Madde Detay
HAYRÎ, Mehmed Hayrullah
(d. 1277?/1860? - ö. 1328/1910)
divan şairi ve nasiri
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl ismi Mehmed Hayrullâh'tır. Hacı Hayrî ismiyle tanındı. 1277/1860’ta Harput’a bağlı Hoğu (Yurtbaşı) köyünde doğdu. İbnü’l-Emin Mahmud Kemal, şairin doğum tarihini 1272/1855 olarak gösterse de (2000: 918) Güler, Harputlu Rahmî (1802-1884) tarafından Hayrî’nin doğumuna düşülen tarih beytinden hareketle 1277/1860’da doğduğunu belirtmektedir (1966: 29). Onur, ihtiyatla da olsa bu tarihi doğru kabul eder (2004: 9). Hayrî, Harput’ta Efendigiller olarak bilinen âlim bir aileye mensup, Vahdî mahlasıyla şiirler yazan Hâcı Hâfız Mahmûd Efendi’nin büyük oğludur. Hayrî, ilk derslerini babasından aldı. Bir süre Harput’ta mahalle mektebine devam etti. Daha sonra aynı yerde bulunan Yûsuf Kâmil Paşa Medresesi'ne girdi. Burada amcası oğlu Hacı Abdullah Efendi’den Arapça, şiir ve inşa; babasından Farsça dersleri aldı. Zekâ ve kabiliyetine rağmen medrese tahsilini tamamlamayan Hayrî, kendi kendisini yetiştirdi. Çocuk yaşta babasının teşvikleriyle şiirler ezberledi, şiir yazmaya başladı. 1874’te babası ve kardeşi Lütfullah’la Hicaz’a gitti. Hicaz dönüşünde babasıyla İstanbul’a gelip akrabalarında kaldılar. 1292/1875'te aldığı mülâzemetle Evkâf Nezâreti Mektubî Kalemi’nde göreve başladı. Bu dönemde İstanbul’da yalnız yaşadı. 1295/1877'de babası Harput mebusu olunca ailesiyle yeniden bir araya gelme imkânı buldu. 1296/1879'da Harput’a döndü. Sırasıyla Mamuretü’l-azîz (Elazığ) Sancağı Temyiz Meclisi Müstantik vekâleti, Bidayet Mahkemesi Zabıt kitâbeti, Ergani Bidayet Mahkemesi başkitâbeti, Mamuretü’l-azîz Vilayeti İdare Meclisi başkitâbeti görevlerinde bulundu. Son görevinde iken azledildi. 1302/1884’te Dîvân-ı Muhasebât Tahrirât Kalemi’ne atandı. 1303/1885’de Dersim Mektupçuluğu’na atandı. 1890’da mütemâyiz rütbesiyle Mamuretü’l-Azîz vilayeti resmî gazetesinin yazarlığını yaptı, İdâdî Mektebi müdür vekâleti görevini yürüttü. İki kez Vilâyet İstînâf Mahkemesi Azalığı’nda bulundu. 1317/1899’de Musul, 1318/1900’de Diyarbakır mektupçuluğuna, 1323/1905’te Ergani mutasarrıflığına, daha sonra Dersim mutasarrıflığına tayin oldu. Ula sınıf-ı sânisi rütbesini ve üçüncü rütbe mecîdî nişanını aldı. Dersim mutasarrıflığı görevinde iken azledilince Harput’a döndü. Bu azilden dolayı derin bir üzüntü duydu, göreve dönmek için yaptığı girişimler sonuç vermedi. Yakalandığı hastalık şiddetlenince tedavi için İstanbul’a gitti. Fransız Pastör Hastanesi’nde tedavi görürken 28 Zi’l-kâde 1328/1910 yılına vefat etti. Edirnekapı mezarlığına defnedildi.
Hayrî’nin basılmış üç eseri vardır.
1. Hâtıra-yı Ahd-i Şebâb: Hayrî'nin 25 yaşına kadar kaleme aldığı şiirlerini ihtiva eden eser, 1885’te İstanbul’da Matbaa-i Osmaniye’de eski harflerle, 1950’de İstanbul’da yeni harflerle basılmıştır. Başında Harput defterdarı İsmail Zihni Efendi’nin manzum bir takrizi ve şaire ait kısa bir mukaddime bulunmaktadır. Eserde 2 terkib-i bend, 1 terci-i bend, 1 müsebba, 1 muhammes, 1 murabba, 4 tahmis, 1 mesnevi, 1 tarih kıtası, 40 gazel, na-tamam iki manzume (bahariye ve mersiye), 14 kıta ve 37 müfred beyit bulunmaktadır (Onur 2004: 46). Eser üzerine M. Naci Onur, bir çalışma yapmış, Hayret Yıldız ise Hayrî’nin bütün eserlerini kapsayan bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır. Her iki çalışmada Hâtıra-yı Ahd-i Şebâb’da yer almayan çeşitli yerlerde yayımlanmış şiirler de derlenmiştir.
