Madde Detay

İstanbul'da doğdu. Çocukluğu Kozyatağı'nda geçti. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünden mezun oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne ve Görüntü Sanatları AnaSanat Dalı Tiyatro Bölümü, Dramatik Yazarlık Dalı'nda iki yıl eğitim gördü. 1992-1993’te Diyarbakır Devlet Tiyatrosu müdür yardımcılığı, 1993-1994’te ise müdürlük görevi yaptı. 2000-2002 yılları arasında KÜLTÜR-SEN Genel Başkanlığı yaptı. 2002-2003 ve 2003-20004 tiyatro sezonlarında Van Devlet Tiyatrosunun müdür vekilliğini yürüttü. Birçok tiyatro oyunu yazdı. 2010 yılında Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizi filminin senaryosunu yazarak sinema dünyasına geçti. 2013'te Türkiye'nin yetişkinlere yönelik yapılan ilk animasyon dizisi Fırıldak Ailesi'nin senaristliğini üstlendi. 2015 yılında Kuş adlı ilk kısa tiyatro oyununun uzun metraj filmini çekti. 2014 yılında Bana Artık Hicran De dizi filminin senaryosunu yazdı. Kel Şarkıcı (1993-1994), Hayvanat Bahçesi (1993-1994), Ferhad ile Şirin (1993-1994), Miletos Güzeli (1993-1994), Hizmetçiler (1994-1995), Elli Metre Yükseklikten İçi Su Dolu Konserve Kutusuna Balıklama Atlamak (2001-2002), Ayak Bacak Fabrikası (2005-2006), Tek Yol (2006), Rumuz Goncagül (2006) adlı tiyatro oyunlarını yönetti.

1985 Suat Taşer Kısa Oyun Yarışması’nda Kuş adlı oyunuyla ikincilik, 1986 Suat Taşer Kısa Oyun Yarışması’nda O'nu Bize Sor ile üçüncülük, 1986 Suat Taşer Kısa Oyun Yarışması’nda Cantador ile mansiyon, 1986 Dokuz Eylül Üniversitesi G.S.F. 10. Kuruluş Yıldönümü Kısa Oyun Yarışması’nda Çiça ile Maçu adlı oyunuyla üçüncülük, 1986 Dokuz Eylül Üniversitesi G.S.F. 10. Kuruluş Yıldönümü Kısa Oyun Yarışması’nda Bizde Her Şey Bilimsel ile mansiyon, 1987 Suat Taşer Kısa Oyun Yarışması’nda Kurtarıcı Kimdir? ile birincilik, 1987 Suat Taşer Kısa Oyun Yarışması’nda Kırmızı Şapkalı Kızın Şapkası ile üçüncülük, 1987 Milliyet Gazetesi Ödülleri/Edebiyat –Oyun Yazımı Dalı’nda Rüzgâr Sayfayı Çevirdi ile ikincilik, 1987 Salihli Belediyesi Oyun Yazımı Yarışması’nda Paris ile mansiyon, 1988 Suat Taşer Kısa Oyun Yarışması’nda Treni Kaçırmış Adam ile birincilik, 1988 Suat Taşer Kısa Oyun Yarışması’nda Oyunun Sonu ile ikincilik, 1988 TBMM Çocuk Oyunu Yarışması’nda Ayça’nın Masalı ile mansiyon, 1989 Salihli Belediyesi Oyun Yazımı Yarışması’nda Bodrum’daki Kar Çiçeği ile mansiyon, 1990 Çankaya Belediyesi Gençlik Oyunu Yarışması’nda Elli Metre Yükseklikten İçi Su Dolu Konserve Kutusuna Balıklama Atlamak ile birinci mansiyon, 1990 Çankaya Belediyesi Gençlik Oyunu Yarışması’nda Gece Boyunca ile ikinci mansiyon, 1997 Bakırköy Belediyesi Özgün Oyun Yarışması’nda İtaat Deneyi ile mansiyon ödüllerini kazandı.

Coşkun Irmak, toplumsal duyarlılığı ve eleştirisi güçlü oyunlar yazar. Yazmayı "durmaksızın çatallanan ve duvarları aynalarla bezeli bir labirentte yürümek" olarak tanımlayan Irmak, ötesini berisini düşünmeden yazmaya başlamanın en iyi yol olduğunu belirtir (Yengin, 2011). Konu seçiminde geniş bir yelpaze oluşturan yazarın oyunlarının çoğu henüz sahnelenmemiştir. Sahnelenenler arasında yer alan Siyah Çoraplılar’da Abdülhamit’in zulmüne uğrayan ilk Türk futbol takımının yıllar sonra Kuva-yı Milliye ruhunun öncüsü olarak hürriyet rüzgarları estirmesini konu etmiştir. Memurin Faslı’nı çağdaş bir orta oyunu formatında günümüzde memurların çektiği sıkıntıları gösteren sekiz küçük öykü olarak kaleme almıştır. Elli Metre Yüksekten İçi Su Dolu Konserve Kutusuna Balıklama Atlamak adlı oyununda adı Soytarı Pierre’in aslında becerisi ve cesareti olmayan bir insanken, aşkın verdiği güç ve inançla numarasını yapmaya karar vermesi anlatılır (Korad Birkiye, 2008: 9). İtaat Deneyi ve Eylül Penceresinden Kozyatağı Manzaraları adlı oyunları ile 12 Eylül dönemini işler. İtaat Deneyi'ni Milgram’ın “Sosyal İtaat Deneyi” ile 12 Eylül'ün bireye uyguladığı siyasal baskı üzerine kurar. 1979'dan 2000'e kadar olan süreci anlatan yazar, bir yanda insanların öyküsü, öte yanda sosyal gelişim sürecini iç içe verir (Akın, 2017: 8). Değişmenin Aynaları, âdeta sihirli bir anlatımla “tesadüf” olarak gördüğümüz tecrübelerimizin hayatımızı; hatta toplumu nasıl değiştirdiğini, kendi kimliğimizi farkedememenin insanı nasıl büyük yanılgılara ve değişimlere taşıdığını anlatır.