SEYİD EBU'L KÂSIM NEBÂTÎ, Hançoban, Hançobanî, Mecnûn, Mecnûnşâh

(d. ?/1800 - ö. ?/1860/1873?)
divan ve tekke şairi
(Divan-Tekke / 19. Yüzyıl / Azeri)
ISBN: 978-9944-237-86-4

19. asır Güney Azerbaycan tasavvuf edebiyatının, klasik ve halk şiirinin önemli temsilcilerinden olan Seyid Ebulkasım Nebâtî, Güney Azerbaycan’daki Karacadağ bölgesinin Üştibin adlı kasabasında doğmuştur. Şairin doğum tarihi ile ilgili çelişkili görüşler bulunmaktadır: Edebiyat araştırmacılarından Behlûl Behçet ve Prof. Dr. Feyzulla Gasımzâde, onun tahminen 1812–1813 yıllarında doğduğunu yazmışlardır. Son araştırmalara göre ise şairin 1800 yılında doğduğu bildirilmektedir. Eğitimli bir ailede doğan Nebâtî’nin soyu çok eski zamanlardan beri Arabistan, İran ve Azerbaycan’da yaygınlık kazanmış Nebâtîler sülalesine dayanmaktadır. Şairin babası Seyyid Mir Yahya Möhterem, seyr-i sülukunu tamamlayarak Üştibin kasabasında ve civar köylerde insanları irşat etmekle meşgul olmuştur. Şair bir şiirinde soyu ile ilgili şöyle demektedir: "Meydan-ı aşk içre seyirtdim atı/ Musahhar eyledim Rumu Heratı/Zatımız Haşimi, aslımız Arap/Möhterem oğluyam adım Nebâtî". Çocukluğu Üştibin ve Karacadağ’da geçen Nebâtî, ilk eğitimini babasından alarak klasik şiiri öğrenmiş, Hafız Şirazî’nin şiirlerine ve tasavvufi görüşlere onun vasıtasıyla aşina olmuştur. Gençlik yıllarından itibaren babası ile birlikte o da dervişliğe başlamış, Azerbaycan’ın birçok yerini yaya olarak gezmiştir. Şiirlerinden hareketle, onun doğup büyüdüğü yerler dışında Karabağ, Esgeran, Gırçın, Hindarh, Muğan, Salyan, Lenkeran, Tebriz ve Horasan’ı gezerek bu yerlerin kültürel özelliklerini benimsediği görülmektedir. Gençlik yıllarında Eher şehrine gidip Şeyh Mahmud Şihabeddin’in türbesinde inzivaya çekilerek çilesini tamamlamış ve mürşit olmuştur. Şah Nimetullah Velî’nin esaslarını belirlediği Kadiri tarikatına mensup olan Nebâtî sıklıkla uzlete çekilmiştir. Zaman zaman halkın arasına karıştığı, sohbetleri ve şiirleriyle çok sevilip sayıldığı kaynaklarda belirtilmektedir (Kasımlı 2013: 469). Daha sonra çeşitli yerlerde ve Üştibin’de keramet sahibi bir şeyh olarak irşad faaliyetlerinde bulunmuştur. Hayatının sonlarına doğru doğduğu yere yerleşmiş ve Terbiyet’e göre 1860, Firidun Bey Köçerli’ye göre ise 1873 yılında vefat etmiştir (Terbiyet 1987:372; Kanberkızı 1987: 470).

Nebâtî’nin biri Türkçe, diğeri Farsça olmak üzere iki divanı mevcuttur. Çok defa Farsça divanla bir arada bulunan Türkçe divanın en eski nüshası Tahran I. İslâmî Şûra Meclisi Kütüphanesindedir (nr. 15034). Ebülfezl Hüseynî, Türkçe divanı yazma nüshalarını da karşılaştırarak Seyid Ebülkasım Nebâtî: Eserleri adıyla yayımlamıştır (Bakü 1968). Ayrıca Hüseyin Mehmedzâde Sâdık da bu divan ile (Tebriz 1372) Tahran Üniversitesi Kütüphanesi’nde bir nüshası bulunan (nr. 4335) Farsça divanını neşretmiştir (Tebriz 1372). Nebâtî’nin şiirlerinin 500 beyitlik bir kısmı ilk defa 1845 yılında Tebriz’de neşredilen Fuzûlî divanının sonunda basılmış, 1935 yılından itibaren birçok şiiri Seçilmiş Eserleri adı altında Bakü’de yayımlanmıştır. Şair hakkındaki ilk ilmi araştırma ise Behlûl Behcet tarafından 1935 yılında Bakü’de yayımlanan Nebâtî isimli eserdir (Kasımlı 2013: 470).

Şiirlerinde "Nebâtî", "Hançobanî", "Mecnûn" ve "Mecnûnşâh" mahlaslarını kullanan şair, Firudun Bey Köçerli’ye göre “Azerbaycan Türklerinin Hace Hafiz'ı ve Şems Tebrizisi ve hetta bezi eşar ve kelamında Celaleddin Rûmî’si menzilesindedir.” (Kanberkızı 1981: 477).

Şiirlerini hem Azerbaycan Türkçesi, hem de Fars dilinde yazan Nebâtî, Türklüğünü özellikle vurgulamış, “Beçceyi Türkem, dilim, Türkî” diye Azerbaycan Edebiyatına aidiyetini ve millî mensubiyetini belirtmiştir.

Şair, Arap, Fars dillerine ve tasavvufi terimlere oldukça hâkimdir. Kaynakların verdiği bilgilere göre o, göçebe hayatı yaşamış ve geçimini koyunculuktan temin etmiştir. Onun şiirlerinde kullandığı Hançobanî mahlasının, yaşadığı dönemde Azerbaycan’ın çeşitli bölgelerinde yaşayan Hançoban sülalesinin adıyla alakalı olduğu yönünde görüşler vardır. Şairin kullandığı Nebâtî mahlası ise birçok araştırmacının tahmin ettiği gibi, şairin sevdiği Nabat adlı kızla ilgili olmayıp mensubu olduğu tarikatla ilgilidir. Nebâtîler ve Bengîler adıyla bilinen iki farklı tarikattan biri olan Nebâtîler gerçek hayattan, Bengîler ise hayallerden zevk alarak hayale önem vermişlerdir.

Nebâtî’nin şiirlerinde Nizâmî, Nevâî, Nesîmî, Fuzûlî, Hâfız, Mevlana Celâleddin Rûmî gibi büyük Şark şairlerinin tesiri hissolunmaktadır. Mutasavvıf bir şair olan Nebâtî, 19. asır Azerbaycan tasavvuf edebiyatının en güzel şiirlerini yazmıştır. Müzikle de uğraştığı ve pek çok şarkıyı bestelediği bilinmektedir. Bazı şiirlerinde ilahi aşkla beşerî aşkı iç içe geçmiş şekilde işler. Şairin halk şiiri tarzında yazdığı manzumelerde bile tasavvufi unsurlar ön plandadır. Bunun yanı sıra Nebâtî’nin halk şiirine has olan beşeri güzelin vasfı, vatan, tabiat güzellikleri ve bu güzelliklere olan sevgi ve hayranlık duygularını içeren şiirleri de çoktur.

Yaşadığı çağda şiirleriyle âdeta bir tasavvufi ekol oluşturmuş ve 19-20. yüzyıl Azerbaycan tasavvuf şiirinin önemli temsilcisi olmuştur. Çağdaşı olan bütün şairler onun şiirlerine nazireler yazmış, onun etkisinde kalmışlardır. Kuzey Azerbaycan şairlerinden Seyyid Mir Hamza Nigârî, Şah Nigar Hanım Rencûr gibi şairler daha sağlığındayken onun şiirlerine nazire yazmışlardır. Nebâtî klasik şiir geleneği ile Azerbaycan halk şiiri geleneğinin başarılı bir sentezini oluşturmuştur. Onun eserleri edebî tür açısından zengin ve çeşitlidir. Divanında klasik edebiyatın gazel, kaside, muhammes, müstezat, rubai, mesnevi, mülemma, terci-i bent, terkib-i bent, saki-nâme gibi şekilleri ile bir arada halk edebiyatının koşma, geraylı, tecnis vb. nazım şekilleri de bulunmaktadır.

Azerbaycan Edebiyatında yeni bir tür olan çarpa veya çarpara nazım şeklinin ilk örneklerini de Nebâtî yazmıştır. Onun halk şiiri tarzında yazdığı şiirler, Azerbaycan âşık şiirini önemli ölçüde etkilemiştir. Nebâtî’nin külliyatından örnekler, şairin hayatta olduğu dönemde, 1852 yılında yayımlanmıştır. Aynı yıl Tebriz'de yayımlanan Fuzûlî külliyatının sonunda Nebâtî'nin de 41 eseri verilmiştir. Şiirlerinde ahenk unsurunu başarıyla yakalamış, aruzun oynak bahirlerini kullanarak sade dille, etkili rediflerle, başarılı teşbih ve istiarelerle dolu şiirler yazmıştır. Nebâtî, şairliğinin yanı sıra müzikle de yakından ilgilenmiş, pek çok şarkının melodisine uygun metinler yazmıştır. Terbiyet’e göre birçok şiiri Kürdî, Keremî, Karakeher ve Geraylı makamlarında bestelenerek halk arasında yaygınlık kazanmıştır (1987: 244). Şiirlerinde cinaslara ve anlamlı tekrirlere yer vermiş, zahit ve vaize, yalancı sofulara çatmış, sevgili ile ilgili güzellik unsurlarını, Kuran-ı Kerim’den iktibasları, atasözleri ve deyimleri başarılı bir şekilde kullanmıştır.

 

Kaynakça

Aziz Devletâbâdî 81355). Sühanverân-ı Âzerbaycan. Tebriz. C. I. 

Bayramlı Meti Osmanoğlu (1995). Seyid Ebülkasım Nebâtînin Lirikası.  Doktora Tezi. Bakü: Bakü Devlet Üniversitesi.

Behlûl Behçet (hzl.) (1935). Seyid Ebülkasım Nebâtî. Bakü: yyy.

Cavad Heyet (1385). Azerbaycan Edebiyat Tarihine Bir BahışC.I. Tahran: yyy.

Divan-ı Nebâtî (1853). (Fuzuli Divanına ilave şeklinde). Tebriz: yyy.

Ebülfezl Hüseyni (hzl.) (1968). Seyid Ebülkasım Nebâtî Eserleri. Bakü: Elm Neşriyatı.

Ebülfezl Hüseyni (hzl.) (1985). Seyid Ebülkasım Nebâtî Seçilmiş Eserleri. Bakü: Yazıçı Neşriyatı.

Ebülfezl Hüseyni (hzl.) (2004). Seyid Ebülkasım Nebâtî Seçilmiş Eserleri. Bakü: Şerg-Gerb Neşriyatı.

İsmayıl Şems; Gafar Kendli (hzl.) (1987). Mehemmedeli Terbiyet. Danişmendân-i Azerbaycan. Bakü: Azerneşr. 

Hacı Veli Edebiyye (hzl.) (1345). Divan-ı Seyid Ebülkasım Mütehallis be-Nebâtî ve Meşhûr be-Mecnûnşâh yâ Hançoban Karacadâğî. Tebriz: yyy.

Hemzeyeva, Refige (1992). Seyid Ebulkasım Nebâtî’nin Heyat ve Yaradıcılığı. Bakü: yyy.

Hüseyin Mehmedzâde Sâdık (hzl.) (1372). Nebâtî. Dîvân-ı Türkî. Tebriz: yyy.

Hüseyin Mehmedzâde Sâdık (hzl.) (1372). Nebâtî. Dîvân-ı Fârsî. Tebriz: yyy.

Kanberkızı, Rukiyye (hzl.) (1981). "Firidun Bey Köçerli". Azerbaycan Edebiyyatı. C. 1. Bakü: Elm Neşriyatı. 470-492.

Karayev, Yaşar (2002). Azerbaycan Edebiyatı XIX ve XX. Yüziller. Bakü: Elm Neşriyatı. 

Kasımlı Muharrem (1988-2013). “Nebâtî”, İslam Ansiklopedisi. C. 32. Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 469-470.

Kasımzâde, Feyzulla (1975). XIX. Esr Azerbaycan Edebiyatı. Bakü: yyy. 

Komisyon (1960). Azerbaycan Edebiyatı Tarihi. C. II. Azerbaycan: SSRİ Elmler Akademiyası Neşriyatı. 

M. Manafi, Z. Ekberov, R. Gasımova (hzl.) (1981). Cenubî Azerbaycan Edebiyatı Antologiyası. C. I. Bakü: Elm Neşriyatı. 

Muhtaroğlu, Vilayet (hzl.) (1993). “Seyid Ebülkasım Nebâtî”. Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi. Azerbaycan Türk Edebiyatı. C. 4. İstanbul: Kültür Bakanlığı Yay. 28-34.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. PARVANA BAYRAM
Yayın Tarihi: 07.12.2014
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Koşma

Sebâ, menden söyle o gülüzâre

 Bülbül gülüstâne gelsin, gelmesin

 Bu hicran düşkünü, iller hastası

 Kapına dermane gelsin gelmesin

Men kurbanı olum anber tellerin

Gonce dudakların, püste dillerin

O lâle ruhsârın, miskîn halların

Oduna pervane gelsin gelmesin

Gözüm çoh hesretdir humâr gözüne

Güneş camâlına, şeker sözüne

Utanıram, nece deyim üzüne

Derdin hasta câne gelsin gelmesin

Dolaşdır boynuma şümşâd kolunu

Kucaklayıp kucum ince belini

Lal-i lebin emim sorum dilini

 İster ölü câne gelsin gelmesin

Nebâtî istemez sensiz dünyânı

İzzeti, hörmeti, şövketi, sânı

Bir zâda kalmayıb daha gümânı

Bu baş bu meydâna gelsin gelmesin

Ebülfezl Hüseyni (hzl.) (2004). Seyid Ebülkasım Nebâtî Seçilmiş Eserleri. Bakü: Şerg-Gerb Neşriyatı. 147.

Gazel 

Mastaba-yı aşkda bâde-yi mînâye bah

Sâki-yi gül-rengi gör sâger ü sahbâye bah

Halka-i rindâne gel, deyr-i mugân seyrin et

Ehl-i harâbat ara mümin ü tersâye bah

Zevk-i mey-i aşkdan cûşa gelip şîr tek

Hay hay-i mestânı gör şûriş ü govgâye bah

Şa’şaa-yi bâdeden şems olup münfail

Lemâ-yi cam-i billur hâle vurup âye bah

Nağme-yi çeng ü rebab şâhid ü şem ü şarâb

Hem heme-yi sâzı gör zümzüme-yi nâye bah

Bülbül-i tâbım gene özge nevâ başlayıp

Der ki gül olmuş hazân bu haber-i vâye bah

Gam yeme şâd ol könül olma bu sözden melül

Sabr ele sen bir zaman kudret-i Mevlâye bah

Emrine müşkil değil kim ede piri civân

Eyle gözüm itikad birce Züleyha’ye bah

Çekdi sözün riştesi bir büt-i Leyli-hıram

Saldı meni çöllere ah bu sahraye bah

Ey seni Tari gene etme perişan meni

Bir de mene söyleme zülf-i çelîpâye bah

Hîç ü abes könlümü etdi bu sözler tebah

Âhir olup hâsılım gam yükü sevdâye bah

İncime dur çal kalem men sene gurban olum

Koyma sözü nâ-tamâm tane-yi adâye bah

Yohsa yoruldun meğer hardasan ey kâhile

Mescid-i Aksa’dı bu arş-ı muallâye bah

Korkma deyil ejdahâ billah asâdır asâ

Musa-yı İmran kimi sen Yed-i Beyzâ’ye bah

Verk-sıfat kıl güzer cümle hicâbatdan

Fevk-i Süreyyâ’ye çık manzar-ı alâye bah

Şâh-ı Arap Lâfetâ verse murâdım eger

Nazm-ı dürer-bârı gör gevher-i inşâye bah

Külbe-yi ahzânımız oldu münevver gene

Aç gözün ey bî-nevâ yâr-i meh-âsâye bah

Zülf-i şiken der-şiken turra-yı pür pîç pîç

Nâvek-i müjgânı bir gözle o şûh yâye bah

Çoh da sözü âşikâr etme danış perdede

Sende hayâ yoh meğer âşık-ı rüsvâye bah

Nokta-i hâlin yene saldı meni hayrete

Mende dahi nutk yoh kilk-i şeker-hâye bah

Tâir-i fikrim gene hem-peri Simurg olup

Seyr kılır Kaf’da beççe-yi Anka’ye bah

Dağlara sal hay huy sesle de Mecnun haray

Âşık-ı dîvâne gel hevdec-i Leylâ’ye bah

Cânı nisâr etmeye yâre Nebâtî fakir

İndi bu gam-hanede ha şeb-i yeldâye bah


Ebülfezl Hüseyni (hzl.) (2004). Seyid Ebülkasım Nebâtî Seçilmiş Eserleri. Bakü: Şerg-Gerb Neşriyatı. 83-84.


Gazel 

Safha-yı âlemde bir dürri-nihandır Üştibin

Vezne gelmez çekmek olmaz çok girandır Üştibin

Baş çekib arş-ı berine dörd tarafdan dağlar

Filhakikat lenger-i kövn ü mekandır Üştibin

Seddi-İskender kimi her bürcü bir hüsn-i-hesin

Dide-yi bed-hahe bir tîr-i kemandır Üştibin

Hoş-selige her yeri halkı ser-â-ser mihriban

Dilleri tatî velî şirin-zebandır Üştibin

Allah abad eylesin âb ü havası can-feza

Galib-i insana bir ruh-ı revandır Üştibin

Hakim olmuş onda ta Mirze Selim-i kam-kar

Ol sebebden halka bir darü’l-emandır Üştibin

Maşaallah gör ne yahşı boy çekmiş servler

Cennet-i Şeddad ya bağ-i cinandır Üştibin

Narının her danesi yakut ya la’li-Yemen

Muhtasar bir genc ya bir belli kandır Üştibin

Suyunu her kimse içse istemez ab-ı hayat

Ondan ötrü Hızr tek gözden nihandır Üştibin

Görmüşem hem Eskeran’ı Gırçın’ı Ağdamları

Onların yanında bir sultan ü handır Üştibin

Gezmişem Hindarhı’nı hem Berden’i seyr etmişem

Her biri bir çöl velî bir busitandır Üştibin

Vermerem küll-i cahane bir Heras’ın seyrini

Kıl tamaşa gör ne göyçek hoş mekandır Üştibin

Doğrusu yaylağının vasfında âciz kalmışam

Bilmerem Bağ-i İrem, ya gülsitandır Üştibin

Bir-biri üstünde damlar yahşı âli köşkler

Bes deyersen Lenkeran ya Salyan’dır Üştibin

Verginen dildarımı, et ah ü zarımdan hazer

Rahme gel insafa gel besdir amandır Üştibin

Bir konuk-nisbet Nebâtî sende beş gün eyleşip

Hörmetin sahla ki o bir Hançoban’dır Üştibin


Ebülfezl Hüseyni (hzl.) (2004). Seyid Ebülkasım Nebâtî Seçilmiş Eserleri. Bakü: Şerg-Gerb Neşriyatı. 105-106.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MOLLA CUMAd. 1854 - ö. 1920Doğum YeriGörüntüle
2BEHBUD ELİ OĞLU NEBİYEVd. 1897 - ö. 1972Doğum YeriGörüntüle
3BULUD SAİDd. 1959 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4HASTA HASANd. 1800 - ö. 1866Doğum YılıGörüntüle
5MURÂDÎ, Şeyh, İstanbullud. 1800 - ö. 1839 ds.Doğum YılıGörüntüle
6SELÎM SIRRI PAŞAd. 1800 - ö. 1847Doğum YılıGörüntüle
7HASTA HASANd. 1800 - ö. 1866Ölüm YılıGörüntüle
8MURÂDÎ, Şeyh, İstanbullud. 1800 - ö. 1839 ds.Ölüm YılıGörüntüle
9SELÎM SIRRI PAŞAd. 1800 - ö. 1847Ölüm YılıGörüntüle
10HASTA HASANd. 1800 - ö. 1866Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11MURÂDÎ, Şeyh, İstanbullud. 1800 - ö. 1839 ds.Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12SELÎM SIRRI PAŞAd. 1800 - ö. 1847Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13HASTA HASANd. 1800 - ö. 1866Madde AdıGörüntüle
14MURÂDÎ, Şeyh, İstanbullud. 1800 - ö. 1839 ds.Madde AdıGörüntüle
15SELÎM SIRRI PAŞAd. 1800 - ö. 1847Madde AdıGörüntüle