Madde Detay
MUHİDDİN-DOLU, Mehmed
(d. ?/? - ö. 900/1494)
tekke şairi
(Tekke / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl ismi Şeyh Mehmed Çelebî olan şâir, şiirlerinde Muhiddin ve Dolu mahlaslarını kullanmıştır. Dolu mahlasını şâire Hızır vermiştir. Eğirdir doğumlu olmakla birlikte ne zaman doğduğu konusunda bir bilgi yoktur. Eğirdir Zeynî Zâviyesi ilk postnişîni Pir Muhammed Hoyî’nin (Pîrî Halife) oğludur. 8 Ağustos 1460’da vefât eden babasının yerine henüz genç denecek yaşta, 23 yaşında posta oturur. Ahmed ve Hâşim adında iki oğlu, Cihânbaht, Rûzbaht ve Şehribânû isminde üç kızı olan Şeyh Mehmed Çelebi, ömrünün sonuna kadar irşâd görevini sürdürür. Nadiren dışarı çıkan ve çıkarken de atının üzerinde bir elinde doğan kuşu, üzerinde samurlu kürkler ile halka görünen şeyhe müridleri ve muhibleri “Sultân” lakabı ile saygı gösterirler. Şeyh Medmed Çelebî 1494’te vefat etmiştir. Sandukası Eğirdir’de Yazla Mahallesi’ndeki Burhaneddin Camii altındaki zâviye içerisinde bulunmaktadır.
Şeyh Mehmed Çelebi'nin Zübdetü’t-Tedkîk ve Hızırnâme adında iki eseri mevcuttur. Şeyh Mehmed Çelebî’nin babası Pîrî Halife, Sadreddin Konevî’nin en-Nusûs adlı eserine 18 Şaban 856/ 3 Eylül 1452’de tamamladığı Zübdetü’t-Tahkîk ve Nüzhetü’t-Tevfik adıyla şerh yazmıştır. Şeyh Mehmed Çelebî de babasının bu eserine Zübdetü’t-Tedkîk adıyla bir şerh yazmıştır. Bu eseri yazdığında babası sağ ve şair 23 yaşındadır. Bu eserle ulemanın takdir ve teveccühünü kazanmıştır. Bugün bu eserle ilgili hiçbir bilgi yoktur.
Hızırnâme ise Şeyh Mehmed Çelebî’ye şöhretini kazandıran eseridir. Şairin Dîvân’ı olan eserde her mahlas beyitinde Hızır’a seslenildiği için eser Hızırnâme nâmını kazanmıştır. 1476’da tamamlanan içerisinde musammat, mesnevi, kaside, kıta gibi değişik nazım şekilleriyle yazılmış manzumeler yer alan eser, klasik manada bir Dîvân değildir. İçerisindeki şiirlere bakarak Hızırnâme’nin bir Hak dostunun yaşadığı manevi halleri vezin kaygısı çekmeden, içinden geldiği gibi anlattığı bir şiir mecmuası olarak düşünmek de mümkündür. İçerisinde kendisinden önce yaşamış ve kendisiyle aynı dönemde yaşayan Hak dostlarının isimlerini zikreden şairin, eserinde Hacı Bektaş için kullandığı saygı ifadeleri Köprülü’nün şairi Bektaşi olarak nitelendirmesine sebep olmuştur. Eser üzerinde Bardakçı’nın hazırladığı kitap çalışması en derli toplu olanı olmakla birlikte daha birçok çalışma mevcuttur.
Arapça ve Farsça’yı gayet iyi öğrenmiş olan Muhiddin Dolu’nun gönlündeki mana kıpırtılarını aktardığı şiirlerindeki aruz kullanma ustalığı ve sade bir dil ile bunu başarabilmesi önemlidir. Döneminin bir özelliği olarak Eski Anadolu Türkçesi gramer hususiyetleri ve arkaik kelimeler şiirlerde yerini almıştır. Şair, şiirlerinde yer yer Yunus Emre tarzı söyleyişi yakaladığı gibi kimi beyitleri Âşık Paşa’yı hatırlatır. Ayrıca şiirleri döneminin tasavvuf hayatının bir portresini çizmesi açısından önemlidir.
