ÂTIF, Hasan Âtıf Karadereli

(d. 1874-1875 / ö. 04.04.1945)
Hukukçu
(Divan/Yazılı Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Son Asır Türk Şairleri adlı eserde adı Mehmet Âtıf olarak geçen (İnal 1930: 78) şairin asıl adı Hasan Âtıf Karadereli'dir. Arşiv belgelerine göre 1874-1875, nüfus kaydına göre ise 1877 yılında Rize’nin Eminettin Mahallesi'nde doğmuştur (Adliye Said. d.: 371). Osmanlı dönemi kayıtlarında Hacıibrahimefendizâde olarak anılan ulemâ ailesindendir. Dedesinin adı Hacı Hafız Memiş Efendi (1801-1873), babasının adı Şakir Agâhi Efendi (1838-1903), annesinin adı da İffet Hanım (1846-1917)’dır.

Âtıf Efendi eğitimine ilk olarak Rize’de başlamış, daha sonra İstanbul’a giderek Üsküplü İptidaî Mektebinde iki sene eğitim aldıktan sonra Zeyrek Rüşdiye Mektebine devam etmiş ve buradan mezun olmuştur. Sonrasında hukuk eğitimi almak için Muallimhane-i Nüvvaba girmiş ve 22 Ekim 1899 tarihinde mezun olmuştur (Adliye Said. d.: 371). Sırasıyla Burhaniye, Tavas, Filorina ve Edremit naipliklerinde görevlendirilmiştir. Ehliyet ve liyakatinden dolayı 3 Aralık 1910’dan itibaren Adliye Nezareti tarafından Kastamonu Merkez Bidayet Mahkemesi Hukuk Reisliğine tayin edilince Edremit’teki görevinden ayrılmıştır (Adliye Said. d.: 371).

1918’de Diyarbekir vilayeti kadılığına tayin edildiyse de bu göreve gitmemiş istifa etmiş sayılmıştır. Aynı yıl Adana vilayeti merkez kadılığına tayin edilmiştir. Buraya da gitme imkânı olmayınca yeni açılacak bir vilayet kadılığına tayin için azledildiği kabul edilmiştir (Adliye Said. d.: 371).

1920’de Dersaadet Bidayet Mahkemesi Azalığına getirilmiş yine aynı sene mahkemenin İkinci Hukuk Dairesi Reisliğine tayin edilmiştir. 1920’de Evkaf-ı Humâyun Mahkemesi Kadılığına görevlendirilmiştir. Aynı yıl selefinin gelmesi üzerine bu görevden ayrılmış ve kendisine mazuliyet maaşı bağlanmıştır. 1921’de Padişah iradesiyle Dersaadet İstinaf Mahkemesi Azalığına, 1922’de ise Temyiz Mahkemesi Azalığına tayin edilmiştir (Adliye Said. d.: 371).

Rizeli araştırmacı yazar İshak Güven Güvelioğlu’ndan edinilen bilgiye göre Âtıf Efendi’nin emekliye sevk edilişinden kısa bir süre sonra maaşı kesilmiş ve şair yoksulluk içinde kalmıştır. Öyle ki oturduğu konağın kirasını ödeyememiş ve bu sebepten kitaplarıyla birlikte sokağa atılmıştır. Bu duruma düşmek kendisine çok ağır gelmiş ve kitaplarına bakarak derin bir “ah” çekmiştir. Dışarı atıldığı konak da üç gün sonra bir yangın sonucu kül olmuştur. Sokakta kalan ve başını sokacak bir yer bulamayan şair, hemşehrisi, çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda devrin hayırsever zenginlerinden olan Yakup Kazdal Bey’in Üsküdar Fethipaşa Korusu civarında kendisine ait bir araziye inşa ettirdiği ve Âtıf Efendi’ye tahsis ettiği evde yaşamını sürdürmüştür. 1945 yılında vefat edince yine o civarda bulunan Nakkaştepe Mezarlığı’na defnedilmiştir (Güvelioğlu: 2019).

Âtıf mahlasını kullanan şairin bilinen tek eseri divanıdır. Son Asır Türk Şairleri adlı eserde verilen bilgi, şairin divanını yaktığının işitildiği yönündedir (İnal 1930: 78). Ancak yaktığı söylenilen bu divanın bilinen tek nüshası Prof. Dr. M. Fatih Köksal tarafından bulunmuştur ve bu eser Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal Kütüphanesi’nde 116 numarada kayıtlıdır (Köksal 2018: 141). Bu nüshanın pek çok yerinde çıkmalar, karalamalar, düzeltmeler bulunmaktadır ve eserin temize çekilmemiş, müellif hattı nüsha olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu eser, 2010 yılında İstanbul Kültür Üniversitesince düzenlenen Türk Dili ve Edebiyatı Öğrenci Kongresi’nde (TUDOK 2010) madde yazarı tarafından tanıtılmıştır (Mutlu 2010: 353-360).

Âtıf Efendi Dîvân’ının bulunması, Âtıf Efendi’nin biyografisi ve de özellikle edebî kişiliği ile ilgili başka kaynaklarda rastlanamayan bazı mâlumata ulaşmayı mümkün kılmıştır. Bu mâlumatın ilki şairin ölüm tarihiyle alakalıdır. Mezarı tespit edilene kadar kaynaklarda Âtıf Efendi’nin ölüm tarihi hakkında herhangi bir bilgi bulunmamasına rağmen onun en az yetmiş yıl yaşadığını, Dîvân’ının ilk sayfasına yazmış olduğu nottan anlaşılmaktadır: “Yaşım yetmişi geçdiği halde, beni her ân güzeştegân-ı bâzîçeyle uğraştırıyorlar.” (Âtıf 1944: 1a).

Şair, 1945 yılında ölmüş olduğuna göre, en geç 1874-1875 yılllarında doğmuş olmalıdır.

Hayatıyla ilgili elde edilen yazılı kaynaklarda, herhangi bir tarikata mensup olup olmadığı hakkında bilgi bulunmayan Âtıf Efendi’nin, Dîvân’ında söz ettiği üzere Mevlevîlik, Kâdirîlik ve Hâlidîlik gibi çeşitli tarikatlara muhabbeti bulunsa da kendisinin Üveysî-meşreb olduğunu yani tasavvufta herhangi bir üstadı olmadığı bilgisi kayıtlıdır: "Bende-i Mollâ’yım ammâ ki üveysî-meşrebim / Bak ne hazz-ı efver aldım nisbet-i Geylânî’den / Şâhdan Ahrârdan hem Hâlid-i Bağdâdî’den / Pîr-i a’zam urvetü’l-vuskâ-yı Hindistânî’den" (Âtıf 1944: 43a).

Âtıf Efendi, bıraktığı tüm mirasın bu Dîvân olduğunu söylemiş ve eseri okuyan kimselerin de kendisini hayır ile yâd etmelerini vasiyet etmiştir: “İşbu mecmua terekemden zuhûr ider. Kimin eline geçer ve okursa beni hayr ile yâd itsin.” (Âtıf 1944: 1a). Genel itibariyle Dîvân’ında tasavvufî içerikli şiirlere yer veren Âtıf Efendi, klasik şiir havasıyla yazmış olduğu şiirlerinde aynı zamanda modern şiirin de etkisi altındadır. Dînî-tasavvufî şiirlerinin yanı sıra, aşk konulu şiirlerinde de zengin bir içerik kullanmıştır. Bir şairin oğlu olan ve klasik edebiyat kültürü içerisinde yetişen şairin Dîvân’ından tespit edilebildiği kadarıyla Hâfız-ı Şirâzî, Nefʿî, Zîver, Nâbî, Şeyh Gâlib, Muallim Nâci gibi şairlerden etkilenmiş olduğu görülür.

Eserde toplam 8 kaside, 24 gazel 39 kıta, 17 müfret, 74 beyit ve 26 mısra bulunmaktadır. Bu nazım şekilleri ile birlikte tevhîd, münacat, naat türlerinin yanı sıra ayrıca 3 nazire ve 1 tahmis yer almaktadır. Dîvân’da tam olarak 178 manzume yer almaktadır. Manzumelerin genelinde 7 farklı aruz vezni kullanılmıştır.

Kaynakça

Adliye Said. d. No 005, 371-372.

Ak, Orhan Naci ve Halil Velioğlu (1997). Osmanlı Dönemi Şâirlerinden Rizeli Hâfız Yusuf ve Şâkir Âgâhî. Rize: Hem Yay.

Âtıf (1944). Mecmûa-i Âtıf.

Can, Sıtkı (1940). Rize Şâirleri. Giresun: Giresun Akgün Basımevi.

İnal, İbnülemin Mahmud Kemal (1930). Son Asır Türk Şairleri. C.1. İstanbul: Dergâh Yay.

İshak Güven Güvelioğlu. 1969, Rize, Lise, Araştırmacı-Yazar [Serpil Mutlu Kırlı, 17.02.2019].

İstanbul Müftülüğü, Meşihat Arşivi, Defter No 61, 78.

Kesik, Beyhan (2010). Şâkir Âgâhî ve Şiirleri. Ankara: Vizyon Yay.

Köksal, M. Fatih, vd (2018). Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Kataloğu. İstanbul: Kesit Yay.

Mutlu, Serpil (2010). “Son Asır Şairlerinden Rizeli Âtıf Efendi ve Yaktığı Söylenilen Dîvân’ı”. TUDOK 2010. İstanbul: İKÜ Yay. 353-360.

Rize Nüfus Müdürlüğü, 1586, C.13, Hane No:11.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. SERPİL MUTLU KIRLI
Yayın Tarihi: 21.08.2019
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Hüseyin Karahand. 1931 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2AZMİ, Abdullah Yamanoğlud. 1905 - ö. 20.10.1949Doğum YeriGörüntüle
3SÜLEYMAN, Süleyman Göksald. 1971 - ö. -Doğum YeriGörüntüle
4Hüseyin Karahand. 1931 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5AZMİ, Abdullah Yamanoğlud. 1905 - ö. 20.10.1949Doğum YılıGörüntüle
6SÜLEYMAN, Süleyman Göksald. 1971 - ö. -Doğum YılıGörüntüle
7Hüseyin Karahand. 1931 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8AZMİ, Abdullah Yamanoğlud. 1905 - ö. 20.10.1949Ölüm YılıGörüntüle
9SÜLEYMAN, Süleyman Göksald. 1971 - ö. -Ölüm YılıGörüntüle
10Hüseyin Karahand. 1931 - ö. ?MeslekGörüntüle
11AZMİ, Abdullah Yamanoğlud. 1905 - ö. 20.10.1949MeslekGörüntüle
12SÜLEYMAN, Süleyman Göksald. 1971 - ö. -MeslekGörüntüle
13Hüseyin Karahand. 1931 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14AZMİ, Abdullah Yamanoğlud. 1905 - ö. 20.10.1949Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15SÜLEYMAN, Süleyman Göksald. 1971 - ö. -Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Hüseyin Karahand. 1931 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17AZMİ, Abdullah Yamanoğlud. 1905 - ö. 20.10.1949Madde AdıGörüntüle
18SÜLEYMAN, Süleyman Göksald. 1971 - ö. -Madde AdıGörüntüle