Madde Detay
Halit Ziya Uşaklıgil
(d. 1865 / ö. 27 Mart 1945)
Roman ve Hikâye Yazarı
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Halit Ziya Uşaklıgil, aslen Uşaklı olan ve İzmir'e yerleştikten sonra "Uşakîzadeler" adıyla tanınan İzmir'in eski, köklü ve zengin bir ailesine mensuptur. Dedesi Hacı Ali Efendi, İzmir'in yanı sıra Avrupa ticaret çevrelerinde de tanınan büyük bir halı tüccarı, babası Halil Efendi ticaretle uğraşan, Batılı hayat şekillerine oldukça aşina, fakat tasavvuf kültür ve edebiyatına da çok yakınlık duyan bir insandı. Mevlâna ve Hafız'ın sadık bir okuruydu. Annesi Behiye Hanım ise soy itibariyle Kayseri'nin "Hacı Bey Ailesi" olarak bilinen eski ve tanınmış bir ailesinden gelmedir.
Halit Ziya, babasının bir halı mağazası açmak üzere gittiği İstanbul'da Eyüp Balcılar Yokuşu'ndaki bir evde 1865 yılında doğmuştur. İlk tahsiline Mercan'daki bir mahalle mektebinde başlamış. daha sonra Fatih Askerî Rüşdiyesi'ne kaydolmuştur. Ancak rüşdiyenin üçüncü sınıfındayken 93 Harbi'nin sebep olduğu felâketler ve halı ticaretinin büyük ölçüde sekteye uğraması sonucunda ailenin İzmir'e dönmek zorunda kalması dolayısıyla 1878 martında İzmir'e gelir ve tahsiline burada devam eder. Ama kaydolduğu İzmir Rüşdiyesi'nin eğitim düzeyinin onu tatmin etmemesi yüzünden bir süre özel dersler aldıktan sonra Ermeni katolik rahiplerinin idare ettiği, Fransızca eğitim veren Mekitarist Mektebi'ne muhtemelen 1880 yılında kaydettirilir. Buradan 1883 yılında mezun olur. Babasının maddî sıkıntısı yüzünden yüksek tahsil yapma imkânını bulamamakla birlikte, İstanbul'da başlayan okumalarını ve tiyatroya olan ilgisini burada da sürdürür ve Mekitarist Mektebi'ndeki hocalarının teşvikiyle Batı'nın büyük yazarlarının, özellikle realist ve naturalist romancıların eserlerine ve dolayısıyla da Batı edebiyatına erken bir yaşta nüfuz eder. Okulu bitirdikten sonra da bazı özel hocalardan İngilizce, Almanca ve Türk müziği dersleri alarak akranlarına kıyasla çok yönlü ve zengin bir kültüre sahip olur.
Dedesinin halı mağazasında çalışmakla birlikte bir devlet memuriyetine geçmek isteyen Halit Ziya'nın memuriyet hayatı, 1885'te İzmir Rüşdiyesi'ne Fransızca öğretmeni olarak tayiniyle başlamış, bundan kısa bir süre sonra da Osmanlı Bankası İzmir şubesine mütercim ve muhasip olarak atanmıştır. Rüşdiyeden, 1886'da açılan İzmir İdadîsi'ne Fransızca öğretmeni olarak nakledilmesinden sonra İzmir'den ayrılış tarihi olan 1893 martına kadar banka ve okuldaki görevlerine devam etmiş, idadîde Fransızca derslerinin yanı sıra Türk edebiyatı dersleri de vermiş ve bu dersleri daha sonra kitap halinde bastırmıştır. Bu dönemde o, ayrıca İzmir'in ilk edebî dergisi olan Nevruz'u ve İzmir basınının en önemli gazeteleri arasında bulunan Hizmet'i arkadaşları Tevfik Nevzat ve Bıçakçızade Hakkı ile birlikte çıkarmak suretiyle şehrin edebiyat ve fikir hayatına da büyük bir canlılık kazandırmıştır.
Yazarın İzmir devresi 1893 martında İstanbul'da Reji İdaresi Muhaberat-ı Türkiye başkâtipliğine tayiniyle sona eser. Gitgide yükseldiği Reji'deki görevlerinde on altı yıl çalıştıktan sonra 1909 nisanında İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin teklifiyle II. Abdülhamid'in hal edilmesinden sonra tahta geçen V. Mehmet Reşat'ın başkâtipliğine tayin edilir. Üç yıl devam eden bu görevi sırasında 1911'de kısa süren bir Ayan üyeliği de vardır. İttihatçı-İtilâfçı çekişmesinin etkisiyle 1912 temmuzunda Ahmet Muhtar Paşa'nın "Büyük Kabine"si tarafından başkâtiplik görevinden alınınca Tütün İnhisarı idare meclisi başkanlığına tayin edilir. Ayrıca daha önce başlamış olduğu Darülfünun'daki Batı edebiyatı dersleri hocalığına yeniden döner ve 1919'a kadar burada ders vererek Batı edebiyatları tarihine dair hazırladığı ders kitaplarını neşreder.
Cumhuriyet'in ilânından sonra Tütün İnhisarındaki görevine devam etmekle birlikte, aktif memuriyet hayatından çekilen yazar, hayatının bu son devresinde vaktinin büyük kısmını yazmaya ayırır. Ancak bu devrede kendisini çok yıpratan acı bir ailevî olay yaşar. Oğlu Tiran elçiliği başkâtibi Halil Vedat'ın, tayin ve terfi taleplerinin sonuçsuz kalması yüzünden 2 Aralık 1937'de intihar etmesi, onun için büyük bir yıkım olur. Daha önce de bir kızını erken yaşta kaybetmiş olan yazar. bu olaydan sonra kendini toparlayamaz ve artık tamamen içine kapandığı Yeşilköy'deki köşkünde 27 Mart 1945'te hayata veda eder. Ölümü edebiyat ve kültür dünyasında büyük yankılar uyandırır.
Halit Ziya Uşaklıgil, Türk edebiyatının büyük edebiyat ve sanat adamları arasındadır. Çeşitli edebî türlerde ve alanlarda kitap olarak yayımlanmış eserlerinin yanı sıra gazete ve dergilerde dağınık bir surette kalmış çok sayıda edebî ve fikrî makalesi vardır. Onun yazı hayatı, İzmir ve İstanbul devreleri olmak üzere iki kısımda düşünülebilir. 1883'ten itibaren Hazine-i Evrak, Tercüman-ı Hakikat ve Envar-ı Zekâ gibi İstanbul gazete ve dergilerinde çıkan ilk yazılarından sonra kendisine ün kazandıran asıl eserlerini, İzmir'de arkadaşlarıyla birlikte çıkardığı Nevruz dergisi (çıkışı 13 Mart 1884) ve Hizmet gazetesinde (çıkışı 13 Kasım 1886) yayımlamıştır. Özellikle bütün yükünü omuzladığı Hizmet'te yedi yıl boyunca süren yoğun yazı faaliyeti; telif ve çeviri roman ve hikâyeler, mensur şiirler, edebiyat eleştirileri ve polemikler, fennî yazı dizileri, sosyal ve kültürel makaleler, "Cüzdan" başlıklı özdeyişler, "Letaif" başlıklı eğlendirici ve öğretici fıkralar ve ticaret istatistikleri olmak üzere çeşitli başlıklar altında toplanabilir.
Yazarın Türk roman sanatında yeni bir çığır açan, romanımızı yeni bir yapı ve üsluba kavuşturan ilk romanı ve büyük hikâyeleri Hizmet gazetesinde tefrika edilmiştir. Bunlar sırasıyla Sefile -ki Türk edebiyatının kesinlikle ilk realist romanıdır-, Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekâsı adlı dört romanla Bir Muhtıranın Son Yaprakları, Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası, (yarım kalmış) Deli, Bu muydu? ve Heyhat başlıklarını taşıyan beş büyük hikâyedir. Gazetede yayımlanan telif ve çeviri çok sayıda küçük hikâyeden başka en çok ilgi çeken yazıları, şiirsel bir dille yazılmış küçük duygusal nesir parçalarıdır. Hizmet'te "Mensur Şiirler" gibi kendi içinde çelişkili görünen bir genel başlıkla yayımlanan, daha sonra da yine bu adla kitaplaşan bu şiirli yazılar, sonradan birçoklarınca taklit edilerek Servet-i Fünun Edebiyatında da devam eden bir mensur şiir modasının doğmasına yol açmıştır. Yazarın bu yoldaki ikinci eseri de annesinin ölümü dolayısıyla yazdığı Mezardan Sesler adlı uzun mensur şiirdir.
Halit Ziya, Hizmet'te Türk ve dünya edebiyatının çeşitli konularını ele alan birçok makale ve Hikâye adlı roman teorisiyle ilgili bir eserinin yanı sıra sosyal ve kültürel konularda da makaleler ve halkın bilgisini arttırmak amacıyla fennî yazı dizileri yayımlamıştır. Bu eserler daha sonra İzmir ve İstanbul'da kitap halinde yayımlanmıştır.
İstanbul'a yerleşmesinden sonra onun yazıları daha çok Servet-i Fünun, Mektep, İkdam, Sabah ve Peyam-ı Sabah gibi İstanbul'un önde gelen gazete ve dergilerinde çıkmıştır. Özellikle 1896-1901 yılları arasında Türk edebiyatında yeni bir edebî mektep olarak ortaya çıkan Servet-i Fünun Edebiyatı döneminde Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin'le birlikte bu edebiyatın önde gelen bir temsilcisi olan Halit Ziya, en olgun roman ve hikâyelerini Servet-i Fünun dergisinde yayımlar ve özellikle Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu ve (tefrikası sansür yüzünden yarım kalan) Kırık Hayatlar romanlarıyla Türk romanının zirve eserlerini edebiyatımıza kazandırır. II. Meşrutiyet döneminde bu romanlara son romanı Nesl-i Ahir eklenmiştir. Onun roman ve hikâye alanında açtığı realist yol, daha sonra birçok yazar tarafından izlenmiş, hem çağdaşları hem de sonraki roman ve hikâye yazarları Halit Ziya'nın romanlarından derin surette etkilenmişlerdir.
II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde de roman ve hikâye ve yeni bir tür olarak tiyatro alanında eserler vermeye devam eden yazarın, özellikle Cumhuriyet devrinde kendisini edebiyat dünyasında yeniden ön plana çıkaran eserleri Kırk Yıl, Saray ve Ötesi ve Bir Acı Hikâye başlıklarını taşıyan hatıra kitaplarıyla Türk ve Batı edebiyatlarına dair yazdığı değerli makaleleri olmuştur. Hatıralarındaki üslup ve kompozisyon, yazarı Türk hatıra edebiyatının en önde gelen bir ismi haline getirmiş, bu türde de o, diğer yazarlar için bir öncü olmuştur. Bu hatıralar edebiyat ve siyaset tarihimizin yanı sıra yaşadığı yılların İzmir'ini de çok canlı ve objektif bir şekilde yansıtması bakımından önemlidirler. Gene hikâyelerinde özellikle de İzmir Hikayeleri adlı kitabında toplanan hikâyelerinde kendi çevresinden ve yaşadığı yılların İzmir'inden birçok çizgi, renk ve kişilik bu eserlere bütün canlılık ve güzelliğiyle yansımıştır.
Halit Ziya'nın altmış yıl boyunca devam eden yazı hayatında kitap halindeki eserlerinin sayısı, ölümünden sonra yayımlananlarla birlikte altmış dokuzu bulmaktadır. Bu eserleri; romanlar, büyük hikâyeler, küçük hikâyeler, mensur şiirler, tiyatrolar, hatıralar, makaleler, teorik eserler, Batı edebiyatlarına dair eserler, çeviriler ve fennî kitaplar olmak üzere on bir grupta toplamak mümkündür.
Yazarın kendisine Türk edebiyatında büyük bir mevki kazandıran sekiz romanına bir bütün olarak baktığımızda, bunlarda daha çok bireylerin mutluluğu probleminin ele alındığı görülür. İzmir devresinde yazılan Sefile, Nemide, Bir Ölünün Defteri ve Ferdi ve Şürekâsı romanlarında esasen üç genç arasında cereyan eden aşklar ve bu aşklar sırasında gençlerin yaşadığı kıskançlık, intikam veya feragat duyguları anlatılır. Bunlardan Sefile romanı (1886-1887), Türk roman tarihinde realist ve naturalist anlatım tekniklerinin ilk defa uygulandığı bir roman olması bakımından önemlidir. İlk realist roman olarak bilinen Sami Paşazade Sezai'nin Sergüzeşt'i Sefile'den sonra,1888 yılında yayımlanmıştır. İstanbul devresinde yazılan Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar ve Nesl-i Ahir romanlarında ise aşk ikinci plana düşmüştür. Bu olgunluk dönemi romanlarında toplumun çeşitli kesimlerine mensup gençlerin ve ailelerin hayatı, hayalleri, idealleri ve uğradıkları hayal kırıklıkları hikâye edilir. Özellikle Kırık Hayatlar ve Nesl-i Ahir'de yazar, diğer romanlarından farklı olarak daha çok toplumun gerçekliklerini ve siyasî meseleleri ele almış, üslupta da sadeliğe yönelmiştir.
Romanlarda ele alınan kişiler, çoğunlukla "Yeni Osmanlı Tipi" diye adlandırabileceğimiz varlıklı, kültürlü, sanatkâr yaradılışlı, zarif, Batılı değerlere inanan, ancak hayat karşısında pek güçlü olmayan kişiliklerdir. Romanların kişi kadrosu içerisinde "kendini öksüz kız evlâdına adamış fedakâr baba" tipleriyle girdikleri ailelere mutsuzluk getiren "meş'um" veya "afet kadın" (femme fatale) tipleri de ilk defa onun eserlerinde sıklıkla görünürler.
Halit Ziya'nın romanla küçük hikâye arasında bir yerde bulunan büyük hikâye türünde de yedi eseri vardır ki bunlara "küçük roman" demek mümkündür. Bunlar da genelllikle "Yeni Osmanlı" olarak niteleyebileceğimiz kişilerin acı verici hayat maceralarını aynı üslup ve anlatım teknikleriyle ve aynı sağlam kurgu tekniğiyle veren eserlerdir. Bu eserlerin her birinde de farklı bir realist veya objektif anlatım yönteminin kullanıldığı dikkati çeker.
Aynı zamanda çok başarılı bir küçük hikâye yazarı olan yazarın küçük hikâyeleri sayı itibariyle 125'i bulmaktadır. On yedi kitap halinde yayımlanan bu hikâyelerin toplandığı kitaplardan en çok tanınan ve okunanlar şöyle sıralanabilir: Bir Yazın Tarıhi, Solgun Demet, Bir Şiir-i Hayal, Bir Hikâye-i Sevda, Hepsinden Acı, Aşka Dair, Onu Beklerken, İhtiyar Dost, Kadın Pençesi, İzmir Hikâyeleri. Her biri birer küçük hayat tablosu oluşturan hikâyelerinde yazar, Türk toplumumunun gerçeklerine ve problemlerine romanlarından daha fazla eğilir ve ailevî yaşantılar, fakirlik ve yoksunluk içindeki insanlar ve toplumun töreleri üzerine çok etkileyici gerçek hayat sahneleri sunar.
Romanları ve küçük roman denebilecek büyük hikâyeleriyle Halit Ziya, kahramanlarının tutkularını ve duygularını tahlil etmeyi, onları kendi çevreleri içinde göstermeyi esas alarak sanatkârane üslupla Türk dilinde gerçek anlamda Batılı romanı yaratmış ve Ahmet Mithat Efendi'nin kendisinden önceki kaba ve özensiz romancılığına son vermiştir. Aynı anlayışla yazdığı küçük hikâyeleri de bu türün gelişip yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamıştır.
Yazarın bütün bu roman, büyük hikâye ve küçük hikâyelerinde kendini gösteren sanatkârane ve zarif üslubunu mensur şiirlerinde, birisi telif, ikisi adaptasyon olan tiyatro eserlerinde ve hatıralarında da bulmak mümkündür.
Edebî eserleri dışında yazarın edebiyat teorisine dair makale ve eserleri ile Batı edebiyatlarının tarihine dair yazdığı eserler de Türk kültür ve edebiyat tarihinin ilkleri arasındadırlar. İzmir'de Hizmet gazetesinde 1887-1888'de tefrika edilen Hikâye adlı kitabı Türkçede roman teorisi konusundaki ilk eserdir. Darülfünun'daki hocalığı sırasında hazırladığı Fransız, İspanyol, Alman, Yunan ve Latin edebiyatları tarihine dair kitapları ise bu edebiyatları ilk defa derli toplu bir şekilde tanıtan eserlerdir.
Böylece Halit Ziya, İzmir'in ilk edebî dergisini çıkarması, yıllarca yayımladığı Hizmet gazetesiyle birçok yeniliğe imza atmış olması ve şehrin hayatına büyük bir canlılık getirmesi bakımından İzmir'in edebiyat ve fikir hayatında önemli izler bırakmış bir şahsiyettir. Bundan daha önemli olarak o, Türk romanının klasikleşmiş eserlerini vermek, küçük hikâye geleneğini kurmak, mensur şiir modasını yaratmak ve roman teorisi ve Batı edebiyat tarihlerine dair ilk eserleri vermek bakımlarından da muhakkak ki Türk edebiyatının, Türk nesrinin en büyükleri arasında yer almaya hak kazanmış bir yazardır.
Kaynakça
Huyugüzel, Ö. Faruk (2004). İzmir'de Dil ve Edebiyat Hareketleri Üzerine Araştırmalar. İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını Kent Kitaplığı Dizisi.
Huyugüzel, Ömer Faruk (2010). Halit Ziya Uşaklıgil. 2. b. Ankara: Akçağ Yay.
İleri, Selim (1981). Uzun Bir Kışın Siyah Günleri. İstanbul. YAZKO Yay.
Kaplan, Mehmet (1950), "Halit Ziya", İslâm Ansiklopedisi. C. V/I. İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı Yay.
Kerman, Zeynep (2008). Uşaklıgil'in Romanlarında Batılı Yaşayış. 2. b. İstanbul: Dergâh Yay.
Moran, Berna (1983). Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış. C. 1. İstanbul: İletişim Yay.
Önertoy, Olcay (1995). Halit Ziya Uşaklıgil, Romancılığı ve Romanımızdaki Yeri. 2. b. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. ÖMER FARUK HUYUGÜZELYayın Tarihi: 27.12.2017Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Yayın Tarihi: 27.12.2017Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Garptan Şarka Seyyale-i Edebiye. Fransız Edebiyatının Nümune ve Tarihi. Medhal. Ezmine-i Mutavassıta ve 16. Asır c.I | Matbaa-i Ebüzziya / İstanbul | 1303 (1885) | İnceleme |
Esrar-ı Serendip | Matbaa-i Amire / İstanbul | 1305 (1887) | Roman |
Bir Muhtıranın Son Yaprakları | Mihran Matbaası / İstanbul | 1306 (1888) | Roman |
Bir İzdivacın Tarih-i Muâşakası | Mihran Matbaası / İstanbul | 1306 (1888) | Roman |
Haml ve Vaz-ı Haml | Mihran Matbaası / İstanbul | 1306 (1889) | İnceleme |
Fransızca Muallimi. Kavâid-i Kıraat ve Tatbikâtı -Birinci Sene- | Mihran Matbaası / İstanbul | 1306 (1889) | İnceleme |
Hikâye | İstepan Matbaası / İstanbul | 1307 (1891) | Eleştiri |
Mezardan Sesler | Hizmet Matbaası / İzmir | 1307 (1891) | Mensur Şiir |
Mensur Şiirler | Hizmet Matbaası / İzmir | 1307 (1891) | Mensur Şiir |
Nemide | Kitapçı Arakel / İstanbul | 1307 (1892) | Roman |
Bir Ölünün Defteri | Hizmet Matbaası / İzmir | 1307 (1892) | Roman |
(Belâgat kitabı) | ? / İzmir | ? | İnceleme |
Mebhasü'l-kıhıf | Hizmet Matbaası / İzmir | 1308 (1893) | İnceleme |
Bukalemun-ı Kimya | Hizmet Matbaası / İzmir | 1308 (1893) | İnceleme |
Hesap Oyunları | Hizmet Matbaası / İzmir | 1308 (1893) | İnceleme |
Tuhfe-i Letâif | Hizmet Matbaası / İzmir | 1308 (1893) | Fıkra |
Nâkil, cüz I | A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası / İstanbul | 1310 (1893) | Hikâye |
Nâkil, cüz II | Matbaa-i Asaduryan / İstanbul | 1311 (1894) | Hikâye |
Nâkil, cüz III | Matbaa-i Ebüzziya / Konstantiniye (İstanbul) | 1312 | Hikâye |
Nâkil, cüz IV | Matbaa-i Ebüzziya / Konstantiniye (İstanbul) | 1312 (1894) | Hikâye |
İlm-i Sîma | Nişan Berberyan Matbaası / İstanbul | 1311 (1894) | İnceleme |
Kanun ve Fenn-i Velâde | Nişan Berberyan Matbaası / İstanbul | 1311 (1894) | İnceleme |
Ferdi ve Şürekâsı | Nişan Berberyan Matbaası / İstanbul | 1312 (1895) | Roman |
Bu muydu? | 38 Numaralı Matbaa / İstanbul | 1314 (1896) | Roman |
Küçük Fıkralar, Adet I | İkdam Matbaası / Dersaadet (İstanbul) | 1314 (1897) | Hikâye |
Küçük Fıkralar, Adet II | İkdam Matbaası / Dersaadet (İstanbul) | 1314 (1897) | Hikâye |
Mai ve Siyah | Alem Matbaası / İstanbul | 1313 (1898) | Roman |
Birkaç Yaprak | Kitapçı Arakel, A. Asaduryan Matbaası / İstanbul | 1316 (1898) | Diğer |
Heyhat | Ahmet İhsan ve Şürekâsı, Âlem Matbaası / İstanbul | 1316 (1898) | Roman |
Küçük Fıkralar, Adet III | İkdam Matbaası / Dersaadet (İstanbul) | 1314 (1899) | Hikâye |
Bir Yazın Tarihi | Âlem Matbaası / İstanbul | 1316 (1900) | Hikâye |
Aşk-ı Memnu | Âlem Matbaası / İstanbul | 1316 (1901) | Roman |
Solgun Demet | Âlem Matbaası / İstanbul | 1317 (1901) | Hikâye |
Tarih-i Edebiyat-ı Garbiyeden Fransa Edebiyatı Dersleri | Darülfünun Matbaası / İstanbul | 1329 (1913) | Edebiyat Tarihi |
Tarih-i Edebiyat-ı Garbiye. Kısm-ı Sani: İspanyol Edebiyatı | Darülfünun Matbaası / İstanbul | 1329 (1913) | Edebiyat Tarihi |
Alman Edebiyatı Tarihi | ? / İstanbul | 1330 (1914) | Edebiyat Tarihi |
Bir Şiir-i Hayal | Muhtar Halit Kütüphanesi, Matbaa-i Hayriye ve Şürekâsı / İstanbul | 1330-1331 (1914) | Hikâye |
Yunan Tarih-i Edebiyatı | Matbaa-i Amire / İstanbul | 1331 (1915) | Edebiyat Tarihi |
Latin Tarih-i Edebiyatı | Matbaa-i Amire / İstanbul | 1331 (1915) | Edebiyat Tarihi |
Füruzan | Ahmet İhsan ve Şürekâsı Matbaacılık Osmanlı Şirketi / İstanbul | 1334 (1918) | Tiyatro |
Kâbus | Ahmet İhsan ve Şürekâsı Matbaacılık Osmanlı Şirketi / İstanbul | 1334 (1918) | Tiyatro |
Sepette Bulunmuş | Matbaa-i Orhaniye / İstanbul | 1920 | Hikâye |
Beyaz Şemsiye-Elfin | Matbaa-i Orhaniye / İstanbul | 1920 | Hikâye |
Mayıs Pazarı-Bir Deli | Matbaa-ı Osmaniye / İstanbul | - | Hikâye |
İzdivac-ı Müteyemmin-Akşamcı | Matbaa-i Orhaniye / İstanbul | - | Hikâye |
Bir Hikâye-i Sevda | İkbal Kütüphanesi, Sabah Matbaası / İstanbul | 1338 (1922) | Hikâye |
Kenarda Kalmış | Orhaniye Matbaası / İstanbul | 1342 (1924) | Hikâye |
Kırık Hayatlar | Orhaniye Matbaası / İstanbul | 1340 (1924) | Roman |
Fare | Cihan Matbaası / İstanbul | 1341-1343 (1926) | Tiyatro |
Hepsinden Acı | Semih Lütfi Matbaası / İstanbul | (1934) | Hikâye |
Aşka Dair | Semih Lütfi Bitik ve Basımevi / İstanbul | (1935) | Hikâye |
Onu Beklerken | Hilmi Kitaphanesi / İstanbul | (1935) | Hikâye |
Kırk Yıl, c. I-V | Matbaacılık ve Neşriyat Türk Anonim Şirketi Matbaası, V. c. Cumhuriyet Gazete ve Matbaası / İstanbul | 1936 | Hatıra |
İhtiyar Dost | Cumhuriyet Matbaası / İstanbul | 1937 | Hikâye |
Sanata Dair I | Şirket-i Mürettibiye Matbaası / İstanbul | 1938 | Makale |
Sanata Dair II | Şirket-i Mürettibiye Matbaası / İstanbul | 1939 | Makale |
Kadın Pençesi | Şirket-i Mürettibiye Matbaası / İstanbul | 1939 | Hikâye |
Saray ve Ötesi, c. I-III | Şirket-i Mürettibiye Matbaası / İstanbul | 1940-1942 | Hatıra |
Bir Acı Hikâye | Şirket-i Mürettibiye Matbaası / İstanbul | 1942 | Hatıra |
İzmir Hikâyeleri | Cumhuriyet Matbaası / İstanbul | 1950 | Hikâye |
Sanata Dair III (Türk Şair ve Edipleri) | Maarif Basımevi / İstanbul | 1955 | Makale |
Sanata Dair IV (İngiliz ve Fransız Şair ve Edipleri) | Millî Eğitim Bakanlığı Basımevi / İstanbul | 1963 | Makale |
Valide Mektupları | Kaf Yayınları / İstanbul | 1999 | Roman |
Sefile | Özgür Yayınları / İstanbul | 2006 | Roman |
Nesl-i Ahir | Özgür Yayınları / İstanbul | 2009 | Roman |
Valide Mektupları ve Kitapları Dışında Kalan Hikâyeler | Özgür Yayınları / İstanbul | 2012 | Hikâye |
İlk Hikâyeler ve Tuhfe-i Letaif | Özgür Yayınları / İstanbul | 2016 | Hikâye |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | HALÎMÎ, Mustafa | d. ? - ö. 1759-60 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | FÜTÛHÎ, Hüseyin Çelebi | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ÂLÎ BEY, Direktör Mehmed Âlî Bey | d. 1844? - ö. 1899 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ŞEYH MEHMET HALİT | d. 1865 - ö. 27.07.1931 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SEFİLÎ/HABİLÎ/LÜTFÎ, Habil Öztürk | d. 1865? - ö. 1935 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MEHMED TEVFÎK, Diyarbakırlı | d. 1865 - ö. 1905 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | CELAL DEDE, Celal Çamlıca | d. 1881 - ö. 1945 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HASİBE HATUN | d. 1880/1885? - ö. 1945 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Mahmut Yesari | d. 1895 - ö. 16 Ağustos 1945 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Berna Olgaç | d. 27 Mart 1975 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Tahavi Ahtanov | d. 25 Ekim 1923 - ö. 1994 | Meslek | Görüntüle |
12 | Ayşegül Erer | d. 30 Ocak 1957 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Vedat Nedim Tör | d. 1897 - ö. 8 Nisan 1985 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Bekir Fahri İdiz | d. 1876 - ö. 1938 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | İsmail Habip Sevük | d. 1892 - ö. 17 Ocak 1954 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Mehmet Halit Bayrı | d. 8 Şubat 1896 - ö. 27 Ekim 1958 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Ziya (Trabzon) | d. 1858 - ö. 28 Ocak 1921 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | YARALI, Halit Karakuş | d. 1925 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |