HÜSEYN SARAÇLI/SARAÇLI, Hüseyn Kurbanoğlu Hesenov

(d. 1916 / ö. 19.04.1987)
âşık
(Âşık / 20. Yüzyıl / Azeri)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Hüseyn Kurbanoğlu Hesenov’dur. 1916 yılında Gürcistan’ın Borçalı (Bolnisi) şehrine bağlı Saraçlı köyünde doğdu. Babası Kurban Bey, annesi Yeter Hanım’dır. Küçük yaşlarda molla mektebinde bir süre dini eğitim aldı, Arapça ve Farsça okuyup yazmayı öğrendi. Daha sonra Latin harfleriyle iki yıl kadar eğitim alsa da âşıklık sanatına olan ilgisi yüzünden eğitimini tamamlamadı. On beş yaşındayken 1931 yılında babasının Bolşevikler tarafından öldürülmesi üzerine kardeşleri ile yetim kaldı. Borçalı’daki âşık meclislerinin de etkisiyle küçük yaşlarında bu sanata heves etti. İlk ustası Âşık İbrahim’den bir süre ders aldıktan sonra dönemin büyük âşıklarından Kuşçu İsmail’in çırağı oldu ve ondan sanatın inceliklerini öğrendi. Bunların dışında Âşık Sarvan Bayram ve Fahralı Şair Nebi’den dersler alarak sanatını geliştirdi. 1930’larda büyük şair olan fakat saz çalamayan ustası Şair Nebi’nin arkasında birkaç yıl saz çaldı. Âşık Elesger ve Dede Şemşir’i mânevî ustaları olarak kabul etti ve şiirlerinde onlara bağlılığını dile getirdi. 1938 yılında Tiflis’te düzenlenen olimpiyata katıldı. Burada usta âşıkların takdirini kazandı ve tanınmaya başladı. 1941-1945 yılları arasındaki Alman-Rus savaşı sırasında askere alındı. Savaş sonrasında Âşık Emrah, Hındı Memmed gibi âşıklarla birlikte üstad âşık olarak meclislere katılmaya başladı; böylece bütün Borçalı ve Gencebasar çevresinin tanınan ve aranan âşıklarından oldu. Şahsenem Hanım ile evlendi; üç oğlu (İsfendiyar, Abbas, Ali) ve üç kızı (Şehriyar, Zernigar, Mehriban) oldu (Namazov 2013: 455-456; Cəfərov 2018: 10; Səma 2016: 7).

Âşık Hüseyn Saraçlı 1959 yılında Azerbaycan’ın tanınmış âşıklarıyla birlikte Bakü’de çok sayıda konsere katıldı. Bakü’de kaldığı sürede okuduğu âşık havaları ve anlattığı destanlardan örnekler ilk defa kayıtlara alındı. 1961 yılında III. Âşıklar Kurultayı iştirakçileri arasında yer aldı. 1980 yılında Gürcistan Cumhuriyeti’nin Emektar Medeniyyet İşçisi unvanına layık görüldü. Azərbaycanfilm tarafından çekilen Firəngiz, Tütek Səsi, Oxuyan Torpaq gibi sanat filmlerinde saz çaldı (Namazov 2013: 455-456; Əhmədoğlu 2018: 12).

Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan ve İran’da tanınan Hüseyin Saraçlı sağlığında 13 âşık yetiştirmiştir. Her başvuranı çıraklığa kabul etmeyen Saraçlı, kabul ettiklerinin çoğunu evinde, aile fertlerinden biri olarak görmüş ve eğitmiştir. Onlara sanatın incelikleri yanında oturup kalkmayı, hitabeti, nezaketi, giyinmeyi de öğretmiştir. Emir Sarallar, Sabir Saraçlı (oğlu), Mürsel Fahralı, Ehmed Sadahlı, Muhammed Sadahlı, Ehed Deller, Oruc Kuşculu, Nureddin Kasımlı, Sadi Ulaclı, Karayazılı Sirac, Kövrek Murad çıraklarından bazılarıdır (www.anl.az). Saraçlı’nın Karslı Âşık İslâm Erdener, İstanbullu Kul Mehdi, Eflatun Saraçlı, Kelbecerli Demirci Abbas, Nizamî Saraçlı gibi pek çok âşıkla deyişmeleri günümüze ulaşmıştır (Saraçlı 2016: 62-74).

Hüseyn Saraçlı 71 yaşındayken, 19 Nisan 1987 tarihinde Saraçlı’da vefat etmiş, köy mezarlığına defnedilmiştir. Sağlığında büyük hürmet görmüş olan Saraçlı vefatından sonra da unutulmamıştır. Köyünde büstü yaptırılan âşık her yıl Nisan ayının ikinci cumartesi günü sevenleri tarafından anıtı başında anılmaktadır. Ayrıca ölümünden sonra her beş yılda bir geniş katılımlarla Bakü’de ve Borçalıda âşığa saygı toplantıları düzenlenmektedir. Bu çerçevede 2016 yılı Âşık Hüseyn Saraçlı yılı ilan edilmiştir (Namazov 2013: 455-456; Nəbioğlu 2010: 101; www.anl.az).

Hüseyn Saraçlı geleneğin bütün inceliklerini bilen ve uygulayan usta âşıklardandır. O, irticalen şiir söyleme ve atışma becerisi olan, bütün saz havalarını icra edebilen, usta âşıkların şiirlerini ezberlemiş, bir destan anlatıcısı ve musannifidir. Âşık şiirinin koşma, tecnis, geraylı, muhammes, lebdeğmez, gıfılbend vb. türlerde şiirler yazmıştır. Şiirlerinde halk ağzından deyim ve atasözlerini sıkça kullanmış; “dedim, dedi”li şiir tekniğinden yararlanmıştır. Şiirlerinde Saraçlı ve Hüseyn Saraçlı şeklinde mahlas kullanan âşığın badeli olup olmadığı konusunda bilgi bulunmamakla birlikte “Meni ulu dergahına çağıranda ol Huda/ Dedi, gerek konağını dillendire, ohuda/ Ağam geldi, metleb aldım, metleb verdim yuhuda/ Mehebbetin defteriyem, sevginin kitabıyam” dörtlüğündeki ifadeleri onun rüyasında bade içirilen âşıklardan olduğunu düşündürmektedir. Sovyet döneminde yaşamış pek çok edebiyatçı çeşitli baskılarla rejime övgüler düzen eserler yazmak zorunda kalmıştır. Ancak Hüseyn Saraçlı bakılara boyun eğmemiş, şiirlerinde bu türden ideolojik konulara yer vermemiştir (Cəfərov 2018: 10).

Saraçlı’nın şiirlerde insan ve memleket aslî konu olarak karşımıza çıkar. İnsan unsuru olarak dünü ve bugünüyle Borçalı halkını anlatmıştır. Onların sevincini, üzüntüsünü, acılarını misafirperverliğini, vatan sevgisini ve kahramanlıklarını şiirlerinde dile getirmiştir. Saraçlı, memleketi olan Borçalı’ya, Gürcistan’a sevdalıdır. O, anavatanı olarak Azerbaycan’ı, Bakü’yü görür; buraları da öz memleketinden ayırt etmez. Yaşadığı yerin ve bütün Azerbaycan’ın tarihine, kültürüne, doğal güzelliklerine ve de insanına derinden bağlıdır. Gözeldi, Mendedi, Bah-Bah, Halkımızın, Azerbaycan, Gürcüstan, Bulak gibi şiirlerinde bu bağlılığını dile getirmiştir. “Kan kan demez, can can deyer, dosta verir canını/ Dodağımda çiçek açıp, dilimdedi Borçalı/ Min illerdi üreyimde yaşadıram saz kimi/ Barmağımda, mızrabımda, telimdedi Borçalı” dörtlüğüyle başlayan Borçalı başlıklı şiirinde kültürüyle, tarihiyle, çektiği acılarla ve doğasıyla memleketi Borçalı’yı tasvir eder.

Klasik âşık şiirinde en çok işlenmiş konulardan olan aşk da Saraçlı’nın şiirlerinde işlediği belirgin konular arasındadır. Gelerem, Gelmedi, Yine, Tezden, Döndü vb. başlıklı şiirleri aşk konulu şiirlerine örnektir. “Cellad olup alsan da canımı/ Cennet deyip kucağına gelerem” diyecek kadar sevgilinin eziyetlerine katlanan bir âşıktır. Ulduz, Solmaz, Alagöz, Güllüzar, Gülbeniz gibi şiirlerinde sevgilileri adlarıyla zikretmiştir. Saraçlı’nın nasihat konulu şiirleri de mevcuttur. Ele Geder, Gerek, Dünyada, Sayır, İlk Şeyirdime, Olmaz-Olmaz gibi şiirlerinde Saraçlı, kendi evlatları ve çıraklarından başlayarak bütün memleket gençlerine dürüst olmak, şan-şöhret peşinde koşmamak, helal kazanmak gibi yüksek değerleri öğütler.

Hüseyn Saraçlı destancılığı ile de ön plana çıkmıştır. Kahramanlık ve muhabbet destanlarını maharetle okumuştur. Bazı araştırmacılar onun destan anlatıcılığının diğer âşıklık hasletlerinden daha üstün olduğunu dile getirmiştir. Bahtiyar Vahabzade Saraçlı’nın destan anlatımını bir çok defa izlemiş ve onun destan anlatıcılığını tek kişilik başarılı bir operaya benzetmiştir. “Elime alanda sedefli sazı/ Ele bil, sefere atdanıram men/ Gah Köroğlu kimi nara çekirem/ Gah da Kerem kimi oddanıram men” mısralarında görüleceği üzere Saraçlı, destan anlatırken Köroğlu gibi sefere çıkıp nâra atan, Kerem gibi yanan kısacası anlattığı destanları yaşayan bir sanatkâr olmuştur. Köroğlu, Kerem ile Aslı, Yusuf ile Züleyha, Âşık Garib, Kaçak Nebi vb. gibi yaygın destanları kendine has bir üslupla anlatmıştır. Özellikle Köroğlu kollarını Saraçlı kadar bilen ve maharetle anlatabilen başka bir âşığın olmadığı, onun 16 kol bildiği kayıtlara geçmiştir. Saraçlı aynı zamanda bir destan müellifidir. Kendi tasnif ettiği on kadar destanı mevcuttur. Mehdi Bey Destanı, Cahan­gir ile Meleksima Das­tanı, Âşık Şenlik’in Borçalı Seferi, Hüseyn Saraçlı’nın Nahçıvan Seferi, Şair Ağacan’ın Erzrum Seferi, Gürcü Kızı ile Kaçak Kerim, Hüseyn Saraçlı’nın Yaylak Seferi bu destanlardan bazılarıdır (Saraçlı 2016: 75-294; www.anl.az).

Sağlığında âşığın şiirleri kitaplaştırılmamıştır. Hakkındaki ilk çalışma Süleyman Süleymanov tarafından yayınlanan Şiirler, Söylemeler (1992) adlı çalışmadır. Bu çalışmada âşığa ait şiirler, destanlar ve karavellilerden seçmeler yer almaktadır. Âşık Saraçlı ile dostlukları bulunan şair Zəlimxan Yaqub, onun hayatını anlattığı Hüseyn Saraçlı Dastanı (2007) adlı eseri kaleme almıştır. Bu çalışma Azerbaycan edebiyatında dastan-roman denilebilecek yeni bir tür olarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmalar dışında âşığın 100. yılına atfen 2016 yılında Musa Nəbioğlu tarafından Hüseyn Saraçlı ve Hüseyn Saraçlı, Nəğməli Sinəmdə Yüz Dastan Yatır adlı iki eser daha yayımlanmıştır. Bu kitaplarda da âşığın şiirlerinden, anlattığı destan, karavelliler ile hakkında yazılmış şiirler ve yazılardan örnekler verilmiştir (Saraçlı 2016: 3-6).

Kaynakça

Cəfərov, Nizami (2018). "Âşıq Sənətinin Hüseyn Saraclı Zirvesi". Üç Noqtə, 21 April 2018, No: 070 (4227): 10.

Əhmədoğlu, Dərviş Osman (2018). “Söz Amanatı-Hüseyn Saraclı”. Türküstan, 26 Aprel-3 May 2019. 12.

http://www.anl.az/down/meqale/baki_xeber/2016/noyabr/512733.htm [Erişim tarihi: 12.09.2019].

Namazov, Qara (2013). Ozan-Aşıq Sənətinin Tarixi. Bakı: Elm və Təhsil.

Nəbioğlu, Musa (2010). Ozan-Aşıq Dunyası. Bakı: Nurlan.

Saraçlı, Hüseyn (2016). Nəğməli Sinəmdə Yüz Dastan Yatır. Ed. M. Nəbioğlu. Bakı: Elm və Təhsil.

Səma, Gülnar (2016). “Hüseyn Saraclı Dastanı”. Azad Azərbaycan, 20 Sentabyr. 7.

Yaqub, Zəlimxan (2007). Hüseyn Saraçlı Dastanı: Dastan-Roman. Bakı: Pedaqogika.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. MEHMET EROL
Yayın Tarihi: 14.10.2019
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Şeirler, SöyləmələrYazıçı / Bakı1992Şiir
Hüseyn SaraçlıElm və Təhsil / Bakı2016Antoloji
Hüseyn Saraçlı, Nəğməli Sinəmdə Yüz Dastan Yatır.Elm və Təhsil / Bakı2016Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MOLLA, Mehmet Akçad. 1923 - ö. 12.08.1990Doğum YeriGörüntüle
2CEMALÎ/İLMİYA/CEMAL ÖZCAN, Cemal Özcand. 1950 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3ŞEYHÎ/ŞEVKÎ, Mehmet Şeyhîd. 1815 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Yusuf Mardind. 16 Mart 1916 - ö. 6 Ocak 1995Doğum YılıGörüntüle
5FAKİR ETHEM/ETEM, Ethem Bakırd. 1916-1917 - ö. 1983Doğum YılıGörüntüle
6ÖMER KAYAOĞLUd. 1916 - ö. 03.11.2001Doğum YılıGörüntüle
7Yusuf Mardind. 16 Mart 1916 - ö. 6 Ocak 1995Ölüm YılıGörüntüle
8FAKİR ETHEM/ETEM, Ethem Bakırd. 1916-1917 - ö. 1983Ölüm YılıGörüntüle
9ÖMER KAYAOĞLUd. 1916 - ö. 03.11.2001Ölüm YılıGörüntüle
10Yusuf Mardind. 16 Mart 1916 - ö. 6 Ocak 1995MeslekGörüntüle
11FAKİR ETHEM/ETEM, Ethem Bakırd. 1916-1917 - ö. 1983MeslekGörüntüle
12ÖMER KAYAOĞLUd. 1916 - ö. 03.11.2001MeslekGörüntüle
13Yusuf Mardind. 16 Mart 1916 - ö. 6 Ocak 1995Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14FAKİR ETHEM/ETEM, Ethem Bakırd. 1916-1917 - ö. 1983Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15ÖMER KAYAOĞLUd. 1916 - ö. 03.11.2001Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Yusuf Mardind. 16 Mart 1916 - ö. 6 Ocak 1995Madde AdıGörüntüle
17FAKİR ETHEM/ETEM, Ethem Bakırd. 1916-1917 - ö. 1983Madde AdıGörüntüle
18ÖMER KAYAOĞLUd. 1916 - ö. 03.11.2001Madde AdıGörüntüle