Madde Detay
VÂKIF, Hoca Sa'adeddîn-zâde, Seyyid Yahyâ Vâkıf Efendi
(d. ?/? - ö. 1150/1737-38)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İstanbul Kasımpaşa’da doğdu (Çapan
2005: 710). Asıl adı, Yahya’dır. Seyyid Abdurrahîm Esad Fâiz Efendi (öl.
1726)’nin oğlu, Rumeli Kazaskeri Abdulbâkî Arif Efendi (öl. 1713)’nin de
kızından torunudur. Büyükbabası ise Nakîbüleşraf Ebussuud Mehmed Efendi (öl.
1682)’dir. Öğrenimini tamamladıktan
sonra Şeyhülislam Ebezâde Abdullah Efendi’den mülazım olarak 1120/1708-09 yılında
Defterdar İbrahim Efendi Medresesi müderrisliğine atandı. 1127/1715’te Dedesi
Abdulbâkî Arif Efendi’nin vasiyeti üzerine Eyüp’te bina edilen medreseye atanan
Vâkıf Efendi, 29 Zilhicce 1133 (21 Ekim 1721) tarihinde İstanbul askerî
kassamlığına (BOA 209/16528) getirildi. Ardından Ahmed Paşa ve Bâlî Efendi
Medresesi’nde müderrislik yaptı (İnce 2005: 686-87). Sâlim’in tezkiresini
yazdığı sırada (1134/1722) hâlen Bâlî Efendi Medresesi’ndeki görevine devam
ettiğini belirttiği Vâkıf’ın buradaki görevi, 27 Rebiülevvel 1135 (5 Ocak 1723)
tarihindeki azline kadar sürdü (Özcan 1989: 659).
Babası Abdurrahîm Esad Fâiz Efendi
1137/1725 yılında Mısır’a kadı olarak atanınca Vâkıf da Kahire
nakibüleşraflığına getirildi. Buradaki görevinin ne kadar sürdüğü bilinmese de
babasının Mısır kadısıyken 25 Cemaziyevvel 1138 (29 Ocak 1726)’de vefat etmesi
üzerine babasından boşalan Mısır kadılığına vekâleten kendisi atanmıştır.
Vâkıf’ın bu görevinin Mirzazâde Ahmed Neylî (öl. 1748)’nin 1 Şevval 1138 (2
Haziran 1726) babası Fâiz Efendi’nin yerine Mısır’a kadı olarak atanmasıyla son
bulduğu anlaşılmaktadır (Özcan 2013: 1477).
Vâkıf’ın bundan sonraki
görevi Halep kadılığı olsa da hangi tarihte bu göreve atandığı bilinmemektedir.
Ancak şairin bu çalışmanın konusunu teşkil eden ve bu atama vesilesiyle
şükranlarını dile getirdiği kaside, dönemin şeyhülislâmı Feyzullah Efendizâde Seyyid Mustafa Efendi (öl. 1745)’ye sunulmuştur. Buradan
hareketle Vâkıf’ın bu göreve, Seyyid Mustafa Efendi’nin
meşihat makamına atandığı tarih olan 1 Zilhicce 1148 (13 Nisan 1736)’den
sonra getirildiği anlaşılmaktadır.
15 Ramazan 1150 (6 Ocak
1738) tarihinde İstanbul’da vefat eden (Fatîn 1271: 434; Müstakîmzâde
1928: 754) Vâkıf Efendi, Eyüp Sultan’da dedesi Abdulbâkî Arif Efendi’nin mezarı
civarında metfundur (Özcan 1989: 130-31).
Talik yazıyı dedesi Kazasker Abdulbâkî Arif Efendi’den meşk eden Vâkıf Efendi, daha sonra babası Abdurrahîm Esad Fâiz Efendi’den meşkler alarak hat sanatında iyice ustalaştı. İyi bir hattat olmasının yanında şiir ve inşadaki başarısıyla da adından söz ettiren Vâkıf, Sâlim’e göre, maarif ehlinden biri olup aynı zamanda yeni tarzlarda hoş şiirler yazan iyi bir şairdir (İnce 2005: 687).
Eserleri:
Müstakîmzâde, Vâkıf’ın
mürettep Dîvân’ının
olduğunu (1928: 754) belirtse de şimdilik bu eser elde değildir. Ancak
çeşitli şiir mecmualarında bazı manzumeleri kayıtlıdır. Vâkıf’ın bazı mecmualar
ve biyografik kaynaklarda kayıtlı olan 3 kaside, 32 gazel, 3 tarih kıtası ve 2
beyit olmak üzere toplam kırk manzumesi bir araya getirilerek yayımlanmıştır
(Başpınar-Erdoğdu 2020).
Bu manzumeler dışında şairin
dikkatleri çeken en önemli eseri 1736 yılında Halep’e kadı atanması üzerine
buraya giderken konakladığı menziller hakkında bilgi verdiği Halep Menzil-nâmesi’dir. 74 beyitten
müteşekkil olan bu eser, kaside formunda olup aruzun fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün
fe’ilün kalıbıyla yazılmıştır. Arzuhal suretinde dönemin şeyhülislâmı
Seyyid Mustafa Efendi’ye takdim edilen eserde İstanbul ile Halep güzergâhındaki
34 menzil hakkında bilgi veren şair, birkaçı dışında zikrettiği menziller
hakkında ayrıntılı tavsiflerde bulunmamıştır (Kaplan 2020).
Kaynakça
Abdulkadiroğlu,
Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ, Nuhbetü’l-Âsâr Li-Zeyli Zübdeti’l-Eş’âr. Ankara:
AKM Yay. 507.
Akbayar, Nuri
(hzl.) (1998). Mehmed
Süreyya, Sicill-i Osmânî (Yâhud Tezkîre-i Meşâhir-i Osmânî). C.
5. İstanbul: Kültür Bakanlığı-Tarih Vakfı Ortak Yay. 1650.
Başpınar,
Fatih; Erdoğdu, Sema (2020). “Seyyid Yahyâ Vâkıf (ö. 1738)’ın şiirleri”. RumeliDE
Dil ve
Edebiyat
Araştırmaları Dergisi: 400-438.
Çapan, Pervin
(hzl.) (2005). Mustafa
Safâyî Efendi, Tezkîre-i Safâyî, (Nuhbetü’l-Âsâr Min Fevâ’idü’l-Eş’âr). Ankara:
AKM Yay. 710-11.
Erdem, Sadık
(hzl.) (1994). Râmiz
ve Âdâb-ı Zurefâsı, İnceleme-Tenkidli Metin-İndeks-Sözlük. Ankara:
AKM Yay. 279-80.
Fatîn Dâvûd
(1271). Hâtimetü’l-Eş’âr. İstanbul.
434.
İnce, Adnan
(hzl.) (2005). Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Sâlim
Efendi. Ankara: AKM Yay. 686-88.
İpekten, Halûk,
M. İsen, R. Toparlı, N. Okçu ve T. Karabey (1998). Tezkirelere
Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
Kaplan, Yunus
(2020). “Seyyid Yahyâ Vâkıf Efendi ve Halep Menzil-nâmesi”. Littera Turca
Journal of Turkish Language and Literature 6 (2): 213-232.
Karatay, Halit
(2008). Hattat
Divân Şâirleri. Ankara: Akçağ Yay.
Kurnaz, Cemal
ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî- Dîvân
Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 2. Ankara: Bizim Büro Yay.
1142.
Müstakîm-zâde
Süleymân Sa’deddin (1928). Tuhfe-i Hattâtîn. İstanbul. 753-54.
Oğraş, Rıza
(hzl.) (2001). Es’ad
Mehmed Efendi ve Bâğçe-i Safâ-Endûz’u. Ankara: KB Yay. 190-92.
Özcan,
Abdulkadir (hzl.) (1989). Fındıklılı
İsmet Efendi, Tekmîletü’ş-Şakâ’ik Fî Hakk-ı Ehli’l-Hakâ’ik. Şakâ’ik-i Nu’mâniyye ve Zeyilleri. C. 3. İstanbul: Çağrı Yay.
Şemseddin Sâmî
(1314). Kâmûsu’l-Âlâm.
C. 6. İstanbul: Mihran Matbaası. 4663.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLANYayın Tarihi: 18.06.2014Güncelleme Tarihi: 03.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Her nihâl-i serv-i gülşen tîrdir sensiz bana
Tavk-ı kumrî halka-i zih-gîrdir sensiz bana
Nâliş-ülfet andelîb-i nagme-elvân-ı gamım
Hande-i gül bâ’is-i tekdîrdir sensiz bana
Nagme-i mutrib mükedder savt-ı bülbül dil-hırâş
Hâr-ı gam gülşende dâmen-gîrdir sensiz bana
Kayd-ı gamdan dil rehâ-yâb olmasa sâkî nola
Devr-i sâgar halka-i zencîrdir sensiz bana
Ey gül-i gül-bün-tırâz-ı nâz-ı bâg-ı âlemin
Bûy-ı verdi mâye-i tenfîrdir sensiz bana
Sedd-i râh olsa nola âmed-şûd-i nezzâreye
Cûy-ı gülşen râh-ı pür-şemşîrdir sensiz bana
Gonca-i bâgı görüp Vâkıf hamûş olsa nola
Her biri mühr-i leb-i takrîrdir sensiz bana
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 687-88.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.06.2014Güncelleme Tarihi: 03.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Her nihâl-i serv-i gülşen tîrdir sensiz bana
Tavk-ı kumrî halka-i zih-gîrdir sensiz bana
Nâliş-ülfet andelîb-i nagme-elvân-ı gamım
Hande-i gül bâ’is-i tekdîrdir sensiz bana
Nagme-i mutrib mükedder savt-ı bülbül dil-hırâş
Hâr-ı gam gülşende dâmen-gîrdir sensiz bana
Kayd-ı gamdan dil rehâ-yâb olmasa sâkî nola
Devr-i sâgar halka-i zencîrdir sensiz bana
Ey gül-i gül-bün-tırâz-ı nâz-ı bâg-ı âlemin
Bûy-ı verdi mâye-i tenfîrdir sensiz bana
Sedd-i râh olsa nola âmed-şûd-i nezzâreye
Cûy-ı gülşen râh-ı pür-şemşîrdir sensiz bana
Gonca-i bâgı görüp Vâkıf hamûş olsa nola
Her biri mühr-i leb-i takrîrdir sensiz bana
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 687-88.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 03.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Her nihâl-i serv-i gülşen tîrdir sensiz bana
Tavk-ı kumrî halka-i zih-gîrdir sensiz bana
Nâliş-ülfet andelîb-i nagme-elvân-ı gamım
Hande-i gül bâ’is-i tekdîrdir sensiz bana
Nagme-i mutrib mükedder savt-ı bülbül dil-hırâş
Hâr-ı gam gülşende dâmen-gîrdir sensiz bana
Kayd-ı gamdan dil rehâ-yâb olmasa sâkî nola
Devr-i sâgar halka-i zencîrdir sensiz bana
Ey gül-i gül-bün-tırâz-ı nâz-ı bâg-ı âlemin
Bûy-ı verdi mâye-i tenfîrdir sensiz bana
Sedd-i râh olsa nola âmed-şûd-i nezzâreye
Cûy-ı gülşen râh-ı pür-şemşîrdir sensiz bana
Gonca-i bâgı görüp Vâkıf hamûş olsa nola
Her biri mühr-i leb-i takrîrdir sensiz bana
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 687-88.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Her nihâl-i serv-i gülşen tîrdir sensiz bana
Tavk-ı kumrî halka-i zih-gîrdir sensiz bana
Nâliş-ülfet andelîb-i nagme-elvân-ı gamım
Hande-i gül bâ’is-i tekdîrdir sensiz bana
Nagme-i mutrib mükedder savt-ı bülbül dil-hırâş
Hâr-ı gam gülşende dâmen-gîrdir sensiz bana
Kayd-ı gamdan dil rehâ-yâb olmasa sâkî nola
Devr-i sâgar halka-i zencîrdir sensiz bana
Ey gül-i gül-bün-tırâz-ı nâz-ı bâg-ı âlemin
Bûy-ı verdi mâye-i tenfîrdir sensiz bana
Sedd-i râh olsa nola âmed-şûd-i nezzâreye
Cûy-ı gülşen râh-ı pür-şemşîrdir sensiz bana
Gonca-i bâgı görüp Vâkıf hamûş olsa nola
Her biri mühr-i leb-i takrîrdir sensiz bana
(İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 687-88.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Ali Ece | d. 20 Ocak 1977 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Türâbî/Nidâî, Yekçeşm Mehmed Türâbî Çelebi | d. ? - ö. 1718 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Huriye Öniz | d. 11 Mayıs 1887 - ö. 02 Kasım 1950 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Ali Ece | d. 20 Ocak 1977 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Türâbî/Nidâî, Yekçeşm Mehmed Türâbî Çelebi | d. ? - ö. 1718 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Huriye Öniz | d. 11 Mayıs 1887 - ö. 02 Kasım 1950 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Ali Ece | d. 20 Ocak 1977 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Türâbî/Nidâî, Yekçeşm Mehmed Türâbî Çelebi | d. ? - ö. 1718 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Huriye Öniz | d. 11 Mayıs 1887 - ö. 02 Kasım 1950 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Ali Ece | d. 20 Ocak 1977 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Türâbî/Nidâî, Yekçeşm Mehmed Türâbî Çelebi | d. ? - ö. 1718 | Meslek | Görüntüle |
12 | Huriye Öniz | d. 11 Mayıs 1887 - ö. 02 Kasım 1950 | Meslek | Görüntüle |
13 | Ali Ece | d. 20 Ocak 1977 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Türâbî/Nidâî, Yekçeşm Mehmed Türâbî Çelebi | d. ? - ö. 1718 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Huriye Öniz | d. 11 Mayıs 1887 - ö. 02 Kasım 1950 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Ali Ece | d. 20 Ocak 1977 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Türâbî/Nidâî, Yekçeşm Mehmed Türâbî Çelebi | d. ? - ö. 1718 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Huriye Öniz | d. 11 Mayıs 1887 - ö. 02 Kasım 1950 | Madde Adı | Görüntüle |