Madde Detay
CELÂLÎ, Mustafa
(d. 1245/1829-1830 - ö. 1311/1893-1894)
tekke şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mustafa olan Celâlî, 1829/1830 yılında Kastamonu’nun Cebrail mahallesinde dünyaya geldi. O dönem bölgede Kavaklızâdeler olarak tanınan ailenin bir ferdidir. İki defa evlenen Celâlî’nin eşlerinden birisi Eymür diğeri de Has köyündendir. İlk eşinden Fatma, Kötürüm ve Ali olmak üzere üç çocuğu vardır. Kızı Kötürüm, erken yaşta vefat etmiştir. Celâlî’nin Bektaşi Ali olarak tanınan oğlundan bir, Fatma’dan da beş olmak üzere altı tane torunu vardır. İlk eşi vefat ettikten sonra ikinci kez evlenen Celâlî, aynı zamanda oğlu ile bacanak olmuştur. İkinci eşinden ise çocuğu dünyaya gelmemiştir. Dönemin önde gelen hocalarından olan Seyyid Ahmed Hicabî’den aldığı dersler neticesinde icazet almaya muvaffak olmuştur. Kendisini iyi yetiştiren Celâlî, İsmail Bey Medresesi’nde müderrislik yapmıştır. Aldığı dersler ve kendisini tasavvufi yönden iyi yetiştirmesinden dolayı çevresi tarafından kendisi “ashâb-ı kulûbdan” olarak nitelenmiştir. Dönemin valisi Abdurrahman Paşa, Celâlî’yi Askeri Rüşdiye’ye tayin etmiştir. Ardından daha yüksek mertebeli başka bir iş teklifinde bulunan valinin bu isteğini Celâlî kabul etmeyerek vilayetin Askeri Rüşti Mektep’inde Arapça ve Farsça dersleri vermeye devam etmiştir. Aynı dönemde Hacı Kadı Camii karşısındaki evinde ikamet eden Celâlî, burayı Kötürüm adındaki kızına tahsis ederek Saray Camii yakınında başka bir eve taşınmıştır. Bu evi iki defa yıktırıp yaptırmış ve 1893/1894 yılındaki ikinci onarım esnasında ilahi bir uyarı neticesinde “Çağrıldık” diye bütün işlerini bırakarak Hacc’a gitmiştir. (Ozanoğlu 1959: 2). Buradan hareketle Celâlî’nin hem dinî hem de edebî bilgilere vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Celâlî, 1893/1894 tarihinde Mekke’de vefat etmiştir (Yücel 1993: 71).
Celâlî mahlasıyla şiirler yazan Mustafa’nın manzumelerinin tertip edildiği bir eseri tespit edilememiştir. Nail Tan, Celâlî’nin yeğeni Baha Kök’te bazı şiirlerinin olduğunu belirtmektedir. Rivayet edilen bu şiirleri de gün yüzüne çıkartılmamıştır (1985: 102). İhsan Ozanoğlu’nun şahsi belgeleri arasında bulunan iki şiirinden bir tanesi yayımlanmış, bir manzumesi de Sinop’ta Seyyid Bilâl türbesinde levha hâlinde yer almaktadır (1959: 6).
Aldığı medrese eğitimi neticesinde Arapça ve Farsçaya hâkim olan Celâlî, bu bilgisini şiirlerine de yansıtmıştır. Eldeki az sayıdaki manzumelerinde Arapça ve Farsça kelimelere yer vermiş, şiirlerinde aruz ve hece veznini kullanmıştır. Hem beşerî hem de tasavvufi konuları manzumelerinde işlemiştir. Tasavvufi şiirlerinde Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Ehli Beyt sevgisi, dünyanın gelip geçiciliği ve vahdet-i vücut anlayışı hâkimdir.
Kaynakça
Ozanoğlu, İhsan (1959). Kastamonu’nun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Celâlî. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası.
Tan, Nail (1985). “Kastamonulu Halk Şairleri”. II. Uluslararası Türk Halk Edebiyatı Semineri. Eskişehir.
Yücel, Neslihan (1993). Kastamonu’da Âşıklık Geleneği ve Kastamonu’da Yetişen Âşıklar. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. SAGIP ATLIYayın Tarihi: 21.12.2013Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Târ-ı zülf-i yârdır uşşâkı berbâd eyleyen
Hem leb-i yâkutudur bu gönlüm âbâd eyleyen
Kıblegâhım ebrûvân-ı meh-cebîn ü hûb-rû
Bu sıfatlardır beni kaygudan âzâd eyleyen
Her taraftan âşıka bezminde çok demler çeküp
Mey verir yüz gösterir aşkında mutâd eyleyen
Eşiğinde baş koyan cân u serin terk eyledi
Bülbül-i gûyendedir kûyunda feryâd eyleyen
Ahsen-i takvîm remzinden haberdâr oldu ol
Gayrı fark etmez Celâlî yârini yâd eyleyen
Ozanoğlu, İhsan (1959). Kastamonu’nun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Celâlî. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası. 7.
Gazel
Ey nihâl-i gülşen-i sâdât-ı menşûrü’l-livâ
Vey şehîdân haylının sâlâr-ı âl-i Mustafâ
Râfi-i râyât-ı İslâm nâsır-ı dîn-i mübîn
Mazhar-ı sırr-ı velâyet yadigâr-ı Murtazâ
Feyz-ı lûtfundan bu iller oldu cümle behremend
Hâk-i Rûmi makdeminle eyledin pür incilâ
İftihâr eyler bu derya kulzüm-i pür cevhere
Sînesinde var iken sen gibi dürr-i bî-bahâ
Çevreyânın çizkinüp yüz sürmek ister pâyine
Na’ra-i va hasreta çekmekte âb-ı ka’r-i nâ
Sen ol sultân-ı muazzamsın eyâ Seyyid Bilâl
Cedd-i âlinizdürür mesned-nişîn-i hel etâ
Lâ fetâ illâ Alî şanında okundu ayân
Reh-nümâ-yı evliyâ hem şah-ı râh-ı asfiyâ
Kâf u nûn sırrından uş sizlersiniz maksûd hemân
Hâşimiyân zümresi hem menba-ı cûd u sehâ
Sûre-i Kevser'de tebşîr etti cebbâr u hakîm
Namınız yâdıyla kesr oldu derûn-ı eşkıyâ
Her dü âlem bed-ter ü ebter kim mubgız ola
Kadr-i vâlânıza nisbet her dü âlemler n'ola
Bende-i muhtaç Celâlî lûtfun eyler arzû
Kıl meded rûz-ı cezada etme mahrûm Seyyidâ
Ozanoğlu, İhsan (1959). Kastamonu’nun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Celâlî. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası. 7-8.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 21.12.2013Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Târ-ı zülf-i yârdır uşşâkı berbâd eyleyen
Hem leb-i yâkutudur bu gönlüm âbâd eyleyen
Kıblegâhım ebrûvân-ı meh-cebîn ü hûb-rû
Bu sıfatlardır beni kaygudan âzâd eyleyen
Her taraftan âşıka bezminde çok demler çeküp
Mey verir yüz gösterir aşkında mutâd eyleyen
Eşiğinde baş koyan cân u serin terk eyledi
Bülbül-i gûyendedir kûyunda feryâd eyleyen
Ahsen-i takvîm remzinden haberdâr oldu ol
Gayrı fark etmez Celâlî yârini yâd eyleyen
Ozanoğlu, İhsan (1959). Kastamonu’nun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Celâlî. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası. 7.
Gazel
Ey nihâl-i gülşen-i sâdât-ı menşûrü’l-livâ
Vey şehîdân haylının sâlâr-ı âl-i Mustafâ
Râfi-i râyât-ı İslâm nâsır-ı dîn-i mübîn
Mazhar-ı sırr-ı velâyet yadigâr-ı Murtazâ
Feyz-ı lûtfundan bu iller oldu cümle behremend
Hâk-i Rûmi makdeminle eyledin pür incilâ
İftihâr eyler bu derya kulzüm-i pür cevhere
Sînesinde var iken sen gibi dürr-i bî-bahâ
Çevreyânın çizkinüp yüz sürmek ister pâyine
Na’ra-i va hasreta çekmekte âb-ı ka’r-i nâ
Sen ol sultân-ı muazzamsın eyâ Seyyid Bilâl
Cedd-i âlinizdürür mesned-nişîn-i hel etâ
Lâ fetâ illâ Alî şanında okundu ayân
Reh-nümâ-yı evliyâ hem şah-ı râh-ı asfiyâ
Kâf u nûn sırrından uş sizlersiniz maksûd hemân
Hâşimiyân zümresi hem menba-ı cûd u sehâ
Sûre-i Kevser'de tebşîr etti cebbâr u hakîm
Namınız yâdıyla kesr oldu derûn-ı eşkıyâ
Her dü âlem bed-ter ü ebter kim mubgız ola
Kadr-i vâlânıza nisbet her dü âlemler n'ola
Bende-i muhtaç Celâlî lûtfun eyler arzû
Kıl meded rûz-ı cezada etme mahrûm Seyyidâ
Ozanoğlu, İhsan (1959). Kastamonu’nun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Celâlî. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası. 7-8.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Târ-ı zülf-i yârdır uşşâkı berbâd eyleyen
Hem leb-i yâkutudur bu gönlüm âbâd eyleyen
Kıblegâhım ebrûvân-ı meh-cebîn ü hûb-rû
Bu sıfatlardır beni kaygudan âzâd eyleyen
Her taraftan âşıka bezminde çok demler çeküp
Mey verir yüz gösterir aşkında mutâd eyleyen
Eşiğinde baş koyan cân u serin terk eyledi
Bülbül-i gûyendedir kûyunda feryâd eyleyen
Ahsen-i takvîm remzinden haberdâr oldu ol
Gayrı fark etmez Celâlî yârini yâd eyleyen
Ozanoğlu, İhsan (1959). Kastamonu’nun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Celâlî. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası. 7.
Gazel
Ey nihâl-i gülşen-i sâdât-ı menşûrü’l-livâ
Vey şehîdân haylının sâlâr-ı âl-i Mustafâ
Râfi-i râyât-ı İslâm nâsır-ı dîn-i mübîn
Mazhar-ı sırr-ı velâyet yadigâr-ı Murtazâ
Feyz-ı lûtfundan bu iller oldu cümle behremend
Hâk-i Rûmi makdeminle eyledin pür incilâ
İftihâr eyler bu derya kulzüm-i pür cevhere
Sînesinde var iken sen gibi dürr-i bî-bahâ
Çevreyânın çizkinüp yüz sürmek ister pâyine
Na’ra-i va hasreta çekmekte âb-ı ka’r-i nâ
Sen ol sultân-ı muazzamsın eyâ Seyyid Bilâl
Cedd-i âlinizdürür mesned-nişîn-i hel etâ
Lâ fetâ illâ Alî şanında okundu ayân
Reh-nümâ-yı evliyâ hem şah-ı râh-ı asfiyâ
Kâf u nûn sırrından uş sizlersiniz maksûd hemân
Hâşimiyân zümresi hem menba-ı cûd u sehâ
Sûre-i Kevser'de tebşîr etti cebbâr u hakîm
Namınız yâdıyla kesr oldu derûn-ı eşkıyâ
Her dü âlem bed-ter ü ebter kim mubgız ola
Kadr-i vâlânıza nisbet her dü âlemler n'ola
Bende-i muhtaç Celâlî lûtfun eyler arzû
Kıl meded rûz-ı cezada etme mahrûm Seyyidâ
Ozanoğlu, İhsan (1959). Kastamonu’nun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Celâlî. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası. 7-8.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Târ-ı zülf-i yârdır uşşâkı berbâd eyleyen
Hem leb-i yâkutudur bu gönlüm âbâd eyleyen
Kıblegâhım ebrûvân-ı meh-cebîn ü hûb-rû
Bu sıfatlardır beni kaygudan âzâd eyleyen
Her taraftan âşıka bezminde çok demler çeküp
Mey verir yüz gösterir aşkında mutâd eyleyen
Eşiğinde baş koyan cân u serin terk eyledi
Bülbül-i gûyendedir kûyunda feryâd eyleyen
Ahsen-i takvîm remzinden haberdâr oldu ol
Gayrı fark etmez Celâlî yârini yâd eyleyen
Ozanoğlu, İhsan (1959). Kastamonu’nun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Celâlî. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası. 7.
