Madde Detay
RÛHÎ
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Doğum yılı ve ailesine ait kaynaklarda bilgi bulunmamakla birlikte Dîvân’ından hareketle Sivaslı Rûhî ilgili bazı bilgilere ulaşılmaktadır. Eşinin vefatı üzerine yazdığı 1270/1853 tarihli bir tarih manzumesindeki “Bakmadı pîrligime yolda bırakdı gitdi” (Rûhî vr. 23b) mısrasından Sivaslı Rûhî'nin bu tarihte ihtiyarlık devresinde olduğunu anlıyoruz. Bu ihtiyarlık devresinde 60-65’li yaşlarda olduğu varsayılırsa 1790’lı yıllarda doğmuş olduğu düşünülebilir. Sultân Abdülmecîd Hân’a (slt. 1839-1861) yazdığı bir kasideden de onun Abdülmecîd Hân'ın saltanat yıllarında hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Vehbi Cem Aşkun, Sivas Şairleri adlı antolojisinde Rûhî ile Sıdkı Efendi’nin samimi dost olduğundan, Tokat ve Merzifon civarındaki kimi cönklere adının geçtiğinden söz etmektedir (1948: 269-270). Yine aynı eserde Sıdkı Efendi ile ilgili olarak Sivas’ın Seyitpaşa Mahallesi'nde oturduğu bilgisi de verilmiştir (1948: 259). Bu bilgiler ışığında Rûhî’nin de aynı mahallede ikamet etmiş olabileceği düşünülebilir. Bir şiirinde (Rûhî vr. 20a-20b) evinin yıkıldığını ve maddi sıkıntı içerisinde olduğunu dile getirmesinden Rûhî’nin ömrünün fakr u zaruret içinde geçtiği anlaşılmaktadır. Rûhî, Sıdkı Efendi’nin düşkünlüğünü ve fakirliğini bir beyitte şöyle anlatır: “Gördi Sıdkî de bu rütbe hâl-i âşüfteligin / Rûhî esnâflık ile hâline meşkûr oldı” (Rûhî vr. 16a). Bu beyitten Rûhî’nin esnaf olduğunu öğrenmekteyiz. Dîvân’ında hangi tarikata mensup olduğu anlaşılmamaktadır. Bununla birlikte Mevlevî, Halvetî ve Nakşibendî şeyhlerine kasidelerinde ve tarihlerinde övgüyle yer vermesi, onun bu tarikatlara muhabbet duyduğunu göstermektedir. Yazmış olduğu tarihler içinde en son 1276/1859 tarihli bir tarih manzumesinden ölümünün en erken bu yılda olduğu sonucu çıkarılabilir. Bu da onun III. Selîm Han (sal. 1789-1807), IV. Mustafa Han (sal. 1807-1808), II. Mahmûd Han (sal. 1808-1839), I. Abdülmecîd Han (sal. 1839-1861) ve Abdülazîz Han olmak üzere dört padişah devrini gördüğü kabul edilebilir.
Elde bulunan tek eseri üç bölümden oluşan mürettep Dîvân’ıdır. Birinci kısımda na’t, muhammes, mersiye, müseddes, müstezad, tarih ve kaside gibi nazım şekilleriyle yazmış olduğu manzumeler bulunmaktadır. İkinci kısım gazellerden, üçüncü kısım ise Müfredat (Rûhî vr.60b) başlığı altında müfredler ve murabbalardan oluşmaktadır. Ayrıca Rûhî’nin cönklerden elde edilen 5 gazeli ve bir koşması vardır (Aşkun 1948: 270-273). Bu 5 gazelden 3’ü Dîvân’da yoktur. Koşması ise Sıdkı Efendi’nin koşmasına naziredir (Aşkun 1948: 273).
Vehbi Cem Aşkun, Rûhî’nin hem halk hem de divan sahasında eserler verdiğini dile getirmiştir (1948: 169). Halk şiirine yakınlığı söz konusu ise de Dîvân'ındaki manzumelerine, şiirlerinin muhteviyatına ve üslubuna bakacak olursak onun bir divan şairi olduğunu söylememiz gerekir. Şiirlerinde felekten şikâyet, dünyanın vefasızlığı ve kötü talihinden yakınması göze çarpmaktadır. Gazellerinin çoğunda sevgiliden ayrılık, sevgiliye kavuşma arzusu işlenmiştir. Şiirlerinde nasihat tarzını çoklukla kullandığı ve hikmetli söyleyişlere yer verdiği görülmektedir. Dîvân'da dikkat çeken en etkili manzumelerin başında Dîvân'ın ilk manzumesi olan na’t ve beşinci manzumesi olan Kerbelâ mersiyesi söylenebilir. Nâbî’nin “Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâ’dır bu / Nazar-gâh-ı İlâhî’dir makâm-ı Mustafâ’dır bu” matlalı meşhur na’tını tahmis etmiştir. Sivas’ın çamurlu sokaklarına münhasır bir kaside (Rûhî vr. 24a-24b) yazarak Sivas'ın yerel yönetimini hicvetmesi de kendisinin sosyal kaygılardan uzak bir şair olmadığını göstermesi bakımından ilgi çekicidir.
Kaynakça
Aşkun, Vehbi Cem (1948). Sivas Şairleri. Sivas: Kâmil Matbaası.
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. Sivas: Önder Matbaacılık.
Rûhî, Sîvâsî. Dîvân-ı Rûhî-i Sîvâsî. Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Kataloğu. Mustafa Con A 570.
Yıldız, Âlim (2003). Sivaslı Şairler Antolojisi. Sivas: Sivaslılar Vakfı.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: BURAK BEKENYayın Tarihi: 13.11.2013Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ruh-ı sâfa nazar kılmak niçün dersin hatâ vâ‘iz
Degil mi rû-yı hûbâna nazar rûha gıdâ vâ‘iz
Bilürsen cân fedâsıyle metâ‘-ı vasl-ı cânânı
İdersin matlab-ı vasl eylemezsin cân fedâ vâ‘iz
Hemîşe halk[ı] men‘ eylen riyâdan söz açıldıkça
Senin nakl-i salâhın hîç degil gûyâ riyâ vâ‘iz
Kimin vaz‘-ı cinân eylen kimin dûzâha kürsîde
Sana miftâh-ı ukbâ gâlibâ olmuş atâ vâ‘iz
Hemân lâyık görürdi dûzaha halk[ı] senin reşkin
Komazdı bir kimesne cennete rûz-ı cezâ vâ‘iz
Ulûm-ı zâhire vâkıfsın ammâ lîk bâtında
Tarîk-i aşk-ı uşşâka degilsin âşinâ vâ‘iz
Senin şerh itdigin sahh sanma kim Rûhî elem çekmez
Der-i mey-hânede sahbâ çeker havf [ü] recâ vâ‘iz
Târîh
Yâr-ı gârım nigeh-i nîmle bakdı gitdi
Hançer-i hecrini bağrımıza çakdı gitdi
Ne idi bilmem aceb maslahat-ı te‘cîl
Turmadı meclis-i rindânda kakdı gitdi
Çıkdı mahv oldı ne çâre ele girmek müşkil
O gözüm nûrı idi dîde[de]n akdı gitdi
Dahi göstermemek üzre yüzini tâ-be-haşır
Bu kavî va‘d-ile âteşlere yakdı gitdi
Hüsn-i Leylâsına itdi beni Mecnûn âhir
Boynuma silsile-i hecrini takdı gitdi
Haber oldı sana yâd hemîşe ey dil
Fârig ol gayrı yeter ağlama vakdi gitdi
Rûhiyâ sâdık-ı hem-râhım idi bu târîh
Bakmadı pîrligime yolda bırakdı gitdi (1270)
(Dîvân-ı Rûhî-i Sîvâsî. Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Katalogu. Mustafa Con A 570. vr. 43b, 23b.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 13.11.2013Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ruh-ı sâfa nazar kılmak niçün dersin hatâ vâ‘iz
Degil mi rû-yı hûbâna nazar rûha gıdâ vâ‘iz
Bilürsen cân fedâsıyle metâ‘-ı vasl-ı cânânı
İdersin matlab-ı vasl eylemezsin cân fedâ vâ‘iz
Hemîşe halk[ı] men‘ eylen riyâdan söz açıldıkça
Senin nakl-i salâhın hîç degil gûyâ riyâ vâ‘iz
Kimin vaz‘-ı cinân eylen kimin dûzâha kürsîde
Sana miftâh-ı ukbâ gâlibâ olmuş atâ vâ‘iz
Hemân lâyık görürdi dûzaha halk[ı] senin reşkin
Komazdı bir kimesne cennete rûz-ı cezâ vâ‘iz
Ulûm-ı zâhire vâkıfsın ammâ lîk bâtında
Tarîk-i aşk-ı uşşâka degilsin âşinâ vâ‘iz
Senin şerh itdigin sahh sanma kim Rûhî elem çekmez
Der-i mey-hânede sahbâ çeker havf [ü] recâ vâ‘iz
Târîh
Yâr-ı gârım nigeh-i nîmle bakdı gitdi
Hançer-i hecrini bağrımıza çakdı gitdi
Ne idi bilmem aceb maslahat-ı te‘cîl
Turmadı meclis-i rindânda kakdı gitdi
Çıkdı mahv oldı ne çâre ele girmek müşkil
O gözüm nûrı idi dîde[de]n akdı gitdi
Dahi göstermemek üzre yüzini tâ-be-haşır
Bu kavî va‘d-ile âteşlere yakdı gitdi
Hüsn-i Leylâsına itdi beni Mecnûn âhir
Boynuma silsile-i hecrini takdı gitdi
Haber oldı sana yâd hemîşe ey dil
Fârig ol gayrı yeter ağlama vakdi gitdi
Rûhiyâ sâdık-ı hem-râhım idi bu târîh
Bakmadı pîrligime yolda bırakdı gitdi (1270)
(Dîvân-ı Rûhî-i Sîvâsî. Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Katalogu. Mustafa Con A 570. vr. 43b, 23b.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ruh-ı sâfa nazar kılmak niçün dersin hatâ vâ‘iz
Degil mi rû-yı hûbâna nazar rûha gıdâ vâ‘iz
Bilürsen cân fedâsıyle metâ‘-ı vasl-ı cânânı
İdersin matlab-ı vasl eylemezsin cân fedâ vâ‘iz
Hemîşe halk[ı] men‘ eylen riyâdan söz açıldıkça
Senin nakl-i salâhın hîç degil gûyâ riyâ vâ‘iz
Kimin vaz‘-ı cinân eylen kimin dûzâha kürsîde
Sana miftâh-ı ukbâ gâlibâ olmuş atâ vâ‘iz
Hemân lâyık görürdi dûzaha halk[ı] senin reşkin
Komazdı bir kimesne cennete rûz-ı cezâ vâ‘iz
Ulûm-ı zâhire vâkıfsın ammâ lîk bâtında
Tarîk-i aşk-ı uşşâka degilsin âşinâ vâ‘iz
Senin şerh itdigin sahh sanma kim Rûhî elem çekmez
Der-i mey-hânede sahbâ çeker havf [ü] recâ vâ‘iz
Târîh
Yâr-ı gârım nigeh-i nîmle bakdı gitdi
Hançer-i hecrini bağrımıza çakdı gitdi
Ne idi bilmem aceb maslahat-ı te‘cîl
Turmadı meclis-i rindânda kakdı gitdi
Çıkdı mahv oldı ne çâre ele girmek müşkil
O gözüm nûrı idi dîde[de]n akdı gitdi
Dahi göstermemek üzre yüzini tâ-be-haşır
Bu kavî va‘d-ile âteşlere yakdı gitdi
Hüsn-i Leylâsına itdi beni Mecnûn âhir
Boynuma silsile-i hecrini takdı gitdi
Haber oldı sana yâd hemîşe ey dil
Fârig ol gayrı yeter ağlama vakdi gitdi
Rûhiyâ sâdık-ı hem-râhım idi bu târîh
Bakmadı pîrligime yolda bırakdı gitdi (1270)
(Dîvân-ı Rûhî-i Sîvâsî. Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Katalogu. Mustafa Con A 570. vr. 43b, 23b.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ruh-ı sâfa nazar kılmak niçün dersin hatâ vâ‘iz
Degil mi rû-yı hûbâna nazar rûha gıdâ vâ‘iz
Bilürsen cân fedâsıyle metâ‘-ı vasl-ı cânânı
İdersin matlab-ı vasl eylemezsin cân fedâ vâ‘iz
Hemîşe halk[ı] men‘ eylen riyâdan söz açıldıkça
Senin nakl-i salâhın hîç degil gûyâ riyâ vâ‘iz
Kimin vaz‘-ı cinân eylen kimin dûzâha kürsîde
Sana miftâh-ı ukbâ gâlibâ olmuş atâ vâ‘iz
Hemân lâyık görürdi dûzaha halk[ı] senin reşkin
Komazdı bir kimesne cennete rûz-ı cezâ vâ‘iz
Ulûm-ı zâhire vâkıfsın ammâ lîk bâtında
Tarîk-i aşk-ı uşşâka degilsin âşinâ vâ‘iz
Senin şerh itdigin sahh sanma kim Rûhî elem çekmez
Der-i mey-hânede sahbâ çeker havf [ü] recâ vâ‘iz
Târîh
Yâr-ı gârım nigeh-i nîmle bakdı gitdi
Hançer-i hecrini bağrımıza çakdı gitdi
Ne idi bilmem aceb maslahat-ı te‘cîl
Turmadı meclis-i rindânda kakdı gitdi
Çıkdı mahv oldı ne çâre ele girmek müşkil
O gözüm nûrı idi dîde[de]n akdı gitdi
Dahi göstermemek üzre yüzini tâ-be-haşır
Bu kavî va‘d-ile âteşlere yakdı gitdi
Hüsn-i Leylâsına itdi beni Mecnûn âhir
Boynuma silsile-i hecrini takdı gitdi
Haber oldı sana yâd hemîşe ey dil
Fârig ol gayrı yeter ağlama vakdi gitdi
Rûhiyâ sâdık-ı hem-râhım idi bu târîh
Bakmadı pîrligime yolda bırakdı gitdi (1270)
(Dîvân-ı Rûhî-i Sîvâsî. Ankara Üniversitesi Yazma Eserler Katalogu. Mustafa Con A 570. vr. 43b, 23b.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | TATAROĞLU, Ali Rıza Öztürk | d. 1933 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SEVDALI, Mehmet Sarıoğlu | d. 1939 - ö. 2002 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | GÜLSUNAR, Eyüp Sabır | d. 1944 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | TATAROĞLU, Ali Rıza Öztürk | d. 1933 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SEVDALI, Mehmet Sarıoğlu | d. 1939 - ö. 2002 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | GÜLSUNAR, Eyüp Sabır | d. 1944 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | TATAROĞLU, Ali Rıza Öztürk | d. 1933 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | SEVDALI, Mehmet Sarıoğlu | d. 1939 - ö. 2002 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | GÜLSUNAR, Eyüp Sabır | d. 1944 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | TATAROĞLU, Ali Rıza Öztürk | d. 1933 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | SEVDALI, Mehmet Sarıoğlu | d. 1939 - ö. 2002 | Meslek | Görüntüle |
12 | GÜLSUNAR, Eyüp Sabır | d. 1944 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | TATAROĞLU, Ali Rıza Öztürk | d. 1933 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | SEVDALI, Mehmet Sarıoğlu | d. 1939 - ö. 2002 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | GÜLSUNAR, Eyüp Sabır | d. 1944 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | TATAROĞLU, Ali Rıza Öztürk | d. 1933 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | SEVDALI, Mehmet Sarıoğlu | d. 1939 - ö. 2002 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | GÜLSUNAR, Eyüp Sabır | d. 1944 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |