Madde Detay

İstanbul’da doğdu. Sırasıyla; Ayazağa İlköğretim Okulu, Samandıra Lisesi ve Hollanda Avrupa İslam Üniversitesini bitirdi. İstanbul ve Hollanda’da çeşitli sivil toplum örgütlerinde çalıştı, ticari bir firmada genel müdürlük, kolejlerde Türkçe öğretmenliği ve köşe yazarlığı yaptı. Şeyda Koç olan ismine "Asyalı" müstearı ekledi. Evli ve iki çocuk annesi olan Şeyda Koç, hâlen dönüşümlü olarak İstanbul’da ve Hollanda’nın Rotterdam şehrinde yaşamakta ve yazı çalışmalarını sürdürmektedir.

Edebiyat dünyasında romanları ve çocuk kitaplarıyla tanınan Şeyda Koç Asyalı'nın öykü ve makaleleri başta Hece, Aşkar, Türk Edebiyatı, Oda ve Gölge (e-dergi) olmak üzere çeşitli süreli yayınlarda yayınlanmıştır. 90'lı yıllarda yazı hayatına başlayan Asyalı'nın ilk romanı Bir Deli Rüzgârdı (1996) okuyucusu tarafından çok beğenilmiş ve iki yılda beş baskı yapmıştır. Meridyen Mahkumları (2005), Murat'ın kuşkularından sıyrılarak, Gülbahar'ın hayalleri içinde yoğrulan, nargilenin gizeminde doğup, gökyüzünün ağlamasıyla yorularak bir suskunluğa düşen; okuru dostsuz duygularda dostluk kavramının şemsiyesi altına sokmakla birlikte dünya hücresinin kapısını aralayacak bir dostluk öyküsüdür. Kurtulmuş, yazarın 2015'te yayımlanan iki romanını şu cümlelerle değerlendirmiştir: "Postmodern bir deneme olan Bumerang isimli romanından sonra Mahpeyker Kösem Sultan isimli bir de tarihi roman yayımladı. Bir rüyanın peşine düşmüş satırlarla başlıyor Bumerang. Sanki bulmaca gibi. Öykülerinde rüyalarından çok faydalandığını söylüyor Koç. Bumerang romanı da bir rüyadan ilhamla doğmuştur. Rüyaların zaman ve mekandan öte dünyalar sunduğuna inanıyor. Bu rüyaların bir kısmının haberci rüyalar olduğuna inanıyor ve bu bilinçle yol alıyor eserlerinde." (Kurtulmuş 2016). Polisiye bir roman olan Sık Dişini Helası Cinayeti (2018) kendine has bir kitaptır. Yazar, okura yumuşak yoğrulmuş, ironik, şiddetten uzak ve kansız bir gizem sunmaktadır. Tarih salıncağına buyur ettiği okuru tatlı tatlı sallayan esrarengiz bir rüzgâr estirmesini çok iyi becermektedir. Atamu Elması / Zülkarneyn (2018) ise Kaynağını Kur’an-ı Kerim’den alan, Yecüc ve Mecüc’lere karşı verilen amansız bir mücadelenin fantastik türde romandır.

Asyalı; yazma eylemini kendi hayatını disipline eden, renklendiren, hayal ve aynı ölçüde fikri dünyasının zenginleşmesini sağlayan bir uğraş olarak görür. Yalnız Balıklar (2012) ve Sen Tara Saçlarımı (2014) adlı hikâye kitaplarında şehir ve o şehirlere özgü insanların kültürlerini, değer yargılarını kurgu bütünlüğünde, aynı zamanda grift bir örgü ile işler. Yazar, depresif bir öykü kitabı olarak nitelendirdiği Yalnız Balıklar'da düşünsel bir çıkmazda olup ruh karmaşası yaşayan ve hep seçimler üzerine fakat farklı kimlik ve zamanlarda, ülkelerde yaşayan insanların çözüm yolları arayışlarını ortaya koymaya çalışır. Sen Tara Saçlarımı'da da daha çok mantık ve duygu ikileminde kalan ve yaşamının içinde olayları dramatize etmeden, çıkış noktaları yakalayan öykü kahramanları yaratır. Kurmaca serüveninde Şairin Gölgesi Yoktur (2005) ve Devşirme (2012) adlı iki şiir kitabı yayımlar. Asyalı, çocukların dünyasını da ihmal etmemiş; bu minvalde okul öncesi ve ilköğrenim gören çocuklara; değerler eğitimi kitapları ve romanlar yazmıştır. Hadislerle Değerler Eğitimi adlı on kitaplık seri, Gizemli Görevler adlı dört kitaplık seri ve Altın Öyküler adlı beş kitaplık set yayımlamıştır. Yemni'ye göre Asyalı'nın edebiyatımızda nadir rastlanan bir üslubu vardır (Yemni 2018). Yayımladığı eserler göz önüne alındığında da yazar kimliğinin ön plana çıktığı ve üretkenliğini koruduğu görülmektedir.