Gazel
Ey nihâl-i gülşen-i sâdât-ı menşûrü’l-livâ
Vey şehîdân haylının sâlâr-ı âl-i Mustafâ
Râfi-i râyât-ı İslâm nâsır-ı dîn-i mübîn
Mazhar-ı sırr-ı velâyet yadigâr-ı Murtazâ
Feyz-ı lûtfundan bu iller oldu cümle behremend
Hâk-i Rûmi makdeminle eyledin pür incilâ
İftihâr eyler bu derya kulzüm-i pür cevhere
Sînesinde var iken sen gibi dürr-i bî-bahâ
Çevreyânın çizkinüp yüz sürmek ister pâyine
Na’ra-i va hasreta çekmekte âb-ı ka’r-i nâ
Sen ol sultân-ı muazzamsın eyâ Seyyid Bilâl
Cedd-i âlinizdürür mesned-nişîn-i hel etâ
Lâ fetâ illâ Alî şanında okundu ayân
Reh-nümâ-yı evliyâ hem şah-ı râh-ı asfiyâ
Kâf u nûn sırrından uş sizlersiniz maksûd hemân
Hâşimiyân zümresi hem menba-ı cûd u sehâ
Sûre-i Kevser'de tebşîr etti cebbâr u hakîm
Namınız yâdıyla kesr oldu derûn-ı eşkıyâ
Her dü âlem bed-ter ü ebter kim mubgız ola
Kadr-i vâlânıza nisbet her dü âlemler n'ola
Bende-i muhtaç Celâlî lûtfun eyler arzû
Kıl meded rûz-ı cezada etme mahrûm Seyyidâ
Ozanoğlu, İhsan (1959). Kastamonu’nun Yetiştirdiği Meşhur Adamlar: Celâlî. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası. 7-8.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | TURÂBÎ, Şuayb Efendi | d. ? - ö. 1524 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SENÂYÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Hasan Demir | d. 12 Temmuz 1954 - ö. 30 Ekim 2015 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | TURÂBÎ, Şuayb Efendi | d. ? - ö. 1524 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SENÂYÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Hasan Demir | d. 12 Temmuz 1954 - ö. 30 Ekim 2015 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | TURÂBÎ, Şuayb Efendi | d. ? - ö. 1524 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | SENÂYÎ | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Hasan Demir | d. 12 Temmuz 1954 - ö. 30 Ekim 2015 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | TURÂBÎ, Şuayb Efendi | d. ? - ö. 1524 | Meslek | Görüntüle |
11 | SENÂYÎ | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Hasan Demir | d. 12 Temmuz 1954 - ö. 30 Ekim 2015 | Meslek | Görüntüle |
13 | TURÂBÎ, Şuayb Efendi | d. ? - ö. 1524 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | SENÂYÎ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Hasan Demir | d. 12 Temmuz 1954 - ö. 30 Ekim 2015 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | TURÂBÎ, Şuayb Efendi | d. ? - ö. 1524 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | SENÂYÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Hasan Demir | d. 12 Temmuz 1954 - ö. 30 Ekim 2015 | Madde Adı | Görüntüle |