2. Numûne-i Muharrerât: 1900 yılında İstanbul’da Feridiye Matbaası’nda basılan eser, Hayrî’nin mensur yazılarını, mektuplarını ve bazı şiirlerini ihtiva etmektedir.
3. Salnâme-i Vilâyet-i Mamuratü’l-Azîz: Hayrî’nin mütemâyiz rütbesine yükseltildiği 1890 yılında neşredilmiştir. Vilayet mektupçusu Süleyman Faik Bey’le birlikte hazırlanan bu eser, Elazığ il yıllıklarının en güvenilir olanıdır.
4. Manon Lescout: Kaynaklarda Ergani’de mutasarrıf görevinde iken öğrendiği Fransızca ile Manon Lescout adlı romanı Türkçeye çevirdiği ifade edilse de eser, bulunamamıştır.
Divan şiirinin son dönem şairlerinden olan Hayrî’nin şiirlerinde yer yer, Fuzûlî, Şeyhî, Nedîm, Nâbî, Rahmî (Harputlu), Osmân Nevres, Muallim Nâci gibi eski ve yeni şairlerin etkisi hissedilir. Muallim Nâci’nin iltifatını kazanmış olan Hayrî’nin şiirleri daha önce Tercümân-ı Hakîkat’te yayımlanmış sonra Hâtıra-yı Ahd-i Şebâb ismiyle bastırılmıştır. Şair, Nâbî’nin ve Muallim Nâci’nin gazellerini tahmis etmiştir. Âşıkane, rindane şiirlerinin yanında hicivleri, hikemi bakış açısıyla yazılmış şiirleri de mevcuttur. Şairliğinin yanında yazarlık yeteneği de olan Hayrî, Mamuratü’l-Azîz gazetesinin başyazarlığını da yürütmüştür. Hayrî’nin bazı şiirleri bestelenmiş özellikle Osmân Nevres’in olaydı redifli gazeline yazdığı nazire çok beğenilmiş, Harput’ta uşşak, İstanbul’da hüseyni makamında okunmuştur.
Kaynakça
Alp, Ali Rıza, Hadi, Koçdemir (1950). Hacı Hayri. İstanbul: Osmanbey Matbaası.
Aslan, Mustafa (1999). “Harputlu Hayrî Bey’in Şiirlerinde Mûsikî”. Dünü ve Bugünüyle Harput Tarih-Edebiyat-Şiir-Folklor I. Türkiye Diyanet Vakfı Elazığ Şubesi Yay.
Fındıkoğlu, Z. Fahri (1927). “Harputlu Bir Şair”. Hayat Mecmuası 57: 14-15.
Güler, Zülfi (1966). “Hacı Hayrî Bey”. Yeni Fırat Dergisi 29: 29-30; 30: 25-29.
Özgül, M. Kayahan (hzl.) (2000). İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. II. Ankara: AKM Yay.
Küçük, Sabahattin (1992). “19. Yüzyıl Fırat Havzası Divan Şairleri”. Fırat Havası Folklor ve Etnografya Sempozyumu. Elazığ: Fırat Üniversitesi Yay. 231-238.
Onur, M. Naci (1992). “Harputlu İki Şair Hayri ve Rahmî”. Fırat Havası Folklor ve Etnografya Sempozyumu. Elazığ: Fırat Üniversitesi Yay. 293-302.
Onur, M. Naci (2004). Harputlu Şair Hacı Hayri Bey (İnceleme-Metin). Elazığ: İzzet Paşa Vakfı Yay.
Onur, M. Naci (2013). Harputlu Divan Şairleri. 2. Baskı. Elazığ: Manas Yay.
Sunguroğlu, İshak (1959). Harput Yollarında. C. 2. İstanbul: Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yay.
Yavuz, A. Fikri, İsmail Özen (hzl.) (1972). Bursalı Mehmed Tâhir, Osmanlı Müellifleri. C. II. İstanbul: Meral Yay.
