Madde Detay
VASFÎ, Ali Gâlib
(d. 1146/1733 - ö. 1266/1850)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Vasfî mahlasını kullanan Ali Gâlib Vasfî 1146/1733’te Nazilli’de dünyaya geldi (Akkuş vd. 2006: 452; Onat 1984: 31). Uşşâkî şeyhlerinden Abdullâh Salâhaddîn Efendi’nin baş halifelerinden olan Şeyh Muhammed Zühdî Efendi’nin oğlu ve halifesidir. Nazilli’de kırk dört sene müftülük görevini yerine getirdi ve irşat faaliyetlerinde bulundu (Tatcı vd. 2000: 483; Kurnaz vd. 2001: 1167; Akkuş vd. 2006: 452;). Vasfî’nin keramet sahibi olduğuna dair menkıbeler bulunmaktadır. Vefat tarihi Osmanlı Müellifleri ve Tuhfe-i Nâilî'de 1216/1801 olarak kaydedilmiştir (Tatcı vd. 2000: 483; Kurnaz vd. 2001: 1167). Ancak Sefine-i Evliyâ’da, mezar taşındaki “Nazilli’de kırk dört sene müftü olan ve Hüsâmeddîn-i Uşşâkî tarîkından bulunan Seyyid eş-Şeyh Ali Vasfî Efendi hazretlerinin ruhu içün el-Fâtiha - 1266” şeklindeki yazıya dayandırılarak, yüz yirmi yıl yaşadığı ve 1266/1850’de vefat ettiği (Akkuş vd. 2006: 457), mezarının Nazilli’deki Büyük Kabristan’ın ortasında olduğu bildirilmiştir (Akkuş vd. 2006: 453). Yeni kayıtlar da, Vasfî'nin Nazillli’de şu an Askerlik Şubesinin yanında bulunan eski mezarlığa defnedildiğini sonradan yakınları ve Şeyh Bıçakçı Ahmet Dede tarafından Evranlı mezarlığına nakledildiğini göstermektedir (Çilli 2003: 145). Mezar taşında eski harflerle 'Nazilli’de kırk dört sene müftülük yapan Aliyy’ül-Vasfî - 1266' yazmaktadır (Çilli 2003: 138). Günümüzde Evranlı mezarlığının batı ucunda bulunan Vasfî’ye ait yeni harfli mezar taşında 1266 tarihi tespit edilmiştir (Kavlak 2007a, 2007b). Vasfî’nin 1216/1801’de vefat etmiş olamayacağına dair bir delil de babası Muhammed Zühdî Efendi’nin vefatına, günümüzde Nazilli’de “Yeşil Türbe” olarak bilinen türbesinin tamamlanmasına ve annesinin vefatına düşmüş olduğu tarihlerdir: “Ezelden Vasfiyâ târih düşdi cüdâ Zühdî Muhammed Şeyh fenâdan – 1221” ;“Mîr Halîl etdi binâ târihi ey Vasfî hemîn türbe-i Zühdî Muhammed mahfeli rûhu’l emîn – 1229”; “Oğlu Vasfî ana didi ki târih kasr-ı firdevse gitti vâlide rûhu için Fâtihâ – 1231”.
Hicrî takvime göre 120 yıl yaşadığı belirtilen Vasfî’nin ömrünü geçirdiği Nazilli uzun yaşamın merkezi olarak bilinmektedir. Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü burada “uzun yaşam”ı araştıran bir merkez kurmuştur (Tufan:10).
Sefîne-i Evliyâ’da üç dilde şiirleri ve külliyatı olduğu ve külliyatını Şeyh Muhammed Emîn Efendi’nin toplayıp yazdığı bildirilmiş (Akkuş vd. 2006: 453) ancak bu eser ele geçmemiştir.
Kaynakça
Akkuş, Mehmet ve Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Osmânzâde Hüseyin Vassâf Sefîne-i Evliyâ. C. 4. İstanbul: Kitabevi Yay.
Çilli, Bilâl Reşit (Rüşdi Urlavî) (2003). Uşşâkîlik. Düzenleyen: Hidayet Sevgili. Antalya: Güneş Ofset.
Erdoğru, M. Akif (hzl.) (1994). Bursalı Mehmed Tahir bin Rifat Aydın Vilayetin Mensûb Meşâyih, Ulemâ, Şuarâ, Müverrihîn ve Etibbânın Terâcim-i Ahvâli. İzmir: Akademi Kitabevi.
Eren, Sıddık Naci (1996). Pir Seyyid Hasan Hüsâmeddin Uşşâki. İstanbul: Uşşâkî Vakfı Yay.
Kavlak, Abdullah (2007a). “Mezarlıklar Penceresinden Dünyaya Bakış 143”. Nazar/Günlük Gazetesi. 30.06.2007.
Kavlak, Abdullah (2007b). “Mezarlıklar Penceresinden Dünyaya Bakış 145”. Nazar/Günlük Gazetesi. 03.07.2007.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Onat, Fehamet (1984). Büyük Türk Mutasavvıflarından Pir Hasan Hüsâmeddin Uşşâkî ve Hülefâsı: Dördüncü bs. yyy.
Tatcı, Mustafa ve Cemal Kurnaz (hzl.) (2000). Bursalı Mehmed Tahir Osmanlı Müellifleri I-II-III ve Ahmed Remzi Akyürek Miftâhü’l-Kütûb ve Asâmî-i Müellifîn Fihristi (Tıpkıbasım-Dizin). C. 2. Ankara: Bizim Büro Basımevi.
Tufan, İsmail . “Türkiye’de Gerontoloji”. http://www.itgevakif.com/pdfs/makGerontolojininT%C3%BCrkiyedekigeli%C5%9Fimi.pdf [erişim tarihi: 15.07.2013]
Yavuz, A. Fikri ve İsmail Özen (hzl.) (1972). Bursalı Mehmet Tahir Efendi Osmanlı Müellifleri 1299-1915. C.2. İstanbul: Meral Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NİLÜFER TANÇYayın Tarihi: 05.08.2013Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Muhabbet bir hakikat câmesidir sûfiye bi’llâh
Kabâ-yı zühd ü takvâyı ser-â-pâ çâk iden geydi
Vasıl bir hil’at-ı nûrânî iken geymedi kimse
Hecir bir âteş-efserken aceb âşık neden geydi
Safâdır bu libâsı nev iden terk-i safâ geydi
Cefâ bir köhne hil’atdır gelen geydi giden geydi
Muanven bir abâdır ayn u zevk ey dil bu âlemde
İden çâk-ı girîbân atlas-ı çerh-i kühen geydi
Muhakkak hulle-i in’âm-ı Bârî’dir visâl-i yâr
Kamu âlemde varım herkese yağma diyen geydi
Hakikat zâhidâ bir kisve-i nûr-ı ilâhîdir
Be-hakk-ı kibriyâ sen geymedin amma giyen geydi
Beğenmezken harîr-i atlas-ı gerdûnu ehl-i hırs
Neden âhir zarûrî ihtiyâr itdi kefen geydi
Serin hâk-i der-i meyhâneye vaz’ eyle ey Vasfî
Kabâ-yı şevk-i zîbâyı ona ta’zîm iden geydi
(Akkuş, Mehmet ve Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Osmânzâde Hüseyin Vassâf Sefîne-i Evliyâ. C. 4. İstanbul: Kitabevi Yay. 456.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 05.08.2013Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Muhabbet bir hakikat câmesidir sûfiye bi’llâh
Kabâ-yı zühd ü takvâyı ser-â-pâ çâk iden geydi
Vasıl bir hil’at-ı nûrânî iken geymedi kimse
Hecir bir âteş-efserken aceb âşık neden geydi
Safâdır bu libâsı nev iden terk-i safâ geydi
Cefâ bir köhne hil’atdır gelen geydi giden geydi
Muanven bir abâdır ayn u zevk ey dil bu âlemde
İden çâk-ı girîbân atlas-ı çerh-i kühen geydi
Muhakkak hulle-i in’âm-ı Bârî’dir visâl-i yâr
Kamu âlemde varım herkese yağma diyen geydi
Hakikat zâhidâ bir kisve-i nûr-ı ilâhîdir
Be-hakk-ı kibriyâ sen geymedin amma giyen geydi
Beğenmezken harîr-i atlas-ı gerdûnu ehl-i hırs
Neden âhir zarûrî ihtiyâr itdi kefen geydi
Serin hâk-i der-i meyhâneye vaz’ eyle ey Vasfî
Kabâ-yı şevk-i zîbâyı ona ta’zîm iden geydi
(Akkuş, Mehmet ve Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Osmânzâde Hüseyin Vassâf Sefîne-i Evliyâ. C. 4. İstanbul: Kitabevi Yay. 456.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Muhabbet bir hakikat câmesidir sûfiye bi’llâh
Kabâ-yı zühd ü takvâyı ser-â-pâ çâk iden geydi
Vasıl bir hil’at-ı nûrânî iken geymedi kimse
Hecir bir âteş-efserken aceb âşık neden geydi
Safâdır bu libâsı nev iden terk-i safâ geydi
Cefâ bir köhne hil’atdır gelen geydi giden geydi
Muanven bir abâdır ayn u zevk ey dil bu âlemde
İden çâk-ı girîbân atlas-ı çerh-i kühen geydi
Muhakkak hulle-i in’âm-ı Bârî’dir visâl-i yâr
Kamu âlemde varım herkese yağma diyen geydi
Hakikat zâhidâ bir kisve-i nûr-ı ilâhîdir
Be-hakk-ı kibriyâ sen geymedin amma giyen geydi
Beğenmezken harîr-i atlas-ı gerdûnu ehl-i hırs
Neden âhir zarûrî ihtiyâr itdi kefen geydi
Serin hâk-i der-i meyhâneye vaz’ eyle ey Vasfî
Kabâ-yı şevk-i zîbâyı ona ta’zîm iden geydi
(Akkuş, Mehmet ve Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Osmânzâde Hüseyin Vassâf Sefîne-i Evliyâ. C. 4. İstanbul: Kitabevi Yay. 456.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Muhabbet bir hakikat câmesidir sûfiye bi’llâh
Kabâ-yı zühd ü takvâyı ser-â-pâ çâk iden geydi
Vasıl bir hil’at-ı nûrânî iken geymedi kimse
Hecir bir âteş-efserken aceb âşık neden geydi
Safâdır bu libâsı nev iden terk-i safâ geydi
Cefâ bir köhne hil’atdır gelen geydi giden geydi
Muanven bir abâdır ayn u zevk ey dil bu âlemde
İden çâk-ı girîbân atlas-ı çerh-i kühen geydi
Muhakkak hulle-i in’âm-ı Bârî’dir visâl-i yâr
Kamu âlemde varım herkese yağma diyen geydi
Hakikat zâhidâ bir kisve-i nûr-ı ilâhîdir
Be-hakk-ı kibriyâ sen geymedin amma giyen geydi
Beğenmezken harîr-i atlas-ı gerdûnu ehl-i hırs
Neden âhir zarûrî ihtiyâr itdi kefen geydi
Serin hâk-i der-i meyhâneye vaz’ eyle ey Vasfî
Kabâ-yı şevk-i zîbâyı ona ta’zîm iden geydi
(Akkuş, Mehmet ve Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Osmânzâde Hüseyin Vassâf Sefîne-i Evliyâ. C. 4. İstanbul: Kitabevi Yay. 456.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | RIF‘ÂTÎ | d. ? - ö. 1659-60 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SADIKÎ, Mehmed Efendi | d. ? - ö. 1679 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | YAZICIOĞLU | d. 1733 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
4 | SAİDÎ, Said | d. 1810 - ö. 1850 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
5 | RÂŞİD, Râşid Efendi | d. 1805 - ö. 1850 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
6 | ŞEREF, Halîl Şeref Efendi | d. 1796 - ö. 1850-51 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | HULVÎ, Hulvî Abdullah Efendi | d. ? - ö. 1746-47 | Meslek | Görüntüle |
8 | FEYZÎ, Ahmed | d. 1837 - ö. 1909 | Meslek | Görüntüle |
9 | ABDÜSSELÂM EFENDİ, Seyyid Abdüsselâm Efendi | d. ? - ö. 1843 | Meslek | Görüntüle |
10 | NÂ’İLÎ, Hâfız Sâlih Nâ’ilî Efendi | d. 1823-24 - ö. 1876-77 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | HÂFIZ, Hamamcı-zâde Hâfız-ı Mar'aşî | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | CÂMÎ, Ahmed Câmî Efendi, İstanbullu | d. ? - ö. 1853 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | HİTÂBÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | SÂLİK, Abdullâh Efendi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | PEYKÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |