Madde Detay
KUL ABDULLAH, Abdullah Köse
(d. 1892 / ö. 1997)
âşık, çiftçi, avcı
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Abdullah Köse, 1892 yılında Hatay'ın Kırıkhan ilçesine bağlı olan Ceylanlı köyünde doğmuştur. 1700 yıllarında Suriye sınırları dâhilinde olan “Münbiç” köyünden gelen bir Türkmen ailesinin ferdidir (Bahadır 2017: 81). Kulakları çok büyük olduğu için kendi çevresinde "Kallep Abdullah" veya "Abdullah Kulak" lakabıyla tanınmıştır.
1900 yıllarında, bulunduğu köyde okul olmadığı için eğitim alamayan Kul Abdullah, çocuk yaşlarda babası Köse Osman’ın yanında çiftçilik yapar. Gençliğinde çiftçilikle birlikte avcılık da yapmıştır. Köye yakın çevrede gezerken gördüğü bir kızı Payas'a kaçırması üzerine yakalanıp hapis atılır ve dört gün yattıktan sonra kızın ailesinin şikayetinden vazgeçmesi üzerine serbest bırakılır (Bahadır 2016: 81). İlk eşinin ölümü üzerine ikinci defa evlenir; ikinci eşinin de ölümü üzerine üçüncü evliliğini yapar.
Yaşadığı bölge Fransız hakimiyeti içinde olduğu için on sekiz yıl çok eziyet çektiiğini anlatan Kul Abdullah, bölgede yaşayan Arapların da Fransızları arkasına alarak katliam yaptığını şu sözlerle anlatmaktadır: “Osmanlı çok büyüktü. Şu andaki Türkiye’den on kat büyüktü. Araplar, bir gün Harbiye Nazırı'na saldırıda bulundular. Harbiye Nazırı da astığı astık, kestiği kestik olduğu için bu saldırıya sinirlendi ve Arap şeyhinin oğlunu astırdı. Araplar da Harbiye Nazırı'na iftira atarak öç almak istediler. Nazır bunu duyunca Arapların en büyüğünü hapse attırdı. Birkaç kişiyi de astırdı. Harbiye Nazırı'ndan kaçan Arapların en büyüğü Fransızlara buyrun memlekte girin demiş. Araplar ve Fransızlar memlekete girip halka eziyet ettler.” (Bahadır 2017: 81). Kul Abdullah, Fransız ve Arapların çekilmesi sonucu Hatay’ın kurtulmasından sonra iki defa hacca gider. 1997 yılında Ceylanlı köyünde vefat eder (Bahadır 2017: 81).
Kul Abdullah'ın yaşadığı yöre aynı zamanda Karacaoğlan, Dadaloğlu ve Deliboran'ın da yaşadığı bölge olduğu için, halk arasındaki türkü söyleme aşkı sağlam temellere dayanmaktadır. Kul Abdullah, çocuk yaşta, önce büyüklerinden dinlediği türküleri söylemiş; daha sonra da kendi türkülerini icra etmeye başlamıştır. Yaşadığı dönemde kırk üç şiiri ve Âşık Mehmet ile yapmış olduğu bir karşılaşması derlenmiştir. Şiirlerinde sadece sekiz ve on bir hece kullanan âşık, sade ve anlaşılabilir bir dil kullanmakla birlikte bulunduğu yörenin mahalli ağzını da şiirlerine başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Öncelikle kendi çevresinde görmüş olduğu bayanlara ve evini ziyaret eden dostlarına karşı söylemiş olduğu övgü dolu şiirleri yöreye has bir ezgi ile icra etmiştir.
İkinci eşi de vefat ettikten sonra çok üzülen Kul Abdullah, bu üzüntüsünü, yakın köy ve ilçelerde ağıtlar söyleyerek gidermeye çalışır. Sesi güzel olduğu için Amik Ovas'nda bulunan zengin kişilerin sofrasında ağırlanıp ününü kısa zamanda bulunduğu bölgeye duyurur. Bu zengin kişiler, âşıkların sanatlarını gösterip himaye edilmesinde önemli bir role sahiptirler. Söylemiş olduğu türkülerin hastaları iyileştirdiğine inanılmıştır ve hasta olanlar iyileşmek için ziyarete gelip Kul Abdullah'ın türkülerini dinlemişlerdir (Bahadır 2017: 81).
Hatay, Fransızlar tarafından işgal edildiği için sıkıntılı bir dönem geçiren Kul Abdullah, yapılan zulme karşı sessiz kalmamış ve bunu Türkleri öven hamaset şiirleriyle dile getirmiştir: "Türkiye'miz her diyara baş oldu/ Kafir düşman ara yerde şaş oldu/ Kumandan Mustafa Kemal baş oldu/ Büyük bir devlete erdi bu Türkler" (Bahadır 2017: 46).
Kaynakça
Bahadır, Sedat (2017). Ceylanlı Köyü Türküleri. Ankara: Sonçağ Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. SEDAT BAHADIRYayın Tarihi: 12.04.2019Güncelleme Tarihi: 08.12.2020
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 12.04.2019Güncelleme Tarihi: 08.12.2020
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020
İlişkili Maddeler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | İMAMÎ, Ahmet İmami | d. 1954 - ö. 28.02.2012 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | DİLŞAD HANIM | d. 1901 - ö. 16.12.1985 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NOKSANÎ, Ahmet Turan Ünal | d. 1917 - ö. 12.06.1993 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ETHEM, İbrahim Ethem Arıkan | d. 1892 - ö. 1965 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Salahaddin Enis Atabeyoğlu | d. 1892 - ö. 11 Haziran 1942 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | SUZÂNÎ, Abdülvahap Bozkurt | d. 1892 - ö. 1945 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Rakım Çalapala | d. 1909 - ö. 12 Şubat 1997 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | KELEŞOĞLU/HAFIZ SABRİ/HACIKELEŞ SABRİ, Sabri Hacıkeleşoğlu | d. 15.05.1929 - ö. 12.06.1997 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Ferit Şahin | d. 5 Temmuz 1950 - ö. 1 Ekim 1997 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | MEHMET CAN | d. 1927 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | KARABABA, Hacı İbrahim Karababa | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | ZAHMÎ, Çankırılı Ahmed | d. ? - ö. 1866-1867 | Meslek | Görüntüle |
13 | İSMETÎ/İSMET/İSMET NAMLI, Abdülkadir Namlı | d. 18.10.1934 - ö. 04.03.2018 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | İMAMÎ, Ahmet İmami | d. 1954 - ö. 28.02.2012 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | NESİP, Nesip Aykın | d. 23.01.1963 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | KUL MEHMED | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | SEYRANÎ | d. 1835 - ö. 1894 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ŞEVKET GÜHERİ | d. 1945 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |