Madde Detay
ZAHMÎ, Çankırılı Ahmed
(d. ?/? - ö. 1283/1866-1867)
âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Ahmed olan Zahmî, Çankırılıdır. Çocukluğunda geçirdiği bir kaza sebebiyle bir bacağı topal kaldığı için “Zahmî” mahlasını kullanmıştır. Doğum tarihi hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Babası Kastamonu Kır Serdarı olan Çankırılı Yüzbaşı Kadir Ağa’dır. İlk tahsilini Kastamonu’da hafızlığı tamamlayarak yapan Zahmî, daha sonra Çankırı’ya gelerek zamanın meşhur âlimlerinden Yüklüköylü Hacı Ali Efendi’den medrese dersleri görerek icazet almıştır.
Topal Bayraktar Numan Ağa’nın kızı olan Duduş hanımla evlenmiştir. Aynı zamanda Duduş Hanım, Ahmet Talat Onay’ın babası Numan Efendi’nin teyzesidir. Bu evliliğinden Rıza adında bir çocuğu dünyaya gelmiş, fakat genç yaşta hayatını kaybetmiştir. Şiire meraklı olan Duduş Hanım, rivayete göre Zahmî’nin bütün şiirlerini ezbere bilmektedir.
Zahmî, oğlunu da kendisi gibi şair olarak yetiştirmiştir. Âşık, işret meclislerinde çok bulunmuş hatta hayatının son yıllarında bu alışkanlığını daha da artırmıştır. Fakat Hacı Bektaş dergâhına yaptığı ikinci ziyaretinden sonra bu ibtilâyı terk etmiştir. Bektaşiliği benimseyen Zahmî, daha önceki düşüncelerinden pişmanlık duyarak na’t ve miraciye türünde şiirler kaleme almaya başlamıştır. Yakın akrabalarını ziyarete gittiği zamanlarda onları Bektaşi olmaya davet etse de olumlu yanıt alamamıştır. Bunun üzerine onlara çeşitli hicviyeler kaleme almıştır.
Bektaşi olmasına rağmen Sünni, Şii, Fururi, Hüluliye, sofîye akideleri konusunda da bilgi sahibi olmuştur. Saz çalma kabiliyetine de vakıf olan Zahmî, bu hünerini çevresindekilerle fazla paylaşma ihtiyacı duymamıştır. Şöhreti sadece Çankırı ve çevresiyle sınırlı kalmamış, Rumelili Bektaşiler arasında da şiirleri okunmuştur. Âşık meclislerinde çok sık bulunan Zahmî; Hayrî, Bezlî, Sabrî gibi âşıklarla aynı ortamda şiir söylemiştir. Ahiren Maarif Vekâleti Kütüphanesi’ndeki Hacı Bektaş dergâhından gelen mecmualardan birinde Zahmî’nin vefatı için H. 1283 (M.1866/1867) tarihi düşülmüştür (Onay 1932: 108-121).
Şiirlerini hem aruz hem de heceyle yazan Zahmî’nin manzumelerinin tertip edildiği bir eseri bulunmamaktadır. Ahmet Talat Onay, Kastamonulu Rıfat Efendi isimli bir şahısta divanının olduğunu ifade etse de bu eser gün yüzüne çıkartılmamıştır (Yücel 1993: 137). Ayrıca dönemin Kastamonu baytar müdürü Tahsin Nahit Bey, Zahmî’nin şiirlerini toplamıştır (Ergun 1930: 414). Şiirleri çeşitli cönk ve mecmualarda yer almakla birlikte bunların bir kısmını A. Talat Onay (1932) ve S. Nüzhet Ergun (1930) neşretmiştir.
Zahmî’nin şiirlerinde Bektaşilik, Hurufilik, Şiilik unsurlarıyla birlikte; Hz. Peygamber (sav)’e duyduğu sevginin yansımaları görülmektedir. Bunun yanında sapkınlık hususunda uç noktalarda olanların bile söylemeye çekindiği sözlere de şiirlerinde rastlanır. Genel olarak şiirlerini tasavvufî konular üzerine kaleme almıştır. Fakat onun şiirlerinde akıcılık ve sanatlı bir söyleyiş yok denecek kadar azdır. Çünkü sözlüklerde olmayan kelimeler icat etmiş, iştikaklar yapmış, yeni terkipler ve kafiyeler bulmuş, yeni vezinler oluşturmuş, zihafa ve imaleye de önem vermemiştir. Bu hususlar onun üslubunu olumsuz yönde etkilemiştir. Kendi dönemindeki şairlerle yakından ilgili olmasının yanında önceki yüzyıllarda yaşamış hem âşık hem de divan edebiyatı temsilcilerini okumuştur.
Kaynakça
Ergun, Saadettin Nüzhet (1930). Bektaşî Şairleri. İstanbul: Maarif Vekâleti.
Onay, Ahmet Talat (1932). Çankırı Şairleri, C. II. Çankırı: Çankırı Matbaası.
Yücel, Neslihan (1993). Kastamonu’da Âşıklık Geleneği ve Kastamonu’da Yetişen Âşıklar. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. SAGIP ATLIYayın Tarihi: 17.05.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Divan
Tâlibi mürşît isen ikrârı sen sende ara
Ger murâdın keşf ise esrârı sen sende ara
Kâf’ta ankâ gibi beyhûde pervâz eyleme
Murg-ı cân ol Câfer-i Tayyârı sen sende ara
Sırrı izhâr etmeye Mansûr ene’l-Hak söylemiş
Er isen dilden geçüp berdârı sen sende ara
Goncalar sahnındaki efsâne feryâdı bırak
Bülbüli bâkî olup gülzârı sen sende ara
Sen muhibb-i bende-i âli Resûl isen eğer
Gir hakîkat dârına Haydar’ı sen sende ara
Hak cemâlin görmek istersen eğer sen Zahmîyâ
Ahsen-i takvîme bak dîdârı sen sende ara
Onay, Ahmet Talat (1932). Çankırı Şairleri II. Çankırı: Çankırı Matbaası. 129-130.
Divan
Dilberâ gördüm seni olsun fedâ cânım sana
Iyd-ı vaslında bugün şâd eyle kurbânım sana
Sen güzeller şâhısın ihsân edersin âşıka
Rû siyah bir mücrimim hânende mihmânım sana
Bir saçı leylâ beni mecnûn eder şam ü seher
Çâresiz derdim muîni çeşm-i giryânım sana
Dağıdup zülfü siyâhın âşıka rahm etmedin
Müstemendin bir gedâdır la’li mercânım sana
Sînesi mecrûh bu Zahmî derdimendin hâlini
Andelib-i gülsitanveş âhu efgânım sana
Onay, Ahmet Talat (1932). Çankırı Şairleri II. Çankırı: Çankırı Matbaası. 130-131.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 17.05.2014Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Divan
Tâlibi mürşît isen ikrârı sen sende ara
Ger murâdın keşf ise esrârı sen sende ara
Kâf’ta ankâ gibi beyhûde pervâz eyleme
Murg-ı cân ol Câfer-i Tayyârı sen sende ara
Sırrı izhâr etmeye Mansûr ene’l-Hak söylemiş
Er isen dilden geçüp berdârı sen sende ara
Goncalar sahnındaki efsâne feryâdı bırak
Bülbüli bâkî olup gülzârı sen sende ara
Sen muhibb-i bende-i âli Resûl isen eğer
Gir hakîkat dârına Haydar’ı sen sende ara
Hak cemâlin görmek istersen eğer sen Zahmîyâ
Ahsen-i takvîme bak dîdârı sen sende ara
Onay, Ahmet Talat (1932). Çankırı Şairleri II. Çankırı: Çankırı Matbaası. 129-130.
Divan
Dilberâ gördüm seni olsun fedâ cânım sana
Iyd-ı vaslında bugün şâd eyle kurbânım sana
Sen güzeller şâhısın ihsân edersin âşıka
Rû siyah bir mücrimim hânende mihmânım sana
Bir saçı leylâ beni mecnûn eder şam ü seher
Çâresiz derdim muîni çeşm-i giryânım sana
Dağıdup zülfü siyâhın âşıka rahm etmedin
Müstemendin bir gedâdır la’li mercânım sana
Sînesi mecrûh bu Zahmî derdimendin hâlini
Andelib-i gülsitanveş âhu efgânım sana
Onay, Ahmet Talat (1932). Çankırı Şairleri II. Çankırı: Çankırı Matbaası. 130-131.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Divan
Tâlibi mürşît isen ikrârı sen sende ara
Ger murâdın keşf ise esrârı sen sende ara
Kâf’ta ankâ gibi beyhûde pervâz eyleme
Murg-ı cân ol Câfer-i Tayyârı sen sende ara
Sırrı izhâr etmeye Mansûr ene’l-Hak söylemiş
Er isen dilden geçüp berdârı sen sende ara
Goncalar sahnındaki efsâne feryâdı bırak
Bülbüli bâkî olup gülzârı sen sende ara
Sen muhibb-i bende-i âli Resûl isen eğer
Gir hakîkat dârına Haydar’ı sen sende ara
Hak cemâlin görmek istersen eğer sen Zahmîyâ
Ahsen-i takvîme bak dîdârı sen sende ara
Onay, Ahmet Talat (1932). Çankırı Şairleri II. Çankırı: Çankırı Matbaası. 129-130.
Divan
Dilberâ gördüm seni olsun fedâ cânım sana
Iyd-ı vaslında bugün şâd eyle kurbânım sana
Sen güzeller şâhısın ihsân edersin âşıka
Rû siyah bir mücrimim hânende mihmânım sana
Bir saçı leylâ beni mecnûn eder şam ü seher
Çâresiz derdim muîni çeşm-i giryânım sana
Dağıdup zülfü siyâhın âşıka rahm etmedin
Müstemendin bir gedâdır la’li mercânım sana
Sînesi mecrûh bu Zahmî derdimendin hâlini
Andelib-i gülsitanveş âhu efgânım sana
Onay, Ahmet Talat (1932). Çankırı Şairleri II. Çankırı: Çankırı Matbaası. 130-131.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Divan
Tâlibi mürşît isen ikrârı sen sende ara
Ger murâdın keşf ise esrârı sen sende ara
Kâf’ta ankâ gibi beyhûde pervâz eyleme
Murg-ı cân ol Câfer-i Tayyârı sen sende ara
Sırrı izhâr etmeye Mansûr ene’l-Hak söylemiş
Er isen dilden geçüp berdârı sen sende ara
Goncalar sahnındaki efsâne feryâdı bırak
Bülbüli bâkî olup gülzârı sen sende ara
Sen muhibb-i bende-i âli Resûl isen eğer
Gir hakîkat dârına Haydar’ı sen sende ara
Hak cemâlin görmek istersen eğer sen Zahmîyâ
Ahsen-i takvîme bak dîdârı sen sende ara
Onay, Ahmet Talat (1932). Çankırı Şairleri II. Çankırı: Çankırı Matbaası. 129-130.
Divan
Dilberâ gördüm seni olsun fedâ cânım sana
Iyd-ı vaslında bugün şâd eyle kurbânım sana
Sen güzeller şâhısın ihsân edersin âşıka
Rû siyah bir mücrimim hânende mihmânım sana
Bir saçı leylâ beni mecnûn eder şam ü seher
Çâresiz derdim muîni çeşm-i giryânım sana
Dağıdup zülfü siyâhın âşıka rahm etmedin
Müstemendin bir gedâdır la’li mercânım sana
Sînesi mecrûh bu Zahmî derdimendin hâlini
Andelib-i gülsitanveş âhu efgânım sana
Onay, Ahmet Talat (1932). Çankırı Şairleri II. Çankırı: Çankırı Matbaası. 130-131.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | MÂHÎ, Mâhî Efendi | d. ? - ö. 1795-96 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ALİ RIZA, Ali Rıza Karsavuran | d. 1893 - ö. 04.12.1959 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | YÜMNÎ, Hasan Nizameddin | d. 1860 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MÂHÎ, Mâhî Efendi | d. ? - ö. 1795-96 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ALİ RIZA, Ali Rıza Karsavuran | d. 1893 - ö. 04.12.1959 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | YÜMNÎ, Hasan Nizameddin | d. 1860 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MÂHÎ, Mâhî Efendi | d. ? - ö. 1795-96 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ALİ RIZA, Ali Rıza Karsavuran | d. 1893 - ö. 04.12.1959 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | YÜMNÎ, Hasan Nizameddin | d. 1860 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | MÂHÎ, Mâhî Efendi | d. ? - ö. 1795-96 | Meslek | Görüntüle |
11 | ALİ RIZA, Ali Rıza Karsavuran | d. 1893 - ö. 04.12.1959 | Meslek | Görüntüle |
12 | YÜMNÎ, Hasan Nizameddin | d. 1860 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | MÂHÎ, Mâhî Efendi | d. ? - ö. 1795-96 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ALİ RIZA, Ali Rıza Karsavuran | d. 1893 - ö. 04.12.1959 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | YÜMNÎ, Hasan Nizameddin | d. 1860 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | MÂHÎ, Mâhî Efendi | d. ? - ö. 1795-96 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ALİ RIZA, Ali Rıza Karsavuran | d. 1893 - ö. 04.12.1959 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | YÜMNÎ, Hasan Nizameddin | d. 1860 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |