Madde Detay
AZÎZ, Abdülaziz Efendi
(d. ?/? - ö. 1151/1738/1739)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Mora civarındaki Dehişte’de doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. Asıl adı Abdülaziz’dir. Mühründe adı Abdülaziz Dehiştevî olarak geçmektedir. Şeyh Hasan Sezaî Efendi’nin akrabalarından ve Râtip Ahmed Paşa’nın yakınlarındandır. Divan’ından iyi bir öğrenim gördüğü, Arapça ve Farsça'ya hâkim olduğu anlaşılmaktadır. 1151/1738-1739 yılında Mora’da öldü. Mezarı Mora’dadır.
Dîvân: Bir nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY 294 numarada kayıtlıdır. 1500 beyitlik bu Divan’da 219 gazel, yüz altmış dört beyitli bir mesnevi, 8 kıt‘a, 1 tarih, biri Arapça iki nazım yer almaktadır (İKTYK 1959: 702). Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi 637 numarada kayıtlı 37 yapraktan oluşan divançesinde gazelleri bulunmaktadır (Çeltik 2008: 33). Divan’ındaki manzumelerden 55’i Farsça olarak kaleme alınmıştır.
Azîz mahlasını kullandı. Divan’ından hareketle klasik şiirin klişelerini başarıyla kullandığını, çoklukla âşıkâne ve şuhâne söyleyişleri tercih etmekle birlikte yer yer hikemî söyleyişlere de başvurduğunu, hatalar yapmış olsa da aruzu genelde başarıyla kullandığını söylemek mümkündür.
Kaynakça
Azîz. Divan-ı Azîz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 294.
Çeltik, Halil (2008). Divan Sahibi Rumeli Şairlerinin Şiir Dünyası. Ankara: MEB Yay. 33.
H. Yılmaz (2002). “Azîz”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 8. Ankara: AKM Yay. 104-105.
İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu (1959). “Aziz”. C. 2. İstanbul: Maarif Basımevi Yay. 702.
Kurnaz, Cemâl ve MustafaTatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî, Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. I-II. Ankara: Bizim Büro Yay. 671-672.
Müstakîm-zâde Süleyman Sa’deddin Efendi (2000). Mecelletü’n-Nisâb (Tıpkıbasım). Ankara: KB Yay. vr. 318a.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİKYayın Tarihi: 17.03.2014Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tal‘at-ı âyinede bir meh-i tâbân oldu
Ruhının her birisi bir gül-i handân oldu
Açılıp tükmesinin her biri gonca gibi
Sînesi güllü karanfilli gülistân oldu
Gördü nahvet-zede ser-mest görünen kesmiş ecel
Pâyına düşdü anın yoluna kurbân oldu
Tıfl iken gülşen-i hüsn içre o nahl-i tâze
Şimdi görsen ne ‘aceb serv-i hırâmân oldu
Bezm-i ‘işretde basılmış gibi bintü’l-‘inebin
Âb-rûyı dökülüp dâmeni hep kan oldu
Muhtesib ki mey(i) teftîş ederdi her-bâr
Mest olup deyr-i harâbâtda rehbân oldu
Zâhid-i zühd-perest anı görünce ser-mest
Döndü pervâne gibi şu‘leye sûzân oldu
Katre katre dökülen hûn-ı sirişk-âlûdum
Destim âhır ‘Azîz sübha-i mercân oldu
(Azîz. Divan-ı Azîz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 294. vr. 48b.)
Bize bu gevher-i İslâm Hak’dan bir emânetdir
Anı hıfz etmemek sandûka-i dilde hıyânetdir
Bizi temyîz için hayvân-ı gayr-ı nâtıkından Hak
Bize teklîf-i îmân eyledi gör ne sa‘âdetdir
Fenâ mülkünde bâkî kim kalır şâh u gedâlardan
Selâmet ister isen belki sultânlık ‘ibâdetdir
Bu tünd-bâd-ı pür-şûr-ı havâdisden emân olmaz
Halâs ile ‘ibâdet keşti-i Nûh’a selâmetdir
Riyâ vü ‘ucbı terk et ‘arsa-i kibre ayak basma
Der-i Hallâk-ı Bârî’de bu makbûl istikâmetdir
Mukîm ol merkez-i şer‘-i şerîfden inhirâf etme
O şer‘-i pâke ancak ihtirâm ‘ayn-ı diyânetdir
Ümîdin kesme ‘isyân ile gufrân-ı İlâhî’den
Hudâ’ya ‘afv ‘Azîzâ kullara ‘isyân ‘âdetdir
(Azîz. Divan-ı Azîz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 294. vr. 20a.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 17.03.2014Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tal‘at-ı âyinede bir meh-i tâbân oldu
Ruhının her birisi bir gül-i handân oldu
Açılıp tükmesinin her biri gonca gibi
Sînesi güllü karanfilli gülistân oldu
Gördü nahvet-zede ser-mest görünen kesmiş ecel
Pâyına düşdü anın yoluna kurbân oldu
Tıfl iken gülşen-i hüsn içre o nahl-i tâze
Şimdi görsen ne ‘aceb serv-i hırâmân oldu
Bezm-i ‘işretde basılmış gibi bintü’l-‘inebin
Âb-rûyı dökülüp dâmeni hep kan oldu
Muhtesib ki mey(i) teftîş ederdi her-bâr
Mest olup deyr-i harâbâtda rehbân oldu
Zâhid-i zühd-perest anı görünce ser-mest
Döndü pervâne gibi şu‘leye sûzân oldu
Katre katre dökülen hûn-ı sirişk-âlûdum
Destim âhır ‘Azîz sübha-i mercân oldu
(Azîz. Divan-ı Azîz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 294. vr. 48b.)
Bize bu gevher-i İslâm Hak’dan bir emânetdir
Anı hıfz etmemek sandûka-i dilde hıyânetdir
Bizi temyîz için hayvân-ı gayr-ı nâtıkından Hak
Bize teklîf-i îmân eyledi gör ne sa‘âdetdir
Fenâ mülkünde bâkî kim kalır şâh u gedâlardan
Selâmet ister isen belki sultânlık ‘ibâdetdir
Bu tünd-bâd-ı pür-şûr-ı havâdisden emân olmaz
Halâs ile ‘ibâdet keşti-i Nûh’a selâmetdir
Riyâ vü ‘ucbı terk et ‘arsa-i kibre ayak basma
Der-i Hallâk-ı Bârî’de bu makbûl istikâmetdir
Mukîm ol merkez-i şer‘-i şerîfden inhirâf etme
O şer‘-i pâke ancak ihtirâm ‘ayn-ı diyânetdir
Ümîdin kesme ‘isyân ile gufrân-ı İlâhî’den
Hudâ’ya ‘afv ‘Azîzâ kullara ‘isyân ‘âdetdir
(Azîz. Divan-ı Azîz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 294. vr. 20a.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Tal‘at-ı âyinede bir meh-i tâbân oldu
Ruhının her birisi bir gül-i handân oldu
Açılıp tükmesinin her biri gonca gibi
Sînesi güllü karanfilli gülistân oldu
Gördü nahvet-zede ser-mest görünen kesmiş ecel
Pâyına düşdü anın yoluna kurbân oldu
Tıfl iken gülşen-i hüsn içre o nahl-i tâze
Şimdi görsen ne ‘aceb serv-i hırâmân oldu
Bezm-i ‘işretde basılmış gibi bintü’l-‘inebin
Âb-rûyı dökülüp dâmeni hep kan oldu
Muhtesib ki mey(i) teftîş ederdi her-bâr
Mest olup deyr-i harâbâtda rehbân oldu
Zâhid-i zühd-perest anı görünce ser-mest
Döndü pervâne gibi şu‘leye sûzân oldu
Katre katre dökülen hûn-ı sirişk-âlûdum
Destim âhır ‘Azîz sübha-i mercân oldu
(Azîz. Divan-ı Azîz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 294. vr. 48b.)
Bize bu gevher-i İslâm Hak’dan bir emânetdir
Anı hıfz etmemek sandûka-i dilde hıyânetdir
Bizi temyîz için hayvân-ı gayr-ı nâtıkından Hak
Bize teklîf-i îmân eyledi gör ne sa‘âdetdir
Fenâ mülkünde bâkî kim kalır şâh u gedâlardan
Selâmet ister isen belki sultânlık ‘ibâdetdir
Bu tünd-bâd-ı pür-şûr-ı havâdisden emân olmaz
Halâs ile ‘ibâdet keşti-i Nûh’a selâmetdir
Riyâ vü ‘ucbı terk et ‘arsa-i kibre ayak basma
Der-i Hallâk-ı Bârî’de bu makbûl istikâmetdir
Mukîm ol merkez-i şer‘-i şerîfden inhirâf etme
O şer‘-i pâke ancak ihtirâm ‘ayn-ı diyânetdir
Ümîdin kesme ‘isyân ile gufrân-ı İlâhî’den
Hudâ’ya ‘afv ‘Azîzâ kullara ‘isyân ‘âdetdir
(Azîz. Divan-ı Azîz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 294. vr. 20a.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Tal‘at-ı âyinede bir meh-i tâbân oldu
Ruhının her birisi bir gül-i handân oldu
Açılıp tükmesinin her biri gonca gibi
Sînesi güllü karanfilli gülistân oldu
Gördü nahvet-zede ser-mest görünen kesmiş ecel
Pâyına düşdü anın yoluna kurbân oldu
Tıfl iken gülşen-i hüsn içre o nahl-i tâze
Şimdi görsen ne ‘aceb serv-i hırâmân oldu
Bezm-i ‘işretde basılmış gibi bintü’l-‘inebin
Âb-rûyı dökülüp dâmeni hep kan oldu
Muhtesib ki mey(i) teftîş ederdi her-bâr
Mest olup deyr-i harâbâtda rehbân oldu
Zâhid-i zühd-perest anı görünce ser-mest
Döndü pervâne gibi şu‘leye sûzân oldu
Katre katre dökülen hûn-ı sirişk-âlûdum
Destim âhır ‘Azîz sübha-i mercân oldu
(Azîz. Divan-ı Azîz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 294. vr. 48b.)
Bize bu gevher-i İslâm Hak’dan bir emânetdir
Anı hıfz etmemek sandûka-i dilde hıyânetdir
Bizi temyîz için hayvân-ı gayr-ı nâtıkından Hak
Bize teklîf-i îmân eyledi gör ne sa‘âdetdir
Fenâ mülkünde bâkî kim kalır şâh u gedâlardan
Selâmet ister isen belki sultânlık ‘ibâdetdir
Bu tünd-bâd-ı pür-şûr-ı havâdisden emân olmaz
Halâs ile ‘ibâdet keşti-i Nûh’a selâmetdir
Riyâ vü ‘ucbı terk et ‘arsa-i kibre ayak basma
Der-i Hallâk-ı Bârî’de bu makbûl istikâmetdir
Mukîm ol merkez-i şer‘-i şerîfden inhirâf etme
O şer‘-i pâke ancak ihtirâm ‘ayn-ı diyânetdir
Ümîdin kesme ‘isyân ile gufrân-ı İlâhî’den
Hudâ’ya ‘afv ‘Azîzâ kullara ‘isyân ‘âdetdir
(Azîz. Divan-ı Azîz. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 294. vr. 20a.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | EMÎN, Mehmed Emin Bey | d. ? - ö. 1748-48 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | HİLMÎ, Abdülhalim Hilmî Efendi | d. ? - ö. 1595-96 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | SABRÎ, Karayılan-zâde Seyyid Mehmed Emin | d. 1768 - ö. 1814 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | EMÎN, Mehmed Emin Bey | d. ? - ö. 1748-48 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | HİLMÎ, Abdülhalim Hilmî Efendi | d. ? - ö. 1595-96 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | SABRÎ, Karayılan-zâde Seyyid Mehmed Emin | d. 1768 - ö. 1814 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | EMÎN, Mehmed Emin Bey | d. ? - ö. 1748-48 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HİLMÎ, Abdülhalim Hilmî Efendi | d. ? - ö. 1595-96 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | SABRÎ, Karayılan-zâde Seyyid Mehmed Emin | d. 1768 - ö. 1814 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | EMÎN, Mehmed Emin Bey | d. ? - ö. 1748-48 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | HİLMÎ, Abdülhalim Hilmî Efendi | d. ? - ö. 1595-96 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | SABRÎ, Karayılan-zâde Seyyid Mehmed Emin | d. 1768 - ö. 1814 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | EMÎN, Mehmed Emin Bey | d. ? - ö. 1748-48 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | HİLMÎ, Abdülhalim Hilmî Efendi | d. ? - ö. 1595-96 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | SABRÎ, Karayılan-zâde Seyyid Mehmed Emin | d. 1768 - ö. 1814 | Madde Adı | Görüntüle |