Kaynakça
Açıkel,Yusuf (2001). “XV. Yüzyılda Yetişmiş Mehmed Çelebi ve Dîvânı”, Tarihi Kültürel ve Ekonomik Yönleri İle Eğirdir. Eğirdir: yyy. 85-120.
Alay, Zehra (2005). Muhyiddin Çelebi’nin Hızır-nâmesi (İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.
Ayan, Hüseyin (1990). “Hızır-nâme ve Muhiddin Dolu”. Journal of Turkish Studies; Türklük Bilgisi Araştırmaları. 14: 33-41.
Ayan, Hüseyin (2001). “Eğirdirli Muhiddin Dolu’nun Hızır-nâmesinde Eğirdir”. Tarihi Kültürel ve Ekonomik Yönleri İle Eğirdir. Eğirdir: yyy. 179-188.
Bardakçı, Mehmet Necmeddin (2008). Eğirdir Zeynî Zâviyesi ve Şeyh Mehmed Çelebi Divanı (Hızırnâme). Eğirdir: yyy.
Bulut, Muhammet Ali (2003). Eğirdirli Şeyh Mehmed Dede Sultan’ın Hızırnâmesi (İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.
Güngör, Nuri (2005). Eğirdir Ansiklopedisi ve Hamidoğlu Tarihi Oyun. Eğirdir: yyy.
Karaduman, Ruken (2004). Eğirdirli Şeyh Muhiddin Dolu “Hızırnâme” (İnceleme-Metin). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi.
Köprülü, Fuad (yty). Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yay.
Yiğitbaşı, Süleyman Sükûti (1972). Eğirdir-Felekâbad Tarihi. İstanbul: yyy.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: MEHMET ALTUNMERALYayın Tarihi: 23.06.2013Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Beyân-ı Âsâr-ı Tecelli-i Rabbânî ve İhrâk Kerde-i Vücûd-ı Fânî ve Bekâ Kerde-i Vücûd-ı Hakkânî
Ah yine bu devran elinden kime şekvâ ideyin
Hâlümi arz itmekliğe aşk yoluna ben gideyin
Yakdı tecelli cânumı bildirdi hep ahvâlümi
Geydürdi vahdet şalunı aşk yoluna ben gideyin
Devlet beni devrân ider ummânda bahri gör nider
Gâh gâh beni hayran ider aşk yolına ben gideyin
Ol lî-maallah ilinün almış eline yolunı
Görmüş o halvet hâsını aşk yoluna ben gideyin
Kılmış nazar Hak özine bakmış o Hızrın yüzüne
İrdi çü Hızrın sırrına aşkı yoluna gideyin
Kande olur bir aşk eri bu mürde cân ola diri
Gördüm gelür üçler biri aşkı yoluna gideyin
Gördüm Horasandan gelür hep müşkili âsân kılur
Hâcetlerümi Hak virür aşkı yoluna gideyin
Zâhid bu sırrı bilmedi çün akla uygun bulmadı
Akl ile aşk cem olmadı aşkı yoluna gideyin
Hızrı bu Muhyiddini bilür arzı Hamîd içre olur
Gâyib erenleri bulur aşkı yoluna gideyin
Bardakçı, Mehmet Necmeddin (2008). Eğirdir Zeynî Zâviyesi ve Şeyh Mehmed Çelebi Divanı (Hızırnâme). Eğirdir: yyy. 153.
Beyân-ı Rumûz-ı Muhabbet ve Kunûz-ı Vahdet
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Geçürmedüm bu ömrümi yabana
Beni eledemedi işbu zamana
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Çü söyle sözüni cânân elinden
Haberdârdır gönül Hakdan Nebîden
Ferâgat menziline yol buluben
Virüpdür gönlünü şol Hızır Hâna
Eli bağlu kulun âlem dolıdur
Keremler sen şehün dâyim yolıdur
Sana hizmet kılan gayet ulıdur
Vireliden gönlüni sen Hızır Hâna
Bu dem Şâhım esirger ben kulını
Bilür sultan garîb kullar hâlini
Alur düşmüşlerün dâyim elini
Viripdür gönli çün sen bî-nişâna
Bana dünyada şol yeter ki dirler
Dolı Hızrun kulıdur hep bilürler
Anınçün himmet iderler erenler
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Cihânı tayy ile çün seyriderem
Saray-ı aşkda gör kim niderem
Cemâl-i pertevine dem ururam
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Bu aşkın bahrine dil zevrâk oldı
Ana hem cezbe nûrı revnâk oldı
Anı bu cezbe Hakka lâyık itdi
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Kilîd-i genc-i mahfî çün bulundı
Tılsım-ı ism-i a’zâm rast bilindi
Rızâ iklîmi pes zâhir göründi
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Bu Muhyiddini gör ki nitdi dirler
Hızır Hân himmetiyle yetdi dirler
Tarîk-i Hakkı tekmîl itdi dirler
Vireliden gönlüni şol Hızır Hâna
Bardakçı, Mehmet Necmeddin (2008). Eğirdir Zeynî Zâviyesi ve Şeyh Mehmed Çelebi Divanı (Hızırnâme). Eğirdir: yyy. 262-263.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 23.06.2013Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Beyân-ı Âsâr-ı Tecelli-i Rabbânî ve İhrâk Kerde-i Vücûd-ı Fânî ve Bekâ Kerde-i Vücûd-ı Hakkânî
Ah yine bu devran elinden kime şekvâ ideyin
Hâlümi arz itmekliğe aşk yoluna ben gideyin
Yakdı tecelli cânumı bildirdi hep ahvâlümi
Geydürdi vahdet şalunı aşk yoluna ben gideyin
Devlet beni devrân ider ummânda bahri gör nider
Gâh gâh beni hayran ider aşk yolına ben gideyin
Ol lî-maallah ilinün almış eline yolunı
Görmüş o halvet hâsını aşk yoluna ben gideyin
Kılmış nazar Hak özine bakmış o Hızrın yüzüne
İrdi çü Hızrın sırrına aşkı yoluna gideyin
Kande olur bir aşk eri bu mürde cân ola diri
Gördüm gelür üçler biri aşkı yoluna gideyin
Gördüm Horasandan gelür hep müşkili âsân kılur
Hâcetlerümi Hak virür aşkı yoluna gideyin
Zâhid bu sırrı bilmedi çün akla uygun bulmadı
Akl ile aşk cem olmadı aşkı yoluna gideyin
Hızrı bu Muhyiddini bilür arzı Hamîd içre olur
Gâyib erenleri bulur aşkı yoluna gideyin
Bardakçı, Mehmet Necmeddin (2008). Eğirdir Zeynî Zâviyesi ve Şeyh Mehmed Çelebi Divanı (Hızırnâme). Eğirdir: yyy. 153.
Beyân-ı Rumûz-ı Muhabbet ve Kunûz-ı Vahdet
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Geçürmedüm bu ömrümi yabana
Beni eledemedi işbu zamana
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Çü söyle sözüni cânân elinden
Haberdârdır gönül Hakdan Nebîden
Ferâgat menziline yol buluben
Virüpdür gönlünü şol Hızır Hâna
Eli bağlu kulun âlem dolıdur
Keremler sen şehün dâyim yolıdur
Sana hizmet kılan gayet ulıdur
Vireliden gönlüni sen Hızır Hâna
Bu dem Şâhım esirger ben kulını
Bilür sultan garîb kullar hâlini
Alur düşmüşlerün dâyim elini
Viripdür gönli çün sen bî-nişâna
Bana dünyada şol yeter ki dirler
Dolı Hızrun kulıdur hep bilürler
Anınçün himmet iderler erenler
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Cihânı tayy ile çün seyriderem
Saray-ı aşkda gör kim niderem
Cemâl-i pertevine dem ururam
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Bu aşkın bahrine dil zevrâk oldı
Ana hem cezbe nûrı revnâk oldı
Anı bu cezbe Hakka lâyık itdi
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Kilîd-i genc-i mahfî çün bulundı
Tılsım-ı ism-i a’zâm rast bilindi
Rızâ iklîmi pes zâhir göründi
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Bu Muhyiddini gör ki nitdi dirler
Hızır Hân himmetiyle yetdi dirler
Tarîk-i Hakkı tekmîl itdi dirler
Vireliden gönlüni şol Hızır Hâna
Bardakçı, Mehmet Necmeddin (2008). Eğirdir Zeynî Zâviyesi ve Şeyh Mehmed Çelebi Divanı (Hızırnâme). Eğirdir: yyy. 262-263.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Beyân-ı Âsâr-ı Tecelli-i Rabbânî ve İhrâk Kerde-i Vücûd-ı Fânî ve Bekâ Kerde-i Vücûd-ı Hakkânî
Ah yine bu devran elinden kime şekvâ ideyin
Hâlümi arz itmekliğe aşk yoluna ben gideyin
Yakdı tecelli cânumı bildirdi hep ahvâlümi
Geydürdi vahdet şalunı aşk yoluna ben gideyin
Devlet beni devrân ider ummânda bahri gör nider
Gâh gâh beni hayran ider aşk yolına ben gideyin
Ol lî-maallah ilinün almış eline yolunı
Görmüş o halvet hâsını aşk yoluna ben gideyin
Kılmış nazar Hak özine bakmış o Hızrın yüzüne
İrdi çü Hızrın sırrına aşkı yoluna gideyin
Kande olur bir aşk eri bu mürde cân ola diri
Gördüm gelür üçler biri aşkı yoluna gideyin
Gördüm Horasandan gelür hep müşkili âsân kılur
Hâcetlerümi Hak virür aşkı yoluna gideyin
Zâhid bu sırrı bilmedi çün akla uygun bulmadı
Akl ile aşk cem olmadı aşkı yoluna gideyin
Hızrı bu Muhyiddini bilür arzı Hamîd içre olur
Gâyib erenleri bulur aşkı yoluna gideyin
Bardakçı, Mehmet Necmeddin (2008). Eğirdir Zeynî Zâviyesi ve Şeyh Mehmed Çelebi Divanı (Hızırnâme). Eğirdir: yyy. 153.
Beyân-ı Rumûz-ı Muhabbet ve Kunûz-ı Vahdet
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Geçürmedüm bu ömrümi yabana
Beni eledemedi işbu zamana
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Çü söyle sözüni cânân elinden
Haberdârdır gönül Hakdan Nebîden
Ferâgat menziline yol buluben
Virüpdür gönlünü şol Hızır Hâna
Eli bağlu kulun âlem dolıdur
Keremler sen şehün dâyim yolıdur
Sana hizmet kılan gayet ulıdur
Vireliden gönlüni sen Hızır Hâna
Bu dem Şâhım esirger ben kulını
Bilür sultan garîb kullar hâlini
Alur düşmüşlerün dâyim elini
Viripdür gönli çün sen bî-nişâna
Bana dünyada şol yeter ki dirler
Dolı Hızrun kulıdur hep bilürler
Anınçün himmet iderler erenler
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Cihânı tayy ile çün seyriderem
Saray-ı aşkda gör kim niderem
Cemâl-i pertevine dem ururam
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Bu aşkın bahrine dil zevrâk oldı
Ana hem cezbe nûrı revnâk oldı
Anı bu cezbe Hakka lâyık itdi
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Kilîd-i genc-i mahfî çün bulundı
Tılsım-ı ism-i a’zâm rast bilindi
Rızâ iklîmi pes zâhir göründi
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Bu Muhyiddini gör ki nitdi dirler
Hızır Hân himmetiyle yetdi dirler
Tarîk-i Hakkı tekmîl itdi dirler
Vireliden gönlüni şol Hızır Hâna
Bardakçı, Mehmet Necmeddin (2008). Eğirdir Zeynî Zâviyesi ve Şeyh Mehmed Çelebi Divanı (Hızırnâme). Eğirdir: yyy. 262-263.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Beyân-ı Âsâr-ı Tecelli-i Rabbânî ve İhrâk Kerde-i Vücûd-ı Fânî ve Bekâ Kerde-i Vücûd-ı Hakkânî
Ah yine bu devran elinden kime şekvâ ideyin
Hâlümi arz itmekliğe aşk yoluna ben gideyin
Yakdı tecelli cânumı bildirdi hep ahvâlümi
Geydürdi vahdet şalunı aşk yoluna ben gideyin
Devlet beni devrân ider ummânda bahri gör nider
Gâh gâh beni hayran ider aşk yolına ben gideyin
Ol lî-maallah ilinün almış eline yolunı
Görmüş o halvet hâsını aşk yoluna ben gideyin
Kılmış nazar Hak özine bakmış o Hızrın yüzüne
İrdi çü Hızrın sırrına aşkı yoluna gideyin
Kande olur bir aşk eri bu mürde cân ola diri
Gördüm gelür üçler biri aşkı yoluna gideyin
Gördüm Horasandan gelür hep müşkili âsân kılur
Hâcetlerümi Hak virür aşkı yoluna gideyin
Zâhid bu sırrı bilmedi çün akla uygun bulmadı
Akl ile aşk cem olmadı aşkı yoluna gideyin
Hızrı bu Muhyiddini bilür arzı Hamîd içre olur
Gâyib erenleri bulur aşkı yoluna gideyin
Bardakçı, Mehmet Necmeddin (2008). Eğirdir Zeynî Zâviyesi ve Şeyh Mehmed Çelebi Divanı (Hızırnâme). Eğirdir: yyy. 153.
Beyân-ı Rumûz-ı Muhabbet ve Kunûz-ı Vahdet
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Geçürmedüm bu ömrümi yabana
Beni eledemedi işbu zamana
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Çü söyle sözüni cânân elinden
Haberdârdır gönül Hakdan Nebîden
Ferâgat menziline yol buluben
Virüpdür gönlünü şol Hızır Hâna
Eli bağlu kulun âlem dolıdur
Keremler sen şehün dâyim yolıdur
Sana hizmet kılan gayet ulıdur
Vireliden gönlüni sen Hızır Hâna
Bu dem Şâhım esirger ben kulını
Bilür sultan garîb kullar hâlini
Alur düşmüşlerün dâyim elini
Viripdür gönli çün sen bî-nişâna
Bana dünyada şol yeter ki dirler
Dolı Hızrun kulıdur hep bilürler
Anınçün himmet iderler erenler
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Cihânı tayy ile çün seyriderem
Saray-ı aşkda gör kim niderem
Cemâl-i pertevine dem ururam
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Bu aşkın bahrine dil zevrâk oldı
Ana hem cezbe nûrı revnâk oldı
Anı bu cezbe Hakka lâyık itdi
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Kilîd-i genc-i mahfî çün bulundı
Tılsım-ı ism-i a’zâm rast bilindi
Rızâ iklîmi pes zâhir göründi
Vireliden gönlümi şol Hızır Hâna
Bu Muhyiddini gör ki nitdi dirler
Hızır Hân himmetiyle yetdi dirler
Tarîk-i Hakkı tekmîl itdi dirler
Vireliden gönlüni şol Hızır Hâna
Bardakçı, Mehmet Necmeddin (2008). Eğirdir Zeynî Zâviyesi ve Şeyh Mehmed Çelebi Divanı (Hızırnâme). Eğirdir: yyy. 262-263.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ŞEYHÎ, Seyyid Mehmed Allâme Efendi | d. ? - ö. Şubat-Mart 1635 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | DÖNE | d. 1893 - ö. 1992 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ELİF YAĞLI (AK ELİF) | d. 1913 - ö. 05.01.1991 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ŞEYHÎ, Seyyid Mehmed Allâme Efendi | d. ? - ö. Şubat-Mart 1635 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | DÖNE | d. 1893 - ö. 1992 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ELİF YAĞLI (AK ELİF) | d. 1913 - ö. 05.01.1991 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ŞEYHÎ, Seyyid Mehmed Allâme Efendi | d. ? - ö. Şubat-Mart 1635 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | DÖNE | d. 1893 - ö. 1992 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ELİF YAĞLI (AK ELİF) | d. 1913 - ö. 05.01.1991 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | ŞEYHÎ, Seyyid Mehmed Allâme Efendi | d. ? - ö. Şubat-Mart 1635 | Meslek | Görüntüle |
11 | DÖNE | d. 1893 - ö. 1992 | Meslek | Görüntüle |
12 | ELİF YAĞLI (AK ELİF) | d. 1913 - ö. 05.01.1991 | Meslek | Görüntüle |
13 | ŞEYHÎ, Seyyid Mehmed Allâme Efendi | d. ? - ö. Şubat-Mart 1635 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | DÖNE | d. 1893 - ö. 1992 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ELİF YAĞLI (AK ELİF) | d. 1913 - ö. 05.01.1991 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | ŞEYHÎ, Seyyid Mehmed Allâme Efendi | d. ? - ö. Şubat-Mart 1635 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | DÖNE | d. 1893 - ö. 1992 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ELİF YAĞLI (AK ELİF) | d. 1913 - ö. 05.01.1991 | Madde Adı | Görüntüle |