Madde Detay
FÂNî, Ömer Efendi
(d. ?/? - ö. ?/1622)
tekke şairi
(Tekke / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Tam ismi, Tefsîrî Şeyh Ömer b. Muhammed el-Vâiz el-Üskübî ed-Debrevî
el-Hanefî’dir. Doğum tarihi kaynaklarda yer almamaktadır. Babasının ismi,
Muhammed’dir (Bağdatlı 1951: I, 798). Doğum yeri, Üsküb’e bağlı Debre
kasabasıdır. Çocukluk yılları burada geçmiş ve ilk tahsiline burada
başlamıştır.
Ömer Fânî Efendi, ilk dinî bilgilerini büyük ihtimalle doğum yeri olan
Debre’de tahsil etmiştir. Ardından İstanbul’a gelmiş ve burada hafızlığını
tamamlamıştır. Atâî’nin kaydına göre, 999/1591 yılında Hocazâde Muhammed Efendi
(ö. 1034/1625)’nin Süleymâniye’deki ilim halkasına girmiş, ondan mülâzım olmuş
ve ardından da memleketi olan Üsküb’e Kassâm-ı Askerî olarak atanmıştır. Bu
görevde uzun müddet kalmayan Ömer Fânî Efendi, İstanbul’a tekrar dönmüş,
Nûreddînzâde’nin halifelerinden Abdülmü’min Efendi’ye intisâb ederek seyr ü
sülûkünu tamamlamış ve ondan hilâfet almıştır (Atâî 1989: 759; Develioğlu
1973:407). Mehmed Süreyyâ’nın Sicill-i Osmânî’de düştüğü kayda
göre ise Kassâm-ı Askerî görevine başlaması, 990/1582’de olmuştur (Süreyyâ
1311/1893: III, 585) ki bu bilgi, daha doğru gibi gözükmektedir.
Atâî ve Süreyyâ’nın kayıtlarından, Fânî’nin Arapça tahsilini Hocazâde
Muhammed Efendi’den aldığı ve bu tahsilini 1582 yılında tamamladığı
anlaşılmaktadır. Özellikle de tefsir ilminde isminden çokça zikrettirmiş olan Fânî
Efendi’yi Peçevî şu sözlerle övmektedir: “…Kibârü’l-ulemâ, sultânü’l-müfessirîn
deyu tarif ve tavsif ederlerdi. Eline asla bir kitap (varak) almayıp, tefâsîr-i
muteaddideden metn-i şerifin kırâat ider, ondan tefsîr ve tahkike mübâşeret
eylerdi…” (Peçevî 1283/1866: II, 359).
Kaynaklarda Ömer Fâni Efendi’nin ders aldığı hocalar hakkında fazla bilgi
olmamakla beraber kendisi el-Hüccetü’n-neyyire adlı eserinde
Şeyh Abdurrahman el-Bâhûtî el-Hanbelî’den hadîs dersleri alarak 1026/1617
tarihinde mezun olduğunu ifade etmektedir (Fânî Yzm. 3808: 52a).
Ömer Fânî’nin, Şeyhi Abdülmü’min Efendi’nin kızıyla evlendiği, bu
evliliğinden Şeyh İbrahim (ö. 1045/1635) isminde bir oğlu olduğu
aktarılmaktadır (Hulvî, 1993: 604; Ayvansaryî, 2001: 166). Atâî, Ömer
Fânî’den sonra yerine oğlu dediği Çelebi Efendi’nin posta geçtiğini kaydetmekte
ise de kanaatimizce bu bilgi doğru değildir (Atâî 1989: 602). Zirâ Ayvansarayî
gibi diğer kaynaklara göre Çelebi Efendi, Ömer Fânî’nin oğlu değil torunu, yani
İbrahim’in oğlu olup Şeyh İbrahim’den sonra posta oturmuştur (Ayvansarayî
2001). Nitekim müellifimize ait el- Hucce adlı eserin kapak
kısmında kim tarafından yazıldığı belli olmayan notta yer alan şu ifade de bunu
doğrulamaktadır: “(Bu), 1007 senesinde vefat eden Şeyh Abdülmü’min el- Bosnevî’nin
binâ ettiği ve Dârü’s-Saltanatü’l-Âliyye’de bulunan, Drağman diye ma‘rûf
Tercümân Yûnus Zâviyesi’nde kåim Şeyhim Ömer Fânî’nin müellefatından olan el-Huccetü’n-Neyyire
fî Beyyâni’t-Tarîkati’l-Münîre (adlı) kitabıdır. Ömer Fânî 1033’de
vefat etti ve onun (Abdülmü’min Efendi’nin) yanına defnedildi. Sonra (onun
yerine) oğlu İbrahim (geçti) ve sonra vefat etti…” (Fânî Yzm. 3808: 9a).
Eserlerinden Halvetiyye, Celvetiyye ve Nakşibendiyye gibi tarîkatlardan
icâzet aldığı anlaşılan Ömer Fânî Efendi’nin, asıl icra ettiği tarîkat
Halvetiye Tarîkatı’nın Cemâliye Koludur (Fânî Yzm. 3808: 9a; İdiz 2011:44).
Daha genç yaşlardan itibaren tarîkata ilgi duyduğu anlaşılan Fânî Efendi’nin
şeyhi, Nûreddînzâde Muslihuddîn Efendi (ö. 981/1574)’nin halifelerinden Abdülmü’min
Efendi (ö. 1004/1595)’dir. Yukarıda da ifâde edildiği gibi, Kassâm-ı Askerî
görevinden ayrılıp Üsküb’den İstanbul’a geldikten sonra Drağman Tekkesi
(Tercüman Yûnus Efendi)’nin postnişini olan Bosnalı Abdülmü’min Efendi’ye
intisâb etmiştir. Burada kemâle erip icâzet almış ve şeyhinin 1004/1595’te
vefat etmesi üzerine aynı tekkede onun yerine posta oturmuştur (Fânî Yzm.
3808: 51a-52b).
Yazdığı eser ve verdiği vaazlarıyla irşad faaliyetini yürüten Ömer Fânî
Efendi, değerli talebe ve halifeler de yetiştirmiştir. Maneviyattaki derecesi
ve olgunluğu kendisiyle aynı dönemde yaşamış olan diğer zâtlar tarafından da
hüsn-i kabul görmüş ve takdirle karşılanmıştır. Kendisiyle aynı dönemde yaşamış
olan Peçevî, Ömer Fânî Efendi için “Merhum, Efendimizle Estergon seferinde bile
idi. Çok kerâmet ve velâyetine muttali olmuşuz” diyerek onun kerâmet ehli
olduğuna dikkat çekmiştir (Peçevî 1283/1866: II, 359; İdiz 2011: 46). Özellikle
şeyhi Abdülmü’min Efendi’nin vefatından sonra posta oturan Ömer Fânî
Efendi’nin, vaaz ve câmi sohbetleriyle ön plana çıktığı görülmektedir. Hatta o
en yüksek ilmî pâyelerden biri olan Ayasofya Camii cuma vâizliğine kadar
yükselmiştir (İdiz 2011:47). Yaşadığı dönemde baş gösteren
Kâdızâdeliler-Sivâsîler olaylarında Sivâsiler tarafında yer almış ayrıca İdris
muhtefî gibi hamzavîlere ve bazı melamî gruplara karşı mücadelede bulunmuştur
(Atâî 1989: 603; İdiz 2011:65-67).
Ömer Fânî Efendi, 1596 yılında III. Mehmed’le beraber Eğri Seferine ordu
şeyhi unvanıyla katılmış (Atâî 1989: 759; Nuri Paşa 1987: II, 172) ve bu sefer
sonunda, Eğri kalesi fethedilmiştir. Ardından Haçova Savaşı da kazanılarak
büyük bir moral elde edilmiştir. Peçevî Tarihi’nde, Ömer Fânî
Efendi’nin I. Ahmed Dönemi’nde Estergon Kalesi’nin tekrar alınması seferine de
katıldığı kaydedilmiştir (Peçevî 1283/1866: II, 359). Ömrünün sonlarına doğru
hac seyahatine çıkmış olan Ömer Fânî Efendi, kaynaklarda farklı tarihler
verilmiş olmakla beraber en kuvvetli görüşe göre 1033/1624 yılında vefat
etmiştir (Atâî 1989: 759; Süreyyâ 1311/1893: III, 585; Bağdatlı 1951: I, 798).
Kabri, İstanbul’da Tercüman Yûnus Tekkesi haziresinde şeyhi Abdülmü’min
Efendi’nin mezarının yanındadır.
Âlim edip ve
mutasavvıf bir şahsiyet olan Ömer Fânî Efendi önemli eserler de yazmıştır:
1. el-Huccetü’n-neyyire
fî beyâni’t-tarîkati’l-münîre: Dili Arapça olup kırk üç varaktan
ibarettir. Katip Çelebî’nin kaydına göre eser, 1026/1617 yılında yazılmıştır
(Çelebî 1941: I, 631). Tasavvufî bir eser olup zikir, semâ‘ ve deverân konuları
işlenmiştir. Eserin bildiğimiz nüshası İstanbul Üniv., Ktp., AY., 3808 numarada
bulunmaktadır.
2. Kitâbu
Âdâbi’t-Tarîka: Bildiğimiz tek nüshası, İstanbul Üniv. Ktp., A.Y., nr.
3808’de bulunmaktadır. Eser 8 (sekiz) varak olup, dili Arapça’dır. Te’lif
tarihi belli olmayan eser, tarîkat âdâbını açıklamaktadır.
3. Samsâmü’l-
Hisâm: Tasavvufa dâir bir eser olup, bir nüshası İstanbul Üniversitesi
Ktp., A.Y., 3808 numarada bulunmaktadır. Bu nüsha on varak olup, dili
Arapça’dır. Diğer bir nüshası ise İzmir Milli Kütüphânesi 1395/2’de
bulunmaktadır. Ömer Fânî Efendi bu kitabını, Nebî b. Turhân b. Durmuş es-Sinobî
(ö. ?) adındaki birinin, Hayâtü’l-Kulûb ismini verdiği ve
içinde tasavvuf ehli ve tasavvufa dâir konulara çok ağır eleştiriler bulunan
kitaba cevap mahiyetinde yazmıştır.
4. Beyânü
akvâli tefsîri’l-kådî fî âyâti’l-mevâzîn: Tespit edebildiğimiz tek
nüshası, Süleymâniye Kütüphânesi, Yazma Bağışlar, nr. 1965’te bulunmaktadır.
Eser, 31 varaktan ibâret olup, dili Arapça’dır. Tefsîre dâirdir.
5. Ta’lika
alâ tefsîri kavlihi’t-Taâlâ felâ yekün fî sadrike harac: Tek nüshası,
Süleymâniye Kütüphânesi, Serez, nr. 3880’dedir. Kütüphâne kataloğunda
yanlışlıkla dili Osmanlıca diye kaydedilmişse de, eserin dili Arapçadır.
Tefsîre dâirdir.
6. Risâle
fî cem‘i’l-âyâti’l-mütaallika bi’l-mîzân maa’t- tefsîr: Bu eserin
tespit edebildiğimiz tek nüshası Süleymâniye Kütüphânesi, Serez, nr.
3880’dedir. Kütüphâne kataloğunda dili Os-manlıca diye kaydedilmişse de, eserin
dili Arapçadır. Tefsîre dâirdir.
7. Kıyâfetnâme: Bursalı
M. Tahir Efendi’nin ismen bahsettiği, ismi dışında konusu ve özelliklerine dâir
hiçbir bilgi veremediği bu eserin herhangi bir nüshası tespit edilemedi.
8. Fethu’l-Ğıtâ
an Vechi’l-Azrâ: Bağdatlı’nın Ömer Fâni adına kaydettiği bu eserin de
herhangi bir nüshasına ulaşılamadı.
9. Menâkıb:
Bu eserinden de Abdullah Develioğlu bahsetmiştir. Ancak herhangi bir nüshasına
ulaşılamamıştır.
Kaynakça
Bağdatlı, İsmail Paşa (1951). Hediyetü’l-ârifîn,
esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l- musannifîn. (hzl. Rıfat Bilge-İbnü’l-Emin
Mahmud Kemal İnal). İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
Demircanlı, Yüksel Yoldaş (1989). İstanbul Mimarisi İçin
Kaynak Olarak Evliyâ Çelebî Seyahatnâmesi. İstanbul: Vakıflar
Genel Müdürlüğü Yay.
Develioğlu, Abdullah (1973). Büyük İnsanlar: Üç Bin Türk ve İslâm
Müellifi. İstanbul: Demir Kitabevi.
Evliyâ Çelebi (2006). Seyahatnâme. (hzl. Robert
Dankoff-Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı). İstanbul: Yapı Kredi Yay.
Fânî, Ömer Efendi (yty). el-Huccetü’n-Neyyire fî
Beyâni’t-Tarîkati’l-Münîre. İstanbul Üniv., Ktp., AY., 3808
Hüseyin Ayvansarayî (2001). Hadîkatü’l-cevâmi‘.
(hzl. Ahmed Nezih Galitekin). İstanbul: İşaret Yay.
İbrahim Peçevî (1283/1866). Târîh-i Peçevî.
İstanbul: Matbaa-ı Âmire.
İdiz, Ferzende (2011). Ömer Fâni Efendi ve Tasavvufa Dâir Üç eseri. İstanbul.
İnsan Yay.
Kâtib Çelebi (1941). Keşfü’z-zünûn an
esâmî’l-kütübi ve’l-fünûn. Ma‘ârif Matb.
M. Nuri Paşa (1987). Netâyicü’l-Vukuât. (hzl. Neşet
Çağatay). Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
Mahmud Cemâleddîn Hulvî (1993). Lemezât-ı Hulvîyye ez-Lemeât-ı
Ulviyye. (hzl. Mehmet Serhan Tayşi). İstanbul: Marmara Üniversitesi
İlahiyat Vakfı Yay.
Mehmed Süreyyâ (1311/1893). Sicill-i Osmânî. Matbaa-ı
Âmire.
Nev’izâde Atâî (Atâullah) (1989). Hadâiku’l-hakåik fî
tekmileti’ş-Şakâik. (hzl. Abdülkadir Özcan). İstanbul: Çağrı
Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: Doç. Dr. Ferzende İDİZYayın Tarihi: 24.02.2015Güncelleme Tarihi: 03.03.2022Eserlerinden Örnekler
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 24.02.2015Güncelleme Tarihi: 03.03.2022Eserlerinden Örnekler
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 03.03.2022Eserlerinden Örnekler
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Sabahattin Sezair | d. 15 Ocak 1948 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | VECDÎ, Şeyh Vecdî Dede Efendi | d. ? - ö. 1669-70 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Sabahattin Sezair | d. 15 Ocak 1948 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
4 | VECDÎ, Şeyh Vecdî Dede Efendi | d. ? - ö. 1669-70 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Sabahattin Sezair | d. 15 Ocak 1948 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
6 | VECDÎ, Şeyh Vecdî Dede Efendi | d. ? - ö. 1669-70 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | Sabahattin Sezair | d. 15 Ocak 1948 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
8 | VECDÎ, Şeyh Vecdî Dede Efendi | d. ? - ö. 1669-70 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
9 | Sabahattin Sezair | d. 15 Ocak 1948 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
10 | VECDÎ, Şeyh Vecdî Dede Efendi | d. ? - ö. 1669-70 | Madde Adı | Görüntüle |