Yıldız, Hayret (1992). Harputlu Hayri, Hayatı, Hatırâ-yı Ahd-i Şebâb, Diğer Şiirleri, Mensur Eserleri. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. BAHİR SELÇUKYayın Tarihi: 02.01.2014Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Geçmez bu hevâ serden koy dil de harâb olsun
Benden o şeh-i nâza kat‘ice cevâb olsun
Git künc-i harâbâta bak neşve-i mestâna
Ger tâze civân yoksa al köhne şarâb olsun
Bir lahza nazar-bâz ol rindân-ı perîşâna
Bezm içre de mi çeşmin âlûde-i hâb olsun
Gönlümce şetâret yok bu meclis-i vuslatda
Emr et içelim bâde tâ ref‘-i hicâb olsun
Kırdın dil-i uşşâkı binlerce günâh etdin
Lütfunla ne var yapsan bir gün de sevâb olsun
Redd eyleme feryâdım ‘arz eyleyeyim hâlim
Bir lütf-ı hitâb eyle tek kahr u i‘tâb olsun
Eş‘ârını yaz Hayrî dünyâda eser kalsın
Mahsûl-i tabi‘atden bir tâze kitâb olsun
Gazel
Sînemde bir tutuşmuş yanmış ocağ olaydı
Zülfün karanlığında bezme çerâğ olaydı
Mey-hâneler kapısı bahtım gibi kapansın
Rindâne bâde içmek sensiz yasağ olaydı
Deşt-i cünûn içinde gezmezdi böyle gönlüm
Gîsûların kemendi boynumda bağ olaydı
Terk-i cünûn ederdi Leylâ gamıyla Mecnûn
Bir gün yüzün göreydi âlemde sağ olaydı
Gülşen-serây-ı hüsnün bir âh ile yıkardım
Kânûn-ı aşk içinde cüz’-i mesâğ olaydı
Efsâneler yazardım sevdâ-yı aşka dâir
Gamdan dilimde Hayrî hâl-i ferâğ olaydı
Kıta
İstekle değil içtiğimiz bâde velâkin
Hicr âteşini zehr ile söndürmek içindir
Mey neş’eye de keyfe de mahsûs değildir
Erbâb-ı gamı belki tez öldürmek içindir
(Onur, M. Naci (2004). Harputlu Şair Hacı Hayri Bey (İnceleme-Metin). Elazığ: İzzet Paşa Vakfı Yay. 147, 149, 255.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 02.01.2014Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Geçmez bu hevâ serden koy dil de harâb olsun
Benden o şeh-i nâza kat‘ice cevâb olsun
Git künc-i harâbâta bak neşve-i mestâna
Ger tâze civân yoksa al köhne şarâb olsun
Bir lahza nazar-bâz ol rindân-ı perîşâna
Bezm içre de mi çeşmin âlûde-i hâb olsun
Gönlümce şetâret yok bu meclis-i vuslatda
Emr et içelim bâde tâ ref‘-i hicâb olsun
Kırdın dil-i uşşâkı binlerce günâh etdin
Lütfunla ne var yapsan bir gün de sevâb olsun
Redd eyleme feryâdım ‘arz eyleyeyim hâlim
Bir lütf-ı hitâb eyle tek kahr u i‘tâb olsun
Eş‘ârını yaz Hayrî dünyâda eser kalsın
Mahsûl-i tabi‘atden bir tâze kitâb olsun
Gazel
Sînemde bir tutuşmuş yanmış ocağ olaydı
Zülfün karanlığında bezme çerâğ olaydı
Mey-hâneler kapısı bahtım gibi kapansın
Rindâne bâde içmek sensiz yasağ olaydı
Deşt-i cünûn içinde gezmezdi böyle gönlüm
Gîsûların kemendi boynumda bağ olaydı
Terk-i cünûn ederdi Leylâ gamıyla Mecnûn
Bir gün yüzün göreydi âlemde sağ olaydı
Gülşen-serây-ı hüsnün bir âh ile yıkardım
Kânûn-ı aşk içinde cüz’-i mesâğ olaydı
Efsâneler yazardım sevdâ-yı aşka dâir
Gamdan dilimde Hayrî hâl-i ferâğ olaydı
Kıta
İstekle değil içtiğimiz bâde velâkin
Hicr âteşini zehr ile söndürmek içindir
Mey neş’eye de keyfe de mahsûs değildir
Erbâb-ı gamı belki tez öldürmek içindir
(Onur, M. Naci (2004). Harputlu Şair Hacı Hayri Bey (İnceleme-Metin). Elazığ: İzzet Paşa Vakfı Yay. 147, 149, 255.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Geçmez bu hevâ serden koy dil de harâb olsun
Benden o şeh-i nâza kat‘ice cevâb olsun
Git künc-i harâbâta bak neşve-i mestâna
Ger tâze civân yoksa al köhne şarâb olsun
Bir lahza nazar-bâz ol rindân-ı perîşâna
Bezm içre de mi çeşmin âlûde-i hâb olsun
Gönlümce şetâret yok bu meclis-i vuslatda
Emr et içelim bâde tâ ref‘-i hicâb olsun
Kırdın dil-i uşşâkı binlerce günâh etdin
Lütfunla ne var yapsan bir gün de sevâb olsun
Redd eyleme feryâdım ‘arz eyleyeyim hâlim
Bir lütf-ı hitâb eyle tek kahr u i‘tâb olsun
Eş‘ârını yaz Hayrî dünyâda eser kalsın
Mahsûl-i tabi‘atden bir tâze kitâb olsun
Gazel
Sînemde bir tutuşmuş yanmış ocağ olaydı
Zülfün karanlığında bezme çerâğ olaydı
Mey-hâneler kapısı bahtım gibi kapansın
Rindâne bâde içmek sensiz yasağ olaydı
Deşt-i cünûn içinde gezmezdi böyle gönlüm
Gîsûların kemendi boynumda bağ olaydı
Terk-i cünûn ederdi Leylâ gamıyla Mecnûn
Bir gün yüzün göreydi âlemde sağ olaydı
Gülşen-serây-ı hüsnün bir âh ile yıkardım
Kânûn-ı aşk içinde cüz’-i mesâğ olaydı
Efsâneler yazardım sevdâ-yı aşka dâir
Gamdan dilimde Hayrî hâl-i ferâğ olaydı
Kıta
İstekle değil içtiğimiz bâde velâkin
Hicr âteşini zehr ile söndürmek içindir
Mey neş’eye de keyfe de mahsûs değildir
Erbâb-ı gamı belki tez öldürmek içindir
(Onur, M. Naci (2004). Harputlu Şair Hacı Hayri Bey (İnceleme-Metin). Elazığ: İzzet Paşa Vakfı Yay. 147, 149, 255.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Geçmez bu hevâ serden koy dil de harâb olsun
Benden o şeh-i nâza kat‘ice cevâb olsun
Git künc-i harâbâta bak neşve-i mestâna
Ger tâze civân yoksa al köhne şarâb olsun
Bir lahza nazar-bâz ol rindân-ı perîşâna
Bezm içre de mi çeşmin âlûde-i hâb olsun
Gönlümce şetâret yok bu meclis-i vuslatda
Emr et içelim bâde tâ ref‘-i hicâb olsun
Kırdın dil-i uşşâkı binlerce günâh etdin
Lütfunla ne var yapsan bir gün de sevâb olsun
Redd eyleme feryâdım ‘arz eyleyeyim hâlim
Bir lütf-ı hitâb eyle tek kahr u i‘tâb olsun
Eş‘ârını yaz Hayrî dünyâda eser kalsın
Mahsûl-i tabi‘atden bir tâze kitâb olsun
Gazel
Sînemde bir tutuşmuş yanmış ocağ olaydı
Zülfün karanlığında bezme çerâğ olaydı
Mey-hâneler kapısı bahtım gibi kapansın
Rindâne bâde içmek sensiz yasağ olaydı
Deşt-i cünûn içinde gezmezdi böyle gönlüm
Gîsûların kemendi boynumda bağ olaydı
Terk-i cünûn ederdi Leylâ gamıyla Mecnûn
Bir gün yüzün göreydi âlemde sağ olaydı
Gülşen-serây-ı hüsnün bir âh ile yıkardım
Kânûn-ı aşk içinde cüz’-i mesâğ olaydı
Efsâneler yazardım sevdâ-yı aşka dâir
Gamdan dilimde Hayrî hâl-i ferâğ olaydı
Kıta
İstekle değil içtiğimiz bâde velâkin
Hicr âteşini zehr ile söndürmek içindir
Mey neş’eye de keyfe de mahsûs değildir
Erbâb-ı gamı belki tez öldürmek içindir
(Onur, M. Naci (2004). Harputlu Şair Hacı Hayri Bey (İnceleme-Metin). Elazığ: İzzet Paşa Vakfı Yay. 147, 149, 255.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | MELÛLÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | VAHDÎ, Mahmûd Vahdî | d. 1806 - ö. 1892 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Tarık Ziya Işın | d. 1911 - ö. 1979 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MELÛLÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | VAHDÎ, Mahmûd Vahdî | d. 1806 - ö. 1892 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Tarık Ziya Işın | d. 1911 - ö. 1979 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MELÛLÎ | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | VAHDÎ, Mahmûd Vahdî | d. 1806 - ö. 1892 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Tarık Ziya Işın | d. 1911 - ö. 1979 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | MELÛLÎ | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | VAHDÎ, Mahmûd Vahdî | d. 1806 - ö. 1892 | Meslek | Görüntüle |
12 | Tarık Ziya Işın | d. 1911 - ö. 1979 | Meslek | Görüntüle |
13 | MELÛLÎ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | VAHDÎ, Mahmûd Vahdî | d. 1806 - ö. 1892 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Tarık Ziya Işın | d. 1911 - ö. 1979 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | MELÛLÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | VAHDÎ, Mahmûd Vahdî | d. 1806 - ö. 1892 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Tarık Ziya Işın | d. 1911 - ö. 1979 | Madde Adı | Görüntüle |