Madde Detay
MU'ÎN, Mehmed Mu'în Efendi
(d. ?/? - ö. 1063/1652-1653)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmed'dir. İstanbul'a Selanik'ten gelmiştir. Şiirlerinde, "yardım eden, yardımcı" anlamına gelen "Mu'în" mahlasını kullanmıştır. XVII. yüzyıl şairlerinden olan Selânikli Mehmed Mu'în'in hayatı hakkındaki bilgiler pek azdır. Diğer taraftan şairin Dîvân'ında da kendisiyle ilgili fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Safâyî (Çapan 2005: 536), Rızâ (Erdağı 2002: 92; Zavotçu 2009: 206), Beliğ (Abdulkadiroğlu 1999: 386) ve Mucîb (Altun, 1997: 58) gibi tezkirelerde, onun Selânikli olduğu, İstanbul'a geldiği, tahsilini tamamladıktan sonra çeşitli beldelerde kadılık yaptığı bilgisi verilmiştir.
Selânikli Mehmed Mu'în Efendi'nin divanında bulunan bir gazelinde Kazasker Çivi-zâde Mehmet Efendi'den “Dürretü't-tâc-ı Çivi-zâde Mehemmed Çelebi/Ya’ni ki vâsıtatü'l-'akd-i mehâdîm-i kirâm// Kurretü’l-'ayn-ı hayâ efzal-i hayl-i 'ulemâ/Dil-nevâz-ı fuzalâ eşref-i eşrâf-ı 'ızâm” (Savran 2010: 106) şeklinde bahsetmesi onun XVII. yüzyıl şairlerinden olduğu görüşünü kuvvetlendirmiştir. Anadolu ve Rûmeli Kazaskerliğinde bulunan Çivi-zâde'nin H.1061 (M.1650-51) tarihinde ölmüş olması yukarıda da belirtildiği üzere Mu'în'in yaşadığı dönem ve hüviyetinin belirlenmesi hususunda etkili olmuştur. Zira Mu'în'in kendisinden sitayişle bahsettiği Mehmed Efendi Süleymaniye Medresesi müderrisliğine kadar yükseldikten sonra 1614'te kadılığa geçerek Şam, Mısır, Galata, Bursa, Edirne, İstanbul kadılıklarında; Anadolu ve Rumeli Kazaskerliğinde bulunmuş ve 1061/1651'de vefat etmiştir (İpşirli 1993: 349).
Selânikli Mehmed Mu'în Efendi'nin ölüm tarihi ile ilgili hemen hemen bütün kaynaklar fikir birliği içindedir. Şairin ölüm tarihi, Safâyî Tezkiresi'nde "Bin altmış üç tarihinde fevt olmışdur" , Şekâ'ikü'n-Nu'mâniyye'de ise "Bin altmış üç senesi hududunda fevt oldı" ifadeleriyle verilir (Özcan 1989: 700). Mu'în, yukarıdaki ifadelerin delalet ettiği H. 1063 (M. 1652-53) tarihinde vefat etmiştir.
Şairin elimizde bulunan tek eseri Dîvân’ıdır. Söz konusu divanın tek yazma nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi T.692/3 numarada kayıtlıdır. Mu'în Dîvânı yayımlanmıştır (Savran 2010). Dîvânda "fe'ilâtün" tef’ilesi ile yazılmış bahr-i tavîlden 1 nazım, 7 kaside, 83 gazel, Şeyhülislâm Yahyâ'nın gazeline yazılmış 1 tahmis, 1 kıt'a ve 3 müfred vardır.
Selânikli Mehmed Mu'în'in şiiri ve sanatı hakkında devrin kaynaklarından Safâyî ve Rızâ tezkirelerinde birtakım değerlendirmelere rastlamak mümkündür. Safâyî, Mu'în'in 17. yüzyıl şairlerinden olduğunu vurgulayarak onun şiiriyle ilgili "şîrîn-dehân” nitelendirmesinde bulunur. Rızâ ise şairin, çağdaşı olduğuna işaret etmiş ve Mu'în'in, zamanın belâgat sahibi sanatçılarından olduğunu belirtmiştir.
Şairin gerek müderrislik gerekse kadılık gibi görevlerde bulunması yönüyle Arapça ve Farsçayı iyi derecede bildiğini söylemek mümkündür. Divanın başında yer alan "bahr-i tavîl" de Mu'în'in bu yönünü gösterir niteliktedir. Süslü ve sanatlı bir dil ile yazılmış olan söz konusu bahr-i tavîlde dînî ve tasavvufi unsurların ağır bastığı gözlenmektedir.
Mu'în'in gazellerindeki üslûbunun rindâne ve âşıkane olduğunu söylemek mümkündür. Bu yönden bakıldığında şairin, meslekî yakınlık duyduğu Şeyhülislâm Yahyâ'dan etkilendiği söylenebilir. Şiirlerinde umumiyetle sade bir dil kullanmıştır. Nef’î etkisi görülen kasidelerinde zaman zaman Arapça- Farsça kelime ve terkiplerin etkisiyle dil ağırlaşsa da özellikle gazellerinde genelde sade bir dil kullanma eğilimindedir. Gazellerinin çoğunu 5 beyit olarak yazan Mu'în, diğer divan şairleri gibi şiirlerini anlam ve ahenk yönünden zenginleştirmek için çeşitli söz sanatlarına da başvurmuştur.
Mu'în, şiirlerinde Osmanlı Şairlerinin yanında Attâr, Sahbân, Zahîr-i Faryâbî, Hâfız, Hâkânî, Kemâl-i Isfahânî, Vassâf ve Antere gibi Arap ve İran edebiyatının önde gelen isimlerine de yer vermiştir. Divanda bulunan 14 numaralı gazel Bâkî’nin “teşnedür” redifli gazeline naziredir. Şair, XVII. yüzyılın önemli gazel şairlerinden Şeyhülislâm Yahyâ'nın "bilmez beni" redifli gazelini de tahmis etmiş ve ona olan saygı ve muhabbetini dile getirmiştir.
Kaynakça
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ, Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'âr. Ankara: AKM Yay.
Aksoyak, İsmail Hakkı (2007). “Anadolu Sahasında İlk Bahr-i Tavîl Ahmed Paşa’nın mıdır?”. Turkish Studies. (2/4).
Altun, Kudet (hzl.) (1997). Tezkire-i Mucîb. Ankara: AKM Yay.
Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkiretü’ş-Şu’arâ (Nuhbetü'l-Âsâr Min-Fevâ'idi'l-Eş'âr) İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay.
Çeltik, Halil (2008). Divan Sahibi Rumeli Şairlerinin Şiir Dünyası. Ankara: MEB Yay.
Erdağı, Sadık (hzl.) (2002).Rızâ Tezkiresi. Ankara: Kalkan Matbaası.
İpekten, Haluk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KB Yay.
İpşirli, Mehmet (1993). “Şeyhülislâm Mehmed Efendi”. İslâm Ansiklopedisi. C. 8. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 349.
İsen, Mustafa (1997). “Tezkireler Işığında Divan Edebiyatına Bakışlar: “Osmanlı Kültür Coğrafyasına Bakış; Divan Şairlerinin Meslekî Konumları”. Ötelerden Bir Ses (Divan Edebiyatı ve Balkanlarda Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler). Ankara: Akçağ Yay.
Kavruk, Hasan ( 2001). Şeyhülislâm Yahyâ Divanı. Ankara: MEB Yay.
Komisyon, (1969). İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Katalogu. C. II. İstanbul: MEB Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.)(2001). Mehmed Nâil Tuman Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Küçük, Sabahattin (1994). Bâkî Divanı. Ankara: TDK Yay.
Özcan, Abdülkadir (1989). Şekâ’ikü’n-Nu’mâniyye ve Zeyilleri. İstanbul: Çağrı Yay.
Pakalın, M. Zeki (1971). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü. İstanbul: MEB Yay.
Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay.
Zavotçu, Gencay (hzl.) (2009). Rızâ Tezkiresi. İstanbul: Sahaflar Kitap Sarayı.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. ÖMER SAVRANYayın Tarihi: 20.09.2013Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün
Cânâ şarâb-ı la’lüne la’l-i Bedahşân teşnedür
Âb-ı ruh-ı gül-gûnuna gül-berg-i handân teşnedür
Turrende mâyil ruhlarun âyîne tenhâ-dil degül
Âb-ı sehâb-ı rahmete kâfir müselmân teşnedür
Sîr-âb ider sunma şarâb erbâb-ı bezmi sâkiyâ
Nûş itme ki la’lün zülâlün cümle yârân teşnedür
Gâhî diriğ itme içür ağyâre birkaç tîgüni
Hûn-ı ‘adûya hüsrevâ şemşîr-i bürrân teşnedür
Ben kim Mu’înâ zerreveş bir mûr-ı bî-mikdâr iken
Âb-ı hayât-ı nazmuma rûh-ı Süleymân teşnedür
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 79)
Gazel
mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ'îlün
Hatun tahrîrini keşf-i rumûz-ı bâdedür dirler
Kitâb-ı hüsne târ-ı kâkülün şîrâzedür dirler
Hevâ evc-i belâda nağme-i şeh-nâzdur ammâ
Makâm-ı aşk-ı uşşâk içre hûb âğâzedür dirler
Anunçün her biri bir dem ayılmaz mest ü âlûde
Şarâb-ı şevka rindânun dili cemmâzedür dirler
Dükân-ı aşka ölçüp dolmayınca bir kadem varma
Metâ-ı derd ü mihnet hayli bî-endâzedür dirler
N'ola erbâb-ı dil bir dem düşirmezse dehânından
Mu'înün şi’rine şîrîn zebânı tâzedür dirler
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 84)
Gazel
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
Bâğda gayret-i kaddünle ider serv hırâm
Reşk-i reftârun ile kılsa n'ola kebk hırâm
Göreli la’l ü leb-i tâb-ı ruh-ı gül-gûnun
Hacletinden kızarırsa izz ü peymâne müdâm
Câm-ı la’l-i lebüni gayrilere lutf eyler
Bana bir cür’a da sunmaz felek-i nâ-fercâm
Hattun esrârı beni vâlih ü hayrân itdi
Her gören şimdi sanur mest-i şarâb-ı gül-fâm
Her gören hatt-ı ruhun dir ne güzel yazılmış
Nâme-i mihr-i vefâ üzre hutût-ı erkâm
Gönline düşmese sevdâ-yı sevâd-ı çeşmün
Gözlerin açmaz idi şimdi nihâl-i bâdâm
Reşk ider nâdire-i medhüne mânend-i Mû’in
Cân-ı Sahbân-ı Arab rûh-ı Zahîr-i a’câm
Dürer-i aklumı gam hayli perişân itdi
Vâ benüm hâlüme silk-i dile olmazsa nizâm
Dürretü't-tâc Çivi-zâde Mehemmed Çelebi
Ya’ni ki vâsıtatü'l-‘akd-i mehâdim-i kirâm
Kurretü’l-‘ayn-ı hayâ efzal-i hayl-i ‘ulemâ
Dil-nevâz-ı fuzalâ eşref-i eşrâf-ı ‘ızâm
Dilerüz her güni anun ola mânend-i ‘ubeyd
Dâ’imâ destini takbîl ideler cümle enâm
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 105)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 20.09.2013Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün
Cânâ şarâb-ı la’lüne la’l-i Bedahşân teşnedür
Âb-ı ruh-ı gül-gûnuna gül-berg-i handân teşnedür
Turrende mâyil ruhlarun âyîne tenhâ-dil degül
Âb-ı sehâb-ı rahmete kâfir müselmân teşnedür
Sîr-âb ider sunma şarâb erbâb-ı bezmi sâkiyâ
Nûş itme ki la’lün zülâlün cümle yârân teşnedür
Gâhî diriğ itme içür ağyâre birkaç tîgüni
Hûn-ı ‘adûya hüsrevâ şemşîr-i bürrân teşnedür
Ben kim Mu’înâ zerreveş bir mûr-ı bî-mikdâr iken
Âb-ı hayât-ı nazmuma rûh-ı Süleymân teşnedür
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 79)
Gazel
mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ'îlün
Hatun tahrîrini keşf-i rumûz-ı bâdedür dirler
Kitâb-ı hüsne târ-ı kâkülün şîrâzedür dirler
Hevâ evc-i belâda nağme-i şeh-nâzdur ammâ
Makâm-ı aşk-ı uşşâk içre hûb âğâzedür dirler
Anunçün her biri bir dem ayılmaz mest ü âlûde
Şarâb-ı şevka rindânun dili cemmâzedür dirler
Dükân-ı aşka ölçüp dolmayınca bir kadem varma
Metâ-ı derd ü mihnet hayli bî-endâzedür dirler
N'ola erbâb-ı dil bir dem düşirmezse dehânından
Mu'înün şi’rine şîrîn zebânı tâzedür dirler
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 84)
Gazel
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
Bâğda gayret-i kaddünle ider serv hırâm
Reşk-i reftârun ile kılsa n'ola kebk hırâm
Göreli la’l ü leb-i tâb-ı ruh-ı gül-gûnun
Hacletinden kızarırsa izz ü peymâne müdâm
Câm-ı la’l-i lebüni gayrilere lutf eyler
Bana bir cür’a da sunmaz felek-i nâ-fercâm
Hattun esrârı beni vâlih ü hayrân itdi
Her gören şimdi sanur mest-i şarâb-ı gül-fâm
Her gören hatt-ı ruhun dir ne güzel yazılmış
Nâme-i mihr-i vefâ üzre hutût-ı erkâm
Gönline düşmese sevdâ-yı sevâd-ı çeşmün
Gözlerin açmaz idi şimdi nihâl-i bâdâm
Reşk ider nâdire-i medhüne mânend-i Mû’in
Cân-ı Sahbân-ı Arab rûh-ı Zahîr-i a’câm
Dürer-i aklumı gam hayli perişân itdi
Vâ benüm hâlüme silk-i dile olmazsa nizâm
Dürretü't-tâc Çivi-zâde Mehemmed Çelebi
Ya’ni ki vâsıtatü'l-‘akd-i mehâdim-i kirâm
Kurretü’l-‘ayn-ı hayâ efzal-i hayl-i ‘ulemâ
Dil-nevâz-ı fuzalâ eşref-i eşrâf-ı ‘ızâm
Dilerüz her güni anun ola mânend-i ‘ubeyd
Dâ’imâ destini takbîl ideler cümle enâm
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 105)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün
Cânâ şarâb-ı la’lüne la’l-i Bedahşân teşnedür
Âb-ı ruh-ı gül-gûnuna gül-berg-i handân teşnedür
Turrende mâyil ruhlarun âyîne tenhâ-dil degül
Âb-ı sehâb-ı rahmete kâfir müselmân teşnedür
Sîr-âb ider sunma şarâb erbâb-ı bezmi sâkiyâ
Nûş itme ki la’lün zülâlün cümle yârân teşnedür
Gâhî diriğ itme içür ağyâre birkaç tîgüni
Hûn-ı ‘adûya hüsrevâ şemşîr-i bürrân teşnedür
Ben kim Mu’înâ zerreveş bir mûr-ı bî-mikdâr iken
Âb-ı hayât-ı nazmuma rûh-ı Süleymân teşnedür
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 79)
Gazel
mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ'îlün
Hatun tahrîrini keşf-i rumûz-ı bâdedür dirler
Kitâb-ı hüsne târ-ı kâkülün şîrâzedür dirler
Hevâ evc-i belâda nağme-i şeh-nâzdur ammâ
Makâm-ı aşk-ı uşşâk içre hûb âğâzedür dirler
Anunçün her biri bir dem ayılmaz mest ü âlûde
Şarâb-ı şevka rindânun dili cemmâzedür dirler
Dükân-ı aşka ölçüp dolmayınca bir kadem varma
Metâ-ı derd ü mihnet hayli bî-endâzedür dirler
N'ola erbâb-ı dil bir dem düşirmezse dehânından
Mu'înün şi’rine şîrîn zebânı tâzedür dirler
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 84)
Gazel
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
Bâğda gayret-i kaddünle ider serv hırâm
Reşk-i reftârun ile kılsa n'ola kebk hırâm
Göreli la’l ü leb-i tâb-ı ruh-ı gül-gûnun
Hacletinden kızarırsa izz ü peymâne müdâm
Câm-ı la’l-i lebüni gayrilere lutf eyler
Bana bir cür’a da sunmaz felek-i nâ-fercâm
Hattun esrârı beni vâlih ü hayrân itdi
Her gören şimdi sanur mest-i şarâb-ı gül-fâm
Her gören hatt-ı ruhun dir ne güzel yazılmış
Nâme-i mihr-i vefâ üzre hutût-ı erkâm
Gönline düşmese sevdâ-yı sevâd-ı çeşmün
Gözlerin açmaz idi şimdi nihâl-i bâdâm
Reşk ider nâdire-i medhüne mânend-i Mû’in
Cân-ı Sahbân-ı Arab rûh-ı Zahîr-i a’câm
Dürer-i aklumı gam hayli perişân itdi
Vâ benüm hâlüme silk-i dile olmazsa nizâm
Dürretü't-tâc Çivi-zâde Mehemmed Çelebi
Ya’ni ki vâsıtatü'l-‘akd-i mehâdim-i kirâm
Kurretü’l-‘ayn-ı hayâ efzal-i hayl-i ‘ulemâ
Dil-nevâz-ı fuzalâ eşref-i eşrâf-ı ‘ızâm
Dilerüz her güni anun ola mânend-i ‘ubeyd
Dâ’imâ destini takbîl ideler cümle enâm
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 105)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün müstef’ilün
Cânâ şarâb-ı la’lüne la’l-i Bedahşân teşnedür
Âb-ı ruh-ı gül-gûnuna gül-berg-i handân teşnedür
Turrende mâyil ruhlarun âyîne tenhâ-dil degül
Âb-ı sehâb-ı rahmete kâfir müselmân teşnedür
Sîr-âb ider sunma şarâb erbâb-ı bezmi sâkiyâ
Nûş itme ki la’lün zülâlün cümle yârân teşnedür
Gâhî diriğ itme içür ağyâre birkaç tîgüni
Hûn-ı ‘adûya hüsrevâ şemşîr-i bürrân teşnedür
Ben kim Mu’înâ zerreveş bir mûr-ı bî-mikdâr iken
Âb-ı hayât-ı nazmuma rûh-ı Süleymân teşnedür
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 79)
Gazel
mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ'îlün
Hatun tahrîrini keşf-i rumûz-ı bâdedür dirler
Kitâb-ı hüsne târ-ı kâkülün şîrâzedür dirler
Hevâ evc-i belâda nağme-i şeh-nâzdur ammâ
Makâm-ı aşk-ı uşşâk içre hûb âğâzedür dirler
Anunçün her biri bir dem ayılmaz mest ü âlûde
Şarâb-ı şevka rindânun dili cemmâzedür dirler
Dükân-ı aşka ölçüp dolmayınca bir kadem varma
Metâ-ı derd ü mihnet hayli bî-endâzedür dirler
N'ola erbâb-ı dil bir dem düşirmezse dehânından
Mu'înün şi’rine şîrîn zebânı tâzedür dirler
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 84)
Gazel
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
Bâğda gayret-i kaddünle ider serv hırâm
Reşk-i reftârun ile kılsa n'ola kebk hırâm
Göreli la’l ü leb-i tâb-ı ruh-ı gül-gûnun
Hacletinden kızarırsa izz ü peymâne müdâm
Câm-ı la’l-i lebüni gayrilere lutf eyler
Bana bir cür’a da sunmaz felek-i nâ-fercâm
Hattun esrârı beni vâlih ü hayrân itdi
Her gören şimdi sanur mest-i şarâb-ı gül-fâm
Her gören hatt-ı ruhun dir ne güzel yazılmış
Nâme-i mihr-i vefâ üzre hutût-ı erkâm
Gönline düşmese sevdâ-yı sevâd-ı çeşmün
Gözlerin açmaz idi şimdi nihâl-i bâdâm
Reşk ider nâdire-i medhüne mânend-i Mû’in
Cân-ı Sahbân-ı Arab rûh-ı Zahîr-i a’câm
Dürer-i aklumı gam hayli perişân itdi
Vâ benüm hâlüme silk-i dile olmazsa nizâm
Dürretü't-tâc Çivi-zâde Mehemmed Çelebi
Ya’ni ki vâsıtatü'l-‘akd-i mehâdim-i kirâm
Kurretü’l-‘ayn-ı hayâ efzal-i hayl-i ‘ulemâ
Dil-nevâz-ı fuzalâ eşref-i eşrâf-ı ‘ızâm
Dilerüz her güni anun ola mânend-i ‘ubeyd
Dâ’imâ destini takbîl ideler cümle enâm
(Savran, Ömer (hzl.) (2010). Muîn Dîvânı. [İnceleme-Metin-Sözlük-Dizin]. İstanbul: Dijital Sanat Yay. 105)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | TAYYİB, Selanikli | d. ? - ö. 1843 ds. | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | M.Akil Koyuncu | d. 1886 - ö. 8 Mart 1977 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşı | d. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | TAYYİB, Selanikli | d. ? - ö. 1843 ds. | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | M.Akil Koyuncu | d. 1886 - ö. 8 Mart 1977 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşı | d. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | TAYYİB, Selanikli | d. ? - ö. 1843 ds. | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | M.Akil Koyuncu | d. 1886 - ö. 8 Mart 1977 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşı | d. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | TAYYİB, Selanikli | d. ? - ö. 1843 ds. | Meslek | Görüntüle |
11 | M.Akil Koyuncu | d. 1886 - ö. 8 Mart 1977 | Meslek | Görüntüle |
12 | AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşı | d. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702 | Meslek | Görüntüle |
13 | TAYYİB, Selanikli | d. ? - ö. 1843 ds. | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | M.Akil Koyuncu | d. 1886 - ö. 8 Mart 1977 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşı | d. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | TAYYİB, Selanikli | d. ? - ö. 1843 ds. | Madde Adı | Görüntüle |
17 | M.Akil Koyuncu | d. 1886 - ö. 8 Mart 1977 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | AHMED DEDE/ÂŞIK, Müneccimbaşı | d. 1631-32 - ö. 28 Şubat 1702 | Madde Adı | Görüntüle |