Madde Detay
SİLAHDÂR MEHMED AĞA
(d. 12 Rebîülevvel 1069/8 Aralık 1658 - ö. 1139/1726-27)
divan şairi ve müverrih
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
12 Rebîülevvel 1069 (8 Aralık 1658)’da İstanbul’un Fındıklı semtinde doğdu. Eserinde kendisini "Mehmed Hocazâde eş-şehîr bi-Fındıklî" şeklinde tanıtır. Küçük yaşlarda saray hizmetine girdi ve burada IV. Mehmed’in başmusahibi Şâhin Ağa’nın himayesinde yetişti. IV. Mehmed’in Lehistan seferine katıldı. Daha sonra Avusturya seferine ve Viyana Muhasarasında bulundu. Bostancı Ocağı’na girdi, hâmisi Şâhin Ağa’nın aracılığıyla zülüflü baltacılar zümresine dâhil oldu. Enderun’un Seferli Odası’nda görev yaptı. Has Oda hizmeti, dülbend ağalığı ve çuhadar ağalığı görevlerinin ardından 1115/1703-04'te silâhdâr ağalığına getirildi. Silâhdârlığı sırasında bazı azil ve tayin olaylarında görev aldı. Uzun Süleyman Ağa’nın girişimleriyle silâhdârlıktan alındı bunun üzerine emekliliğini istedi. İstanbul’da Demirkapı semtine yerleşti. 1139 / 1726-27’de öldü. Ölüm yılı bazı yazılı kaynaklarda 1136 / 1723-24, çeşme kitâbesinde 1138 / 1725-26, Türk ve İslâm Eserleri Müzesinde bulunan mezar taşındaki kayda göre ise 1139 /1726-27’dir. Beyoğlu’ndaki Ayas Paşa Mezarlığının Gümüşsuyu Hastahanesine yakın bir yerdeki kabri zamanla kaybolmuştur.
Silahdâr Mehmed Ağa'nın tarih alanında yazdığı iki eseri bulunmaktadır:
1. Zeyl-i Fezleke: Silâhdar Tarihi olarak da bilinir. Eser, Kâtib Çelebi’nin Fezleke’sinin kaldığı yerden, 1087/1676-77 yılına kadar meydana gelen olayları anlatır. Fındıklılı, ağırlıklı olarak Naîmâ’nın kaynaklarını, Hacı Ali Efendi’nin Fetihnâme-i Kamaniçe’sini ve Abdurrahman Abdi Paşa’nın Vekâyinâme’sini kullanmıştır. Daha sonrası içinse kendi gözlemlerine başvurmuştur. Eser, Ahmed Refik (Altınay) tarafından bir tanıtım yazısıyla “Türk Tarih Encümeni Külliyatı” arasında iki cilt halinde 1928’de basılmış, eserin bazı kısımları, Mustafa Nihat Özön tarafından sadeleştirilerek 1947’de yayımlanmıştır.
2. Nusret-nâme: Zeyl-i Fezleke’nin devamı olan, II. Mustafa’nın emriyle Nusret-nâme diye isimlendirilen eser içerik bakımından iki bölümden oluşmaktadır. II. Mustafa dönemiyle ilgili kısım çok ayrıntılıdır ve gözlemlere dayalıdır. 1704-1721 yılları arası olaylarını kapsayan ikinci kısım işitilenlere dayalıdır. Eser üzerinde bir doktora çalışması yapılmıştır (Topal 2001).
Yazar olayları nakletmenin yanında kendi gözlemlerine, görüş ve yorumlarına da yer vermiştir. Yazılı ve sözlü kaynakları belirtmesi, yer yer miladi tarih kullanması, kişilere karşı olan nefret ve sevgisini zaman zaman argoya varan sert bir üslûpla yansıtması belirgin üslup özelliklerdendir. Orta bir nesir üslubu takip eden yazarın eserlerinde bazı şiirlerine de rastlanmaktadır. Tarihinin girişinde bir tevhid, naat ve methiyesi bulunmaktadır.
Kaynakça
Ahmed Refik [Altınay] (1924). Âlimler ve Sanatkârlar. İstanbul: Kitâb-hane-i Hilmî [Orhaniye Matbaası].
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyya. Sicill-i Osmanî. C.III. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Babinger, Franz (2000). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. çev. Coşkun Üçok. Ankara: KBY.
İpekten, Haluk vd. (1988). “XVIII. Yüzyıl Divan Nesri ve Nazmı”. Büyük Türk Klâsikleri. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay.
Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi, Vekayiü’l-Fudalâ. İstanbul: Çağrı Yay.
Özcan, Abdülkadir (2009). "Silâhdar Mehmed Ağa". TDV İslam Ansiklopedisi. C. 37. İstanbul: TDV Yay. 194-197.
Özen, İsmail (hzl.) (1975). Bursalı Mehmed Tahir Bey, Osmanlı Müellifleri. C.III. İstanbul: Meral Yayınevi.
Özön, Mustafa Nihat (hzl.) (1947). Silahdar Tarihi, “On Yedinci Asır Saray Hayatı”. Ankara: Akba Kitabevi.
Silahdâr Fındıklılı Mehmed Ağa (1928). Silahdar Tarihi (1065-1094). C.I. İstanbul: Devlet Matbaası.
Silahdâr Fındıklılı Mehmed Ağa (1928). Silahdar Tarihi (1095-1106). C.II. İstanbul: Devlet Matbaası.
Topal, Mehmet (2001). Silahdâr Fındıklı Mehmed Ağa-Nusretnâme-Tahlil ve Metin (1106-1133/1695-1721). Doktora Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. BAHİR SELÇUKYayın Tarihi: 11.08.2014Güncelleme Tarihi: 12.11.2020Eserlerinden Örnekler
İhrâk-ı Kebîr der-Şehr-i İstanbul
Sene-i mezbûre mâh-ı zi'l-ka’desinin on altıncı şenbe ikindiye karîb ber-muktezâ-yı takdîr-i İlâhî Ayazma Kapusı hâricinde vâki’ bir dükkândan âteş zuhur edüp etrâf u cevânîde olanlar def’iyle takayyüd ü ihtimâm üzereler iken def’i mümkin olmayup hükkâm-ı şehr ü zâbıtân-ı ‘asker gelüp yetişince ‘ale’l-fevr ol havâlide olan keresteci dükkânları ve sâir dekâkinleri Unkapanı’na varınca ihrâk bi’n-nâr edüp bâlâ-yı sûrdan şehre dâhil oldu. Kâim-makâm paşa ve sekbânbaşı ve bostancı başı ve sâirleri balta ve kanca ve sakâlar ile teskînine sa’y olunur iken Ağa Kapusı’na isâbet edüp muhâfaza-i şehr için ol mahalden kol dağıtmak resm-i kadîm iken bu def’a hilâf-ı ‘âde harâb u vîrân ve âsûde-i bister-i istirâhat olanları perîşân etmek içün kol kol etrâf u cevânibe dağıldıkda men’ içün müctemi’ olanlar dahı ne cânibe gideceklerin bilmeyip hayrân kaldılar. Gitdikçe zebâne-keş u ‘âlem-sûzluğu izdiyâd bulup ‘alevleri bölük bölük olup ve her bölükleri emr-i Hak’la başka bir semte sülûk edüp ahşama degin Süleymâniye ve Sultân Bâyezîd ve Şehzâde semtlerin hâke ber-â-ber eyledi. Nazm:
Hâneler tûde-i türâb oldı
Kâhlar mesken-i gurâb oldı
(Silahdâr Fındıklılı Mehmed Ağa (1928). Silahdar Tarihi (1065-1094). C.I. İstanbul: Devlet Matbaası. 183.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 11.08.2014Güncelleme Tarihi: 12.11.2020Eserlerinden Örnekler
İhrâk-ı Kebîr der-Şehr-i İstanbul
Sene-i mezbûre mâh-ı zi'l-ka’desinin on altıncı şenbe ikindiye karîb ber-muktezâ-yı takdîr-i İlâhî Ayazma Kapusı hâricinde vâki’ bir dükkândan âteş zuhur edüp etrâf u cevânîde olanlar def’iyle takayyüd ü ihtimâm üzereler iken def’i mümkin olmayup hükkâm-ı şehr ü zâbıtân-ı ‘asker gelüp yetişince ‘ale’l-fevr ol havâlide olan keresteci dükkânları ve sâir dekâkinleri Unkapanı’na varınca ihrâk bi’n-nâr edüp bâlâ-yı sûrdan şehre dâhil oldu. Kâim-makâm paşa ve sekbânbaşı ve bostancı başı ve sâirleri balta ve kanca ve sakâlar ile teskînine sa’y olunur iken Ağa Kapusı’na isâbet edüp muhâfaza-i şehr için ol mahalden kol dağıtmak resm-i kadîm iken bu def’a hilâf-ı ‘âde harâb u vîrân ve âsûde-i bister-i istirâhat olanları perîşân etmek içün kol kol etrâf u cevânibe dağıldıkda men’ içün müctemi’ olanlar dahı ne cânibe gideceklerin bilmeyip hayrân kaldılar. Gitdikçe zebâne-keş u ‘âlem-sûzluğu izdiyâd bulup ‘alevleri bölük bölük olup ve her bölükleri emr-i Hak’la başka bir semte sülûk edüp ahşama degin Süleymâniye ve Sultân Bâyezîd ve Şehzâde semtlerin hâke ber-â-ber eyledi. Nazm:
Hâneler tûde-i türâb oldı
Kâhlar mesken-i gurâb oldı
(Silahdâr Fındıklılı Mehmed Ağa (1928). Silahdar Tarihi (1065-1094). C.I. İstanbul: Devlet Matbaası. 183.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 12.11.2020Eserlerinden Örnekler
İhrâk-ı Kebîr der-Şehr-i İstanbul
Sene-i mezbûre mâh-ı zi'l-ka’desinin on altıncı şenbe ikindiye karîb ber-muktezâ-yı takdîr-i İlâhî Ayazma Kapusı hâricinde vâki’ bir dükkândan âteş zuhur edüp etrâf u cevânîde olanlar def’iyle takayyüd ü ihtimâm üzereler iken def’i mümkin olmayup hükkâm-ı şehr ü zâbıtân-ı ‘asker gelüp yetişince ‘ale’l-fevr ol havâlide olan keresteci dükkânları ve sâir dekâkinleri Unkapanı’na varınca ihrâk bi’n-nâr edüp bâlâ-yı sûrdan şehre dâhil oldu. Kâim-makâm paşa ve sekbânbaşı ve bostancı başı ve sâirleri balta ve kanca ve sakâlar ile teskînine sa’y olunur iken Ağa Kapusı’na isâbet edüp muhâfaza-i şehr için ol mahalden kol dağıtmak resm-i kadîm iken bu def’a hilâf-ı ‘âde harâb u vîrân ve âsûde-i bister-i istirâhat olanları perîşân etmek içün kol kol etrâf u cevânibe dağıldıkda men’ içün müctemi’ olanlar dahı ne cânibe gideceklerin bilmeyip hayrân kaldılar. Gitdikçe zebâne-keş u ‘âlem-sûzluğu izdiyâd bulup ‘alevleri bölük bölük olup ve her bölükleri emr-i Hak’la başka bir semte sülûk edüp ahşama degin Süleymâniye ve Sultân Bâyezîd ve Şehzâde semtlerin hâke ber-â-ber eyledi. Nazm:
Hâneler tûde-i türâb oldı
Kâhlar mesken-i gurâb oldı
(Silahdâr Fındıklılı Mehmed Ağa (1928). Silahdar Tarihi (1065-1094). C.I. İstanbul: Devlet Matbaası. 183.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
İhrâk-ı Kebîr der-Şehr-i İstanbul
Sene-i mezbûre mâh-ı zi'l-ka’desinin on altıncı şenbe ikindiye karîb ber-muktezâ-yı takdîr-i İlâhî Ayazma Kapusı hâricinde vâki’ bir dükkândan âteş zuhur edüp etrâf u cevânîde olanlar def’iyle takayyüd ü ihtimâm üzereler iken def’i mümkin olmayup hükkâm-ı şehr ü zâbıtân-ı ‘asker gelüp yetişince ‘ale’l-fevr ol havâlide olan keresteci dükkânları ve sâir dekâkinleri Unkapanı’na varınca ihrâk bi’n-nâr edüp bâlâ-yı sûrdan şehre dâhil oldu. Kâim-makâm paşa ve sekbânbaşı ve bostancı başı ve sâirleri balta ve kanca ve sakâlar ile teskînine sa’y olunur iken Ağa Kapusı’na isâbet edüp muhâfaza-i şehr için ol mahalden kol dağıtmak resm-i kadîm iken bu def’a hilâf-ı ‘âde harâb u vîrân ve âsûde-i bister-i istirâhat olanları perîşân etmek içün kol kol etrâf u cevânibe dağıldıkda men’ içün müctemi’ olanlar dahı ne cânibe gideceklerin bilmeyip hayrân kaldılar. Gitdikçe zebâne-keş u ‘âlem-sûzluğu izdiyâd bulup ‘alevleri bölük bölük olup ve her bölükleri emr-i Hak’la başka bir semte sülûk edüp ahşama degin Süleymâniye ve Sultân Bâyezîd ve Şehzâde semtlerin hâke ber-â-ber eyledi. Nazm:
Hâneler tûde-i türâb oldı
Kâhlar mesken-i gurâb oldı
(Silahdâr Fındıklılı Mehmed Ağa (1928). Silahdar Tarihi (1065-1094). C.I. İstanbul: Devlet Matbaası. 183.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Duygu Asena | d. 19 Nisan 1946 - ö. 30 Temmuz 2006 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Nevzat Üstün | d. 23 Ağustos 1926 - ö. 8 Kasım 1979 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HİLÂLÎ, Takyeci (Takye-dûz, Takkeci) | d. ? - ö. 1543 | Doğum Yeri | Görüntüle |