MU'ÎN, Mehmed Mu'în Efendi

(d. ?/? - ö. 1063/1652-1653)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Mehmed'dir. İstanbul'a Selanik'ten gelmiş­tir. Şiirlerinde, "yardım eden, yardımcı" anlamına gelen "Mu'în" mahlasını kullanmıştır. XVII. yüzyıl şairlerinden olan Selânikli Mehmed Mu'în'in hayatı hakkındaki bilgiler pek azdır. Diğer taraftan şairin Dîvân'ında da kendisiyle ilgili fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Safâyî (Çapan 2005: 536), Rızâ (Erdağı 2002: 92; Zavotçu 2009: 206), Beliğ (Abdulkadiroğlu 1999: 386) ve Mucîb (Altun, 1997: 58) gibi tezkirelerde, onun Selânikli olduğu, İstanbul'a geldiği, tahsilini tamamladıktan sonra çeşitli beldelerde kadılık yaptığı bilgisi verilmiştir. 

Selânikli Mehmed Mu'în Efendi'nin divanında bulunan bir gazelinde Kazasker Çivi-zâde Mehmet Efendi'den “Dürretü't-tâc-ı Çivi-zâde Mehemmed Çelebi/Ya’ni ki vâsıtatü'l-'akd-i mehâdîm-i kirâm// Kurretül-'ayn-ı hayâ efzal-i hayl-i 'ulemâ/Dil-nevâz-ı fuzalâ eşref-i eşrâf-ı 'ızâm” (Savran 2010: 106) şeklinde bahsetmesi onun XVII. yüzyıl şairlerinden olduğu görüşünü kuvvetlendirmiştir. Anadolu ve Rûmeli Kazaskerliğinde bulunan Çivi-zâde'nin H.1061 (M.1650-51) tarihinde ölmüş olması yukarıda da belirtildiği üzere Mu'în'in yaşadığı dönem ve hüviyetinin belirlenmesi hususunda etkili olmuştur. Zira Mu'în'in kendisin­den sitayişle bahsettiği Mehmed Efendi Süleymaniye Medresesi müderrisliğine kadar yükseldikten sonra 1614'te kadılığa geçerek Şam, Mısır, Galata, Bursa, Edirne, İstanbul kadılıklarında; Anadolu ve Rumeli Kazaskerliğinde bulunmuş ve 1061/1651'de vefat etmiştir (İpşirli 1993: 349).

Selânikli Mehmed Mu'în Efendi'nin ölüm tarihi ile ilgili he­men hemen bütün kaynaklar fikir birliği içindedir. Şairin ölüm tarihi, Safâyî Tezkiresi'nde "Bin altmış üç tarihinde fevt olmışdur" , Şekâ'ikü'n-Nu'mâniyye'de ise "Bin altmış üç senesi hududunda fevt oldı" ifadeleriyle verilir (Özcan 1989: 700). Mu'în, yukarıdaki ifadelerin delalet ettiği H. 1063 (M. 1652-53) tarihinde ve­fat etmiştir.

Şairin elimizde bulunan tek eseri Dîvân’ıdır. Söz konusu divanın tek yazma nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi T.692/3 numarada kayıtlıdır. Mu'în Dîvânı yayımlanmıştır (Savran 2010). Dîvânda "fe'ilâtün" tef’ilesi ile yazılmış bahr-i tavîlden 1 nazım, 7 kaside, 83 gazel, Şeyhülislâm Yahyâ'nın gazeline yazılmış 1 tahmis, 1 kıt'a ve 3 müfred vardır.

Selânikli Mehmed Mu'în'in şiiri ve sanatı hakkında devrin kaynaklarından Safâyî ve Rızâ tezkirelerinde birtakım değerlendirme­lere rastlamak mümkündür. Safâyî, Mu'în'in 17. yüzyıl şairlerinden olduğunu vurgulayarak onun şiiriyle ilgili "şîrîn-dehân” nitelendirmesinde bulunur. Rızâ ise şairin, çağdaşı olduğuna işaret etmiş ve Mu'în'in, zamanın belâgat sahibi sanatçılarından olduğunu belirtmiştir.

Şairin gerek müderrislik gerekse kadılık gibi görevlerde bulunması yönüyle Arapça ve Farsçayı iyi derecede bildiğini söylemek mümkündür. Divanın başında yer alan "bahr-i tavîl" de Mu'în'in bu yönünü gösterir niteliktedir. Süslü ve sanatlı bir dil ile yazılmış olan söz konusu bahr-i tavîlde dînî ve tasavvufi unsurların ağır bastığı gözlenmektedir.

Mu'în'in gazellerindeki üslûbunun rindâne ve âşıkane oldu­ğunu söylemek mümkündür. Bu yönden bakıldığında şairin, meslekî yakınlık duyduğu Şeyhülislâm Yahyâ'dan etkilendiği söylenebilir. Şiirlerinde umumiyetle sade bir dil kullanmıştır. Nef’î etkisi görülen kasidelerinde zaman zaman Arapça- Farsça kelime ve terkiplerin etkisiyle dil ağırlaşsa da özellikle gazellerinde genelde sade bir dil kullanma eğilimindedir. Gazellerinin çoğunu 5 beyit olarak yazan Mu'în, diğer divan şairleri gibi şiirlerini anlam ve ahenk yönünden zenginleştirmek için çeşitli söz sanatlarına da başvurmuştur.

 Mu'în, şiirlerinde Osmanlı Şairlerinin yanında Attâr, Sahbân, Zahîr-i Faryâbî, Hâfız, Hâkânî, Kemâl-i Isfahânî, Vassâf ve Antere gibi Arap ve İran edebiyatının önde gelen isimlerine de yer vermiştir. Divanda bulunan 14 numaralı gazel Bâkî’nin “teşnedür” redifli gazeline naziredir. Şair, XVII. yüzyılın önemli gazel şairlerinden Şeyhülislâm Yahyâ'nın "bilmez beni" redifli gazelini de tahmis etmiş ve ona olan saygı ve muhabbetini dile getirmiştir.

   

 

 

Kaynakça

Abdulkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ, Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'âr. Ankara: AKM Yay.

Aksoyak, İsmail Hakkı (2007). “Anadolu Sahasında İlk Bahr-i Tavîl Ahmed Paşa’nın mıdır?”. Turkish Studies. (2/4).

Altun, Kudet (hzl.) (1997). Tezkire-i Mucîb. Ankara: AKM Yay.

Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkiretü’ş-Şu’arâ (Nuhbetü'l-Âsâr Min-Fevâ'idi'l-Eş'âr) İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay.

Çeltik, Halil (2008). Divan Sahibi Rumeli Şairlerinin Şiir Dünyası. Ankara: MEB Yay.

Erdağı, Sadık (hzl.) (2002).Rızâ Tezkiresi. Ankara: Kalkan Matbaası.

İpekten, Haluk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KB Yay.

İpşirli, Mehmet (1993). “Şeyhülislâm Mehmed Efendi”. İslâm Ansiklopedisi. C. 8. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 349.

İsen, Mustafa (1997). “Tezkireler Işığında Divan Edebiyatına Bakışlar: “Osmanlı Kültür Coğrafyasına Bakış; Divan Şairlerinin Meslekî Konumları”. Ötelerden Bir Ses (Divan Edebiyatı ve Balkanlarda Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler). Ankara: Akçağ Yay.

Kavruk, Hasan ( 2001). Şeyhülislâm Yahyâ Divanı. Ankara: MEB Yay.

Komisyon, (1969). İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Katalogu. C. II. İstanbul: MEB Yay.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.)(2001). Mehmed Nâil Tuman Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay. 

Küçük, Sabahattin (1994). Bâkî Divanı. Ankara: TDK Yay.

Özcan, Abdülkadir (1989). Şekâ’ikü’n-Nu’mâniyye ve Zeyilleri. İstanbul: Çağrı Yay.

Pakalın, M. Zeki (1971). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü. İstanbul: MEB Yay.

Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay.

Zavotçu, Gencay (hzl.) (2009). Rızâ Tezkiresi. İstanbul: Sahaflar Kitap Sarayı.

 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. ÖMER SAVRAN
Yayın Tarihi: 20.09.2013
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün

Cânâ şarâb-ı la’lüne la’l-i Bedahşân teşnedür

Âb-ı ruh-ı gül-gûnuna gül-berg-i handân teşnedür

 

Turrende mâyil ruhlarun âyîne tenhâ-dil degül

Âb-ı sehâb-ı rahmete kâfir müselmân teşnedür

 

Sîr-âb ider sunma şarâb erbâb-ı bezmi sâkiyâ

Nûş itme ki la’lün zülâlün cümle yârân teşnedür 

 

Gâhî diriğ itme içür ağyâre birkaç tîgüni

Hûn-ı ‘adûya hüsrevâ şemşîr-i bürrân teşnedür

 

Ben kim Mu’înâ zerreveş bir mûr-ı bî-mikdâr iken

Âb-ı hayât-ı nazmuma rûh-ı Süleymân teşnedür 

(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 79)

 

Gazel

mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ'îlün 

Hatun tahrîrini keşf-i rumûz-ı bâdedür dirler

Kitâb-ı hüsne târ-ı kâkülün şîrâzedür dirler

 

Hevâ evc-i belâda nağme-i şeh-nâzdur ammâ

Makâm-ı aşk-ı uşşâk içre hûb âğâzedür dirler

 

Anunçün her biri bir dem ayılmaz mest ü âlûde

Şarâb-ı şevka rindânun dili cemmâzedür dirler

 

Dükân-ı aşka ölçüp dolmayınca bir kadem varma

Metâ-ı derd ü mihnet hayli bî-endâzedür dirler

 

N'ola erbâb-ı dil bir dem düşirmezse dehânından

Mu'înün şi’rine şîrîn zebânı tâzedür dirler 

(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 84) 

Gazel

fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün

Bâğda gayret-i kaddünle ider serv hırâm

Reşk-i reftârun ile kılsa n'ola kebk hırâm

 

Göreli la’l ü leb-i tâb-ı ruh-ı gül-gûnun

Hacletinden kızarırsa izz ü peymâne müdâm

 

Câm-ı la’l-i lebüni gayrilere lutf eyler

Bana bir cür’a da sunmaz felek-i nâ-fercâm

 

Hattun esrârı beni vâlih ü hayrân itdi

Her gören şimdi sanur mest-i şarâb-ı gül-fâm

 

Her gören hatt-ı ruhun dir ne güzel yazılmış

Nâme-i mihr-i vefâ üzre hutût-ı erkâm

 

Gönline düşmese sevdâ-yı sevâd-ı çeşmün

Gözlerin açmaz idi şimdi nihâl-i bâdâm

 

Reşk ider nâdire-i medhüne mânend-i Mû’in

Cân-ı Sahbân-ı Arab rûh-ı Zahîr-i a’câm

 

Dürer-i aklumı gam hayli perişân itdi

Vâ benüm hâlüme silk-i dile olmazsa nizâm

 

Dürretü't-tâc Çivi-zâde Mehemmed Çelebi

Ya’ni ki vâsıtatü'l-‘akd-i mehâdim-i kirâm

 

Kurretü’l-‘ayn-ı hayâ efzal-i hayl-i ‘ulemâ

Dil-nevâz-ı fuzalâ eşref-i eşrâf-ı ‘ızâm

 

Dilerüz her güni anun ola mânend-i ‘ubeyd

Dâ’imâ destini takbîl ideler cümle enâm 

(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 105) 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1TAYYİB, Selaniklid. ? - ö. 1843 ds.Doğum YeriGörüntüle
2M.Akil Koyuncud. 1886 - ö. 8 Mart 1977Doğum YeriGörüntüle
3AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşıd. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702Doğum YeriGörüntüle
4TAYYİB, Selaniklid. ? - ö. 1843 ds.Doğum YılıGörüntüle
5M.Akil Koyuncud. 1886 - ö. 8 Mart 1977Doğum YılıGörüntüle
6AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşıd. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702Doğum YılıGörüntüle
7TAYYİB, Selaniklid. ? - ö. 1843 ds.Ölüm YılıGörüntüle
8M.Akil Koyuncud. 1886 - ö. 8 Mart 1977Ölüm YılıGörüntüle
9AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşıd. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702Ölüm YılıGörüntüle
10TAYYİB, Selaniklid. ? - ö. 1843 ds.MeslekGörüntüle
11M.Akil Koyuncud. 1886 - ö. 8 Mart 1977MeslekGörüntüle
12AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşıd. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702MeslekGörüntüle
13TAYYİB, Selaniklid. ? - ö. 1843 ds.Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14M.Akil Koyuncud. 1886 - ö. 8 Mart 1977Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşıd. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16TAYYİB, Selaniklid. ? - ö. 1843 ds.Madde AdıGörüntüle
17M.Akil Koyuncud. 1886 - ö. 8 Mart 1977Madde AdıGörüntüle
18AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşıd. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702Madde AdıGörüntüle