten mü’min
Kerem kıl nusret ihsân eyle şol Osmânı Yâ Allâh
Bağışla şâh-risâlet-hâna kurtar cümle ğurebânın
Kamu berzahdan âzâd eyle ol merdânı Yâ Allâh
Fedâkâr-ı Hudâdır cümlesi sen dahı a’lâsın
Bilürsin cân u dilden tâlib-i Yezdânı Yâ Allâh
Sırr-ı meydân içinde âşık-ı sâdıkların Yâ Rabb
Kumandâr u çeriler gösterir meydânı Yâ Allâh
Rızâ-i pâkine talib girer meydâna merdâne
Şehîd olup bulur âhirde sen Subhânı Yâ Allâh
Kimi ğâzî kimi mücrim mükâfât nûr-ı firdevsi
Cinân içre içireler kevseri atşâna Yâ Allâh
Dü-âlemde mu’în ol anlara kân-ı kerem sensin
Rızân içün kazandı dînile îmânı Yâ Allâh
Bu Hamdî kulun ednânıñ du’âsın müstecâb eyle
Atâ kıl cümlemize afvile ğufrânı Yâ Allâh
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 1b
Münâcât
Ey dil idelim aşkile nâlân dimedim mi
Gel zikr idelim Hâdîyi her ân dimedim mi
Sen eylemedin pendime bir kere itâ’at
Bakmaz yüzine rahmile cânân dimedim mi
Dünyâya harîs nefsile şeytâna uyarsın
Nefsine uyan kimseyi hayvân dimedim mi
Sen yiyüp içüp ğafletile dâ’im uyursın
Ten besleyenin hâli perîşân dimedim mi
Hak emrini tut ğayrıya meyl eyleme a’lâ
Gel tut sözimi çok oku Kur’ân dimedim mi
Bu şâh-ı şerî’atle amel eyle ser-â-pâ
Hakdan dileyüp aşkile ğufrân dimedim mi
Hem râh-ı tarîkatde bulup şevkile feyzi
Ey dil bulalım dertlere dermân dimedim mi
Sağlıkda bana nusret-i Rahmân bu atâlar
Dünyâ dahı bir âlî harîdân dimedim mi
Nûş eylemedin hamr-ı hakîkat behey ahmak
Hiç ağlamadın aşkile bir ân dimedim mi
Bu hâlile sen nâr-ı cahîm içre girersin
Hakdan haberin var mı behey cân dimedim mi
Her ni’metini kıldı atâ kân-ı keremdir
Ol şâh-ı bekâ eyledi ihsân dimedim mi
Gel tevbe idüp zikr idelim aşkile Hakkı
Elbetde bulur nûrı dil irfân dimedim mi
Ol Hayy u Ğanî yalvaranı itmedi mahzûn
Gel yalvaralım lutf ide Rahmân dimedim mi
Cürmin çok ise kesmem ümîdim Ğanî Mevlâ
İhsân ider ol şâh-ı Süleymân dimedim mi
Kapusı açık her varana eyledi ihsân
Makbûl anın indinde bu insân dimedim mi
Hamdî kuluna lutfile ihsânı katı bol
Hamd eyleye lutfı ğanî Hân dimedim mi
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 96a.
Evsâfu’n-Nebiyyi Salla’llâhu Te’âlâ Aleyhi ve Selleme Teslîmen Kesîran
İki cihânın güneşi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Şevkile sever dervîşi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Tevhîd virdi şâh Alîye
Hayrân kaldı her velîye
Şefî’ nice bin ölüye
Ahmed Muhammed Mustafâ
Mücrimîne kılar atâ
Biz eyleriz cürm ü hatâ
Cümlemize ulu ata
Ahmed Muhammed Mustafâ
Gel olalım ol şâha kul
Bulalım Hakka toğrı yol
Nûr eylesün sağile sol
Ahmed Muhammed Mustafâ
Beher nefes Hakka iren
Huzûrunda dâ’im duran
Mi’râcda Mevlâyı gören
Ahmed Muhammed Mustafâ
İşit imdi ey dîn eri
Anda bulursun enveri
Cümle nebîler serveri
Ahmed Muhammed Mustafâ
Dil virme yavuz sözlere
Hiç bakma mekrûh yüzlere
Şefâ’at itsün bizlere
Ahmed Muhammed Mustafâ
Yek-pâre bir dürr-i yektâ
Bî-misil ol şâh-ı bekâ
Hem şefî-‘i rûz-ı cezâ
Ahmed Muhammed Mustafâ
Vasf olundı Kur’ânile
Furkânile ğufrânile
İrfânile Subhânile
Ahmed Muhammed Mustafâ
Evvel Âhir ol şâh beni
İhsân-ı Hakk ümmü ebi
Her hidâyetin sebebi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Yokdur ana misl ü nazîr
Dâ’im mu’îni şâh Basîr
Hakk dest-gîri ol Habîr
Ahmed Muhammed Mustafâ
Levlâke levlâk şânı var
Nûr-ı Hudâdır ol nigâr
Bizlere Hakkdan yâdi-gâr
Ahmed Muhammed Mustafâ
Şâh-ı bekâdır mâh-likâ
Sadrıma ol verir şifâ
Sad hezârân bin merhabâ
Ahmed Muhammed Mustafâ
Âl ü ashâbı pek güzel
Halk eylemiş Hakk lem-yezâl
Enver-i Hudâ tâ ezel
Ahmed Muhammed Mustafâ
Ehl-i sünnet ve’l-cemâ’at
Ümmeti eyler inâyet
Hakkdan bize bir inâyet
Ahmed Muhammed Mustafâ
Vasfından âcizdir kalem
Ana virildi nûr alem
Âhir vakit hayru’l-ümem
Ahmed Muhammed Mustafâ
Sad hezârân bin salavât
Hamdiyâ eyler tahiyyât
Senden bize nûr-ı necât
Ahmed Muhammed Mustafâ
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 97b.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 03.11.2014Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
Alleme Ademe’l-Esmâe Küllehâ
İle’l-mağrib ile’l-maşrık kamu ihvânı Yâ Allâh
Esirge her kazâdan zâkirin dil-cânı Yâ Allâh
Nübüvvet tahtının şâh-ı hümâyûn aşkına Yâ Rabb
Kamusın mağfiret kıl cümle mü’min cânı Yâ Allâh
Ebû Bekir Ömer Osmân Aliyyü’l-Murtazâ hakkı
İçün hıfz it hatâdan hâfızu’l-Kur’ânı Yâ Allâh
Kimi âlim kimi fâzıl kimi hâfız kimi sâlik
Seni zikr eyler onlar mağfiret kıl anı Yâ Allâh
Kimi sâlih salâhiyyetde kâ’im müttakî âgâh
Kimi âşık sever ez-cân u dil-cânânı Yâ Allâh
Kimi rûz u seher vasf-ı senâda cümle hayvânı
Kimi mest-i müdâm aşkınla ol hâkânı Yâ Allâh
Visâlinle tesellî buldı çün ol evliyâ’ullâh
Gürûhundan olana eyle çok ihsânı Yâ Allâh
Zamâne pek acâyibleşdi yardım eyle Ma’bûd
Tahammül kalmadı kahr eyle her düşmanı Yâ Allâh
Bilürsin kâfir ü bî-dîni sevmez cümleten mü’min
Kerem kıl nusret ihsân eyle şol Osmânı Yâ Allâh
Bağışla şâh-risâlet-hâna kurtar cümle ğurebânın
Kamu berzahdan âzâd eyle ol merdânı Yâ Allâh
Fedâkâr-ı Hudâdır cümlesi sen dahı a’lâsın
Bilürsin cân u dilden tâlib-i Yezdânı Yâ Allâh
Sırr-ı meydân içinde âşık-ı sâdıkların Yâ Rabb
Kumandâr u çeriler gösterir meydânı Yâ Allâh
Rızâ-i pâkine talib girer meydâna merdâne
Şehîd olup bulur âhirde sen Subhânı Yâ Allâh
Kimi ğâzî kimi mücrim mükâfât nûr-ı firdevsi
Cinân içre içireler kevseri atşâna Yâ Allâh
Dü-âlemde mu’în ol anlara kân-ı kerem sensin
Rızân içün kazandı dînile îmânı Yâ Allâh
Bu Hamdî kulun ednânıñ du’âsın müstecâb eyle
Atâ kıl cümlemize afvile ğufrânı Yâ Allâh
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 1b
Münâcât
Ey dil idelim aşkile nâlân dimedim mi
Gel zikr idelim Hâdîyi her ân dimedim mi
Sen eylemedin pendime bir kere itâ’at
Bakmaz yüzine rahmile cânân dimedim mi
Dünyâya harîs nefsile şeytâna uyarsın
Nefsine uyan kimseyi hayvân dimedim mi
Sen yiyüp içüp ğafletile dâ’im uyursın
Ten besleyenin hâli perîşân dimedim mi
Hak emrini tut ğayrıya meyl eyleme a’lâ
Gel tut sözimi çok oku Kur’ân dimedim mi
Bu şâh-ı şerî’atle amel eyle ser-â-pâ
Hakdan dileyüp aşkile ğufrân dimedim mi
Hem râh-ı tarîkatde bulup şevkile feyzi
Ey dil bulalım dertlere dermân dimedim mi
Sağlıkda bana nusret-i Rahmân bu atâlar
Dünyâ dahı bir âlî harîdân dimedim mi
Nûş eylemedin hamr-ı hakîkat behey ahmak
Hiç ağlamadın aşkile bir ân dimedim mi
Bu hâlile sen nâr-ı cahîm içre girersin
Hakdan haberin var mı behey cân dimedim mi
Her ni’metini kıldı atâ kân-ı keremdir
Ol şâh-ı bekâ eyledi ihsân dimedim mi
Gel tevbe idüp zikr idelim aşkile Hakkı
Elbetde bulur nûrı dil irfân dimedim mi
Ol Hayy u Ğanî yalvaranı itmedi mahzûn
Gel yalvaralım lutf ide Rahmân dimedim mi
Cürmin çok ise kesmem ümîdim Ğanî Mevlâ
İhsân ider ol şâh-ı Süleymân dimedim mi
Kapusı açık her varana eyledi ihsân
Makbûl anın indinde bu insân dimedim mi
Hamdî kuluna lutfile ihsânı katı bol
Hamd eyleye lutfı ğanî Hân dimedim mi
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 96a.
Evsâfu’n-Nebiyyi Salla’llâhu Te’âlâ Aleyhi ve Selleme Teslîmen Kesîran
İki cihânın güneşi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Şevkile sever dervîşi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Tevhîd virdi şâh Alîye
Hayrân kaldı her velîye
Şefî’ nice bin ölüye
Ahmed Muhammed Mustafâ
Mücrimîne kılar atâ
Biz eyleriz cürm ü hatâ
Cümlemize ulu ata
Ahmed Muhammed Mustafâ
Gel olalım ol şâha kul
Bulalım Hakka toğrı yol
Nûr eylesün sağile sol
Ahmed Muhammed Mustafâ
Beher nefes Hakka iren
Huzûrunda dâ’im duran
Mi’râcda Mevlâyı gören
Ahmed Muhammed Mustafâ
İşit imdi ey dîn eri
Anda bulursun enveri
Cümle nebîler serveri
Ahmed Muhammed Mustafâ
Dil virme yavuz sözlere
Hiç bakma mekrûh yüzlere
Şefâ’at itsün bizlere
Ahmed Muhammed Mustafâ
Yek-pâre bir dürr-i yektâ
Bî-misil ol şâh-ı bekâ
Hem şefî-‘i rûz-ı cezâ
Ahmed Muhammed Mustafâ
Vasf olundı Kur’ânile
Furkânile ğufrânile
İrfânile Subhânile
Ahmed Muhammed Mustafâ
Evvel Âhir ol şâh beni
İhsân-ı Hakk ümmü ebi
Her hidâyetin sebebi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Yokdur ana misl ü nazîr
Dâ’im mu’îni şâh Basîr
Hakk dest-gîri ol Habîr
Ahmed Muhammed Mustafâ
Levlâke levlâk şânı var
Nûr-ı Hudâdır ol nigâr
Bizlere Hakkdan yâdi-gâr
Ahmed Muhammed Mustafâ
Şâh-ı bekâdır mâh-likâ
Sadrıma ol verir şifâ
Sad hezârân bin merhabâ
Ahmed Muhammed Mustafâ
Âl ü ashâbı pek güzel
Halk eylemiş Hakk lem-yezâl
Enver-i Hudâ tâ ezel
Ahmed Muhammed Mustafâ
Ehl-i sünnet ve’l-cemâ’at
Ümmeti eyler inâyet
Hakkdan bize bir inâyet
Ahmed Muhammed Mustafâ
Vasfından âcizdir kalem
Ana virildi nûr alem
Âhir vakit hayru’l-ümem
Ahmed Muhammed Mustafâ
Sad hezârân bin salavât
Hamdiyâ eyler tahiyyât
Senden bize nûr-ı necât
Ahmed Muhammed Mustafâ
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 97b.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
Alleme Ademe’l-Esmâe Küllehâ
İle’l-mağrib ile’l-maşrık kamu ihvânı Yâ Allâh
Esirge her kazâdan zâkirin dil-cânı Yâ Allâh
Nübüvvet tahtının şâh-ı hümâyûn aşkına Yâ Rabb
Kamusın mağfiret kıl cümle mü’min cânı Yâ Allâh
Ebû Bekir Ömer Osmân Aliyyü’l-Murtazâ hakkı
İçün hıfz it hatâdan hâfızu’l-Kur’ânı Yâ Allâh
Kimi âlim kimi fâzıl kimi hâfız kimi sâlik
Seni zikr eyler onlar mağfiret kıl anı Yâ Allâh
Kimi sâlih salâhiyyetde kâ’im müttakî âgâh
Kimi âşık sever ez-cân u dil-cânânı Yâ Allâh
Kimi rûz u seher vasf-ı senâda cümle hayvânı
Kimi mest-i müdâm aşkınla ol hâkânı Yâ Allâh
Visâlinle tesellî buldı çün ol evliyâ’ullâh
Gürûhundan olana eyle çok ihsânı Yâ Allâh
Zamâne pek acâyibleşdi yardım eyle Ma’bûd
Tahammül kalmadı kahr eyle her düşmanı Yâ Allâh
Bilürsin kâfir ü bî-dîni sevmez cümleten mü’min
Kerem kıl nusret ihsân eyle şol Osmânı Yâ Allâh
Bağışla şâh-risâlet-hâna kurtar cümle ğurebânın
Kamu berzahdan âzâd eyle ol merdânı Yâ Allâh
Fedâkâr-ı Hudâdır cümlesi sen dahı a’lâsın
Bilürsin cân u dilden tâlib-i Yezdânı Yâ Allâh
Sırr-ı meydân içinde âşık-ı sâdıkların Yâ Rabb
Kumandâr u çeriler gösterir meydânı Yâ Allâh
Rızâ-i pâkine talib girer meydâna merdâne
Şehîd olup bulur âhirde sen Subhânı Yâ Allâh
Kimi ğâzî kimi mücrim mükâfât nûr-ı firdevsi
Cinân içre içireler kevseri atşâna Yâ Allâh
Dü-âlemde mu’în ol anlara kân-ı kerem sensin
Rızân içün kazandı dînile îmânı Yâ Allâh
Bu Hamdî kulun ednânıñ du’âsın müstecâb eyle
Atâ kıl cümlemize afvile ğufrânı Yâ Allâh
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 1b
Münâcât
Ey dil idelim aşkile nâlân dimedim mi
Gel zikr idelim Hâdîyi her ân dimedim mi
Sen eylemedin pendime bir kere itâ’at
Bakmaz yüzine rahmile cânân dimedim mi
Dünyâya harîs nefsile şeytâna uyarsın
Nefsine uyan kimseyi hayvân dimedim mi
Sen yiyüp içüp ğafletile dâ’im uyursın
Ten besleyenin hâli perîşân dimedim mi
Hak emrini tut ğayrıya meyl eyleme a’lâ
Gel tut sözimi çok oku Kur’ân dimedim mi
Bu şâh-ı şerî’atle amel eyle ser-â-pâ
Hakdan dileyüp aşkile ğufrân dimedim mi
Hem râh-ı tarîkatde bulup şevkile feyzi
Ey dil bulalım dertlere dermân dimedim mi
Sağlıkda bana nusret-i Rahmân bu atâlar
Dünyâ dahı bir âlî harîdân dimedim mi
Nûş eylemedin hamr-ı hakîkat behey ahmak
Hiç ağlamadın aşkile bir ân dimedim mi
Bu hâlile sen nâr-ı cahîm içre girersin
Hakdan haberin var mı behey cân dimedim mi
Her ni’metini kıldı atâ kân-ı keremdir
Ol şâh-ı bekâ eyledi ihsân dimedim mi
Gel tevbe idüp zikr idelim aşkile Hakkı
Elbetde bulur nûrı dil irfân dimedim mi
Ol Hayy u Ğanî yalvaranı itmedi mahzûn
Gel yalvaralım lutf ide Rahmân dimedim mi
Cürmin çok ise kesmem ümîdim Ğanî Mevlâ
İhsân ider ol şâh-ı Süleymân dimedim mi
Kapusı açık her varana eyledi ihsân
Makbûl anın indinde bu insân dimedim mi
Hamdî kuluna lutfile ihsânı katı bol
Hamd eyleye lutfı ğanî Hân dimedim mi
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 96a.
Evsâfu’n-Nebiyyi Salla’llâhu Te’âlâ Aleyhi ve Selleme Teslîmen Kesîran
İki cihânın güneşi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Şevkile sever dervîşi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Tevhîd virdi şâh Alîye
Hayrân kaldı her velîye
Şefî’ nice bin ölüye
Ahmed Muhammed Mustafâ
Mücrimîne kılar atâ
Biz eyleriz cürm ü hatâ
Cümlemize ulu ata
Ahmed Muhammed Mustafâ
Gel olalım ol şâha kul
Bulalım Hakka toğrı yol
Nûr eylesün sağile sol
Ahmed Muhammed Mustafâ
Beher nefes Hakka iren
Huzûrunda dâ’im duran
Mi’râcda Mevlâyı gören
Ahmed Muhammed Mustafâ
İşit imdi ey dîn eri
Anda bulursun enveri
Cümle nebîler serveri
Ahmed Muhammed Mustafâ
Dil virme yavuz sözlere
Hiç bakma mekrûh yüzlere
Şefâ’at itsün bizlere
Ahmed Muhammed Mustafâ
Yek-pâre bir dürr-i yektâ
Bî-misil ol şâh-ı bekâ
Hem şefî-‘i rûz-ı cezâ
Ahmed Muhammed Mustafâ
Vasf olundı Kur’ânile
Furkânile ğufrânile
İrfânile Subhânile
Ahmed Muhammed Mustafâ
Evvel Âhir ol şâh beni
İhsân-ı Hakk ümmü ebi
Her hidâyetin sebebi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Yokdur ana misl ü nazîr
Dâ’im mu’îni şâh Basîr
Hakk dest-gîri ol Habîr
Ahmed Muhammed Mustafâ
Levlâke levlâk şânı var
Nûr-ı Hudâdır ol nigâr
Bizlere Hakkdan yâdi-gâr
Ahmed Muhammed Mustafâ
Şâh-ı bekâdır mâh-likâ
Sadrıma ol verir şifâ
Sad hezârân bin merhabâ
Ahmed Muhammed Mustafâ
Âl ü ashâbı pek güzel
Halk eylemiş Hakk lem-yezâl
Enver-i Hudâ tâ ezel
Ahmed Muhammed Mustafâ
Ehl-i sünnet ve’l-cemâ’at
Ümmeti eyler inâyet
Hakkdan bize bir inâyet
Ahmed Muhammed Mustafâ
Vasfından âcizdir kalem
Ana virildi nûr alem
Âhir vakit hayru’l-ümem
Ahmed Muhammed Mustafâ
Sad hezârân bin salavât
Hamdiyâ eyler tahiyyât
Senden bize nûr-ı necât
Ahmed Muhammed Mustafâ
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 97b.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Alleme Ademe’l-Esmâe Küllehâ
İle’l-mağrib ile’l-maşrık kamu ihvânı Yâ Allâh
Esirge her kazâdan zâkirin dil-cânı Yâ Allâh
Nübüvvet tahtının şâh-ı hümâyûn aşkına Yâ Rabb
Kamusın mağfiret kıl cümle mü’min cânı Yâ Allâh
Ebû Bekir Ömer Osmân Aliyyü’l-Murtazâ hakkı
İçün hıfz it hatâdan hâfızu’l-Kur’ânı Yâ Allâh
Kimi âlim kimi fâzıl kimi hâfız kimi sâlik
Seni zikr eyler onlar mağfiret kıl anı Yâ Allâh
Kimi sâlih salâhiyyetde kâ’im müttakî âgâh
Kimi âşık sever ez-cân u dil-cânânı Yâ Allâh
Kimi rûz u seher vasf-ı senâda cümle hayvânı
Kimi mest-i müdâm aşkınla ol hâkânı Yâ Allâh
Visâlinle tesellî buldı çün ol evliyâ’ullâh
Gürûhundan olana eyle çok ihsânı Yâ Allâh
Zamâne pek acâyibleşdi yardım eyle Ma’bûd
Tahammül kalmadı kahr eyle her düşmanı Yâ Allâh
Bilürsin kâfir ü bî-dîni sevmez cümleten mü’min
Kerem kıl nusret ihsân eyle şol Osmânı Yâ Allâh
Bağışla şâh-risâlet-hâna kurtar cümle ğurebânın
Kamu berzahdan âzâd eyle ol merdânı Yâ Allâh
Fedâkâr-ı Hudâdır cümlesi sen dahı a’lâsın
Bilürsin cân u dilden tâlib-i Yezdânı Yâ Allâh
Sırr-ı meydân içinde âşık-ı sâdıkların Yâ Rabb
Kumandâr u çeriler gösterir meydânı Yâ Allâh
Rızâ-i pâkine talib girer meydâna merdâne
Şehîd olup bulur âhirde sen Subhânı Yâ Allâh
Kimi ğâzî kimi mücrim mükâfât nûr-ı firdevsi
Cinân içre içireler kevseri atşâna Yâ Allâh
Dü-âlemde mu’în ol anlara kân-ı kerem sensin
Rızân içün kazandı dînile îmânı Yâ Allâh
Bu Hamdî kulun ednânıñ du’âsın müstecâb eyle
Atâ kıl cümlemize afvile ğufrânı Yâ Allâh
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 1b
Münâcât
Ey dil idelim aşkile nâlân dimedim mi
Gel zikr idelim Hâdîyi her ân dimedim mi
Sen eylemedin pendime bir kere itâ’at
Bakmaz yüzine rahmile cânân dimedim mi
Dünyâya harîs nefsile şeytâna uyarsın
Nefsine uyan kimseyi hayvân dimedim mi
Sen yiyüp içüp ğafletile dâ’im uyursın
Ten besleyenin hâli perîşân dimedim mi
Hak emrini tut ğayrıya meyl eyleme a’lâ
Gel tut sözimi çok oku Kur’ân dimedim mi
Bu şâh-ı şerî’atle amel eyle ser-â-pâ
Hakdan dileyüp aşkile ğufrân dimedim mi
Hem râh-ı tarîkatde bulup şevkile feyzi
Ey dil bulalım dertlere dermân dimedim mi
Sağlıkda bana nusret-i Rahmân bu atâlar
Dünyâ dahı bir âlî harîdân dimedim mi
Nûş eylemedin hamr-ı hakîkat behey ahmak
Hiç ağlamadın aşkile bir ân dimedim mi
Bu hâlile sen nâr-ı cahîm içre girersin
Hakdan haberin var mı behey cân dimedim mi
Her ni’metini kıldı atâ kân-ı keremdir
Ol şâh-ı bekâ eyledi ihsân dimedim mi
Gel tevbe idüp zikr idelim aşkile Hakkı
Elbetde bulur nûrı dil irfân dimedim mi
Ol Hayy u Ğanî yalvaranı itmedi mahzûn
Gel yalvaralım lutf ide Rahmân dimedim mi
Cürmin çok ise kesmem ümîdim Ğanî Mevlâ
İhsân ider ol şâh-ı Süleymân dimedim mi
Kapusı açık her varana eyledi ihsân
Makbûl anın indinde bu insân dimedim mi
Hamdî kuluna lutfile ihsânı katı bol
Hamd eyleye lutfı ğanî Hân dimedim mi
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 96a.
Evsâfu’n-Nebiyyi Salla’llâhu Te’âlâ Aleyhi ve Selleme Teslîmen Kesîran
İki cihânın güneşi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Şevkile sever dervîşi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Tevhîd virdi şâh Alîye
Hayrân kaldı her velîye
Şefî’ nice bin ölüye
Ahmed Muhammed Mustafâ
Mücrimîne kılar atâ
Biz eyleriz cürm ü hatâ
Cümlemize ulu ata
Ahmed Muhammed Mustafâ
Gel olalım ol şâha kul
Bulalım Hakka toğrı yol
Nûr eylesün sağile sol
Ahmed Muhammed Mustafâ
Beher nefes Hakka iren
Huzûrunda dâ’im duran
Mi’râcda Mevlâyı gören
Ahmed Muhammed Mustafâ
İşit imdi ey dîn eri
Anda bulursun enveri
Cümle nebîler serveri
Ahmed Muhammed Mustafâ
Dil virme yavuz sözlere
Hiç bakma mekrûh yüzlere
Şefâ’at itsün bizlere
Ahmed Muhammed Mustafâ
Yek-pâre bir dürr-i yektâ
Bî-misil ol şâh-ı bekâ
Hem şefî-‘i rûz-ı cezâ
Ahmed Muhammed Mustafâ
Vasf olundı Kur’ânile
Furkânile ğufrânile
İrfânile Subhânile
Ahmed Muhammed Mustafâ
Evvel Âhir ol şâh beni
İhsân-ı Hakk ümmü ebi
Her hidâyetin sebebi
Ahmed Muhammed Mustafâ
Yokdur ana misl ü nazîr
Dâ’im mu’îni şâh Basîr
Hakk dest-gîri ol Habîr
Ahmed Muhammed Mustafâ
Levlâke levlâk şânı var
Nûr-ı Hudâdır ol nigâr
Bizlere Hakkdan yâdi-gâr
Ahmed Muhammed Mustafâ
Şâh-ı bekâdır mâh-likâ
Sadrıma ol verir şifâ
Sad hezârân bin merhabâ
Ahmed Muhammed Mustafâ
Âl ü ashâbı pek güzel
Halk eylemiş Hakk lem-yezâl
Enver-i Hudâ tâ ezel
Ahmed Muhammed Mustafâ
Ehl-i sünnet ve’l-cemâ’at
Ümmeti eyler inâyet
Hakkdan bize bir inâyet
Ahmed Muhammed Mustafâ
Vasfından âcizdir kalem
Ana virildi nûr alem
Âhir vakit hayru’l-ümem
Ahmed Muhammed Mustafâ
Sad hezârân bin salavât
Hamdiyâ eyler tahiyyât
Senden bize nûr-ı necât
Ahmed Muhammed Mustafâ
Hamdî Efendi (1295). Manzûm Münâcât ve Arz-ı Hâcât-Manzûm Esmâ-i Hüsnâ Şerhi. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2559, 97b.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | RÂŞİD, Osmân Râşid Efendi | d. 1816 - ö. 1897 | Doğum Yılı | Görüntüle |
2 | SEZÂYÎ, Yahyâ Sezâyî Efendi | d. 1816 - ö. 1877 | Doğum Yılı | Görüntüle |
3 | ZARÎF MUSTAFA PAŞA, İstanbullu | d. 1816 - ö. 1861 | Doğum Yılı | Görüntüle |
4 | RÂŞİD, Osmân Râşid Efendi | d. 1816 - ö. 1897 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
5 | SEZÂYÎ, Yahyâ Sezâyî Efendi | d. 1816 - ö. 1877 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
6 | ZARÎF MUSTAFA PAŞA, İstanbullu | d. 1816 - ö. 1861 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | RÂŞİD, Osmân Râşid Efendi | d. 1816 - ö. 1897 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
8 | SEZÂYÎ, Yahyâ Sezâyî Efendi | d. 1816 - ö. 1877 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
9 | ZARÎF MUSTAFA PAŞA, İstanbullu | d. 1816 - ö. 1861 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
10 | RÂŞİD, Osmân Râşid Efendi | d. 1816 - ö. 1897 | Madde Adı | Görüntüle |
11 | SEZÂYÎ, Yahyâ Sezâyî Efendi | d. 1816 - ö. 1877 | Madde Adı | Görüntüle |
12 | ZARÎF MUSTAFA PAŞA, İstanbullu | d. 1816 - ö. 1861 | Madde Adı | Görüntüle |