DESTANCI VAHAP/VAHAP/ABDULVAHAP, Abdulvahap Kocaman

(d. 1934 / ö. 14.08.2005)
Çiftçi
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Abdulvahap Kocaman, 1934 yılında yoksul bir ailenin çocuğu olarak Osmaniye’nin Kadirli ilçesinin Koçlu (Avluk) köyünde dünyaya gelir. Kadirli’nin Adana’ya bağlı olduğu dönemlerde kendi hâl tercümesini anlatan şiirinde memleketini ve kendisini şöyle tanıtır: “Kadirli ilçemdi Adana ilim/ Hürriyet bağının lalesiyim ben/ Merdi çok severim namert değilim/ Mazlumun garibin sılasıyım ben” (Atılgan 1999:2). Mehmet Bey ve Rukiye Hanımın oğlu Abdulvahap Kocaman, yedi-sekiz yaşlarında eski yazıyı öğrenmek için bir müddet hoca önünde diz çöker. On-on iki yaşlarına geldiğinde komşu köylerden Nürfet’te ilkokula devam eder. 1947 yılında aynı okuldan mezun olan Kocaman, başta maddî imkânsızlıklar olmak üzere çeşitli sebeplerden dolayı eğitimine devam edemez. Ancak annesine, askerden yazdığı mektubunda okuma yazmayı askerde öğrendiğini şöyle dile getirir: “Okuma kursunu bitirdim anca/ Garanti muhtarım köye varınca/ Bana imza atmak lüzum olunca/ Sol el başparmağım revan ederim” (Atılgan 1999: 6).

1949 yılının ekim ayında Menekşeler ailesinden Mehmet Bey ve Hüri Hanım'ın kızı Cennet Hanım'la evlenir (www.gelgez.net). Bu evliliğinden sekiz oğlan (Mehmet Ali, Mustafa, Muharrem, Muammer, Abdulkadir, Selman, Mehmet Akif, Şeyh Şamil) üç de kız (Müzeyyen, Sare, Zekiye) olmak üzere 11 çocuğu dünyaya gelir. 1950 yılından sonra destan okumakla meşhur olan Kocaman, halk dili ile kendi tarzında şiirler yazmaya başlar ve “Destancı Vahap” olarak tanınır. Kocaman, askere gidip geldikten sonra halk ozanlığı konusunda kendisini iyice geliştirir. 1966 yılında ilk defa Türkiye Âşıklar Bayramı’na, destanlarına ve hamasi söyleyişine yakışan Türkmen kıyafetini giyinip giderek hafızalarda unutulmaz bir iz bırakır. Âşık Kocaman; ecdadına, vatanına, tarihine bağlı bir âşıktır. "Destancı Vahap" olarak bilinmesi de bu millî ve manevi değerlere sadık kalmasından kaynaklanmaktadır. O, şiir okuma konusunda da güçlü bir isimdir. Millî konularda vatan aşkını, dinî değerleri kaleme alması onun coşkulu ve sade bir dille şiirlerini yazmasına ve okumasına vesile olmuştur (www.gelgez.net)Abdulvahap Kocaman, 14 Ağustos 2005 tarihinde vefat eder (www.haberinortasi.com). 

Destancı Abdulvahap Kocaman’ın şiirleri en az yedi dörtlükten oluşur. Şiirlerini çoğunlukla sekizli (4+4) ve on birli (6+5) hece ölçüleriyle yazan Kocaman, genellikle on birli hece ölçüsünü kullanır. Sade ve anlaşılır bir dil kullanan Kocaman’ın şiirlerinde, geniş coğrafyalara rastlamak mümkündür. Cinası ustaca kullanan, saz çalamayan, irticali olmayan ve atışmalara pek fazla katılmayan bir âşıktır. Şiirlerinde Abdulvahap Kocaman, Vahap ve Abdulvahap mahlaslarını kullanır. Şiirlerinde işlediği konular arasında; millî, dinî, sosyal olaylar, sevgi, tabiat konuları ilk sırayı alır. Taşlamalarıyla da ün yapmış bir âşıktır. Şiir yazmasının yanında şiir okumasıyla ün yapmış bir âşıktır. O; tarihine, ecdadına, dinine bağlı, vatanperver bir kişiliğe sahip ülkemizin sayılı destancılarından biridir. Resmî ve resmî olmayan birçok toplantıya katılan âşığımızın yüzün üzerinde madalyası ve armağanı vardır. “Arkadaşlar beni tanıdınız mı/ Avluk Dağları’nın delisiyim ben/ Âşık Veysel bile kaçtı ünümden/ Bütün âşıkların ulusuyum ben” diyen Âşık Abdulvahap Kocaman’ın bu dörtlüğü, onun güçlü bir şiir söyleme yeteneğine sahip olduğuna şahitlik eder (www.haberinortasi.com).

Kocaman; âşıklığa Karacaoğlan, Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun gibi hikâyelerden esinlenerek başlamıştır. Saz çalmayı bilmeyen âşık, badeli bir âşık da değildir. Usta-çırak ilişkisiyle yetişmemiştir. Mahlas olarak adını vaya soyadını özellikle de soyadını kullandığı görülmektedir. Şiirlerinde zengin ve tam kafiye örneklerine rastlansa da daha çok yarım kafiye kullanmayı tercih etmiştir. Tema olarak; aşk, vefasız sevgilinin yüzünden çektiği çile, nasihat, yoksulluk, Türk'ün şanlı geçmişi gibi konuları işlemiştir. Türkçü bir kimlikle şiirlerini kaleme alması, halk söyleyişlerine deyimlere ve atasözlerine atıf yaparak şiir oluşturmasına vesile olmuştur (Arı 2009: 452).

Kaynakça

Arı, Bülent (2009). Adana da Geçmişten Günümüze, Âşıklık Geleneği. Adana: Altınkoza Yay.

Atılgan, Halil (1999). İki Taştan İbaret (Kadirlili Abdülvahap Kocaman; Hayatı-Sanatı-Şiirleri). Adana: Adana Valiliği Yay.

https://www.gelgez.net/abdulvahap-kocaman-kimdir-hayati-ve-biyografisi/ [erişim tarihi: 28.10.2017].

http://www.haberinortasi.com/abdulvahap-kocaman-makale,28.html [erişim tarihi: 09.11.2018].

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN KÜRŞAT TÜRKAN
Yayın Tarihi: 30.04.2019
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MÜSLİM SEYRANÎ/MÜSLİM SEYRAN, Müslim Kumrud. 1938 - ö. 25.02.2009Doğum YeriGörüntüle
2ÖYSÜZLÜ, Elesgerd. 1886 - ö. 1936Doğum YeriGörüntüle
3ARAP ALİ, Ali Erdugand. 07.11.1951 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990Doğum YılıGörüntüle
5Adnan Özyalçınerd. 18 Şubat 1934 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6FİDANİd. 1934 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990Ölüm YılıGörüntüle
8Adnan Özyalçınerd. 18 Şubat 1934 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9FİDANİd. 1934 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990MeslekGörüntüle
11Adnan Özyalçınerd. 18 Şubat 1934 - ö. ?MeslekGörüntüle
12FİDANİd. 1934 - ö. ?MeslekGörüntüle
13Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Adnan Özyalçınerd. 18 Şubat 1934 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15FİDANİd. 1934 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Amil Çelebioğlud. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990Madde AdıGörüntüle
17Adnan Özyalçınerd. 18 Şubat 1934 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18FİDANİd. 1934 - ö. ?Madde AdıGörüntüle