Madde Detay
TÂLİBÎ
(d. 1158/1743 - ö. 1228/1813)
âşık
(Âşık / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Şiirlerinde Tâlibî mahlasını kullanan âşık, Tokat ilinin Zile ilçesinde doğmuştur. Doğum tarihi ile ilgili kaynaklarda kesin bir bilgi yoktur. Ancak Cahit Öztelli Zile’li Şairler adlı kitabında, Zile’de vefat eden Tâlibî’nin mezar taşında ölüm tarihinin H. 1228 (M 1813) yazdığını ve öldüğü zaman seksen yaşında olduğunun rivayet edildiğini belirterek doğum tarihinin H. 1158 (M. 1743) olabileceğini ifade etmiştir (1944: 7). Turhal şeyhi Mustafa Efendi’nin halifesidir (Alptekin ve Sakaoğlu 2008: 95). Tâlibî, pek çok çırak yetiştirmiştir. Bunlar arasında Raşid, Esad, Fedaî ve Ali sayılmaktadır (TDEA 1998: 214). Yurt Ansiklopedisi’nde geçimini kahvecilikle sağladığı belirtilmektedir (1982-1983-1984: 7145).
Tâlibî destan, koşma ve semai türünde eserler vermiştir. Şiirlerinde hem aruz hem de hece veznini kullanmıştır. Cahit Öztelli Zile’li Şairler adlı kitabında mutasavvıf bir şahsiyet olan Tâlibî’nin şiirlerinde buna pek az rastlandığını ifade etmekle birlikte nedenini de zamanın tahribatı olarak açıklamıştır (1944: 7).
Kaynakça
Alptekin, Ali Berat, Saim Sakaoğlu (2008). Türk Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Akçağ Yay.
Dilçin, Dehri (1945). Edebiyatımızda Atasözleri. İstanbul: Klişecilik ve Matbaacılık.
Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası.
Yurt Ansiklopedisi (1982-1983-1984). C. 10. İstanbul: Anadolu Yay.
"Tâlibî" (1998). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi . C. 8. İstanbul: Dergâh Yay. 214.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. ZEYNEP SAFİYE BAKİYayın Tarihi: 16.12.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ey mertlik davasın süren gel berü
Mert olan namusta arda belli olur,
Hak için çekelim sadakat gayret
Metanet sadakat darda belli olur.
Bizler de çok çektik hak için emek
Tükendi sermaye kalmadı enek
Ben pervaneyim der cümle kepenek
Pervane olanlar narda belli olur.
Tâlibî şeydadır, pir yüzü yerde
Aşk odu derunda dumanı serde
Sırlar agâh olur ruzu mahşerde,
Dâvasının eri orda belli olur.
Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası. 10.
Koşma
Deli gönül gel varlığa güvenme.
Uçar imaretler şan elden gider.
Harise tutulmaz değildir dünya
Peşinden tutarken yen elden gider.
Çarh … döner hayran bakarsın.
Asra uysan kendin oda yakarsın.
Çabuk üstten alttan çıkarsın
Bu iki kapulu han elden gider.
Sazım deyü havf salma özünden
Çok ağlarsın gülmek gider yüzünden
Destimalin gitmez olur gözünden
Sellere karışır kan elden gider.
Tâlibî hasılı kıl hakka amel
Fırsat hayal olur gelince ecel
İllâ seni ister versen bin bedel
Mal mülk nerde kaldı can elden gider.
Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası. 11.
Nasihat Destanı
Gayreti iymandan sayan âkıller
Mânidedir konar göçer demişler (?)
Bir kararda durmaz deyen kâmiller
Çarmıhlı değildir döner demişler
İlim öğren işin âlime danış
Haldaşını bul da halince yarış
Avare yatma da tek boşa çalış
Yine akmazsa da damlar demişler
Bilir Rabbisini kendüyi bilen
Boş yere çalışır efvaha yelen
Çay sıra gidip de iz sıra gelen
Key atta [*] danayı güder demişler
Bilmez Rabbisini nefsin bilir de
Gümüş boru çalar kıpti olur da
Yurdundan usanan bir dem gelir de
Dağdaki bağdakin kovar demişler
Ara bul kalmasın boynunda deyin
Nerden soyundunsa oradan giyin
Kelleden umulan dalaz bir beyin
Gönül umduğuna küser demişler
Aksine dönmede dâim revişler
Hakkı terkeyleyip çekme teşvişler
Kurt da ulusundan gördüğün işler
Keçinin çıktığı yere oğlağı çıkar demişler (?)
Mâyesiz âdeme kâr etmez sözler
Yalpak da kaypağın kardağın düzler
Hezenin görmez de il çöpün gözler
Keçi de koyuna güler demişler
Varsan bir zâlimin eteğin tutsan
Yine aldanırsın oynasan ütsen
Darıdan baklav’ olmaz bin yağ harcetsen
Şab(ı) kaynatsan olmaz şeker demişler
Eğer düşünürsen gümrahın kastın
Dâima şer işe uzatır destin
Söyletme kötüyü, topraktan üstün
Kurdama elbette kokar demişler
Sirkatin kapısı pirsizlik ile [*]
Temenna ederek arsızlık ile
Bazı âdem vardır hırsızlık ile
Senden alır sana satar demişler
Üstada mürüvvet, şâkirde tâat
Mârifet yolunda, verdim nihayet
İki kerre olmaz sağıra kamet
Söyledikce sohbet uzar demişler
Tâlibi Hak deyen geride kalmaz
Gavvas olmıyanlar deryaya dalmaz
Ana dürr-ü meknûn okusan bilmez
Alana bir çift söz yeter demişler
Dilçin, Dehri (1945). Edebiyatımızda Atasözleri. İstanbul: Klişecilik ve Matbaacılık. 26-28.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 16.12.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ey mertlik davasın süren gel berü
Mert olan namusta arda belli olur,
Hak için çekelim sadakat gayret
Metanet sadakat darda belli olur.
Bizler de çok çektik hak için emek
Tükendi sermaye kalmadı enek
Ben pervaneyim der cümle kepenek
Pervane olanlar narda belli olur.
Tâlibî şeydadır, pir yüzü yerde
Aşk odu derunda dumanı serde
Sırlar agâh olur ruzu mahşerde,
Dâvasının eri orda belli olur.
Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası. 10.
Koşma
Deli gönül gel varlığa güvenme.
Uçar imaretler şan elden gider.
Harise tutulmaz değildir dünya
Peşinden tutarken yen elden gider.
Çarh … döner hayran bakarsın.
Asra uysan kendin oda yakarsın.
Çabuk üstten alttan çıkarsın
Bu iki kapulu han elden gider.
Sazım deyü havf salma özünden
Çok ağlarsın gülmek gider yüzünden
Destimalin gitmez olur gözünden
Sellere karışır kan elden gider.
Tâlibî hasılı kıl hakka amel
Fırsat hayal olur gelince ecel
İllâ seni ister versen bin bedel
Mal mülk nerde kaldı can elden gider.
Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası. 11.
Nasihat Destanı
Gayreti iymandan sayan âkıller
Mânidedir konar göçer demişler (?)
Bir kararda durmaz deyen kâmiller
Çarmıhlı değildir döner demişler
İlim öğren işin âlime danış
Haldaşını bul da halince yarış
Avare yatma da tek boşa çalış
Yine akmazsa da damlar demişler
Bilir Rabbisini kendüyi bilen
Boş yere çalışır efvaha yelen
Çay sıra gidip de iz sıra gelen
Key atta [*] danayı güder demişler
Bilmez Rabbisini nefsin bilir de
Gümüş boru çalar kıpti olur da
Yurdundan usanan bir dem gelir de
Dağdaki bağdakin kovar demişler
Ara bul kalmasın boynunda deyin
Nerden soyundunsa oradan giyin
Kelleden umulan dalaz bir beyin
Gönül umduğuna küser demişler
Aksine dönmede dâim revişler
Hakkı terkeyleyip çekme teşvişler
Kurt da ulusundan gördüğün işler
Keçinin çıktığı yere oğlağı çıkar demişler (?)
Mâyesiz âdeme kâr etmez sözler
Yalpak da kaypağın kardağın düzler
Hezenin görmez de il çöpün gözler
Keçi de koyuna güler demişler
Varsan bir zâlimin eteğin tutsan
Yine aldanırsın oynasan ütsen
Darıdan baklav’ olmaz bin yağ harcetsen
Şab(ı) kaynatsan olmaz şeker demişler
Eğer düşünürsen gümrahın kastın
Dâima şer işe uzatır destin
Söyletme kötüyü, topraktan üstün
Kurdama elbette kokar demişler
Sirkatin kapısı pirsizlik ile [*]
Temenna ederek arsızlık ile
Bazı âdem vardır hırsızlık ile
Senden alır sana satar demişler
Üstada mürüvvet, şâkirde tâat
Mârifet yolunda, verdim nihayet
İki kerre olmaz sağıra kamet
Söyledikce sohbet uzar demişler
Tâlibi Hak deyen geride kalmaz
Gavvas olmıyanlar deryaya dalmaz
Ana dürr-ü meknûn okusan bilmez
Alana bir çift söz yeter demişler
Dilçin, Dehri (1945). Edebiyatımızda Atasözleri. İstanbul: Klişecilik ve Matbaacılık. 26-28.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ey mertlik davasın süren gel berü
Mert olan namusta arda belli olur,
Hak için çekelim sadakat gayret
Metanet sadakat darda belli olur.
Bizler de çok çektik hak için emek
Tükendi sermaye kalmadı enek
Ben pervaneyim der cümle kepenek
Pervane olanlar narda belli olur.
Tâlibî şeydadır, pir yüzü yerde
Aşk odu derunda dumanı serde
Sırlar agâh olur ruzu mahşerde,
Dâvasının eri orda belli olur.
Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası. 10.
Koşma
Deli gönül gel varlığa güvenme.
Uçar imaretler şan elden gider.
Harise tutulmaz değildir dünya
Peşinden tutarken yen elden gider.
Çarh … döner hayran bakarsın.
Asra uysan kendin oda yakarsın.
Çabuk üstten alttan çıkarsın
Bu iki kapulu han elden gider.
Sazım deyü havf salma özünden
Çok ağlarsın gülmek gider yüzünden
Destimalin gitmez olur gözünden
Sellere karışır kan elden gider.
Tâlibî hasılı kıl hakka amel
Fırsat hayal olur gelince ecel
İllâ seni ister versen bin bedel
Mal mülk nerde kaldı can elden gider.
Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası. 11.
Nasihat Destanı
Gayreti iymandan sayan âkıller
Mânidedir konar göçer demişler (?)
Bir kararda durmaz deyen kâmiller
Çarmıhlı değildir döner demişler
İlim öğren işin âlime danış
Haldaşını bul da halince yarış
Avare yatma da tek boşa çalış
Yine akmazsa da damlar demişler
Bilir Rabbisini kendüyi bilen
Boş yere çalışır efvaha yelen
Çay sıra gidip de iz sıra gelen
Key atta [*] danayı güder demişler
Bilmez Rabbisini nefsin bilir de
Gümüş boru çalar kıpti olur da
Yurdundan usanan bir dem gelir de
Dağdaki bağdakin kovar demişler
Ara bul kalmasın boynunda deyin
Nerden soyundunsa oradan giyin
Kelleden umulan dalaz bir beyin
Gönül umduğuna küser demişler
Aksine dönmede dâim revişler
Hakkı terkeyleyip çekme teşvişler
Kurt da ulusundan gördüğün işler
Keçinin çıktığı yere oğlağı çıkar demişler (?)
Mâyesiz âdeme kâr etmez sözler
Yalpak da kaypağın kardağın düzler
Hezenin görmez de il çöpün gözler
Keçi de koyuna güler demişler
Varsan bir zâlimin eteğin tutsan
Yine aldanırsın oynasan ütsen
Darıdan baklav’ olmaz bin yağ harcetsen
Şab(ı) kaynatsan olmaz şeker demişler
Eğer düşünürsen gümrahın kastın
Dâima şer işe uzatır destin
Söyletme kötüyü, topraktan üstün
Kurdama elbette kokar demişler
Sirkatin kapısı pirsizlik ile [*]
Temenna ederek arsızlık ile
Bazı âdem vardır hırsızlık ile
Senden alır sana satar demişler
Üstada mürüvvet, şâkirde tâat
Mârifet yolunda, verdim nihayet
İki kerre olmaz sağıra kamet
Söyledikce sohbet uzar demişler
Tâlibi Hak deyen geride kalmaz
Gavvas olmıyanlar deryaya dalmaz
Ana dürr-ü meknûn okusan bilmez
Alana bir çift söz yeter demişler
Dilçin, Dehri (1945). Edebiyatımızda Atasözleri. İstanbul: Klişecilik ve Matbaacılık. 26-28.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ey mertlik davasın süren gel berü
Mert olan namusta arda belli olur,
Hak için çekelim sadakat gayret
Metanet sadakat darda belli olur.
Bizler de çok çektik hak için emek
Tükendi sermaye kalmadı enek
Ben pervaneyim der cümle kepenek
Pervane olanlar narda belli olur.
Tâlibî şeydadır, pir yüzü yerde
Aşk odu derunda dumanı serde
Sırlar agâh olur ruzu mahşerde,
Dâvasının eri orda belli olur.
Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası. 10.
Koşma
Deli gönül gel varlığa güvenme.
Uçar imaretler şan elden gider.
Harise tutulmaz değildir dünya
Peşinden tutarken yen elden gider.
Çarh … döner hayran bakarsın.
Asra uysan kendin oda yakarsın.
Çabuk üstten alttan çıkarsın
Bu iki kapulu han elden gider.
Sazım deyü havf salma özünden
Çok ağlarsın gülmek gider yüzünden
Destimalin gitmez olur gözünden
Sellere karışır kan elden gider.
Tâlibî hasılı kıl hakka amel
Fırsat hayal olur gelince ecel
İllâ seni ister versen bin bedel
Mal mülk nerde kaldı can elden gider.
Öztelli, H. Cahit (1944). Zile’li Şairler. Samsun: Vilâyet Matbaası. 11.
Nasihat Destanı
Gayreti iymandan sayan âkıller
Mânidedir konar göçer demişler (?)
Bir kararda durmaz deyen kâmiller
Çarmıhlı değildir döner demişler
İlim öğren işin âlime danış
Haldaşını bul da halince yarış
Avare yatma da tek boşa çalış
Yine akmazsa da damlar demişler
Bilir Rabbisini kendüyi bilen
Boş yere çalışır efvaha yelen
Çay sıra gidip de iz sıra gelen
Key atta [*] danayı güder demişler
Bilmez Rabbisini nefsin bilir de
Gümüş boru çalar kıpti olur da
Yurdundan usanan bir dem gelir de
Dağdaki bağdakin kovar demişler
Ara bul kalmasın boynunda deyin
Nerden soyundunsa oradan giyin
Kelleden umulan dalaz bir beyin
Gönül umduğuna küser demişler
Aksine dönmede dâim revişler
Hakkı terkeyleyip çekme teşvişler
Kurt da ulusundan gördüğün işler
Keçinin çıktığı yere oğlağı çıkar demişler (?)
Mâyesiz âdeme kâr etmez sözler
Yalpak da kaypağın kardağın düzler
Hezenin görmez de il çöpün gözler
Keçi de koyuna güler demişler
Varsan bir zâlimin eteğin tutsan
Yine aldanırsın oynasan ütsen
Darıdan baklav’ olmaz bin yağ harcetsen
Şab(ı) kaynatsan olmaz şeker demişler
Eğer düşünürsen gümrahın kastın
Dâima şer işe uzatır destin
Söyletme kötüyü, topraktan üstün
Kurdama elbette kokar demişler
Sirkatin kapısı pirsizlik ile [*]
Temenna ederek arsızlık ile
Bazı âdem vardır hırsızlık ile
Senden alır sana satar demişler
Üstada mürüvvet, şâkirde tâat
Mârifet yolunda, verdim nihayet
İki kerre olmaz sağıra kamet
Söyledikce sohbet uzar demişler
Tâlibi Hak deyen geride kalmaz
Gavvas olmıyanlar deryaya dalmaz
Ana dürr-ü meknûn okusan bilmez
Alana bir çift söz yeter demişler
Dilçin, Dehri (1945). Edebiyatımızda Atasözleri. İstanbul: Klişecilik ve Matbaacılık. 26-28.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | FİKRÎ, Zileli Kaytezoğlu Ahmed | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | BÜRYAN ANA, Ayşe | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HUSREV, Şeyhülislâm Mollâ Husrev Mehmed bin Ferâmurz bin Alî | d. ? - ö. 1480 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | BEDRÎ, Ebu Bekir-zâde Mustafa Bedrî, Mustafa Bedreddîn | d. 1743-44 - ö. 1820-21 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | BİRRÎ, Seyyid Abdullah Efendi | d. 1743-44 - ö. Ocak-Şubat 1798 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MİNAS, CERANYAN | d. 1730 - ö. 1813 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | ZEKÂ'Î, Şeyh Mustafa Efendi | d. ? - ö. 1812-1813 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | MEKKÎ, İsmail Efendi | d. ? - ö. 1813 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | NÂBÎ, Halil Nâbî Çelebi | d. ? - ö. 1732-33 | Meslek | Görüntüle |
10 | HASRETÎ, Hasretî Çelebi | d. 1776-77 - ö. 1816 başları | Meslek | Görüntüle |
11 | MÜMİN, Zileli | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | İBRAHİM | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | ŞERİF | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | NABİ, Hacı Nabi Bey | d. 1788 - ö. 1856 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | DİLER, Mehmet Diler | d. 1904 - ö. 09.01.1971 | Madde Adı | Görüntüle |
16 | MERDANOĞLU, Musa Merdanoğlu | d. 01.01.1939 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |