Madde Detay
ZİHNÎ, Erzurumlu
(d. ?/? - ö. 1209-12 arası/1794-97 arası)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mustafa’dır. Tek nüshası bilinen Zihnî Dîvânı'nın ketebe kaydında geçen Zihnî-i Erzurûmî ifadesinden ve şairin 1175-1209/1761-1795 yıllarında Erzurum'da görev yapan bürokratlara sunduğu kaside ve kıtalardan, imar ve iskân faaliyetlerine düştüğü tarihlerden Erzurumlu olduğu anlaşılmaktadır. Zihnî’nin ne zaman, kaç yaşında ve nerede öldüğünü bilemiyoruz. Ancak, Zihnî Dîvânı'nın 1212/1797'de istinsah edilen mevcut nüshasının ketebe kaydındaki el-merhûm, rahmetullâhi aleyh ifadelerine bakılırsa şairin bu tarihte hayatta olmadığı anlaşılır. 1209/1794-95 yılında Hacı Mustafa Ağa’nın yaptırdığı Kâğdarıç Köprüsüne tarih düşürdüğüne göre bu tarihte hayatta olmalıdır. Dolayısıyla Mustafa Zihnî'nin 1209'dan 1212'ye kadar geçen üç yıl içerisinde öldüğü kesindir. Şairin yaşı yetmişe erdiğinde hayatta olduğu, "Heftâda irdi sâl dükendi hevâ-yı dil / Gerdûn-ı kîne-cûdan üzüldü recâ-yı dil" (Macit 2001: 245) beytinden anlaşılmaktadır. Yukarıdaki veriler doğrultusunda 18. yüzyılın başında dünyaya geldiğini tahmin ettiğimiz Zihnî'nin tahsil hayatı ve mesleği hakkında bilgimiz yoktur. Şiirlerindeki kültürel derinlik dikkate alındığında klasik medrese eğitimi gördüğü söylenebilir.
Zihnî'nin bilinen tek eseri Dîvân'ıdır.
1. Dîvân: Zihnî Dîvânı'nın tek nüshası Dr. Abdullah Öztemiz'in şahsî kütüphanesinde bulunmaktadır. Eserin başka nüshasının olduğu derkenarlara düşülen nüsha farklarından (v 13a, v 59a) ve sah kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu nüshaya dayalı olarak Zihni Dîvânı, Muhsin Macit tarafından yayımlanmıştır (1996; 2001). Zihnî Dîvânı'nda biri Arapça, diğerleri Türkçe olmak üzere toplam 19 kaside, tamamı tarih manzumesi olan 13 kıta, 9 musammat (2 terkib-bend, 2 müseddes, 5 tahmis), 4 mesnevi, biri Farsça olmak üzere 328 gazel ve 1 de müstezat vardır.
Zihnî Divânı’nda yer almamasına rağmen Yunus Kaplan’ın bir mecmuada
tespit edip yayımladığı Zihnî mahlaslı bir bilâdiyyenin beytindeki şu
temennisi;
Erzurum’da seni ey Zihnî-i şeydâ ola ki
Okuyup hayr ile yâd eyleye yârân-ı vefâ (Kaplan 2016: 102-124).
bu şiirin de Erzurumlu Zihnî’ye ait olabileceği ihtimalini akla getirmektedir.
18. yüzyılda Erzurum’da yetişen iki önemli divan şairi vardır: Biri İbrahim Hakkı, diğeri de Hâzık. Zihnî şiir anlayışı bakımından ikincisine yakındır. İbrahim Hakkı’ya sunduğu kasidelerdeki ifadelerinden ona bağlanmış olabileceği akla gelse de şiirlerinde mutasavvıf edası yoktur. Bir beytinde telmih unsuru olarak kullandığı Hacı Bektaş ismi ve başka bir beytinde geçen Mevlevî kelimesi, altı kez yinelediği “kalender” kavramından hareketle onun mistik tecrübeye sahip olduğunu söylemek zordur. Zihnî, divan şiirinin büyük ustalarından Necâtî, Bâkî, Fuzûlî, Nef‘î, Nâbî, Nedîm gibi şairlerin kullandıkları redifleri kullanır bazen de onların şiirlerini tanzir eder. Bilhassa kasidelerinde Nef'î’yi takip eder. Bütün bunlara rağmen Zihnî'nin gazellerine bakıldığında onun daha yakın çevresinden, Erzurum'dan bir üstat seçtiğini, Hâzık'ın yolundan gittiğini görürüz. Hâzık aracılığıyla şiir çizgisini Nâbî'ye dayandırır.
Zihnî, şiir bilgisine sahiptir. Bunu kullandığı rediflerden, aruz ölçüsüne hâkimiyetinden ve diğer şairlerle ilgili değerlendirmelerinden anlıyoruz. Onun geçmiş yüzyıllardaki şairlerle ilgili değerlendirmeleri aşağı yukarı tezkire müelliflerinin ve bugünkü edebiyat tarihçilerinin genel yargılarıyla örtüşmektedir. Şiirlerindeki lafzî iktibaslar, tazmin ve tahmisleri şiir kültürünün olduğuna dair en açık göstergelerdir. Edebî sanatları kullanmadaki başarısı, düşürdüğü tarihler ve kültürel birikimiyle Zihnî; klasik şiir çizgisinin, özellikle Nâbî ekolünün taşradaki bir takipçisi, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kastettiği anlamdan biraz sapmayla söylersek, tam bir mahallî klasiktir.
Kaynakça
Kaplan, Yunus (2016). Klasik Türk Edebiyatında Bilâdiyyeler ve Zihnî Efendi ile İştibî Ahmed Efendi Bilâdiyyeleri. Modern Türklük Araştırmaları Dergisi 13/1: 102-124.
Kasır, Hasan Ali (1999). Erzurum Şairleri. İstanbul: Dergâh Yay.
Macit, Muhsin (1996). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yay.
Macit, Muhsin (1998). “Erzurumlu Divan Şairlerinden Zihnî”. Türk Kültürü 420: 233-246.
Macit, Muhsin (2001). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Ankara: KB Yay.
Salnâme-i Vilâyet-i Erzurum (1317/1899). Erzurum.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MUHSİN MACİTYayın Tarihi: 18.12.2013Güncelleme Tarihi: 25.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Musaffâ-meşreb ile ehl-i keyfe nâz eder kahve
Ne gûne cilvelerle dil döker vakt-i seher kahve
Siyeh-pûş oldu geldi bezme ol şûh-ı siyeh-çerde
Yed-i sîmin-i cânân üzre âhir mu‘teber kahve
Visâle mey gibi bâ‘is değil mi sâde-rûyânı
Bu bezm-i can-fezâda doğrusu dil-ber eger kahve
Azîz-i Mısrdır metbû‘-ı şehr-i Şâm u İstanbul
Tabîb-i Rûmdur Bâğdâddan eyler sefer kahve
Ne issi kanludur la‘l-i leb-i dil-dârdan geçmez
Hat-ı cânânenin meftûnudur sevdâ çeker kahve
Olur bâdi edâ-yı sohbet-i cânâne ey Zihnî
Harâc-ı Mısr u Rûmı ehli yanında deger kahve
(Macit, Muhsin (2001). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Ankara: KB Yay. 277-78.)
Gazel-i Bâkî Tahmîs-i Zihnî
I
Çık ey mihr-i cihân-ârâ cemâl-i yâri görsünler
Tulû‘ et ey hilâl ebrû-yı yâri bâri görsünler
Terennüm eyle bülbül işve-i güftârı görsünler
Açıl bâğın gül ü nesrini ol ruhsârı görsünler
Salın serv ü sanavber şîve-i reftârı görsünler
II
N’ola sahbâ-yı la‘l-i âlini kılsa talep gönlüm
Olur mu ol merâm-ı dil-keşe nâ'il ‘acep gönlüm
Bana böyle cefâyı çekmeğe oldu sebep gönlüm
Kapında hâsıl etdi bu devâsız derdi hep gönlüm
Ne derde mübtelâ oldu dil-i bîmârı görsünler
III
Akar seyl-i sirişkim durmaz oldu çeşm-i gîryânım
Dem-â-dem ney gibi efgan-keşindir kalb-i nâlânım
Hevâ-yı aşk ile hâr-ı felâket tutdı dâmânım
Açıldı dâğlar sînemde çâk etdim girîbânım
Mahabbet gülşeninde açılan gül-nârı görsünler
IV
Hayâl-i bûs-ı la‘l-i yâr ile meşhûn olup hâtır
Bu fikr üzre bana hûn-ı ciger sahbâ olur âhir
Tenimde dâğ-ı pür-dâğ-ı firâkın fark olur yir yir
Ten-i zârımda pehlûm üstühânı sayılır bir bir
Beni seyr etmeyen ahbâb mûsîkârı görsünler
V
O şûh-ı dil-güşâyı bezme da‘vet eyle ey sâkî
Sebûdur çeşm-i mest-i hastanın devâsı tiryâki
Zamâne dil-rübâsı Zihnîyâ hep para müştâkı
Güzeller mihribân olmaz demek yanlışdır ey Bâkî
Olur va’llâhi bi’llâhi heman yalvarı görsünler
(Macit, Muhsin (2001). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Ankara: KB Yay. 102-3.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.12.2013Güncelleme Tarihi: 25.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Musaffâ-meşreb ile ehl-i keyfe nâz eder kahve
Ne gûne cilvelerle dil döker vakt-i seher kahve
Siyeh-pûş oldu geldi bezme ol şûh-ı siyeh-çerde
Yed-i sîmin-i cânân üzre âhir mu‘teber kahve
Visâle mey gibi bâ‘is değil mi sâde-rûyânı
Bu bezm-i can-fezâda doğrusu dil-ber eger kahve
Azîz-i Mısrdır metbû‘-ı şehr-i Şâm u İstanbul
Tabîb-i Rûmdur Bâğdâddan eyler sefer kahve
Ne issi kanludur la‘l-i leb-i dil-dârdan geçmez
Hat-ı cânânenin meftûnudur sevdâ çeker kahve
Olur bâdi edâ-yı sohbet-i cânâne ey Zihnî
Harâc-ı Mısr u Rûmı ehli yanında deger kahve
(Macit, Muhsin (2001). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Ankara: KB Yay. 277-78.)
Gazel-i Bâkî Tahmîs-i Zihnî
I
Çık ey mihr-i cihân-ârâ cemâl-i yâri görsünler
Tulû‘ et ey hilâl ebrû-yı yâri bâri görsünler
Terennüm eyle bülbül işve-i güftârı görsünler
Açıl bâğın gül ü nesrini ol ruhsârı görsünler
Salın serv ü sanavber şîve-i reftârı görsünler
II
N’ola sahbâ-yı la‘l-i âlini kılsa talep gönlüm
Olur mu ol merâm-ı dil-keşe nâ'il ‘acep gönlüm
Bana böyle cefâyı çekmeğe oldu sebep gönlüm
Kapında hâsıl etdi bu devâsız derdi hep gönlüm
Ne derde mübtelâ oldu dil-i bîmârı görsünler
III
Akar seyl-i sirişkim durmaz oldu çeşm-i gîryânım
Dem-â-dem ney gibi efgan-keşindir kalb-i nâlânım
Hevâ-yı aşk ile hâr-ı felâket tutdı dâmânım
Açıldı dâğlar sînemde çâk etdim girîbânım
Mahabbet gülşeninde açılan gül-nârı görsünler
IV
Hayâl-i bûs-ı la‘l-i yâr ile meşhûn olup hâtır
Bu fikr üzre bana hûn-ı ciger sahbâ olur âhir
Tenimde dâğ-ı pür-dâğ-ı firâkın fark olur yir yir
Ten-i zârımda pehlûm üstühânı sayılır bir bir
Beni seyr etmeyen ahbâb mûsîkârı görsünler
V
O şûh-ı dil-güşâyı bezme da‘vet eyle ey sâkî
Sebûdur çeşm-i mest-i hastanın devâsı tiryâki
Zamâne dil-rübâsı Zihnîyâ hep para müştâkı
Güzeller mihribân olmaz demek yanlışdır ey Bâkî
Olur va’llâhi bi’llâhi heman yalvarı görsünler
(Macit, Muhsin (2001). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Ankara: KB Yay. 102-3.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 25.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Musaffâ-meşreb ile ehl-i keyfe nâz eder kahve
Ne gûne cilvelerle dil döker vakt-i seher kahve
Siyeh-pûş oldu geldi bezme ol şûh-ı siyeh-çerde
Yed-i sîmin-i cânân üzre âhir mu‘teber kahve
Visâle mey gibi bâ‘is değil mi sâde-rûyânı
Bu bezm-i can-fezâda doğrusu dil-ber eger kahve
Azîz-i Mısrdır metbû‘-ı şehr-i Şâm u İstanbul
Tabîb-i Rûmdur Bâğdâddan eyler sefer kahve
Ne issi kanludur la‘l-i leb-i dil-dârdan geçmez
Hat-ı cânânenin meftûnudur sevdâ çeker kahve
Olur bâdi edâ-yı sohbet-i cânâne ey Zihnî
Harâc-ı Mısr u Rûmı ehli yanında deger kahve
(Macit, Muhsin (2001). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Ankara: KB Yay. 277-78.)
Gazel-i Bâkî Tahmîs-i Zihnî
I
Çık ey mihr-i cihân-ârâ cemâl-i yâri görsünler
Tulû‘ et ey hilâl ebrû-yı yâri bâri görsünler
Terennüm eyle bülbül işve-i güftârı görsünler
Açıl bâğın gül ü nesrini ol ruhsârı görsünler
Salın serv ü sanavber şîve-i reftârı görsünler
II
N’ola sahbâ-yı la‘l-i âlini kılsa talep gönlüm
Olur mu ol merâm-ı dil-keşe nâ'il ‘acep gönlüm
Bana böyle cefâyı çekmeğe oldu sebep gönlüm
Kapında hâsıl etdi bu devâsız derdi hep gönlüm
Ne derde mübtelâ oldu dil-i bîmârı görsünler
III
Akar seyl-i sirişkim durmaz oldu çeşm-i gîryânım
Dem-â-dem ney gibi efgan-keşindir kalb-i nâlânım
Hevâ-yı aşk ile hâr-ı felâket tutdı dâmânım
Açıldı dâğlar sînemde çâk etdim girîbânım
Mahabbet gülşeninde açılan gül-nârı görsünler
IV
Hayâl-i bûs-ı la‘l-i yâr ile meşhûn olup hâtır
Bu fikr üzre bana hûn-ı ciger sahbâ olur âhir
Tenimde dâğ-ı pür-dâğ-ı firâkın fark olur yir yir
Ten-i zârımda pehlûm üstühânı sayılır bir bir
Beni seyr etmeyen ahbâb mûsîkârı görsünler
V
O şûh-ı dil-güşâyı bezme da‘vet eyle ey sâkî
Sebûdur çeşm-i mest-i hastanın devâsı tiryâki
Zamâne dil-rübâsı Zihnîyâ hep para müştâkı
Güzeller mihribân olmaz demek yanlışdır ey Bâkî
Olur va’llâhi bi’llâhi heman yalvarı görsünler
(Macit, Muhsin (2001). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Ankara: KB Yay. 102-3.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Musaffâ-meşreb ile ehl-i keyfe nâz eder kahve
Ne gûne cilvelerle dil döker vakt-i seher kahve
Siyeh-pûş oldu geldi bezme ol şûh-ı siyeh-çerde
Yed-i sîmin-i cânân üzre âhir mu‘teber kahve
Visâle mey gibi bâ‘is değil mi sâde-rûyânı
Bu bezm-i can-fezâda doğrusu dil-ber eger kahve
Azîz-i Mısrdır metbû‘-ı şehr-i Şâm u İstanbul
Tabîb-i Rûmdur Bâğdâddan eyler sefer kahve
Ne issi kanludur la‘l-i leb-i dil-dârdan geçmez
Hat-ı cânânenin meftûnudur sevdâ çeker kahve
Olur bâdi edâ-yı sohbet-i cânâne ey Zihnî
Harâc-ı Mısr u Rûmı ehli yanında deger kahve
(Macit, Muhsin (2001). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Ankara: KB Yay. 277-78.)
Gazel-i Bâkî Tahmîs-i Zihnî
I
Çık ey mihr-i cihân-ârâ cemâl-i yâri görsünler
Tulû‘ et ey hilâl ebrû-yı yâri bâri görsünler
Terennüm eyle bülbül işve-i güftârı görsünler
Açıl bâğın gül ü nesrini ol ruhsârı görsünler
Salın serv ü sanavber şîve-i reftârı görsünler
II
N’ola sahbâ-yı la‘l-i âlini kılsa talep gönlüm
Olur mu ol merâm-ı dil-keşe nâ'il ‘acep gönlüm
Bana böyle cefâyı çekmeğe oldu sebep gönlüm
Kapında hâsıl etdi bu devâsız derdi hep gönlüm
Ne derde mübtelâ oldu dil-i bîmârı görsünler
III
Akar seyl-i sirişkim durmaz oldu çeşm-i gîryânım
Dem-â-dem ney gibi efgan-keşindir kalb-i nâlânım
Hevâ-yı aşk ile hâr-ı felâket tutdı dâmânım
Açıldı dâğlar sînemde çâk etdim girîbânım
Mahabbet gülşeninde açılan gül-nârı görsünler
IV
Hayâl-i bûs-ı la‘l-i yâr ile meşhûn olup hâtır
Bu fikr üzre bana hûn-ı ciger sahbâ olur âhir
Tenimde dâğ-ı pür-dâğ-ı firâkın fark olur yir yir
Ten-i zârımda pehlûm üstühânı sayılır bir bir
Beni seyr etmeyen ahbâb mûsîkârı görsünler
V
O şûh-ı dil-güşâyı bezme da‘vet eyle ey sâkî
Sebûdur çeşm-i mest-i hastanın devâsı tiryâki
Zamâne dil-rübâsı Zihnîyâ hep para müştâkı
Güzeller mihribân olmaz demek yanlışdır ey Bâkî
Olur va’llâhi bi’llâhi heman yalvarı görsünler
(Macit, Muhsin (2001). Erzurumlu Zihnî Dîvânı. Ankara: KB Yay. 102-3.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ARDOSLU UMMANÎ, İbrahim Sarıkaya | d. 1911 - ö. 1979 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | HAVASÎ, Mahmud | d. 1827 - ö. 1892 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NÂMIK, Seb'a-zâde Ali Nâmık Efendi | d. ? - ö. 1853 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ARDOSLU UMMANÎ, İbrahim Sarıkaya | d. 1911 - ö. 1979 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | HAVASÎ, Mahmud | d. 1827 - ö. 1892 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | NÂMIK, Seb'a-zâde Ali Nâmık Efendi | d. ? - ö. 1853 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ARDOSLU UMMANÎ, İbrahim Sarıkaya | d. 1911 - ö. 1979 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HAVASÎ, Mahmud | d. 1827 - ö. 1892 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | NÂMIK, Seb'a-zâde Ali Nâmık Efendi | d. ? - ö. 1853 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | ARDOSLU UMMANÎ, İbrahim Sarıkaya | d. 1911 - ö. 1979 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | HAVASÎ, Mahmud | d. 1827 - ö. 1892 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | NÂMIK, Seb'a-zâde Ali Nâmık Efendi | d. ? - ö. 1853 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | ARDOSLU UMMANÎ, İbrahim Sarıkaya | d. 1911 - ö. 1979 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | HAVASÎ, Mahmud | d. 1827 - ö. 1892 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | NÂMIK, Seb'a-zâde Ali Nâmık Efendi | d. ? - ö. 1853 | Madde Adı | Görüntüle |