HÜDÂYÎ, Okçu-zâde Hüdâyî

(d. ?/? - ö. 978/1571-72)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

İstanbul’da doğdu. Devşirme asıllıdır. Asıl adı Mustafa’dır. “Okçu-zâde” sanıyla meşhur oldu. Yeniçeri olmasına rağmen ilim tahsil etmekten geri durmadı. Tezkirelerde hayatı hakkında verilen bilgiler sınırlı olmasına rağmen Hüdâyî’nin, Kanuni Sultan Süleyman’a sunduğu Meşâ’irü’ş-Şu’arâ’da kayıtlı arzuhalinde hayatı hakkında birtakım bilgiler bulunmaktadır. Hüdâyî bu arzuhalde, on beş yıl Acemi Oğlanlar Ocağı’nda görev yaptıktan sonra yeniçeri olduğunu ve Kanuni’nin 939/1532 yılında düzenlediği Alman Seferi’ne katıldığını, Alman Seferi’nden döndükten sonra on yıl atlı sekban kulu olarak görev yaptıktan sonra önce yayabaşı, ardından da padişahın emriyle Budin’e yeniçeri kâtibi yapıldığını ve bir müddet bu görevde kaldıktan sonra azledildiğini söylemektedir (Kılıç 2010: 1520-21). Âşık Çelebi, şairin bu arzuhal sayesinde zeamet sahibi olduğunu belirtmektedir. Bu durumu Ahdî de Hüdâyî için “hâlâ zeâmete mutasarrıfdır” (Solmaz 2005: 289) diyerek teyit etmektedir. Fâizî, Hüdâyî’nin 978/1571-72 yılında öldüğünü belirtmektedir (Kaf-zâde Fâ’izî vr 56b). Tuhfe-i Nâilî’de ise şairin Mekke’de öldüğü ve buraya defnedildiği kayıtlıdır (Kurnaz ve Tatcı 2001: 246).

Hüdâyî’nin bilinen tek eseri Dîvân’ıdır. Bu eser üzerine bir yüksek lisans çalışması yapılmıştır. İstanbul Millet Kütüphanesi, Ali Emîrî Efendi 508/2 numarada kayıtlı bu Dîvân’da iki kaside, dört murabba, bir tahmis, yirmi dokuz rubai, on dört muamma, iki matla ve iki yüz altı gazel bulunmaktadır (Türkoğlu Köse 2007: 11).

Hüdâyi yazdığı şiirlerle tezkirecilerin takdirlerini kazanmış, âşıkane ve rindane şiirler yazan (Eyduran 2008: 55) bir şairdir. Ahdî, Hudâyî’nin gönül çeken şiirlerinin hoş, sözlerinin ise beğenildiğini söyler (Solmaz 2005: 289). Âşık Çelebi de şairin gazel, mesnevi, murabba, muamma ve lugaz söylemeye kadir olan, mahir bir şair olduğunu belirtir (Kılıç 2010: 1520). Gelibolulu Âlî ise Hudâyî’nin övgüye layık şiirlerinin olduğunu söyler (İsen 1994: 211).

Kaynakça

Akbayar, Nuri (hzl.) (1998). Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmânî (Yâhud Tezkîre-i Meşâhir-i Osmânî). C. 3. İstanbul: Kültür Bakanlığı-Tarih Vakfı Ortak Yay.

Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay.

Eyduran, Aysun S. (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkîretü’ş-Şu’arâ. Ankara: KTB. Yay. E-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [Erişim Tarihi: 05.01.2014].

İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay. 

İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: Akçağ Yay.

Kaf-zâde Fâ’izî, Zübdetü’l-Eş’âr. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Belediye 11. vr. 56b-57b.

Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ-İnceleme-Metin. C. 3. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Ens., Yay.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî- Dîvân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 1. Ankara: Bizim Büro Yay.

Riyâzî. Riyâzu’ş-Şu’arâ. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu, 06 Hk 1275. vr. 44a-b.

Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî, Gülşen-i Şu’arâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Başkanlığı Yay.

Şemseddin Sâmî (1314). Kâmûsu’l-Âlâm. C. 3. İstanbul: Mihran Matbaası.

Türkoğlu Köse, Hayriye (2007). XVI. Yüzyıl Dîvân Şâiri Hüdâyî, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Dîvân’ının Tenkidli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniv.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLAN
Yayın Tarihi: 13.02.2014
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Hat-ı ser-sebz ile ey hûblarun mümtâzı

Ruhun ol lâleye benzer kim ola pervâzı

 

Cânib-i bendesine şâyed ide rence kadem

Ey sabâ eyleye tahrîk o serv-i nâzı

 

Benzer ol yüksek uçup ebre giren şâhîne

Kaşun altunda nigârâ gözünün şâh-bâzı

 

Nâle şehnâzda eylerse terennüm bilünüz

Vardurur dilde nigârun kılıcı şûh-nâzı

 

Geh ruhun gâh hatın seyr idem kasdum bu

Ey yüzi gülşen işigünde idem bu yazı

 

Ey Hudâyî hazer it derdüni sûfîye dime

Fahr-ı Râzî de olursa sakın açma râzı

(Türkoğlu Köse, Hayriye (2007). XVI. Yüzyıl Dîvân Şâiri Hüdâyî, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Dîvân’ının Tenkidli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniv. 154-55.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Mina Hepsend. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2Fatma İrfan Serhand. 9 Ocak 1915 - ö. 18 Ağustos 1992Doğum YeriGörüntüle
3Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Doğum YeriGörüntüle
4Mina Hepsend. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Fatma İrfan Serhand. 9 Ocak 1915 - ö. 18 Ağustos 1992Doğum YılıGörüntüle
6Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Doğum YılıGörüntüle
7Mina Hepsend. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8Fatma İrfan Serhand. 9 Ocak 1915 - ö. 18 Ağustos 1992Ölüm YılıGörüntüle
9Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Ölüm YılıGörüntüle
10Mina Hepsend. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
11Fatma İrfan Serhand. 9 Ocak 1915 - ö. 18 Ağustos 1992MeslekGörüntüle
12Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934MeslekGörüntüle
13Mina Hepsend. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Fatma İrfan Serhand. 9 Ocak 1915 - ö. 18 Ağustos 1992Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Mina Hepsend. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17Fatma İrfan Serhand. 9 Ocak 1915 - ö. 18 Ağustos 1992Madde AdıGörüntüle
18Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Madde AdıGörüntüle