HÂSİM, Köprülü-zâde Es'ad

(d. ?/? - ö. 1139/1726-1727)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Hâsim’in asıl adı Es‘ad’dır (Erdem 1994: 64). Köprülü Mehmed Paşa’nın torunu, 17. yüzyıl sadrazamlarından Köprülü-zâde Fâzıl Mustafa Paşa’nın oğludur (Çapan 2005: 167). Nu‘mân Paşa’nın da kardeşi olan Hâsim’in doğum yeri hakkında kaynaklarda bir bilgi mevcut değildir. Büyük bir olasılıkla İstanbul’da doğmuş olan Hâsim, gençlik yıllarında aklî ve naklî bilimleri okumuş, şiir ve inşaya heves etmiş ve Arapça ve Farsça'yı şiir söyleyecek kadar iyi öğrenmiştir (Çapan 2005: 167). Akabinde silah kullanmayı da öğrenen Hâsim, şiir ve inşâsının güzelliği ile dikkatleri üzerine çekmiş, devrinde şair ve alim olarak tanınıp saygı görmüştür. 1130 / 1717-18 yılları arasında vezirlik makamına atanmış ve devrinin meşhur bir veziri olmuştur. Vezirliğinin ilk yıllarında Eğriboz ve Hanya savunmalarıyla görevlendirilmiş, akabinde Resmo sancağında görev yapmış ve bu görevinde iken resmî görevini tamamlayıp emekliye ayrılmıştır. Emekli olduktan sonra münzevî bir yaşam süren Hâsim, 1139/1726-27 yılında vefat etmiştir (Erdem 1994: 64). 

Hâsim'in tek eseri Dîvân'ıdır.

1. Dîvân: Kaside ve gazellerden oluşan Dîvân, hacmine ve şiir sayısına istinâden bir divançe olarak nitelenebilir. Baş taraftaki "Kasâ'id" kısmında başlıksız üç kaside bulunmaktadır. Orta uzunlukta olan bu kasidelerden sonra "Gazeliyyât" kısmına geçilir. 150 gazelden oluşan Gazeliyyât kısmı ile Dîvân tamamlanır. Dîvân'da diğer nazım şekilleri ile yazılmış şiir örneğine rastlanmaz. Tek yazma nüshası olan Hâsim Dîvânı yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır (Ustaömeroğlu 2010).

Osmanlı Devleti’nin gerileme yıllarında 9 yıl vezirlik yapan Hâsim, başarılı bir devlet adamı olmanın yanında edebî yönü de güçlü olan bir şairdir. Safâyî ve Râmiz tezkirelerinde kendisine yer bulan Hâsim, şiirlerinden hareketle devrinde geçerli şiir bilgilerine vâkıf ve aruzda başarılı bir şair olarak nitelenebilir. Onun hakkında “ Selâset-i suhan-ı rûh-efzâsı reşk-fermâ-yı âb-ı bekâ ve letâfet-i sutûr-ı eş‘âr-ı belâġat-şi‘ârı bir şâhid-i hoş-likâdır” (Çapan 2005: 167) diyen Safâyî, şiirini gönle hoş gelen güzel yüzlü bir güzele benzetir. Râmiz de (Erdem1994: 167) zamanında şiiri, inşası ve bilgisinin derinliği ile adından söz ettirip şöhrete ulaştığını söyler. Şiirlerinden onun duygusal bir kişiliğe sahip olduğu, bu duygusallığı sebebiyle de ömrünün son yıllarını inzivada şiirle uğraşarak geçirdiği söylenebilir. Şiirlerinin önemli bir kısmını da bu dönemde yazmıştır. Aşk acısı, ayrılık, hasret, sevgili, felekten şikâyet şiirlerinde ağırlıklı olarak işlenen konulardır. Bazı şiirlerinde Sebk-i Hindî'nin izlerine de rastlanır. 

Kaynakça

Çapan, Pervin (hzl.)(2005). Mustafa Safâyî Efendi, Tezkire-i Safâyî (Nuhbetü’l-Âsâr min Fevâ’idi’l-Eş‘âr). İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay.

Erdem, Sadık (hzl.)(1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zürefâsı, İnceleme-Tenkidli Metin-İndeks-Sözlük. Ankara: AKM Yay.

İnce, Adnan (hzl.)(2005). Tezkiretü’ş-şu’arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay.

Ustaömer, Gül (hzl.)(2010). Hâsim Dîvânı-İnceleme, Metin ve Nesre Çevirisi.  Yüksek Lisans Tezi. Kocaeli: Kocaeli Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. GENCAY ZAVOTÇU
Yayın Tarihi: 01.01.2014
Güncelleme Tarihi: 13.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Hışm iderse eylesün ol dilber-i vâlâ -nisâb

Hışmla olmaz bürîde dergehine intisâb

Hasret-i dîdâr-ı yâr-i dil-firîb ile müdâm
Dîdeden rizân olan her katre bir hûnîn habâb

Haylidür bâd-ı sabâ bûs itmeyeli hâkini
Anuñ-içün kûy-i yâre varmaġa eyler şitâb

Çekme ey bî-çâre ġam anın ‘itâbına sakın
‘Âşıka geh iltifât eyler o kim gâhî ‘itâb

Pertev-i envârına bakmak anuñ mümkin degül
Anuñ-içün rûy-ı hûrşîdine vaz’ itmiş nikâb

Çünki merbût oldı kısmet devr-i çarha Hâsimâ
Hûn-ı dildir ‘âşık-ı zâre bu dehr içre şarâb

  

Gazel

Nedür cânâ yine şimdi gürîzân olmaña bâ’is

Ne oldı ben kuluñdan sana pinhân olmaña bâ’is

Benâgûşında yârüñ dâ’imâ ey kâkül-i pür-çîn
Nesîm-i âh-ı ‘aşkdır perîşân olmaña bâ’is

Ser-i kûyuñda ol ruhsâre karşu ey dil-i şeydâ
Cefâ-yı bî-şümâra oldı giryân olmaña bâ’is

Şehâ gördüñ bu gün sînemde dâğum tâb-dâr olmuş
Bu mıdır gül gibi ‘âlemde handân olmaña bâ’is

Keşâkeşden hemân sa‘y it rehâya ‘âşık-ı miskîn
Olur dest-i sitem çâk-i girîbân olmaña bâ’is

Hırâm-ı kebgî görmek bâġ-ı ‘âlemde hele cânâ
Fezâ-yı dilde olmuşdur hırâmân olmaña bâ’is

Bu âteş-dân-ı ġamda Hâsimâ bizim gibi herkes
Anuñ nâr-ı firâkı oldı sûzân olmaña bâ’is

(Ustaömer, Gül (2010). Hâsim Dîvânı-İnceleme, Metin ve Nesre Çevirisi.  Yüksek Lisans Tezi. Kocaeli: Kocaeli Üniversitesi. 58.) 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Figen Şakacıd. 30 Haziran 1971 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2SIDKÎ, Hasırî-zâde Şeyh Süleymân Sıdkî Efendid. 1796 - ö. 1837Doğum YeriGörüntüle
3Feriha Aktand. 1924 - ö. 27 Kasım 1983Doğum YeriGörüntüle
4Figen Şakacıd. 30 Haziran 1971 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5SIDKÎ, Hasırî-zâde Şeyh Süleymân Sıdkî Efendid. 1796 - ö. 1837Doğum YılıGörüntüle
6Feriha Aktand. 1924 - ö. 27 Kasım 1983Doğum YılıGörüntüle
7Figen Şakacıd. 30 Haziran 1971 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8SIDKÎ, Hasırî-zâde Şeyh Süleymân Sıdkî Efendid. 1796 - ö. 1837Ölüm YılıGörüntüle
9Feriha Aktand. 1924 - ö. 27 Kasım 1983Ölüm YılıGörüntüle
10Figen Şakacıd. 30 Haziran 1971 - ö. ?MeslekGörüntüle
11SIDKÎ, Hasırî-zâde Şeyh Süleymân Sıdkî Efendid. 1796 - ö. 1837MeslekGörüntüle
12Feriha Aktand. 1924 - ö. 27 Kasım 1983MeslekGörüntüle
13Figen Şakacıd. 30 Haziran 1971 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14SIDKÎ, Hasırî-zâde Şeyh Süleymân Sıdkî Efendid. 1796 - ö. 1837Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Feriha Aktand. 1924 - ö. 27 Kasım 1983Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Figen Şakacıd. 30 Haziran 1971 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17SIDKÎ, Hasırî-zâde Şeyh Süleymân Sıdkî Efendid. 1796 - ö. 1837Madde AdıGörüntüle
18Feriha Aktand. 1924 - ö. 27 Kasım 1983Madde AdıGörüntüle