Madde Detay
YETÎM/YETÎMÎ, Ali Çelebi
(d. 884?/1480? - ö. 960/1553)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Mahlasını bazen Yetîmî bazen Yetîm diye kullanan şairin asıl adı Ali’dir. Tezkirelerin bir kısmında Yetîm Ali Çelebi diye geçer. Şairin Yetîmî mahlasını seçmesiyle ilgili olarak kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, M. Fuad Köprülü bu mahlasın abdallıkla ilgili olabileceğini, abdalların kendilerine Seyyid Gazi Yetîmleri adını verdiklerini; abdallar arasında yetişen bazı şairlerin Yetîmî, Hüseynî gibi mahlaslar aldıklarını söyler (1989: 375). Şair, İstanbulludur. Doğum tarihi belli değildir. Ancak Kanûnî Sultân Süleymân’a yazdığı arz-ı hâlinde II. Bâyezîd ve I. Selîm’e yirmi yıl hizmet ettiğini söyler. Bu iki padişahın saltanat yılları göz önüne alındığında şairin doğum tarihinin yaklaşık olarak 1480 olduğu tahmin edilmektedir. Kaynaklar babasının adının Mehemmed olduğunu ve II. Bâyezîd ve I. Selîm zamanında turnacıbaşılık yaptığını bildirilmektedir. Babasının bu görevinden dolayı Turnacıbaşızâde olarak anılan Yetîmî, yine aynı sebeple yeniçeri ocağına katılmıştır ve babasıyla aynı dönemde yeniçerilik yapmıştır. Yetîmî yeniçeri ocağına katılmadan önce birçok meslekle uğraşmış ama hiçbirisinde devamlılık gösterememiştir. Nitekim, geçimini bir süre yeniçerilikle sağladıktan sonra, içkiye düşkünlüğü yüzünden buradan ayrılmıştır. Daha sonra şair, bu harabatî hayatının tam tersine tasavvufa yönelir; zâhirî ve bâtınî ilimlere vâkıf, âlim ve şair Karamanlı Şeyh Cemâleddin Efendi’ye derviş olur. Yetîmî, bu zâtın hankahında on beş yıl kadar terbiye görerek, şeyhe hizmet eder. Tasavvufa yönelerek Şeyh Cemâleddin’e bağlanan Yetîmî, yazdığı bir murabbaında Kalenderîlikle ilgisini de açıkça ifade eder. 940/1533’de Şeyh Cemâleddin Efendi ölüp Sütlüce’de defnedilince Yetîmî şeyhinin mezarı yakınında kendine bir mesken edinerek bu mevkide inzivaya çekilir. Bu hâldeyken bir Hıristiyan cariyesini sever ve cariyeyi satın alır. Fakat zaten geçim sıkıntısı içinde olan Yetîmî’nin sıkıntısı daha da artar. Bu sıkıntılı durumda, Tersâne Kâtibi Seydî Ali Reis (ö.1562) Yetîmî’yi himayesi altına alır ve beraberinde sefere götürür. Şairin Seydi Ali Reis ile birlikte Güney İtalya’da Pulya (Puglie) ve Preveze deniz savaşlarına katıldığı tahmin edilmektedir (Owens, 1971: yk. 95 a).Onun gemicilik hayatının ne kadar ve ne şekilde sürdüğü belli değildir. Ancak bu geçici bir dönem olmuştur. Şair tekrar geçim sıkıntısına düşmüş ve hâlini anlatan bir mesnevi yazarak Kanûnî Sultan Süleyman’a sunmuştur. Padişahın ihsanıyla silahdar bölüğüne alınan Yetîmî padişahın maiyetinde bir çok sefere katılır. 955/1548 senesinde Van seferi sırasında, Camii-i Cedîd (Süleymâniye Camii) hizmetinde kalan bölük halkı zümresinden olmak ümidiyle, Konya’dan İstanbul’a döner ancak durum hoş karşılanmaz, sefere katılmadığı için ulûfesi kesilir. Yetîmî’nin silahdar bölüğüne alındığı tarihlerde, Barbaros Hayreddin Paşa (ö.952/1546) Seydî Ali Reis’ten şairin hâlini ve şairlikte maharetini öğrenerek onunla ilgilenmiştir. Paşanın ölümünden kısa bir süre sonra Yetîmî’nin hayatı 960/1553’te son bulmuştur. Eserleri şunlardır:
1. Divan: Yetîmî Divanı’nın bilinen iki nüshası vardır. Bunlardan biri Atatürk Üniversitesi, Seyfettin Özege Kütüphanesi No:18949’dadır. Diğeri Süleymâniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi Bölümü No: 3298’da kayıtlı Divanlar Mecmuası adlı bir yazmanın 61-103. varakları arasındadır. Divanda 1 kaside, 2’si Farsça 35 kıt’a (4’ü tarih), 3 terkib-i bend, 1 terci’-i bend, 3 murabba, 1 nazm, 4 mesnevi, 220 gazel bulunmaktadır.
2. Lüccetü’l-Ahbâr: Kaynakların bahsettiği ancak bugün elimizde olmayan eser, Barbaros Hayreddin Paşa ile Oruç Reis’in gazalarını tasvir eden bir mesnevidir. Yetîmî’nin silahdâr bölüğüne katıldığı zamanlarda, Barbaros Hayreddin Paşa, Seydî Ali Reis’ten ve etraftan şairin içinde bulunduğu sıkıntılı hâlini ve şiir söylemedeki kabiliyetini öğrenir. Kendisine ilgi göstererek, bir cariye ile beş bin akçe verip sefer ve zaferlerini nazmetmesini ister. Yetîmî olanca şairliğini ortaya koyarak Mahzenü’l-Esrâr vezninde bir mesnevi yazmaya başlar. Ancak 2000 beyit kadar yazmışken Barbaros Hayreddin Paşa ölünce eser yarım kalır. Meşâirü’ş-şuarâ, Künhü’l-Ahbâr ve Mir’âtü’l-Memâlik’te bu eserden örnek beyitler nakledilmiştir. Yetîmî’nin edebi kişiliğinin oluşmasında Karamanlı Şeyh Cemâleddin İshak’ın önemli bir yeri vardır. Şair, şeyhe bağlandıktan sonra tasavvufa yönelmiştir. Bilhassa gazellerindeki hâkim konu tasavvuftur. Duygu ve düşüncelerini sanat kaygısına düşmeden yapmacıksız bir üslupla dile getirmeyi tercih etmiştir. Manzumelerinde Türkçeyi hâkim kılmaya gayret göstermiştir. Türkçenin ifade imkanlarından faydalanmış, şiirlerine anlaşılır ve samimi bir söyleyiş kazandırmıştır. Yetîmî, külfetsiz ifadesi, kalenderliği ve gazellerindeki tasavvufî söyleyişiyle 16. yüzyılın büyük şairi Hayâlî ile karşılaştırılmıştır. 16. yüzyılda gemici terimleriyle şiir yazmak adeta moda haline gelmiştir. Şiirde bu modanın Âgehî (ö. 1577) ile başladığı belirtilse de Yetîmî bu şairden 15-20 yıl önce gemici terimlerini kullanarak bir kıt’a-i kebire yazmıştır. Büyük bir ustalığın izlerini taşıyan bu kıt’a, enterasan olmakla birlikte anlaşılması güç bir manzumedir. Şair, bu şiirde vezni itina ile tatbik etmiş, çeşitli söz oyunlarına yer vermiştir. Ayrıca bu manzume “Barbaros” kelimesinin geçtiği en eski Türkçe belge olarak kabul edilir (Tietze 1953: 513-514). Yetîmî’nin Seydî Ali Reis’in himayesinde sefere çıkması, ona deniz hayatını öğrettiği gibi, sanatına gemicilik terimlerinin girmesine de sebep olmuştur. Sefere çıkmış bir gemici şair olarak onun edebî kişiliğinin en ilgi çekici yanını teşkil eden gemici terimlerini kullandığı şiirlerini gerçekçi bir üslupla yazmıştır. Manzumeleriyle Âgehî kadar şöhret bulamamış olsa da Yetîmî, gemici terimleriyle şiir yazanların öncüsü olarak kabul edilmelidir.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay.
Ergun, S. Nüzhet (1944). Bektaşi Şâirleri ve Nefesleri. İstanbul: Maârif Kitaphanesi.
Göre, Zehra (2005). “Yetîmî ve Şiir Dünyası”. Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Journal of Çukurova University Institute of Social Sciences) 14 (1): 253-270.
İpekten, Haluk (1996). Divan Edebiyatında Edebî Muhitler. İstanbul: MEB Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.
Kafzâde Faizî. Zübdetü’l-Eşâr. Ali Emiri Efendi. Millet Ktp. No: 1325. 253b.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Kiremit, Mehmet (1999). Seydî Ali Reis, Mir’âtü’l-Memâlik. Ankara: TDK Yay.
Köprülü, M. Fuad (1989). Edebiyat Araştırmaları . C.II. İstanbul: Ötüken Yay.
Levend, Agâh Sırrı (1956). Gazavatnameler ve Mihaloğlu Ali Bey’in Gazavatnamesi. Ankara: TTK Yay.
Ocak, A. Yaşar (1992). Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sûfîlik: Kalenderîler. Ankara: TTK Yay.
Pakalın, M. Zeki (1972). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Sözlüğü. İstanbul: MEB Yay.
Piroğlu (Göre), Zehra (1996). Yetîmî, Hayatı Eserleri, Edebî Kişiliği ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.
Riyâzî. Riyazü’ş-Şuarâ. Topkapı Sarayı Müzesi, TY, 127b.
Sehî Bey. Heşt Behişt. İstanbul Üniversitesi TY. No. 2540. yk. 130a.
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 20.03.2013]
Şemseddin Sâmî (1996). Kâmusu’l-A‘lâm. Ankara: Kaşgar Neşriyat.
Tietze, Andrea (1950). “XVI. Asır Türk Şiirinde Gemici Dili: Âgehî Kasidesine Nazireler”. 60. Doğum Yılı Münasebitiyle Zeki Velidî Togan’a Armağan. İstanbul. 451-467.
Tietze Andrea (1951). “XVI. Asır Türk Şiirinde Gemici Dili: Âgehî Kasidesi ve Tahmisleri”. Türkiyat Mecmuası (IX): 113-138.
Tietze, Andrea (1953). “XVI. Asır Türk Şiirinde Gemici Dili”. 60. Doğum Yılı Münasebetiyle Fuad Köprülü Armağanı. İstanbul: DTCF Yay. 501-522
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî ve Gülşen-i Şu’arâsı. Ankara: AKM Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. ZEHRA GÖREYayın Tarihi: 27.07.2013Güncelleme Tarihi: 25.11.2021Eserlerinden Örnekler
Murabba’
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
I
Gel deniz yüzlerini kâfire teng eyleyelüm
Sayha-i top ile dem-beste vü deng eyleyelüm
Allâh Allâh diyü gül-bang ile ceng eyleyelüm
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
II
Ceyş-i İslâm ile Sultân Süleymân karadan
Bahr ü berr fethine ‘asker yüridi bir aradan
Görelüm alnımıza her ne ki yazdı Yaradan
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
III
Şâh-ı gâzînün olupdur çü gazâ matlûbı
Kâfire gönderelüm sâ’ikalarla tobı
Salalum Malta ile Baskanaya âşûbı
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
IV
Nehb ü gâretler ile Polyayı vîrân idelüm
Geçüp andan öte İspanyayı tâlân idelüm
Ceneviz memleketin hâk ile yeksân idelüm
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
V
Allâh Allâh diyü engine tonanma salalum
Portukal memleketin Süddeye varup alalum
Feth ü nusretler olup tabl-ı beşâret çalalum
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VI
Kâfire gâret içün togrılalı dümenler
Gemiler forsa yüzer torıdadur yelkenler
Yelteyüp birbirini cûş ile dir görenler
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VII
Nûh evin eyleyeli lutf-ı Hudâ meskenümüz
Rûzgâr oldı muvâfık tolıdur yelkenümüz
Gâzîler bu yola cân ile tutup gerdenümüz
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VIII
Nûh tahtına binüp başumuza şâh olalum
Hızr-ı himmetle teveccüh idüp âgâh olalum
Hayr-ı dîn Beg gibi Gâzî Bege hem-râh olalum
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
IX
Şeş-cihâta bu murabba’ salup âvâz-ı bülend
Atdı nusretler ile kal’a-i Efrence kemend
Ey Yetîm ister isen olmaga bir şâh-levend
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
Gazel
mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün
1. Dümen togrıldup İspanya diyen bî-dîn-i mel’ûna
Yine şevk eyleyüp girdük tonanma-yı hümâyûna
2. Yine baştardalar başdan atup baş topların güm güm
Salındı sayhalar birle zelâzil rub’-ı meskûna
3. Tonanmaya delîl olup yine fânûs-ı Hayrü’d-dîn
Şu denlü garba ‘azm itdük ki şarka düşdi Ankona
4. Elinde ceng-cû gâzîlerin şemşîr-i ‘uryânı
Kara kâfirleri koydı ser-â-ser kırmızı tona
5. Yetîm emvâc ile her tîg olup bir mevc-zen deryâ
Selâmet sâhilin Efrence göstermez bu furtuna
(Piroğlu (Göre), Zehra (1996). Yetîmî, Hayatı Eserleri, Edebî Kişiliği ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 27.07.2013Güncelleme Tarihi: 25.11.2021Eserlerinden Örnekler
Murabba’
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
I
Gel deniz yüzlerini kâfire teng eyleyelüm
Sayha-i top ile dem-beste vü deng eyleyelüm
Allâh Allâh diyü gül-bang ile ceng eyleyelüm
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
II
Ceyş-i İslâm ile Sultân Süleymân karadan
Bahr ü berr fethine ‘asker yüridi bir aradan
Görelüm alnımıza her ne ki yazdı Yaradan
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
III
Şâh-ı gâzînün olupdur çü gazâ matlûbı
Kâfire gönderelüm sâ’ikalarla tobı
Salalum Malta ile Baskanaya âşûbı
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
IV
Nehb ü gâretler ile Polyayı vîrân idelüm
Geçüp andan öte İspanyayı tâlân idelüm
Ceneviz memleketin hâk ile yeksân idelüm
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
V
Allâh Allâh diyü engine tonanma salalum
Portukal memleketin Süddeye varup alalum
Feth ü nusretler olup tabl-ı beşâret çalalum
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VI
Kâfire gâret içün togrılalı dümenler
Gemiler forsa yüzer torıdadur yelkenler
Yelteyüp birbirini cûş ile dir görenler
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VII
Nûh evin eyleyeli lutf-ı Hudâ meskenümüz
Rûzgâr oldı muvâfık tolıdur yelkenümüz
Gâzîler bu yola cân ile tutup gerdenümüz
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VIII
Nûh tahtına binüp başumuza şâh olalum
Hızr-ı himmetle teveccüh idüp âgâh olalum
Hayr-ı dîn Beg gibi Gâzî Bege hem-râh olalum
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
IX
Şeş-cihâta bu murabba’ salup âvâz-ı bülend
Atdı nusretler ile kal’a-i Efrence kemend
Ey Yetîm ister isen olmaga bir şâh-levend
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
Gazel
mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün
1. Dümen togrıldup İspanya diyen bî-dîn-i mel’ûna
Yine şevk eyleyüp girdük tonanma-yı hümâyûna
2. Yine baştardalar başdan atup baş topların güm güm
Salındı sayhalar birle zelâzil rub’-ı meskûna
3. Tonanmaya delîl olup yine fânûs-ı Hayrü’d-dîn
Şu denlü garba ‘azm itdük ki şarka düşdi Ankona
4. Elinde ceng-cû gâzîlerin şemşîr-i ‘uryânı
Kara kâfirleri koydı ser-â-ser kırmızı tona
5. Yetîm emvâc ile her tîg olup bir mevc-zen deryâ
Selâmet sâhilin Efrence göstermez bu furtuna
(Piroğlu (Göre), Zehra (1996). Yetîmî, Hayatı Eserleri, Edebî Kişiliği ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 25.11.2021Eserlerinden Örnekler
Murabba’
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
I
Gel deniz yüzlerini kâfire teng eyleyelüm
Sayha-i top ile dem-beste vü deng eyleyelüm
Allâh Allâh diyü gül-bang ile ceng eyleyelüm
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
II
Ceyş-i İslâm ile Sultân Süleymân karadan
Bahr ü berr fethine ‘asker yüridi bir aradan
Görelüm alnımıza her ne ki yazdı Yaradan
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
III
Şâh-ı gâzînün olupdur çü gazâ matlûbı
Kâfire gönderelüm sâ’ikalarla tobı
Salalum Malta ile Baskanaya âşûbı
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
IV
Nehb ü gâretler ile Polyayı vîrân idelüm
Geçüp andan öte İspanyayı tâlân idelüm
Ceneviz memleketin hâk ile yeksân idelüm
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
V
Allâh Allâh diyü engine tonanma salalum
Portukal memleketin Süddeye varup alalum
Feth ü nusretler olup tabl-ı beşâret çalalum
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VI
Kâfire gâret içün togrılalı dümenler
Gemiler forsa yüzer torıdadur yelkenler
Yelteyüp birbirini cûş ile dir görenler
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VII
Nûh evin eyleyeli lutf-ı Hudâ meskenümüz
Rûzgâr oldı muvâfık tolıdur yelkenümüz
Gâzîler bu yola cân ile tutup gerdenümüz
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VIII
Nûh tahtına binüp başumuza şâh olalum
Hızr-ı himmetle teveccüh idüp âgâh olalum
Hayr-ı dîn Beg gibi Gâzî Bege hem-râh olalum
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
IX
Şeş-cihâta bu murabba’ salup âvâz-ı bülend
Atdı nusretler ile kal’a-i Efrence kemend
Ey Yetîm ister isen olmaga bir şâh-levend
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
Gazel
mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün
1. Dümen togrıldup İspanya diyen bî-dîn-i mel’ûna
Yine şevk eyleyüp girdük tonanma-yı hümâyûna
2. Yine baştardalar başdan atup baş topların güm güm
Salındı sayhalar birle zelâzil rub’-ı meskûna
3. Tonanmaya delîl olup yine fânûs-ı Hayrü’d-dîn
Şu denlü garba ‘azm itdük ki şarka düşdi Ankona
4. Elinde ceng-cû gâzîlerin şemşîr-i ‘uryânı
Kara kâfirleri koydı ser-â-ser kırmızı tona
5. Yetîm emvâc ile her tîg olup bir mevc-zen deryâ
Selâmet sâhilin Efrence göstermez bu furtuna
(Piroğlu (Göre), Zehra (1996). Yetîmî, Hayatı Eserleri, Edebî Kişiliği ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Murabba’
fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün
I
Gel deniz yüzlerini kâfire teng eyleyelüm
Sayha-i top ile dem-beste vü deng eyleyelüm
Allâh Allâh diyü gül-bang ile ceng eyleyelüm
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
II
Ceyş-i İslâm ile Sultân Süleymân karadan
Bahr ü berr fethine ‘asker yüridi bir aradan
Görelüm alnımıza her ne ki yazdı Yaradan
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
III
Şâh-ı gâzînün olupdur çü gazâ matlûbı
Kâfire gönderelüm sâ’ikalarla tobı
Salalum Malta ile Baskanaya âşûbı
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
IV
Nehb ü gâretler ile Polyayı vîrân idelüm
Geçüp andan öte İspanyayı tâlân idelüm
Ceneviz memleketin hâk ile yeksân idelüm
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
V
Allâh Allâh diyü engine tonanma salalum
Portukal memleketin Süddeye varup alalum
Feth ü nusretler olup tabl-ı beşâret çalalum
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VI
Kâfire gâret içün togrılalı dümenler
Gemiler forsa yüzer torıdadur yelkenler
Yelteyüp birbirini cûş ile dir görenler
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VII
Nûh evin eyleyeli lutf-ı Hudâ meskenümüz
Rûzgâr oldı muvâfık tolıdur yelkenümüz
Gâzîler bu yola cân ile tutup gerdenümüz
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
VIII
Nûh tahtına binüp başumuza şâh olalum
Hızr-ı himmetle teveccüh idüp âgâh olalum
Hayr-ı dîn Beg gibi Gâzî Bege hem-râh olalum
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
IX
Şeş-cihâta bu murabba’ salup âvâz-ı bülend
Atdı nusretler ile kal’a-i Efrence kemend
Ey Yetîm ister isen olmaga bir şâh-levend
Gel tonanmaya gidüp ‘azm-i Fireng eyleyelüm
Gazel
mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün
1. Dümen togrıldup İspanya diyen bî-dîn-i mel’ûna
Yine şevk eyleyüp girdük tonanma-yı hümâyûna
2. Yine baştardalar başdan atup baş topların güm güm
Salındı sayhalar birle zelâzil rub’-ı meskûna
3. Tonanmaya delîl olup yine fânûs-ı Hayrü’d-dîn
Şu denlü garba ‘azm itdük ki şarka düşdi Ankona
4. Elinde ceng-cû gâzîlerin şemşîr-i ‘uryânı
Kara kâfirleri koydı ser-â-ser kırmızı tona
5. Yetîm emvâc ile her tîg olup bir mevc-zen deryâ
Selâmet sâhilin Efrence göstermez bu furtuna
(Piroğlu (Göre), Zehra (1996). Yetîmî, Hayatı Eserleri, Edebî Kişiliği ve Divanının Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Çiğdem Talu | d. 31 Ekim 1939 - ö. 28 Mayıs 1983 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Lütfi Özkök | d. 1923 - ö. 31 Ekim 2017 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ÂLÎ, Beyzâde Derviş Mustafa Âlî Efendi | d. ? - ö. 1574\\\'ten sonra | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Çiğdem Talu | d. 31 Ekim 1939 - ö. 28 Mayıs 1983 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Lütfi Özkök | d. 1923 - ö. 31 Ekim 2017 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ÂLÎ, Beyzâde Derviş Mustafa Âlî Efendi | d. ? - ö. 1574\\\'ten sonra | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Çiğdem Talu | d. 31 Ekim 1939 - ö. 28 Mayıs 1983 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Lütfi Özkök | d. 1923 - ö. 31 Ekim 2017 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ÂLÎ, Beyzâde Derviş Mustafa Âlî Efendi | d. ? - ö. 1574\\\'ten sonra | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Çiğdem Talu | d. 31 Ekim 1939 - ö. 28 Mayıs 1983 | Meslek | Görüntüle |
11 | Lütfi Özkök | d. 1923 - ö. 31 Ekim 2017 | Meslek | Görüntüle |
12 | ÂLÎ, Beyzâde Derviş Mustafa Âlî Efendi | d. ? - ö. 1574\\\'ten sonra | Meslek | Görüntüle |
13 | Çiğdem Talu | d. 31 Ekim 1939 - ö. 28 Mayıs 1983 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Lütfi Özkök | d. 1923 - ö. 31 Ekim 2017 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ÂLÎ, Beyzâde Derviş Mustafa Âlî Efendi | d. ? - ö. 1574\\\'ten sonra | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Çiğdem Talu | d. 31 Ekim 1939 - ö. 28 Mayıs 1983 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Lütfi Özkök | d. 1923 - ö. 31 Ekim 2017 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ÂLÎ, Beyzâde Derviş Mustafa Âlî Efendi | d. ? - ö. 1574\\\'ten sonra | Madde Adı | Görüntüle |