Madde Detay
KEMÂL, Ali Kemâl Efendi
(d. 1234/1818-19 - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1234/1818-19 yılında Erzurum’da doğan şairin adı Ali Kemâl Efendi’dir. Şair Timur Fennî Mehmed Efendi’nin oğludur. 1246/1830-31 yılında Trabzon’a giderek orada öğrenim gördü. Bazı paşalara mektupçuluk yaptı. Kaptan-ı Derya Halîl Rif'at Paşa’nın divan kâtibi oldu. İstanbul’a gelerek bir süre Hariciye Mektûbî odasında çalıştı. Kehtüdalık da yaptı. Vefat tarihi bilinmemektedir.
Eserlerine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Fatîn Tezkiresi'nde bir tahmisi yer almaktadır (1271: 357). Özellikle inşası ile tanınmaktaydı.
Kaynakça
Fatîn Dâvud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul.
İpekten, Halûk, M. İsen, R. Toparlı, N. Okçu ve T. Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
Kurnaz, Cemâl, M. Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1982). “Kemâlî Ali Efendi Bey”. C. 5. İstanbul: Dergâh Yay. 273.
Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi (2004). “Kemal”. C. 5. Ankara: AKM Yay. 440.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİKYayın Tarihi: 01.07.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmîs
Yine bezm-i safâda bir çerâg-ı dilsitân yandı
Atıldı üstüne sad şevkile pervânegân yandı
Semenderveş düşüp sûz-ı derûn-ı âşıkân yandı
Fürûg-ı hüsnüne bir şûh-ı rakkâsın cihân yandı
Tutuşdu ser-te-ser iklîm-i cism-i nâ-tüvân yandı
Dilâ gördün mü böyle dil-ber-i tannâz -ı nâz-âmûz
Nedir ol tâbiş-i hüsn ü nedir ol cilve-i dil-dûz
Ser-â-pâ nûr verirdim olmasaydı ba‘zı mâni‘-sûz
Güneş togdu sakın zann etme kim bir berk-i sâmân-sûz
Sipihr-i nâzdan Samsun’a düşdü hânümân yandı
Yanarken şevkile kânûn-ı dil mânende-i külhen
Ederken tâb-ı ruhsârı ser-â-pâ meclisi rûşen
O şûhun bezm-i vaslında aceb germiyyet-i dilden
Bu şi‘r-i ateşîni bi’l-bedâhe tarh ederken ben
Fitîl oldu elimde hâme-i mu‘ciz-beyân yandı
Fürûg-ı hüsnü gerçi mihr ammâ kendi mâh-ı nev
Şu‘â‘-ı şûr ile seyyâreler olmuş ana pey-rev
Sakın bu nâr-ı mey yanar mı sorma Kemâlî sev
Yakıp yandırmasaydı tâb-ı rûy-ı âlemi pertev
Demezdi ehl-i dil bî-hûde ol şûha cihân yandı
(Fatîn Dâvud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul. 356-357.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 01.07.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmîs
Yine bezm-i safâda bir çerâg-ı dilsitân yandı
Atıldı üstüne sad şevkile pervânegân yandı
Semenderveş düşüp sûz-ı derûn-ı âşıkân yandı
Fürûg-ı hüsnüne bir şûh-ı rakkâsın cihân yandı
Tutuşdu ser-te-ser iklîm-i cism-i nâ-tüvân yandı
Dilâ gördün mü böyle dil-ber-i tannâz -ı nâz-âmûz
Nedir ol tâbiş-i hüsn ü nedir ol cilve-i dil-dûz
Ser-â-pâ nûr verirdim olmasaydı ba‘zı mâni‘-sûz
Güneş togdu sakın zann etme kim bir berk-i sâmân-sûz
Sipihr-i nâzdan Samsun’a düşdü hânümân yandı
Yanarken şevkile kânûn-ı dil mânende-i külhen
Ederken tâb-ı ruhsârı ser-â-pâ meclisi rûşen
O şûhun bezm-i vaslında aceb germiyyet-i dilden
Bu şi‘r-i ateşîni bi’l-bedâhe tarh ederken ben
Fitîl oldu elimde hâme-i mu‘ciz-beyân yandı
Fürûg-ı hüsnü gerçi mihr ammâ kendi mâh-ı nev
Şu‘â‘-ı şûr ile seyyâreler olmuş ana pey-rev
Sakın bu nâr-ı mey yanar mı sorma Kemâlî sev
Yakıp yandırmasaydı tâb-ı rûy-ı âlemi pertev
Demezdi ehl-i dil bî-hûde ol şûha cihân yandı
(Fatîn Dâvud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul. 356-357.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmîs
Yine bezm-i safâda bir çerâg-ı dilsitân yandı
Atıldı üstüne sad şevkile pervânegân yandı
Semenderveş düşüp sûz-ı derûn-ı âşıkân yandı
Fürûg-ı hüsnüne bir şûh-ı rakkâsın cihân yandı
Tutuşdu ser-te-ser iklîm-i cism-i nâ-tüvân yandı
Dilâ gördün mü böyle dil-ber-i tannâz -ı nâz-âmûz
Nedir ol tâbiş-i hüsn ü nedir ol cilve-i dil-dûz
Ser-â-pâ nûr verirdim olmasaydı ba‘zı mâni‘-sûz
Güneş togdu sakın zann etme kim bir berk-i sâmân-sûz
Sipihr-i nâzdan Samsun’a düşdü hânümân yandı
Yanarken şevkile kânûn-ı dil mânende-i külhen
Ederken tâb-ı ruhsârı ser-â-pâ meclisi rûşen
O şûhun bezm-i vaslında aceb germiyyet-i dilden
Bu şi‘r-i ateşîni bi’l-bedâhe tarh ederken ben
Fitîl oldu elimde hâme-i mu‘ciz-beyân yandı
Fürûg-ı hüsnü gerçi mihr ammâ kendi mâh-ı nev
Şu‘â‘-ı şûr ile seyyâreler olmuş ana pey-rev
Sakın bu nâr-ı mey yanar mı sorma Kemâlî sev
Yakıp yandırmasaydı tâb-ı rûy-ı âlemi pertev
Demezdi ehl-i dil bî-hûde ol şûha cihân yandı
(Fatîn Dâvud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul. 356-357.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Tahmîs
Yine bezm-i safâda bir çerâg-ı dilsitân yandı
Atıldı üstüne sad şevkile pervânegân yandı
Semenderveş düşüp sûz-ı derûn-ı âşıkân yandı
Fürûg-ı hüsnüne bir şûh-ı rakkâsın cihân yandı
Tutuşdu ser-te-ser iklîm-i cism-i nâ-tüvân yandı
Dilâ gördün mü böyle dil-ber-i tannâz -ı nâz-âmûz
Nedir ol tâbiş-i hüsn ü nedir ol cilve-i dil-dûz
Ser-â-pâ nûr verirdim olmasaydı ba‘zı mâni‘-sûz
Güneş togdu sakın zann etme kim bir berk-i sâmân-sûz
Sipihr-i nâzdan Samsun’a düşdü hânümân yandı
Yanarken şevkile kânûn-ı dil mânende-i külhen
Ederken tâb-ı ruhsârı ser-â-pâ meclisi rûşen
O şûhun bezm-i vaslında aceb germiyyet-i dilden
Bu şi‘r-i ateşîni bi’l-bedâhe tarh ederken ben
Fitîl oldu elimde hâme-i mu‘ciz-beyân yandı
Fürûg-ı hüsnü gerçi mihr ammâ kendi mâh-ı nev
Şu‘â‘-ı şûr ile seyyâreler olmuş ana pey-rev
Sakın bu nâr-ı mey yanar mı sorma Kemâlî sev
Yakıp yandırmasaydı tâb-ı rûy-ı âlemi pertev
Demezdi ehl-i dil bî-hûde ol şûha cihân yandı
(Fatîn Dâvud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul. 356-357.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | RAHMİ, Rahmi Polat | d. 03.02.1956 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Oktay Taftalı | d. 25 Ekim 1958 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HAYRANÎ, Hüseyin | d. ? - ö. 1899 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | RAHMİ, Rahmi Polat | d. 03.02.1956 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Oktay Taftalı | d. 25 Ekim 1958 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HAYRANÎ, Hüseyin | d. ? - ö. 1899 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | RAHMİ, Rahmi Polat | d. 03.02.1956 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Oktay Taftalı | d. 25 Ekim 1958 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | HAYRANÎ, Hüseyin | d. ? - ö. 1899 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | RAHMİ, Rahmi Polat | d. 03.02.1956 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Oktay Taftalı | d. 25 Ekim 1958 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | HAYRANÎ, Hüseyin | d. ? - ö. 1899 | Meslek | Görüntüle |
13 | RAHMİ, Rahmi Polat | d. 03.02.1956 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Oktay Taftalı | d. 25 Ekim 1958 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | HAYRANÎ, Hüseyin | d. ? - ö. 1899 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | RAHMİ, Rahmi Polat | d. 03.02.1956 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Oktay Taftalı | d. 25 Ekim 1958 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | HAYRANÎ, Hüseyin | d. ? - ö. 1899 | Madde Adı | Görüntüle |