VUSLATÎ, Hasan

(d. ?/? - ö. 1182/1718)
tekke şairi
(Tekke / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Hasan olan ve şiirlerinde Vuslatî/Vuslat mahlasını kullanan şair, 18. yüzyıl mutasavvıflarındandır. Divanında künyesini “eş-Şeyh Hasan Efendi el-Kastamonî el-Hanefî el- Halvetî” olarak belirten şairin buradan hareketle Kastamonulu olduğu söylenebilir. Bununla birlikte Yazma Divanlar Kataloğu’nda da Acımusluklu denmekle meşhur olduğu belirtilmiştir (1967: 818). Buradan Vuslatî’nin aslen Kastamonulu olduğu bilinmekle beraber İstanbul Acımusluk’ta yaşadığı anlaşılmaktadır. Vuslatî’nin doğum tarihi ve ailesi hakkında kaynaklarda bir bilgiye ulaşılamamıştır.Tahsil hayatı ile ilgili bilgilere divanından edinilen şair, bir süre zahirî ilimlerle meşgul olmuş; fakat daha sonra tasavvuf yoluna girmiştir. Divan'ının başında tarikat silsilesini veren şair, Halvetiyyenin Ahmediyye kolunun Ramazaniyye şubesinden türeyen Buhûriyye koluna mensuptur. Halvetiyye tarikatının Buhûriyye kolunu kurmuş olan Buhûrî Mehmed Efendiden sonra silsilede Şeyh İbrahim Efendi ve Hüseyin Efendi sırasıyla yer almaktadır. Vuslatî de Hüseyin Efendi'den icazet almış ve ondan sonra halkaya dâhil olmuştur. Böylelikle gerek bir mürşit gerekse şair olarak halkı irşat etmiştir. Mutasavvıf bir şair olarak Vuslatî’nin, manevi ilimlere vâkıf ve Arapçaya da hâkim olduğu şiirlerinden anlaşılmaktadır. Vuslatî’nin vefatı ile ilgili tek bilgi Yazma Divanlar Kataloğu’nda verilmiştir. Buna göre şair, 1718 yılının mart ayında vefat etmiş ve Tabutçular Tekkesi’ne defnedilmiştir (1967: 818).

Vuslatî’nin bilinen tek eseri Dîvân-ı Vuslatî adıyla zikredilen eseridir. Divanının ikisi Süleymaniye Kütüphanesi'nde, biri Millet Kütüphanesi'nde, diğeri ise Kahramanmaraş’ta Yaşar Alparslan’ın özel kütüphanesinde olmak üzere dört nüshası tespit edilmiştir; fakat başka nüshalarının da bulunması muhtemeldir. Divanın muhtevasını din ve tasavvuf oluşturmaktadır. Şiirlerinde varlığın birliği, hakikati, ilahî aşk, ilahî ahlak, nefis terbiyesi, tefekkür ve tezekkür, insanın Allah’a ulaşması gibi konuları ele alan şair, bunları estetik bir gaye için değil, hayat tarzı olarak benimsediği için kullanmıştır. Divanında bu mahiyette 228 şiir bulunmaktadır. Şiirler klasik divan tertibinde olmayıp, kafiye esasına göre sıralanmıştır.

Vuslatî’nin edebî şahsiyeti hakkında söylenebilecek en önemli husus, mutasavvıf kişiliğinin şairliğinden önde geldiğidir. O, şiiri dinî-tasavvufi konuları anlatmak için bir vasıta olarak kullanmıştır. Bu sebepten şiirlerini sade ve anlaşılır bir üslûpla nazmetmiştir. Fakat bu sadelik divanın bütünü için geçerli değildir. Divanda halk şairlerinin şiirlerini andıracak sadelikte şiirler bulunurken, konu itibarıyla tasavvufun anlaşılması zor konularının izah edildiği şiirlerde ise gerek dil, gerekse ifade açısından sadelikten uzaklaşıldığı görülür. Şiirlerinde beşerî duyguları çağrıştıran lirizme rastlanmaz. Daha çok didaktik bir üslûba sahip olan Vuslatî, muhataba daha etkili şekilde ulaşmak için genellikle nasihat ve hitap yoluyla anlatım tarzını tercih etmiştir. Vuslatî’nin edebî kişiliğinin oluşmasında şüphesiz dinî-tasavvufi Türk edebiyatının büyük şahsiyetlerinin etkisi olmuştur. Onun özellikle başta Yunus Emre olmak üzere Eşrefoğlu Rûmî ve Niyâzî-i Mısrî’den etkilendiği şiirlerinde açıkça görülmektedir. Şair, Yunus Emre ve Niyâzî-i Mısrî çizgisinde olduğunu “Vuslatâ elden ele cem’ ile cem’i bile/Lutf ile geldi dile Yûnus u Mısrî bana” beytiyle de açıkça ifade etmektedir.

 

 

Kaynakça

Alıcı (Tanıdır), Gülcan (2002). Dîvân-ı Vuslatî İnceleme-Tenkitli Metin-İndeks. Yüksek Lisans Tezi. Kahramanmaraş: Kahramanmaraş Sütçü imam Üniversitesi.

İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu (1967). Komisyon, İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı Yay.

İştip, Mehmet Ali (1968). Tasavvuf ve Halvetilik. İstanbul: Yenilik Basımevi.

Serin, Rahmi (1984). İslam Tasavvufunda Halvetîlik ve Halvetîler. İstanbul: Petek Yay.

Tuman, Mehmet Nail (2001). Tuhfe-i Nâilî. Hzl. C. Kurnaz, M. Tatcı. Ankara: Bizim Büro Yay.

Vuslatî. Dîvân-ı Vuslâtî. Millet Kütüphanesi. A. Emirî Efendi. No. 494. vr. 86.

Vuslatî. Dîvân-ı Vuslâtî. Süleymaniye Kütüphanesi. Hâlet Efendi. No. 690. vr. 690.

Vuslatî. Dîvân-ı Vuslâtî. Süleymaniye Kütüphanesi. Hacı Mahmud Efendi. vr. 3683.

Vuslatî. Dîvân-ı Vuslâtî. Yaşar Alparslan Özel Kütüphanesi. vr.75.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. GÜLCAN ALICI
Yayın Tarihi: 23.05.2013
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Ehl-i aşkı halk-ı âlem kendine ağyâr görür  

Hakka âşıklar ise ağyâr içinde yâr görür

 

Câm-ı aşkı nûş iden abdâlları mestdir müdâm  

Kanda baksa gayrıyı yok zât-ı Hakkı var görür

 

Bâtınında kim ki çalmışdır ene’l- Hak nevbetin  

Zülf-i tostda kendiyi Mansûrveş ber- dâr görür

 

Derd-i aşka düş olanlar sanmanız kesretdedir 

Bakduğınca cümle yüzden bir yüzi tekrâr görür

 

Aşk eri dünyâyı mâ- fîhâya kılmaz itibâr  

Anın içün bunda zâhid âşıkı bîmâr görür

 

Âşıkânın akl u fikrin tost hevâsı kaplamış  

Hakk içün bu kâ’inâtı vâkıf-ı esrâr görür

 

Her kimin ki râh-ı Hakda derd-i aşk sermâyesi  

Bir nazarla zevk-i dilden cân ilin her- bâr görür

 

Bir güneş toğmuş tulunmaz cân ilinden dâ’imâ  

Vuslatâ âgâh olanlar vahdet-i dîdâr görür 



Alıcı (Tanıdır), Gülcan (2002). Dîvân-ı Vuslatî İnceleme-Tenkitli Metin-İndeks. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kahramanmaraş: Kahramanmaraş Sütçü imam Üniversitesi. 142.

 

Gazel

Âşık olan gice gündüz ism-i Hak sürmek gerek  

İsteyen cânânı her kim cânını virmek gerek 

  

Tâlib olan zikr-i Hakka gice gündüz say idüp   

Zikr ile mir’ât-i kalbin pâsını silmek gerek

 

Kalmaya aslâ kedûrât feth ola dil- hânesi  

Her nefesde tost kokusı cânına gelmek gerek

 

Gel bu sırra mahrem olmak diler isen ey hâce   

Dünyede ölmezden evvel hâsılı ölmek gerek

 

Dünyenin yokdur bekâsı sen de bildin kâl ile  

Hâl ile bilmek odur kim anı terk etmek gerek

 

Fânîyi ta’mîr idenler kendüler oldı harâb  

Kendüyi ma’mûr idenler andan el çekmek gerek

 

Âlemin fahri Muhammed “fakru fahr”ı kim didi  

Ehl-i hâl oldur ki fakrı ihtiyâr etmek gerek

 

Bu sülûkun intihâsı anla bir deryâdurur  

El salup karına anın dürrine irmek gerek

 

Zât-ı Hakka mahrem olmak degmenin kârı degil   

Lutf-ı Hakdır sana Vuslat kadrini bilmek gerek


Alıcı (Tanıdır), Gülcan (2002). Dîvân-ı Vuslatî İnceleme-Tenkitli Metin-İndeks. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kahramanmaraş: Kahramanmaraş Sütçü imam Üniversitesi. 180.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Süha Tuğteped. 19 Mart 1956 - ö. 24 Haziran 2009Doğum YeriGörüntüle
2HÂKÎ, Hâkî-i Kastamonî, Hâkî Efendid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3ZİKRÎd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Süha Tuğteped. 19 Mart 1956 - ö. 24 Haziran 2009Doğum YılıGörüntüle
5HÂKÎ, Hâkî-i Kastamonî, Hâkî Efendid. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6ZİKRÎd. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7Süha Tuğteped. 19 Mart 1956 - ö. 24 Haziran 2009Ölüm YılıGörüntüle
8HÂKÎ, Hâkî-i Kastamonî, Hâkî Efendid. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9ZİKRÎd. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10Süha Tuğteped. 19 Mart 1956 - ö. 24 Haziran 2009MeslekGörüntüle
11HÂKÎ, Hâkî-i Kastamonî, Hâkî Efendid. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
12ZİKRÎd. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
13Süha Tuğteped. 19 Mart 1956 - ö. 24 Haziran 2009Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14HÂKÎ, Hâkî-i Kastamonî, Hâkî Efendid. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15ZİKRÎd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Süha Tuğteped. 19 Mart 1956 - ö. 24 Haziran 2009Madde AdıGörüntüle
17HÂKÎ, Hâkî-i Kastamonî, Hâkî Efendid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18ZİKRÎd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle