Madde Detay
Cahit Zarifoğlu
Abdurrahman Cahit, Abdurrahman Cem, ACZ, Adem Yaşar (?), Ahmet Sağlam, Vedat Can, Zarifoğlu
(d. 1 Temmuz 1940 / ö. 7 Haziran 1987)
Şair, Çevirmen
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, Maraşlı Zarifzâdelerden Niyazi Bey ile yine Maraşlı Evliyazâdelerden Şerife Hanım’ın çocuğu olarak Ankara’da doğdu. Baba tarafından soyunun Kafkasya’dan gelip Maraş’a yerleştiğini hem bir konuşmasında (Zarifoğlu, tarihsiz:71) hem de bir şiirinde belirtir. Buna göre şairin ailesine soy adını da veren büyük dedesi Zarif üç asır önce Kafkasya’dan Maraş’a gelip yerleşmiştir. “Yedi Güzel Adam III” başlıklı şiirinde bulunan “Adım Mustafa ve Niyazi ve Abdurrahman/Kafkas yaylalarında çadırlarımın/Sürülerimin ocak taşlarımın/İzleri vardır” dizelerine bakarak hem soyunun Kafkasya kökeni hakkında bilgi ediniyoruz hem de dedesinin adının Mustafa olduğunu öğreniyoruz. (Zarifoğlu, 2004:120)
Babası Niyazi Bey, önce 1938 yılına kadar öğretmenlik yapmış, bu tarihten sonra Ankara Defterdarlığında memur olarak çalışırken bir yandan da Hukuk Fakültesine devam etmiş ve buradan mezun olmuştur. Niyazi Bey bundan sonra sırasıyla Silvan, Baykam, Siirt, Siverek ve Tunceli’de hâkimlik yapmıştır. Cahit’in annesi Şerife Hanım ile evlendiği 1937 yılına kadar iki evlilik yapmış olan Niyazi Bey’in bu evliliklerinden iki kız ve bir erkek olmak üzere üç çocuğu, Şerife Hanım’dan ise üç erkek (Sait, Cahit ve Âbid) ve bir kız (Fevziye) olmak üzere dört çocuğu olmuştur. Niyazi Bey, Siverek’te hâkimlik yaparken Şerife Hanımın üzerine bir evlilik daha yapmıştır. Bu evliliğin hem şairin babası ile ilişkilerini etkileyen hem de aile ortamında oluşturduğu gerilimler dolayısıyla çocukluk yıllarını kabusa çeviren bir etkisi olduğu anlaşılıyor.
Cahit Zarifoğlu, kendisinden bir yaş büyük abisi Sait gibi Ankara’da doğdu ve babasının görevi dolayısıyla küçük yaşlarından itibaren yukarıda anılan şehirlerde zor şartlarda bulundu. İlkokula kardeşi Sait ile birlikte Siverek’te başladı (1947), fakat 2. sınıfı Maraş’ta, 3.4. ve 5. sınıfları ise Ankara’da İsmetpaşa ve Necatibey ilkokullarında okudu. Daha sonra ailenin Maraş’a yerleşmesi ile (1951), Kızılcahamam’da başladığı ortaokulun 2. ve 3. sınıfları ile liseyi Maraş lisesinde tamamladı. (1961) Lise yılları onun hayatının en önemli dönüm noktasını oluşturur. Burada tanıştığı, Alâeddin ve Rasim Özdenören kardeşler, Erdem Beyazıt, Ali Kutay gibi isimlerle (bu isimlere daha sonra Urfa Lisesi’nden naklen gelen Akif İnan da katılacaktır) ömür boyu sürecek bir dostluk kurduğu gibi, ilerleyen yıllarda birlikte yapacakları birçok edebiyat faaliyetinin temelleri de atılmıştır.
Liseyi bitirdikten sonra İÜ Edebiyat Fakültesi Alman Filolojisine kaydolur (1961). Üniversite hayatı on yıl gibi uzun bir sürece yayılır. Dil kursu için iki aylığına Almanya’ya gider ve bu sırada otostopla Avrupa’nın çeşitli şehirlerini dolaşır (1967). Fakülteyi bitirince önce Dalaman Kâğıt Fabrikasında çalışır, ardından İstanbul’da özel bir lisede bir yıl Almanca öğretmenliği yapar (1972-1973). Bu yılın yaz aylarında yine iki aylığına Almanya’ya dil kursuna gider. 1973-75 yılları arasında İstanbul Tuzla, Sarıkamış ve Kıbrıs’ta askerlik görevini tamamlar.
Askerlik dönüşünde Ankara Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’nda mütercim olarak göreve başlar (1975) (Kıllıoğlu, 1988:86). Bir yıl sonra ise TRT Genel Müdürlüğü’nde mütercim-sekreter olarak görev alır. Bu kurumda önce Ankara’da 1983’ten sonra da İstanbul Radyosunda olmak üzere ölümüne kadar çalışmaya devam edecektir.
Ağustos 1976 yılında Necip Fazıl Kısakürek (1905-1983)’in tavassutuyla Arvasî ailesine mensup Berat Hanım’la evlenir. Şairin bu evlilikten üç kız (Betül, Ayşe Hicret, Arife) ve bir erkek (Ahmet) çocuğu olur. Aynı yıl Ankara’da arkadaşları ile birlikte Mavera dergisini ve Akabe Yayınevini kurarlar.
1983’te ailesiyle birlikte İstanbul’a taşınır. 7 Haziran 1987’de İstanbul’da vefat eder. Kabri Beylerbeyi’nde, Küplüce Mezarlığındadır.
Cahit Zarifoğlu, lise ve üniversite yıllarında aktif bir biçimde edebi faaliyetler içerisinde bulunur. İlk şiirlerinin ve denemelerinin yayımlandığı Hamle adlı bir okul dergisinin çıkarılmasına katılır. Alâeddin Özdenören ile birlikte Hizmet gazetesine on beş günde bir “Fikir-Sanat” sayfası hazırlar, yazılar yazar. Liseyi arkadaşlarından üç yıl daha geç bitirmiş olan Zarifoğlu, bu yıllarda vekil öğretmenlik ve mahalli İnkılâp gazetesinde deneme, öykü, şiir gibi yazılarını yayımlar; gazetecilik yapar.
Üniversite yıllarında da önce Sezai Karakoç ile (1962), daha sonra onun vasıtasıyla Necip Fazıl Kısakürek ile tanışır. Bu arada Açı isimli tek sayıda kalan bir dergi çıkarır (Ağustos 1962). Yol dergisi, Bâbıâlide Sabah, Hâkimiyet gazetelerinde musahhihlik, teknik sekreterlik yapar. Yeni İstiklâl gazetesinde Abdurrahman Cem takma adıyla, sonra düzenli olarak Diriliş, aralıklarla Yeni Dergi, Papirüs, Soyut dergilerinde şiirler yayımlar. İlk şiir kitabı İşaret Çocukları’nı aynı yıl kendi imkânlarıyla bastırır (1967). Sonradan kitabının, dağıtım imkânı bulamadığı için yazıhanesine bıraktığı kişilerce ısınmak amacıyla yakıldığını duyacaktır. (Zarifoğlu, 1999:223-225). İkinci Yeni şiir akımının anlamı karartan imgeci yaklaşımını ve dilin iletişim özelliğinin geri plana atılarak bir estetik malzeme haline getirilmesi anlayışını ilk şiirlerinden itibaren benimsemiş görünen şairin bu kitabı yer yer sürrealist imgeler, geniş ve rahat bir söyleyişe yaslanan dize yapısı ve çağrışımlarla ilerleyen ritmik dili ile dikkati çekmiştir. 1960’ların sonundan itibaren Ankara’da Nuri Pakdil’in çıkardığı Edebiyat dergisinde ürünleri yayımlanır. Yukarıda adı anılanlardan başka, şiir ve diğer türlerdeki yazıları Türk Dili, Mavera, Yönelişler gibi dergi ve Yeni Devir, Milli Gazete, Zaman gibi gazetelerde yayımlanmıştır. Edebiyat Dergisi yayınlarından ikinci şiir kitabı Yedi Güzel Adam (1973) çıkar. Bu kitabındaki şiirleri ile Zarifoğlu’nun modern şiirin içerisinden lirizmin sıkı formunu da kaybetmeyen yeni bir epik ürettiği söylenebilir. Öyküleme tekniği ile destansı sesin özgün imgelerle kaynaştığı bu şiirler Zarifoğlu şiirinin zirvesi kabul edilebileceği gibi, Türk şiirinin de başyapıtları arasında sayılmalıdır. Kendisi askerdeyken yine Edebiyat Dergisi yayınları arasından daha önce tek tek yayımlanmış olan öykülerinin kendisine haber verilmeden İns (1974) adıyla kitaplaştırıldığını öğrenir. Bu kitaptaki öykülerle Yedi Güzel Adam kitabındaki şiirler aynı dönem ve atmosferin ürünüdür. Bir bakıma Yedi Güzel Adam kitabındaki şiirlerin simgeci dilini kurgu formuna taşımıştır.
Oldukça hareketli ve üretken geçen bu uzun gençlik yıllarının ardından askerlik dönemiyle birlikte yeni bir evreye girdiği görülür. Yaşamak (1980) adıyla yayımladığı günlüklerindeki askerlik dönemleriyle ilgili notlara bakarak, Zarifoğlu’nun bu yılları aynı zamanda içe dönme; kendisi, şiiri, varlık-hiçlik gibi konularda düşünme sürecini oluşturmuştur diyebiliriz. Nitekim 1976 yılındaki evliliği, arkadaşları ile birlikte Mavera dergisini yayımlamaya başlamaları ve Akabe yayınevini kurmaları onun şiirlerinin yapısında da değişmeye neden olmuş görünmektedir. Üçüncü şiir kitabı Menziller’de (1977) bu değişmenin izleri açıkça görülür. Yer yer geleneksel şiirin biçim özellikleri ve tasavvufi söylem ve temaların bu dönem şiirlerinde belirgin biçimde arttığı dikkati çeker. Bu yıllardan sonra yazdıklarında anlamın daha toplumsal yöne doğru kaydığı, gazetelerde yazmaya başladığı, okurlarla iletişim içine girdiği yoğun bir faaliyet döneminin özellikleri görülür. Türk edebiyatının en özgün metinlerinden birisi olan Yaşamak adlı günlüğü de bu dönemin ürünlerindendir. Bu metin hem dilindeki türlerarası denilebilecek şiir, öykü, anı, günlük karışımı yapısıyla hem de bir genç sanatçı bireyin çevresiyle, toplumla ve kendisiyle çatışma ve uzlaşmalarının içtenlikle sayfalara dökülmüş yansımasını verir.
Nitekim bu verimli ve topluma dönük yayın faaliyeti, İstanbul’a taşındıktan sonra daha da artmıştır. Özellikle çocuklar için yazdığı kitaplar, pedagojik niteliklerinden ziyade dönemin toplumsal ihtiyaçlarına cevap verdiği ve daha çok bu ihtiyaca işaret ettiği için büyük ilgi görmüştür. Nitekim Türk edebiyatındaki yerinin en önemli vasfı şairliği olmasına karşın, Yürekdede ile Padişah adlı kitabıyla tek ödülü 1984 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından verilen “Çocuk edebiyatı dalında yılın yazarı” ödülüdür. Birisi Attar’ın Mantıku’t-tayr’ından uyarlama (Kuşların Dili) ve birisi de şiir (Gülücük, 1989) olmak üzere toplam dokuz çocuk kitabı yazmıştır. Çocuklara dönük bu öykülerde masal dili ve değerler aktarımı gayreti dikkati çeker. Zarifoğlu’nun son şiir kitabı Korku ve Yakarış’taki (1986) şiirlerinde tasavvufi söz varlığının ve edanın bütün bütün arttığı görülür. Yazarın kendisi hayattayken yayımlanan ve Afganistan’ın Ruslar tarafından işgalini ve buna direnişi anlatan Savaş Ritimleri (1985) adlı bir romanı ile ölümünden sonra öncekiyle birlikte Romanlar (1991) başlığıyla yayımlanan tamamlanmamış Anne adlı bir roman çalışması) bulunmaktadır. Aynı şekilde kendi sağlığında denemelerinden oluşan Bir Değirmendir Bu Dünya (1986) ve Sütçü İmam (1987) adlı bir oyun kitabı da yayımlanmıştır. Ölümünden sonra çeşitli süreli yayınlarda bulunan röportajları (Konuşmalar, 1991), denemeleri (Zengin Hayaller Peşinde, 1999) toplanarak yayımlanmıştır. Ayrıca Ağaç Okul (Çocuk şiirleri, 1990), Mektuıplar (2010), Radyo Oyunları (2013) ve bitirme tezinin düzenlenmesinden oluşan Rilke’nin Romanında Motifler (2013) başlıklı bir incelemesi bulunmaktadır. Ayrıca sağlığında iken kitaplarına girmeyenler de dahil olmak üzere bütün şiirleri, Şiirler (1989) adıyla yayımlanmaya devam etmektedir.
Bütün bu çalışmalarıyla kısa ömrüne çok sayıda eser sığdıran şair Zarifoğlu’nun özgün imgeleri ve çarpıcı ifade gücü ile Türk şiirinin son elli yılı içerisindeki en etkili şairlerinden birisi olduğu; çocuk kitapları bakımından ise bir yol açıcılık görevi yaptığı söylenebilir.
Kaynakça
Ali Haydar Haksal, Zarif Şair Cahit Zarifoğlu, İstanbul 2016
Âlim Kahraman, Cahit Zarifoğlu’yla Yedi Yıl, İstanbul 2014
Cahit Zarifoğlu, “Bir Şiir Kitabının Acıklı Güldürüsü”, Zengin Hayaller Peşinde, İstanbul 1999
İsmail Kıllıoğlu, Edebiyat ve Suç, İstanbul 1988
Mustafa Ruhi Şirin, Güneşe Yol yapan Çocuk, İstanbul 2013
Yılmaz Daşcıoğlu, Kader Hep Erken Zaman Hep Geç, İstanbul 2008
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. YILMAZ DAŞCIOĞLUYayın Tarihi: 16.11.2019Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Yayın Tarihi: 16.11.2019Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Ağaç Okul Çocuklara Afganistan Şiirleri | Beyan / İstanbul | 1989 | Şiir |
Ağaçkakanlar | Akabe / Ankara | 1983 | Hikâye |
Ana | Beyan / İstanbul | 1991 | Roman |
Bir Değirmendir Bu Dünya | Nehir / İstanbul | 1986 | Deneme |
Çocuklarımızla Atlara Biniyorduk | Beyan Yay. / İstanbul | 2006 | Masal |
Gülücük | Beyan Yay. / İstanbul | 3. Baskı, 2001 | Şiir |
İns | Edebiyat Dergisi Yay. / Ankara | 1974 | Hikâye |
İşaret Çocukları | İnsan Yay. / İstanbul | 1967 | Şiir |
Katıraslan | Akabe Yay. / Ankara | 1983 | Hikâye |
Konuşmalar | Beyan Yay. / İstanbul | Tarihsiz | Röportaj |
Korku ve Yakarış | Akabe Yay. / Ankara | 1985 | Şiir |
Kuşların Dili | Beyan Yay. / İstanbul | 2006 | Şiir |
Küçük Şehzade | Akabe Yay. / İstanbul | 1987 | Masal |
Menziller | Akabe Yay. / Ankara | 1977 | Şiir |
Motorlu Kuş | Beyan Yay. / İstanbul | 2001 | Hikâye |
Savaş Ritimleri | Beyan Yay. / İstanbul | 1985 | Roman |
Seçekuş | Akabe Yay. / Ankara | 1983 | Roman |
Sütçü İmam | Akabe Yay. / İstanbul | 1987 | Tiyatro |
Şiirler | Beyan Yay. / İstanbul | 2. Baskı, 1989 | Şiir |
Yaşamak | Akabe Yay. / Ankara | 1980 | Günlük |
Yedi Güzel Adam | Edebiyat Dergisi Yay. / Ankara | 1973 | Şiir |
Yürekdede ile Padişah | Akabe Yay. / Ankara | 1984 | Hikâye |
Zengin Hayaller Peşinde | Beyan Yay. / İstanbul | 1999 | Deneme |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Zerrin Taşpınar | d. 19 Nisan 1947 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Talip Apaydın | d. 1926 - ö. 27 Eylül 2014 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Cahide Birgül Sesveren | d. 9 Nisan 1956 - ö. 1 Aralık 2009 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | DURAN, Duran Doğan | d. 01.07.1940 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Yalçın Pekşen | d. 6 Ağustos 1940 - ö. - | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Ali Yürük | d. 18 Haziran 1940 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | EMRAH PAŞA OĞLU GÜLMEMEDOV | d. 1913/1914? - ö. 1987 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Vartan İhmalyan | d. 22 Mart 1913 - ö. 29 Ocak 1987 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | GARDAŞ/HAMDİ, Hamdi Şahin | d. 1940 - ö. 26.05.1987 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Ümit Denizer | d. 25 Şubat 1948 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Selim Şen | d. 01 Ocak 1963 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Aziz Çalışlar | d. 08 Ağustos 1942 - ö. 28 Kasım 1995 | Meslek | Görüntüle |
13 | Süleyman Çobanoğlu | d. 1967 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Adil Okay | d. 1957 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Özcan Akbaş | d. 1969 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | CAHİT CAN | d. 10.04.1955 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Ahmet Cemil Akıncı | d. 1914 - ö. 1 Ocak 1984 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | SEZÂ’Î, Abdurrahman Sezâ’î Efendi | d. ? - ö. 1669 | Madde Adı | Görüntüle |